Sisi, Avrupa’daki enerji krizinin ektilerini hafifletme sözü verdi

Sisi: Mısır devleti olarak insan haklarını kapsamlı bir yaklaşımla korumaya çalışıyoruz.

Berlin’deki Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesine katılan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Berlin’deki Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesine katılan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi, Avrupa’daki enerji krizinin ektilerini hafifletme sözü verdi

Berlin’deki Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesine katılan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Berlin’deki Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesine katılan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkesinin Avrupa’daki enerji krizinin etkilerini hafifletmek için Doğu Akdeniz’deki gazın Avrupa’ya ihraç edilmesine kolaylık sağlayacağını açıkladı. 
Sisi ayrıca “Mısır devleti olarak insan haklarını kapsamlı bir yaklaşımla korumaya çalışıyoruz” dedi.
Sisi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Berlin’de düzenlediği basın toplantısında enerji krizi ile mücadele etmek için dünyadaki tüm ülkeler arasında koordinasyon ve iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yaşanan enerji krizi, yalnızca enerji kaynaklarının kapasite ile sınırlı olmayan küresel bir kriz olarak nitelendirildi. Sisi, enerji krizinin Mısır da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerdeki fiyatları etkilediğini belirtti.
Mısır’ın Avrupa ile sıvılaştırılmış doğalgaz tedariği ile nasıl bir işbirliği sunabileceğine dair bir soruya yanıt veren Sisi, şu ifadeleri kullandı:
“Bizden istenen, bu konu ile ilgili olarak dünyadaki tüm ülkeler ile ortak bir koordinasyon ve iş birliğidir. Cidde’de, özellikle enerji krizine ilişkin konuşmamda bunu teyit ettim. Avrupa Birliği (AB) ile bu konuda Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in huzurunda bir anlaşma imzaladık. Bu krizin etkilerini azaltmak için Akdeniz’in doğusunda bulunan gazın Avrupa’ya ulaşması için gerekli tesisleri sağlama konusunda istekli olduğunu belirttik.”
Sisi, Mısır’ın dikkatli olduğu için bir kriz yaşamadığını belirtti. Cumhurbaşkanı, Mısır’ın Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarını çoğaltmak için Mısır’da bulunan imkanlardan faydalanmak amacı ile merkezi Kahire’de bulunan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu (EMGF) kurduğunu yineledi.
Sisi, Scholz ile yaptığı görüşmede enerji alanında yaşanılan zorlukların etkilerini azaltmak için taraflar arasında iş birliği yapılması gerektiğini belirterek Mısır’daki ilgili bakanların konu hakkında AB ve Almanyalı yetkililer ile görüşmeye hazır olduğunu ifade etti.
Scholz, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Mısır ve Almanya arasında, özellikle son yıllarda büyük gelişme gösteren Mısır altyapısının kurulmasına katkıda bulunan büyük ölçekli projeler ve mühendislik alanı açısından iyi ilişkiler var. Mevcut küresel krizle ilgili herkesin bildiği gerçek, güvenebilecek çok sayıda ortağımız ve dostumuz olduğu sürece enerji tedariki için tek bir tarafa dönemeyiz. Kısa vadede Avrupa ve Almanya’da doğalgaz ihraç ve tedarik etmek için sıvılaştırma tesisleri olduğunu söyleyebilirim.”

Mısır’da insan haklarının durumu
Sisi, bir gazetecinin Mısır’daki insan hakları durumu ile ilgili sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Mısır’da insan hakları konusu oldukça önemli. Bu tür yerlerde hep böyle bir soru soruluyor. Sizi (soruyu soran gazeteciye hitaben) ve bu konuyla ilgili herkesi bizi ziyaret etmeniz için Mısır’a davet etmeme izin verin. Size vatandaşlarımızla tanışma ve onlarla konuşma fırsatı verelim. Ülkemizde göreceklerinizi Alman kamuoyu ile paylaşacağınızı düşünüyorum. Çünkü bu konudaki fikirlerim tarafsız değil. Bu yüzden Mısır’da kadınların dini hak ve özgürlüklerini, insanların nasıl yaşadığını, Mısır’daki fakir köylerin yaşam koşullarını düzeltmek için yaptığımız girişimleri görmeye gelin. Mısır devleti olarak insan haklarını kapsamlı bir yaklaşımla korumaya çalışıyoruz. Bu yaklaşım, devletin taahhütleri ile anayasası ile güvence altına aldığı siyasi hak ve özgürlüklerden yararlanan halkın insan onuruna yakışır bir yaşam hakkını koruyor.”
Sisi, Mısır’daki sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla insan haklarının korunmasına ilişkin başlatılan Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’ne vurgu yaptı.
Sisi, “Belki buradaki herkes için resim net değil. Mısır’ı ziyaret etmelisiniz. İnsan hakları konusunu önemsiyoruz. Çünkü biz, halkımıza saygı duyan, seven bu konuda ahlaki, tarihi ve insani bir sorumluluğa sahibiz” ifadeleri kullandı.
Sisi ve Scholz, Almanya’nın başkenti Berlin’de Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesi’nin açılışına katıldı.
Berlin’deki Petersburg İklim Diyaloğu Zirvesi, önümüzdeki Kasım ayında Mısır’ın Şarm eş-Şeyh bölgesinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP 27) öncesinde önemli bir durak olarak görülüyor.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.