BAE Devlet Başkanı Bin Zayed Fransa’da istisnai bir şekilde karşılandı

Macron, Bin Zayed’e Fransa’nın en yüksek nişan olan Légion d'Honneur’u takdim etti

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve eşi Brigitte, Elysee Sarayı'nda Şeyh Muhammed bin Zayed'i karşıladı. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve eşi Brigitte, Elysee Sarayı'nda Şeyh Muhammed bin Zayed'i karşıladı. (AFP)
TT

BAE Devlet Başkanı Bin Zayed Fransa’da istisnai bir şekilde karşılandı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve eşi Brigitte, Elysee Sarayı'nda Şeyh Muhammed bin Zayed'i karşıladı. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve eşi Brigitte, Elysee Sarayı'nda Şeyh Muhammed bin Zayed'i karşıladı. (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, ülkenin yönetimini devraldıktan sonra ilk resmi yurt dışı ziyaretini Fransa’ya gerçekleştirdi. Paris, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un daveti üzerine ülkeye gelen Muhammed bin Zayed’in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade etmek için olası tüm jestleri sundu. Şeyh Muhammed bin Zayed günün erken saatlerinde Fransa’nın en seçkin konuklarının ağırlandığı Invadiles Sarayı’na geçti. 
Macron ile görüşme yapmak amacıyla Elysee Sarayı’na gitmeden önce BAE Devlet Başkanı için Invalides Sarayı’nın avlusunda Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’nun başkanlığında resmî tören düzenlendi. BAE ve Fransa milli marşları çalınırken, Fransız Muhafız süvari birliği Al Nahyanı selamladı ve kalabalık bir merasim heyeti kendisine Elysee Sarayı’na kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Al Nahyan’ı merdivenlerden inip karşılayarak kucakladı. Bu görüntü iki lider arasındaki samimiyetin ve Muhammed bin Zayed’e gösterilen önemin bir göstergesi olarak yorumlandı. Fransa First Lady'si Brigitte Macron da Al Nahyan’ı karşılayanlar arasındaydı. Daha sonra Emmanuel Macron ve Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, heyetlerin katılımı olmaksızın bir süre baş başa görüştü. 
Fransa, BAE Başkanı Bin Zayed’in, geçen mayıs ayında görevi devralmasından bu yana Arap bölgesi dışındaki ziyaretlerinin ilk durağı olarak Paris'i seçmesinden büyük memnuniyet duyuyor. Fransız kaynakları, Paris ve Abu Dabi arasındaki ikili ilişkilerde dikkat çekici olanın, "sadece BAE'nin kuruluşu ve 1971'de birliğin ilanına kadar uzanan tarihsel boyuttan’’ ibaret olmadığını, Macron’un seçildiği 2017 tarihinden bu yana ilki lider arasında oldukça güçlü bir ilişki bağı olduğunu, dolayısıyla meselenin ‘şahsi bir boyutu da’ bulunuğunu ifade ediyor. BAE kurucu Devlet Başkanı Zayed bin Sultan ilk defa 1976 yılında Paris’i ziyaret etmişti. Zayed bin Sultan 1991 yılında da bir kez daha Fransa’ya resmi ziyarette bulundu.  
Fransız kaynakları, Fransız-Emirlik ilişkilerinin, Fransa cumhurbaşkanlarının siyasi kimliklerinden bağımsız olarak istikrarlı bir şekilde geliştiğini belirtiyor. Önceki Fransız cumhurbaşkanları arasında en çok Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın BAE ile ilişkilerin gelişmesine katkı sunduğu değerlendiriliyor. Jac Chirac’ın yakınlarının aktardığına göre merhum Şeyh Zayed bin Sultan ile tanıştığında, derin ilgisinin bir göstergesi olarak, kendisine oğullarının kimler olduğunu ve neler yaptıklarını tek tek sordu. Chirac ayrıca BAE’nin kalkınma modeliyle ilgili de ayrıntılı olarak bilgi edinmek istedi. Burada şunu anmakta fayda var; Abu Dabi, bağımsızlık ilanından sonra, ‘İngiliz-Anglo-Sakson çevresini’ terk etmeye istekli olduğu için Fransa ile yakınlaşma yoluna gitti. Bu süreçte Fransa’nın tercih edilmesi, Georges Pompidou ve Valery Giscard d'Estaing’in cumhurbaşkanlıkları döneminde, Paris’in Ortadoğu ve Arap ülkeleriyle ilgili olumlu politikalar gütmesinden kaynaklanmaktaydı. Bu aşamada Fransa ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında ‘savunma anlaşması’ yapıldı. Böylece Fransa tekrar bölgedeki aktif oyunculardan biri oldu. Fransa ile BAE arasındaki bir diğer ‘savunma ittifakı’ çerçevesinde, Fransa daimî olarak BAE’de askeri üs inşa etti. Irak’ta terör örgütü DEAŞ’la mücadele sırasında, Fransız savaş uçakları BAE’deki Cufra üssünden kalkarak Irak’ta operasyon düzenledi.  
Fransız diplomatik bir kaynak, BAE Cumhurbaşkanı ile Fransa Cumhurbaşkanı arasındaki heyetlere ve danışmanlara kapalı yüz yüze görüşmenin anlamının, iki tarafın gündeme getirilen tüm meseleler hakkında tamamen açık yüreklilikle konuşmak ve hassas konuların derinliklerine inmek istemesi olduğunu söylüyor. Elysee Sarayı kaynakları, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed'e, ülkenin en yüksek dereceli sivil nişanı olan ‘Légion d'honneur’ nişanını takdim ettiğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları ayrıca Macron'un, Alman seyyah Lorenz Fries tarafından 1535'te çizilen ve Körfez bölgesinin en eski haritalarından birinin kopyasını Şeyh Muhammed bin Zayed'e hediye ettiğini bildirdi. Muhammed bin Zayed Elysee Sarayı’ndaki temaslarının ardından, Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher ile bir araya geldi. Bin Zayed ülkeden ayrılmadanönce bugün, Parlamento Başkanı Yael Braun-Pivet ve Başbakan Elisabeth Borne ile de görüşecek. Böylece Şeyh Muhammed bin Zayed, Fransa'daki en yüksek yürütme ve yasama makamlarıyla bir araya gelmiş olacak. Bu arada BAE’li bakanlar Fransız mevkidaşlarıyla bir dizi çalışma toplantısı düzenledi ve birçok ikili anlaşmaya imza atıldı.
Resmi ziyaretin ilk gününün akşamında Muhammed bin Zayed onuruna resmi yemek organizasyonu yapıldı. Akşam yemeği organizasyonuna, Fransız yürütme ve yasama makamlarının en yüksek temsilcileri de dahil olmak üzere 100 kişi iştirak etti. Konuklar arasında, Fransa dışişleri, savunma, ekonomi, çevre ve kültür bakanlarının yanı sıra Fransız Parlamentosu savunma ve dışişleri komisyonlarının başkanları ve Fransız-Körfez Dostluk Grubu Başkanı da yer aldı. Resmi yemeğe ayrıca, eski bakanlar, kültür, sanat, akademi çevrelerinden şahsiyetler ve Körfez’de yatırımları bulunan şirket başkanları da katıldı. Fransa Dışişleri Bakanı Fransız Catherine Colonna’nın bugün Paris'in güneyindeki Orly Havalimanı'nda Şeyh Muhammed bin Zayed'i uğurlaması bekleniyor.  
Birleşik Arap Emirlikleri resmi haber ajansı WAM, Şeyh Mohamed bin Zayed'in Cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı görüşmede, "BAE ile Fransa arasındaki dostluğun, kurucu Şeyh Zayed bin Sultan döneminden bu yana güçlü ve köklü olduğunu" vurguladığını aktardı. WAM’ın haberine göre görüşmede, "iki ülke arasındaki stratejik ortaklık çerçevesinde özellikle iklim değişikliği, yatırım alanları, kültür, teknoloji, yenilenebilir enerji alanlarında çeşitli işbirliği yolları gözden geçirildi.’’ Liderler ayrıca, hayati ortak ilgi alanlarıyla ilgili istişare ve koordinenin sürdürülmesi konusunda hemfikir olduklarını beyan etti.  
Ziyaretten önce Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, BAE liderinin yapacağı resmi ziyarette, "kapsamlı stratejik ortaklığın" derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi yönünde çaba sarf edileceği kaydedildi. Paris'e göre bu ortaklık üç ana eksen etrafında dönüyor, birincisi: güvenlik, istikrar, terörle mücadele ve Körfez bölgesinin, özellikle İran tehdidi nedeniyle maruz kaldığı sorunların da ele alınmasını gerektiren, siyasi - güvenlik ve savunma ekseni. Bu bağlamda ABD Başkanı Joe Biden’ın katılımıyla gerçekleşen Cidde Zirvesi’nin yansımalarının da değerlendirilmesi bekleniyor. Güvenlik ekseninde, İsrail-Filistin sorunu ve Lübnan dosyası da öne çıkıyor. Fransa ve BAE’nin genel eğilimi, her iki dosyayla da ilgili ‘gerilimin azaltılması’ yönünde. Ayrıca Fransa ve BAE, ABD Başkanı Biden’ın da ana gündemi olan ‘İran’ın nükleer faaliyetleri’ konusunda diyalog ve müzakerelerin sürdürülmesini savunuyor.  
İkinci eksen ise; enerji, karşılıklı yatırımlar ve ticaret borsaları dosyalarını içeren ikili ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi olarak öne çıkıyor. Paris, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşından kaynaklanan zorluklar ışığında petrol ithalatını çeşitlendirmek ve BAE'ye yönelmekle ilgileniyor. WAM'a göre, Şeyh Muhammed bin Zayed, enerjinin her biçiminde iki ülke arasındaki en önemli iş birliği alanlarından birini temsil ettiğini ve BAE'nin genel olarak dünyada ve özellikle dost Fransa'da enerji güvenliğini desteklemeye istekli olduğunu vurguladı. Fransa Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamada, enerji alanındaki stratejik ortaklık anlaşmasının BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın Paris’e yaptığı resmi ziyareti kapsamında imzalandığı belirtildi. Anlaşmanın iki ülkenin hidrojen, yenilenebilir ve nükleer enerji alanlarında ortak yatırım projelerini belirlemeyi amaçladığı aktarılan açıklamada, anlaşmada yeşil projelerin finanse edilmesi için ortak bir fon oluşturulması olasılığına da değinildiği ifade edildi. Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, ‘’Bu anlaşma kısa vadede enerji alanındaki zorlukların üstesinden gelmemize olanak tanıyacak, ayrıca karbonsuz bir geleceğe hazırlanmamızı sağlayacak’’ dedi. Abu Dabi’nin önümüzdeki süreçte Fransa’ya ‘dizel’ ihraç edeceği kaydedildi.  
Paris'in ‘kapsamlı zorluklar’ dosyası olarak adlandırdığı üçüncü eksen ise, özellikle Ukrayna tahılının küresel pazarlara ulaştırılması önündeki engeller nedeniyle ortaya çıkan gıda krizi ile iklim ve çevresel sorunların ele alınmasını içeriyor. Şeyh Muhammed bin Zayed Macron’la toplantısında, BAE’nin çevre sorunlarına ve Paris İklim Anlaşması çerçevesinde iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük ilgi duyduğunu vurguladı. BAE’nin bu bağlamda 2023 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na ev sahipliği yapacağını hatırlattı ve Fransa ile bu konuda birlikte hareket etme arzusunu dile getirdi. Fransa ve BAE’nin kültürel iş birliği, bilimsel çalışmalar, sağlık ve uzay çalışmalarında da birlikte çalışma isteğinde olduğu belirtildi.  Bahsedilenlere ek olarak, iki taraf arasında, kapsamlı stratejik ortaklığı her iki taraf için faydalı ortak projelere dönüştürme isteğini yansıtan bir dizi anlaşmanın daha imzalanması bekleniyor.  



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Riyad'da Putin ile görüştü

Muhammed bin Selman ve Putin Riyad'da görüştü  (SPA)
Muhammed bin Selman ve Putin Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Riyad'da Putin ile görüştü

Muhammed bin Selman ve Putin Riyad'da görüştü  (SPA)
Muhammed bin Selman ve Putin Riyad'da görüştü (SPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile başkent Riyad'da bir araya geldi.

Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Putin ile Bin Selman arasındaki görüşme Riyad'da Yemame Sarayı'nda başladı.

Putin, görüşmenin başlangıcında yaptığı konuşmada, Sovyetler Birliği'nin, Suudi Arabistan'ı tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, "Bu, neredeyse yüz yıl önce oldu. Bu sürede ilişkilerimizde çok şeyler yaşandı. Ancak son yedi yılda ilişkilerimiz nitelik kazanarak daha önce görülmemiş bir düzeye ulaştı. Siyaset ve ekonomi alanlarında çok iyi ve istikrarlı ilişkilerimiz var." değerlendirmesinde bulundu.

Görüşmenin önemine işaret Putin, bunun bölgedeki durum hakkında görüş alışverişinde bulunmak için imkan sağladığını dile getirdi.


Suudi Arabistan kabinesi 2024 bütçesini onayladı

Kabine oturumuna Kral Selman başkanlık ediyor, solunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman var (SPA)
Kabine oturumuna Kral Selman başkanlık ediyor, solunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman var (SPA)
TT

Suudi Arabistan kabinesi 2024 bütçesini onayladı

Kabine oturumuna Kral Selman başkanlık ediyor, solunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman var (SPA)
Kabine oturumuna Kral Selman başkanlık ediyor, solunda ise Veliaht Prens Muhammed bin Selman var (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz başkanlığında toplanan Bakanlar Konseyi, 1,25 trilyon riyal (yaklaşık 333,5 milyar dolar) olarak tahmin edilen harcamalarla birlikte devletin 2024 yeni mali yılı için genel bütçesini onayladı.

Kral Selman, bakanlara ve yetkililere, bütçede yer alan kalkınma, sosyal program ve projelerin etkili bir şekilde uygulanmasına yönelik talimat verdi.


Suudi Arabistan Turizm Bakanı: Ortak turist vizesinin onaylanması yatırım fırsatları açacak

Suudi Arabistan Turizm Bakanı, ortak turist vizesini onaylamasının tüm üye ülkelerde turizm sektöründe yeni yatırım fırsatları açacağını söyledi (SPA)
Suudi Arabistan Turizm Bakanı, ortak turist vizesini onaylamasının tüm üye ülkelerde turizm sektöründe yeni yatırım fırsatları açacağını söyledi (SPA)
TT

Suudi Arabistan Turizm Bakanı: Ortak turist vizesinin onaylanması yatırım fırsatları açacak

Suudi Arabistan Turizm Bakanı, ortak turist vizesini onaylamasının tüm üye ülkelerde turizm sektöründe yeni yatırım fırsatları açacağını söyledi (SPA)
Suudi Arabistan Turizm Bakanı, ortak turist vizesini onaylamasının tüm üye ülkelerde turizm sektöründe yeni yatırım fırsatları açacağını söyledi (SPA)

Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed El-Hatib, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Konseyinin ortak turist vizesini onaylamasının tüm üye ülkelerde turizm sektöründe yeni yatırım fırsatları açacağını söyledi.

SPA’nın haberine göre, Hatib, yeni vizenin "gelen turist ve ziyaretçilerin Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki hareketini kolaylaştırmaya ve böylece turizmin ekonomik büyümenin motoru olarak rolünü artırmaya katkıda bulunacağını" söyledi.

Bu açıklama, KİK Yüksek Konseyi'nin dün Doha zirvesinde vizeyi onaylaması ve içişleri bakanlarına bu vizenin uygulanması için gerekli önlemleri alma yetkisi vermesinden sonra geldi.

Suudi bakan, KİK Yüksek Konseyi’nin ortak turizm vizesini onaylamasının turizm ve aralarındaki çeşitli alanlarda işbirliğini artırma ve bağları derinleştirme konusundaki kararlılığını yansıtan tarihi bir adım olduğuna değindi. Ayrıca, bu  vizenin kabul edilmesinin Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin çeşitli düzeylerde tanık olduğu kalkınma reformu ile uyumlu olduğunu söyledi.


Putin, Körfez turuna başladı: İlk durak Abu Dabi

Rusya Devlet Başkanı ile BAE’li mevkidaşı arasında Ekim 2022'de Rusya'nın Saint Petersburg şehrinde yapılan bir önceki toplantıdan ( WAM)
Rusya Devlet Başkanı ile BAE’li mevkidaşı arasında Ekim 2022'de Rusya'nın Saint Petersburg şehrinde yapılan bir önceki toplantıdan ( WAM)
TT

Putin, Körfez turuna başladı: İlk durak Abu Dabi

Rusya Devlet Başkanı ile BAE’li mevkidaşı arasında Ekim 2022'de Rusya'nın Saint Petersburg şehrinde yapılan bir önceki toplantıdan ( WAM)
Rusya Devlet Başkanı ile BAE’li mevkidaşı arasında Ekim 2022'de Rusya'nın Saint Petersburg şehrinde yapılan bir önceki toplantıdan ( WAM)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile görüşmek üzere bugün Abu Dabi'ye gitti.

Kremlin’e göre, Putin, Moskova için önemli ortaklıkları güçlendirmek, enerji konularını ve bölgesel politikayı tartışmak amacıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmelerde bulunacağı nadir bir dış gezi için BAE ve Suudi Arabistan'ı ziyaret ediyor.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Putin’in BAE ve Suudi Arabistan'a iki çalışma ziyareti yapacağını ifade ederek, uluslararası ve bölgesel ilişkiler, Filistin-İsrail çatışması ve petrol piyasasında işbirliği konularına ilişkin görüşmelerde bulunacağını söyledi.

BAE Dışişleri Bakanı, Abu Dabi'ye gelişinde Rusya Devlet Başkanını havalimanında karşıladı (Reuters)
BAE Dışişleri Bakanı, Abu Dabi'ye gelişinde Rusya Devlet Başkanını havalimanında karşıladı (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Yardımcısı Yuri Ushakov'a göre, Putin, BAE ve Suudi Arabistan'a iki çalışma ziyareti yapacak. Ushakov açıklamasında, “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğiz. Arabistan’dan önce BAE’ye uçacağız. Çok önemli gördüğümüz bu müzakerelerin faydalı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Ushakov, Putin'in Suudi Arabistan, Rusya ve BAE'nin de üyesi olduğu OPEC + ittifakı çerçevesinde petrol üretiminin azaltılmasının yanı sıra ikili ilişkiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaş ve uluslararası politikayı ele alacağını doğruladı.

TASS haber ajansına göre, Putin, Suudi Arabistan ve BAE'yi en son 2019'da ziyaret etmişti.

Ushakov açıklamasında, “Şimdi asıl mesele uzun vadeli bir ateşkes sağlamaktır, çünkü kısmi ateşkesler faydalıdır. Ancak yine de uzun vadeli bir ateşkes, esir ve mahkûmların tam değişimini istiyoruz. Sonrasında daha sakin bir atmosferde ve anlaşmazlığın çözümüne yönelik beklentiler bağlamında gerçek bir çalışmaya başlayabiliriz” şeklinde konuştu.


Putin’in Suudi Arabistan’ı ziyaretinin ana gündemi bölgesel gelişmeler ve OPEC + olacak

İki ülke arasındaki ilişkiler özellikle yakın düzeyde siyasi ve ekonomik işbirliğine sahip ( Reuters)
İki ülke arasındaki ilişkiler özellikle yakın düzeyde siyasi ve ekonomik işbirliğine sahip ( Reuters)
TT

Putin’in Suudi Arabistan’ı ziyaretinin ana gündemi bölgesel gelişmeler ve OPEC + olacak

İki ülke arasındaki ilişkiler özellikle yakın düzeyde siyasi ve ekonomik işbirliğine sahip ( Reuters)
İki ülke arasındaki ilişkiler özellikle yakın düzeyde siyasi ve ekonomik işbirliğine sahip ( Reuters)

Moskova'nın bölgedeki ve dünyadaki mevcut gelişmeler ışığında ortaklıklarını çeşitli düzeylerde güçlendirmeye çalıştığı bir dönemde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Suudi Arabistan’a resmi ziyarete bulunacak.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Putin’in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'a iki çalışma ziyareti yapacağını ifade ederek, uluslararası ve bölgesel ilişkiler, Filistin-İsrail çatışması ve petrol piyasasında işbirliği konularına ilişkin görüşmelerde bulunacağını söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Yardımcısı Yuri Ushakov'a göre Putin, BAE ve Suudi Arabistan'a iki çalışma ziyareti yapacak. Ushakov açıklamasında, “Suudi  Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğiz. Arabistan’dan önce BAE’ye uçacağız. Çok önemli gördüğümüz bu müzakerelerin faydalı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Ushakov, Putin'in Suudi Arabistan, Rusya ve BAE'nin de üyesi olduğu OPEC + ittifakı çerçevesinde petrol üretiminin azaltılmasının yanı sıra ikili ilişkiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaş ve uluslararası politikayı ele alacağını doğruladı.

Ziyaretlerin geçmişi

TASS haber ajansına göre Putin, Suudi Arabistan ve BAE’yi en son 2019 yılında ziyaret etmişti. Bu, Putin'in Rusya'da iktidara gelmesinden bu yana Riyad'a yaptığı ikinci ziyaret olacak.

FOTO: Kral Selman ve Putin'in  Riyad'daki Kral Abdülaziz Tarihi Merkezi'nde çekilmiş bir arşiv fotoğrafı ( SPA)
 Kral Selman ve Putin'in  Riyad'daki Kral Abdülaziz Tarihi Merkezi'nde çekilmiş bir arşiv fotoğrafı ( SPA)

Gözlemcilere göre Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki ikili ilişkilerin kendine has özellikleri var, resmi kaynaklara göre aralarındaki siyasi tarih 1926 Sovyet dönemine kadar uzanıyor. S Sovyetler Birliği, 1926'da Suudi Arabistan’ı bağımsız bir devlet olarak tanıyan ilk Arap olmayan ülke oldu ve 1930'da Cidde'deki Sovyet konsolosluğu büyükelçiliğe dönüştürüldü.

Suudi Arabistan'ın resmi ziyaretleri, Kral Selman bin Abdülaziz'in Ekim 2017'de Moskova'ya yaptığı tarihi ziyaretle sonuçlandı. O dönemde bu, bir Suudi kralının Moskova'ya yaptığı ilk ziyaretti ve Rusya Devlet Başkanı’nın seçkin bir kutlamasına sahne oldu.

FOTO: Kral Selman bin Abdülaziz'in Ekim 2017'de Moskova'ya tarihi ziyareti (SPA)
 Kral Selman bin Abdülaziz'in Ekim 2017'de Moskova'ya tarihi ziyareti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, 2015-2018 yılları arasında iki taraf arasındaki ilişkilerin seviyesini yükseltmek için Rusya'ya çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretler sırasında Putin ve katkı sağlayan çok sayıda Rus bakan, yetkili ve iş adamıyla görüştü.

Resmi kaynaklara göre dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olarak kabul edilen iki ülke arasında Suudi Arabistan birinci sırada yer alırken, onu Rusya takip ediyor. İki ülke, OPEC ve OPEC + çerçevesinde yakın iş birliği yapıyor. Geçtiğimiz Ekim ayında Rusya Devlet Başkanı, Moskova'nın Riyad ile iş birliğini sürdüreceğini ifade ederek, “Eğer koordineli üretim kesintileri olmasaydı fiyat varil başına 50 doların altına düşebilirdi” dedi. Putin, Veliaht Prens’in enerji piyasasındaki önemli rolünü övdü.

Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk

Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak Suudi Arabistan Veliaht Prensi, “Orada yaşananlar kötü, kimse bunu görmek istemiyor. Bir ülkenin işgal edilmesi Birleşmiş Milletler kurallarına aykırı ve Suudi Arabistan bu işgale karşı oy kullandı” ifadelerini kullandı.

Veliaht Prens geçtiğimiz Eylül ayında Fox News'a verdiği bir televizyon röportajında, “Rusların NATO'nun genişlemesi vb. nedeniyle yaptıklarına dair bir mazeretleri ve bir dizi argümanları var. Herhangi bir ülkeyi işgal etmek kötü bir şey. Ancak Suudi Arabistan'ın Rusya ile iyi ilişkileri var, Ukrayna ile de iyi ilişkilerimiz var. Ukrayna ve Rusya ile iyi ve canlı bir ticaretimiz var. Bu nedenle, bu sorunu çözmek için adımlar atabilmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Suudi Arabistan, Rusya ile Ukrayna arasında çözüme ulaşılmasını destekliyor ve iki ülke arasında arabulucu rolü oynuyor” dedi.

Diğer yandan Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman önceki gün, Riyad ile Moskova arasında petrol politikasına ilişkin güven ve işbirliği düzeyini doğruladı ve bunun "OPEC +’ taki temel ilişki olduğunu belirtti.

FOTO: Suudi Arabistan -Rusya Ortak Komitesi toplantılarından birinin parçası ( SPA)
Suudi Arabistan -Rusya Ortak Komitesi toplantılarından birinin parçası ( SPA)

İki ülke ilişkilerinde her zaman yeni bir şeyler var

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin ortak ilişkiler geliştirmek ve uluslararası zorluklarla yüzleşmek için Rusya ile çeşitli alanlarda kalıcı koordinasyon arayışında olduğunu açıklamış ve geçtiğimiz Mart ayında Moskova'yı ziyareti sırasında yaptığı basın açıklamasında, iki dost ülke arasındaki her düzeyde güçlendirmeye ve geliştirmeye çalıştığımız ilişkilerde her zaman yeni bir şeyler vardır” diyerek,  uluslararası zorluklarla yüzleşmek için ortak ilişkiler ve koordinasyon geliştirme konusunda iki ülke arasında çeşitli alanlarda mevcut çalışmalara övgüde bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Suudi Arabistan ile ilişkileri geliştirmenin Rusya için bir öncelik olduğunu düşünerek ülkesinin Rusya-Suudi ilişkilerinin seviyesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Lavrov, Putin ve Veliaht Prens arasında iki ülkenin liderleri düzeyinde varılan anlaşmaların gerçekleşmesi ve uygulanması için gereken her şeyi yaptıklarını vurguladı.

İşbirliğin genişlemesi

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ise, barışçıl nükleer enerji alanındaki projeler ve jeolojik araştırma, sondaj, hidrokarbon üretimi ve işlenmesi, dijital teknolojilerin uygulanması alanındaki teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması yoluyla enerji sektöründe iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesinin beklenebileceğine değinerek, Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret alışverişinin 2023'ün ilk yedi ayında 2022'nin aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 arttığını aktardı.

Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, Riyad’ın, OPEC +’a katılan bazı ülkelerle koordinasyon halinde geçtiğimiz Temmuz ayında başlayan gönüllü günlük bir milyon varillik petrol kesintisini gelecek yılın ilk çeyreğinin sonuna kadar uzatacağını söyledi.  Geçtiğimiz Perşembe Rusya, petrol arzını gönüllü olarak günde 500 bin varile düşüreceğini ve bunu 2024'ün ilk çeyreğinin sonuna kadar uzatacağını duyurdu.

Suudi Arabistan’ın hamlelerinin etkinliği

Uluslararası Kriz Grubunda görevli Rus analist Oleg Ignatov, Riyad'ın Moskova üzerinde etkisi olduğunu ve bunun öncelikle petrol ve Rusya'nın OPEC + ‘a katılımı yoluyla sağlandığını, bu nüfuzu savaşı durdurma çabalarında kullanmasının olası olduğunu ifade ederek, Suudi Arabistan’ın Ukrayna savaş dosyasında etkili bir şekilde hareket edebildiği ve özellikle Çin ve Hindistan'ın yanı sıra küresel Güney'i de diyaloğa getirebildiği için son dönemde önemli bir rol üstlendiğini bildirdi.


Suudi Arabistan ve Katar, Doha’da görüşmeler gerçekleştirdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Şeyh Temim dün Körfez Zirvesi oturum aralarında bir araya geldi. (AFP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Şeyh Temim dün Körfez Zirvesi oturum aralarında bir araya geldi. (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Katar, Doha’da görüşmeler gerçekleştirdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Şeyh Temim dün Körfez Zirvesi oturum aralarında bir araya geldi. (AFP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Şeyh Temim dün Körfez Zirvesi oturum aralarında bir araya geldi. (AFP)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ve Katara Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani  dün  Doha’da düzenlenen Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi’nin yedinci toplantısına başkanlık ettiler. Toplantıda siyasi, güvenlik, ekonomi, yatırım ve diğer alanlar başta olmak üzere iki ülke arasındaki yakın kardeşlik ilişkileri ve bunları çeşitli alanlarda destekleme ve geliştirme yolları ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre 7. Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi toplantısında, ikili iş birliğinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası ortak ilgi alanları ile bölgenin güven ve istikrarı konusunda da görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Katar Emiri çeşitli alanlarda bir dizi anlaşmalar ve mutabakat zaptı imzaladı.

Körfez İşbirliği Konseyi zirvesi için gittiği Doha'dan ayrıldıktan sonra Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye mesaj gönderen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sıcak karşılama ve cömert konukseverlik için Katar yönetimine teşekkür etti.


Gazze'deki savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşmesine karşı Körfez-Türkiye uyarısı

Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
TT

Gazze'deki savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşmesine karşı Körfez-Türkiye uyarısı

Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen 44. zirvenin sonunda, Katar, Mısır ve ABD’nin Gazze Şeridi’ndeki savaşı durdurmak için yürüttüğü arabuluculuk çabalarına verdikleri desteği vurguladı.

KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, İsrail'in Filistin halkına yönelik bariz saldırganlığının devam etmesinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirirken, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nde uyguladığı şiddet ve ayrım gözetmeyen saldırılar ve sivil halkın zorla yerinden edilmesini kınadı.

KİK üyesi ülkelerin liderleri, İsrail’in saldırılarının durdurulmaması halinde çatışmanın genişleyerek Ortadoğu’daki başka bölgelere sıçrayabileceği, bunun bölge halkları ve uluslararası barış için ciddi sonuçları olacağı konusunda uyardı.

KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, uluslararası topluma ateşkes sağlanması ve Filistinli sivillerin korunması için müdahalede bulunma, İsrail’in Gazze'deki savunmasız sakinlere yönelik toplu cezalandırma politikasına yanıt vermek için uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atma çağrısında bulundu.

Arabuluculuk desteği

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar’ın ek ateşkeslere varılması için çaba göstermeye devam ettiğini duyurdu.

Ülkesinin daha fazla rehine ve mahkumun serbest bırakılması yönünde çabalarını sürdürdüğünü, takas sürecinin tamamlanması ve insani ateşkesin uzatılmasını engelleyen zorluklardan dolayı üzgün olduğunu ifade etti.

FOTO: Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad, Doha’dan ayrılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a veda etti (Emirlik Divanı)
 Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad, Doha’dan ayrılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a veda etti (Emirlik Divanı)

Şeyh Muhammed bin Abdurrahman, Doha’daki KİK Zirvesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mısır ve ABD’deki ortaklarla çalışmalar halen devam ediyor. Bu çalışmanın (arabuluculuk) savaşın durdurulması çağrısında bulunan tüm diplomatik çabaların tamamlayıcısı olduğunu daha önce teyit etmiştik, zira asıl amacımız savaşı durdurmaktır. İnsani ateşkesin uzatılması, mahkum ve rehinelerin serbest bırakılması önemli eylemlerdir, ancak savaşın durdurulmasının sürdürülmesi ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması da önemlidir.”

Katarlı bakan, yardımların Filistin halkına diz çöktürmek için kullanılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Diğer yandan, KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, tam ve sürdürülebilir bir ateşkese ulaşmak için arabuluculuk çabalarının sürdürülmesi ve Gazze sakinleri için insani yardım ve temel ihtiyaçların yeterli düzeyde geçişini sağlamak için güvenli geçişler ve koridorlar açılmasının önemini vurguladı.

KİK ülkeleri, uluslararası meşruiyet kararları ve iki devletli çözüm ilkesine dayanan Arap Barış Girişimi uyarınca, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve Filistin halkının tüm haklarını almasıyla kalıcı, kapsamlı ve adil bir barışa yol açacak siyasi sürecin başlatılması çağrısında bulundu.

FOTO: Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 44. KİK Zirvesi (Emirlik Divanı)
 Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 44. KİK Zirvesi (Emirlik Divanı)

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, KİK Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Filistin halkının kararlılığına ve tüm meşru haklarını elde etme konusundaki ısrarına övgüde bulundu.

Katar Emiri, konuşmasında şunları söyledi:

“İşgalci güçlerin Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerimize yönelik yaptığı katliamlar, adaletsizlik duygusunu ve uluslararası meşruiyetin acizliğini derinleştiriyor. İsrail ve destekçileri, Filistin meselesinin ötekileştirilemeyeceğini, sömürgecilik çağının bittiğini anlasaydı, tüm bu trajediler önlenebilirdi. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin sistematik ve kasıtlı olarak öldürülmesinin devam ettiği bu menfur suçun yaklaşık iki ay boyunca devam etmesine izin verilmesi, uluslararası toplum açısından bir utançtır.”

Zirvenin, kardeş Filistin halkına, özellikle de Gazze Şeridi’ndeki halka yönelik saldırının yol açtığı ağır trajedi ve insani felaketin ışığında düzenlendiğine dikkat çeken Katar Emiri, “Hızlanan uluslararası ve bölgesel değişiklikler, bunlarla başa çıkmak, sonuçlarından kaçınmak ve konseyimizin çeşitli alanlardaki kazanımlarını desteklemek için aramızda sürekli danışma ve koordinasyonu gerektiriyor” dedi.

Katar Emiri, İsrail güçlerinin Filistin halkına karşı işlediği katliamlara ilişkin uluslararası soruşturma yürütülmesi konusunda Birleşmiş Milletler’e (BM) çağrıda bulundu.

KİK Genel Sekreteri

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi de Filistin halkını meşru haklarından mahrum etmeye devam etmenin tehlikesi ve onların kutsallarına karşı sistematik provokasyonların tekrarlanması konusunda uyardı.

Budeyvi, zirvenin açılış oturumu sırasında yaptığı konuşmada, Filistin halkını desteklemek ve acılarını hafifletmek için başta Körfez ülkeleri olmak üzere, yürütülen kararlı çabalara övgüde bulundu.

KİK Genel Sekreteri, “Bugün kendimizi büyük zorluklarla çevrili buluyoruz, özellikle de Gazze’deki Filistin halkına karşı işlenen ağır kanlı suçlara tanık oluyoruz” diye konuştu.

Budeyvi ayrıca, uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirme, öncelikle ateşkesin derhal sağlanması, Gazze'ye insani yardım girişini kolaylaştırma, bölgede güvenlik ve barışı sağlayacak, sivilleri koruyacak şekilde iki devletli çözüme yol açacak güvenilir bir barış sürecini harekete geçirmek için çalışma çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuk olduğu KİK Zirvesi’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’deki mezalimin Suriye’yi de içerecek bölgesel bir savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor.”

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

“(Başbakan Binyamin) Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail'in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır. Önceliğimiz, derhal kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve kesintisiz bir şekilde insani yardım akışının teminidir.”

Erdoğan, son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasının öneminin bir kez daha görüldüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı, “Bu maksatla garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık” dedi.

Körfezin bölgesel güvenliği

KİK ülkeleri, konseyin rolünün bölgesel ve küresel güvenlik ve barışın korunmasında temel bir direk olduğunu vurgulayarak, bölgede istikrar ve güvenliğin korunması konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

KİK Zirvesi’nin sonuç bildirisinde, uluslararası sözleşmelere, geleneklere ve yasalara dayanan egemenlik ve iç işlerine karışmama ilkelerine saygı vurgulandı. Ayrıca, herhangi bir üye ülkeye yönelik herhangi bir tehdit ve dış müdahale reddedildi.

Ortak savunma ilkesi ve kolektif güvenlik kavramına göre, KİK ülkelerinin güvenliğinin bölünmez bir bütün olduğu vurgulandı.

Liderler, gümrük birliğinin gerekliliklerini, Körfez ortak pazarını tamamlamak ve KİK ülkeleri arasında ekonomik birliğin sağlanmasını hızlandırmak için çabaların iki katına çıkarılması yönünde mutabık kaldı.

Zirvenin sonuç bildirisinde liderler, KİK ülkelerinin maruz kaldığı her türlü tehdide karşı bir arada durduklarının da altını çizdi.

KİK liderleri, Kuveyt ile Irak arasındaki Durra Doğalgaz Sahası konusunda ise sahanın tamamen Kuveyt’in deniz alanlarında bulunduğunu ifade etti.

Ayrıca Suudi Arabistan-Kuveyt arasında bölünmüş bölgeye bitişik doğal kaynakların, yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt’in ortak mülkiyeti olduğu ve doğal kaynaklardan yararlanma konusunda tek başlarına tüm haklara sahip oldukları vurgulandı.

KİK, bu konuda Irak’a, Kuveyt’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyması, ikili ve uluslararası taahhütlere, anlaşmalara ve ilgili tüm BM kararlarına uyması yönünde çağrıda bulundu.

FOTO: KİK ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Doha’da Körfez Zirvesi’nin açılışında (OMAN News)
KİK ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Doha’da Körfez Zirvesi’nin açılışında (OMAN News)

Körfez Zirvesi sonuç bildirisinde, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in girişimiyle, Suudi Arabistan ile İran arasında 10 Mart tarihinde Pekin’de varılan, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve güvenlik işbirliği anlaşması ile ekonomik işbirliği anlaşmasının etkinleştirilmesini içeren anlaşma da memnuniyetle karşılandı.

KİK ülkeleri, bölgede deniz güvenliğinin ve su yollarının korunmasının, bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden faaliyetlerle mücadele edilmesinin önemini vurguladı.

Lübnan meselesiyle ilgili olarak KİK, Lübnan’ın egemenliğine, güvenliğine ve istikrarına, ayrıca sınırlarını koruyan, radikal ve terörist grupların tehditlerine direnen Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne verdiği desteğin devam ettiğini teyit etti.

KİK ülkeleri, ülkenin teröristler, uyuşturucu kaçakçılığı veya bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden diğer suç faaliyetlerinin başlangıç ​​noktası haline getirilmemesi için, Lübnan’ın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik krizi aşmasını sağlayacak kapsamlı siyasi ve ekonomik yapısal reformların uygulanmasının önemini vurguladı.

Körfez ülkeleri, ilgili BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve Taif Anlaşması hükümlerinin uygulanması da dahil olmak üzere, Lübnan hükümetinin kontrolünü, tüm Lübnan toprakları üzerinde genişletmesinin önemi de ifade etti.


Türkiye ve Körfez ülkelerinden Gazze’deki savaşın süresinin uzamasına karşı uyarı

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Doha'da Körfez Zirvesi'nin başlangıcında hatıra fotoğrafı çektirdiler (ONA)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Doha'da Körfez Zirvesi'nin başlangıcında hatıra fotoğrafı çektirdiler (ONA)
TT

Türkiye ve Körfez ülkelerinden Gazze’deki savaşın süresinin uzamasına karşı uyarı

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Doha'da Körfez Zirvesi'nin başlangıcında hatıra fotoğrafı çektirdiler (ONA)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Doha'da Körfez Zirvesi'nin başlangıcında hatıra fotoğrafı çektirdiler (ONA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri, dün Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 44. KİK Zirvesi’nin nihai bildirisinde ‘İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulmaması halinde çatışmaların artarak Ortadoğu'nun diğer bölgelerine yayılması’ riskine karşı uyardılar. Böyle bir durumun bölge halkları ve uluslararası barış ve güvenlik açısından vahim sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunan liderler, İsrail'in Filistin halkına karşı açıkça sürdürdüğü saldırganlığının devam etmesinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirdiler. KİK ülkelerinin liderleri, İsrail ordusunun uyguladığı şiddetin dozunun artmasını, hiçbir ayrım gözetmeksizin düzenlenen bombardımanları ve sivil halkın zorla yerinden edilmesini kınadılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, misafir olarak katıldığı zirvede yaptığı konuşmada, Gazze'deki savaşın Ortadoğu’da bölgesel bir savaşa dönüşme ihtimaline karşı uyararak “Gazze Şeridi'ndeki katliamların Suriye'yi de kapsayan bölgesel bir savaşa dönüşmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Egemenlik ve iç işlerine müdahale etmeme ilkelerine saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanan KİK Zirvesi sonuç bildirisinde KİK üyesi ülkelerden herhangi birine karşı oluşabilecek her türlü tehdit reddedildi. Bildiride ortak savunma ilkesi, kolektif güvenlik kavramı, KİK’in temel sistemi ve ortak savunma anlaşması uyarınca KİK ülkelerinin güvenliğinin bölünmez bir bütün olduğu vurgulandı.

Doha’daki 44. KİK Zirvesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) çalışma ziyareti yapmasının arifesinde gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yardımcısı Yuriy Uşakov’un açıklamasına göre Putin, uluslararası ve bölgesel ilişkiler ile Filistin-İsrail çatışmasının yanı sıra Suudi Arabistan, Rusya ve BAE'nin de dahil olduğu OPEC+ ittifakı çerçevesinde petrol üretiminin azaltılmasını görüşecek.


Katar ve Suudi Arabistan arasında yatırım, sanayi, spor gibi alanlarda birçok anlaşma imzalandı

44. KİK Zirvesi'ne katılmak üzere başkent Doha'ya gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi (AA)
44. KİK Zirvesi'ne katılmak üzere başkent Doha'ya gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi (AA)
TT

Katar ve Suudi Arabistan arasında yatırım, sanayi, spor gibi alanlarda birçok anlaşma imzalandı

44. KİK Zirvesi'ne katılmak üzere başkent Doha'ya gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi (AA)
44. KİK Zirvesi'ne katılmak üzere başkent Doha'ya gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi (AA)

Katar resmi ajansı QNA'da yer alan habere göre, Emir Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Doha'da düzenlenen 7. Katar-Suudi Arabistan Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık etti.

Katar ve Suudi Arabistan arasındaki ikili işbirliğinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası ortak ilgi alanlarının ele alındığı toplantıda, bölgenin güven ve istikrarı konusunda da görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantı sırasında iki ülke arasında yatırım, ticaret, sanayi, bankacılık, kültür ve spor gibi alanlarda mutabakat zaptı ve anlaşmalar imzalandı.

Doha dün Katar ve Suudi Arabistan dışişleri başkanları liderliğinde düzenlenen "Katar-Suudi Arabistan Koordinasyon Konseyi Yürütme Komitesi" toplantısına ev sahipliği yapmıştı.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi toplantısının sonuçlarına övgüde bulundu

Suudi Veliaht Prensi ve Katar Emiri Doha'da (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Katar Emiri Doha'da (SPA)
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi toplantısının sonuçlarına övgüde bulundu

Suudi Veliaht Prensi ve Katar Emiri Doha'da (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Katar Emiri Doha'da (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan Suudi Arabistan-Katar Koordinasyon Konseyi toplantısında elde edilen başarılı sonuçlara övgüde bulundu.

Körfez İşbirliği Konseyi zirvesi için gittiği Doha'dan ayrıldıktan sonra Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye mesaj gönderen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sıcak karşılama ve cömert konukseverlik için Katar yönetimine teşekkür etti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi mesajında şu ifadeleri kullandı: 

"Bu ziyaret ve Katar Emiri ile yaptığımız görüşmeler, iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin gücünü, aralarındaki iş birliğini her alanda derinleştirmeye ve iki ülke arasındaki konularda sürekli koordinasyon ve istişare üzerinde çalışmaya yönelik ortak arzuyu doğruladı."

Suudi Veliaht Prensi mesajında, Katar Emiri başkanlığındaki Körfez İşbirliği Yüksek Konseyi'nin 44. oturumunda elde edilen olumlu sonuçlara da övgüde bulundu.