Helen Mirren, Kraliçe'yi canlandırırken II. Elizabeth'e gönderdiği mektupta ne yazdığını açıkladı

Mirren, "Umarım sizin için çok berbat değildir" diye yazdığını anımsadı

Helen Mirren, Kraliçe'de II. Elizabeth rolünde (Reuters)
Helen Mirren, Kraliçe'de II. Elizabeth rolünde (Reuters)
TT

Helen Mirren, Kraliçe'yi canlandırırken II. Elizabeth'e gönderdiği mektupta ne yazdığını açıkladı

Helen Mirren, Kraliçe'de II. Elizabeth rolünde (Reuters)
Helen Mirren, Kraliçe'de II. Elizabeth rolünde (Reuters)

Dame Helen Mirren, 2006 tarihli Kraliçe (The Queen) adlı biyografi filminin çekimleri sırasında Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth'e gönderdiği mektupta ne yazdığını açıkladı.
The Independent'ın haberine göre, Mirren, Prenses Diana'nın öldüğü dönemde geçen filmde Britanyalı hükümdarı canlandırmasıyla Oscar ve Bafta kazanmıştı.
Oyuncu, filmin konusunun ağırlığıyla boğuştuktan sonra Kraliçe'yle iletişime geçtiğini belirtti.
Radio Times'a konuşan oyuncu, "Hayatının son derece acı verici bir bölümünü araştırdığımızı fark ettim ve ona yazdım" dedi.

"Kraliçenize nasıl yazarsınız? 'Hanımefendi' mi, 'Ekselansları' mı yoksa 'Majesteleri' miydi? Dedim ki: 'Bu filmi çekiyoruz. Hayatınızdaki çok zor bir zamanı araştırıyoruz. Umarım sizin için çok berbat değildir.' Tam nasıl söylediğimi hatırlayamıyorum. Yalnızca araştırmamda ona giderek artan bir saygı duyduğumu fark ettiğimi söyledim ve sadece bunu belirtmek istedim."
Mirren kraliyetten kişisel bir yanıt almadığını fakat Kraliçe'nin sekreterinden bir mektup geldiğini söyledi.
"Daha sonra o mektubu yazdığım için çok rahatladım" diye ekledi.



İnsan hücrelerinde yeni bir organel keşfedildi

Çalışmanın yazarlarından Seham Ebrahim organeli, boynunda atkı olan bir kardan adama benzetiyor (Virginia Üniversitesi)
Çalışmanın yazarlarından Seham Ebrahim organeli, boynunda atkı olan bir kardan adama benzetiyor (Virginia Üniversitesi)
TT

İnsan hücrelerinde yeni bir organel keşfedildi

Çalışmanın yazarlarından Seham Ebrahim organeli, boynunda atkı olan bir kardan adama benzetiyor (Virginia Üniversitesi)
Çalışmanın yazarlarından Seham Ebrahim organeli, boynunda atkı olan bir kardan adama benzetiyor (Virginia Üniversitesi)

Araştırmacılar insan hücrelerinin içinde yeni bir organel keşfetti. 

Tıpkı organlar gibi organeller de hücre içinde belirli işlevleri yerine getirmek üzere özelleşmiş yapıları ifade ediyor. Örneğin mitokondri enerji üretiminden sorumluyken, endoplazmik retikulum proteinleri taşımak gibi görevleri üstleniyor. 

Virginia Üniversitesi ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden bilim insanları hücrelerin şeklini koruyan filamentleri incelerken, ürettikleri üç boyutlu görüntülerde sürekli karşılarına çıkan alışılmadık bir yapı olduğunu fark etti.

Bulguları hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışmada hücrede belirli bir görevi yerine getirdiği düşünülen bu yapının daha önce tanımlanmamış bir organel olduğuna karar verildi.

Bilim insanları hemifüzom (hemifusome) adını verdikleri yapının insan hücrelerindeki proteinlerin ayrıştırılması, geri dönüştürülmesi ve dışarı atılmasında rol oynadığını tahmin ediyor.

Ekip kullanılan görüntüleme tekniği veya organelin küçük boyutu nedeniyle bugüne kadar gözden kaçmış olabileceğini düşünüyor. Çapı yaklaşık 100 nanometre olan hemifüzomun boyutu, küçük bir mitokondrinin yarısı bile değil.

Kriyo-elektron tomografi (cryo-ET) denen bir teknik kullanan ekip, bu sayede hücrelerin net görüntülerini oluşturmayı başardı. Hücrelerin dondurulmasını içeren bu yöntem, biyolojik yapıların bozulmadan görüntülenmesini sağlıyor.

Bilim insanları daha önce gözlemlemedikleri bir vezikül yapısını inceliyordu. Balon benzeri yapılar olan veziküller, hücrelerin içinde ve hücreler arasında protein ve hormon gibi maddeleri taşıyor.

Çalışmada iki katmanlı bir yağ bariyeriyle ayrılan iki vezikülün birbirine kaynaştığı gözlemlendi. 

Makalenin yazarlarından Seham Ebrahim, "Biyofizik açısından bile bu bir dönüm noktası" diyerek ekliyor: 

Çünkü biyofiziksel olarak veziküllerin bu hemifüzyon durumunda var olabileceği her zaman tahmin edilse de canlı bir hücrede ilk kez görüldü.

Araştırmacılar hemifüzyon iki çift tabakanın kısmi birleşmesi anlamına geldiği için organele hemifüzom adını verdi.

Ebrahim, yeni keşfedilen organelin, veziküllerin "bağlandığı ve kargo aktardığı" bir "yükleme iskelesi" görevi gördüğünü söylüyor.

Taşıma sürecinde daha önce bilinmeyen bu adım, çeşitli genetik hastalıklar hakkında kritik bilgiler sağlama potansiyeline sahip. 

Ancak hemifüzomun hücredeki rolünün net olarak belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Bilim insanları daha sonra genetik bozukluklara karşı yeni tedaviler geliştirilebileceğini umuyor. 

Ebrahim, "Bu daha başlangıç" diyerek ekliyor: 

Artık hemifüzomların var olduğunu bildiğimize göre, sağlıklı hücrelerde nasıl davrandıklarını ve işler ters gittiğinde ne olduğunu sormaya başlayabiliriz. Bu bizi karmaşık genetik hastalıkların tedavisi için yeni stratejilere götürebilir.

Independent Türkçe, Live Science, IFLScience, Nature Communications