İtalya Başbakanı Draghi: Eğer halen bir arada kalmak istiyorsak, bunun tek yolu hükümet anlaşmasını sıfırdan yeniden inşa etmek

İtalya Başbakanı Mario Draghi, geçen hafta istifasının ardından hükümetteki krizle ilgili bir tartışma sırasında (AFP)
İtalya Başbakanı Mario Draghi, geçen hafta istifasının ardından hükümetteki krizle ilgili bir tartışma sırasında (AFP)
TT

İtalya Başbakanı Draghi: Eğer halen bir arada kalmak istiyorsak, bunun tek yolu hükümet anlaşmasını sıfırdan yeniden inşa etmek

İtalya Başbakanı Mario Draghi, geçen hafta istifasının ardından hükümetteki krizle ilgili bir tartışma sırasında (AFP)
İtalya Başbakanı Mario Draghi, geçen hafta istifasının ardından hükümetteki krizle ilgili bir tartışma sırasında (AFP)

İtalya Başbakanı Mario Draghi, hükümetinin devam etmesi için koalisyonu oluşturan partilerin yeni bir hükümet anlaşmasını yeniden inşa etmeleri gerektiğini söyledi.
Koalisyon ortaklarından 5 Yıldız Hareketi'nin (M5S), 14 Temmuz'da parlamentodaki bir oylamada, hükümetin sunduğu ekonomik yardım paketine destek vermemesiyle başlayan ve bunun üzerine Başbakan Draghi'nin istifasını vermesiyle derinleşen hükümet krizinde, gözler parlamentodaki güven oylamalarına çevrildi.
Başbakan Draghi, hükümet krizini açıklamak ve hükümetine güvenoyu aramak için ilk olarak parlamentonun üst kanadı Senato'ya hitap etti.
Draghi, "ulusal birlik hükümeti" olarak tanımladığı hükümetini kurulduğu günden bu yana destekleyen partilerden birinin desteğini geçen hafta çektiğini hatırlatarak "Geçen perşembe hükümeti destekleyen ulusal birliğin çökmesi sebebiyle istifa ettim." dedi.
Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın kendisini, Şubat 2021'de salgın ve ekonomideki krizle mücadele etmek için dışarıdan atadığını anımsatan Draghi, seçimle gelmemiş bir başbakanın parlamentoda mümkün olan en geniş desteğe sahip olmasının elzem olduğunu ifade etti.
Başbakan Draghi, farklı görüşlerden partilerin salgın, ekonomik ve sosyal krize karşı bir araya gelmesiyle kurulan hükümetinde, partilerin vatandaşlarının iyiliği için aralarındaki fikir ayrılıklarını bir kenara koyarak, hızlı ve etkili kararlar alabildiğini söyledi.
Hükümet krizine yol açan gelişmeye değinen Draghi, "Parçası olduğunuz hükümete güven duymamak, açık bir anlamı olan siyasi bir jesttir. Bunu görmezden gelemeyiz, aksi takdirde bu, parlamentoyu görmezden gelmekle eş değer. Bunu küçümsemek mümkün değil çünkü aylar süren ültimatomlardan sonra geliyor. Eğer halen bir arada kalmak istiyorsak, bunun tek yolu hükümet anlaşmasını cesaretle, fedakarlıkla ve güvenilirlikle sıfırdan yeniden inşa etmektir." diye konuştu.
74 yaşındaki Draghi, konuşmasının son bölümünde, ülkeyi daha iyi hale getirmelerini sağlayan samimi ve somut yeni bir güven anlaşmasına ihtiyaçları olduğunu belirterek "Partiler ve senatörler, bu anlaşmayı yeniden inşa etmeye hazır mısınız? Bu sorunun cevabını sadece bana değil, tüm İtalyanlara vermelisiniz." ifadelerini kullandı.

Güven oylaması bu akşam yapılacak
Başbakanın konuşmasının ardından Senato Genel Kurulu'ndaki görüşmelere bir süre ara verildi.
Görüşmelerin ardından siyasi parti temsilcileri hükümet krizi ve Draghi'nin konuşması üzerine söz alarak, partilerinin görüşlerini aktaracak.
Başbakan'ın konuşması akabinde hükümetteki sağ partilerden Lig ile Forza Italia durum değerlendirmesi yapmak üzere bir araya gelirken M5S'nin de kendi içinde hükümette kalıp kalmamayı değerlendirdiği basına yansıdı.
Draghi hükümeti için Senato Genel Kurulu'nda akşam saatlerinde güven oylaması yapılacak.

Draghi'ye hem içeriden hem dışarıdan destek var
Ülkede yapılan son kamuoyu yoklamaları, İtalyanların büyük kısmının Draghi'nin devam etmesinden yana olduğunu ortaya koyuyor.
Ülke genelinde yaklaşık 1500'ü aşkın belediye başkanı da Draghi'nin görevde kalıp devam etmesi konusunda çağrıda bulundu.
Draghi'nin görevde kalmasına ilişkin İspanya Başbakanı Pedro Sanchez gibi ülke dışından destek veren liderler de oldu. Sanchez, Politico'daki makalesinde "Avrupa'nın Draghi gibi liderlere ihtiyacı var." diye yazdı.
Başbakan Draghi, krizle ilgili yarın da parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi’ni bilgilendirecek ve güvenoyu arayacak.
Draghi hükümetinin geleceği, bugün Senato’da yarın da Temsilciler Meclisi’nde yapılacak güven oylamalarından sonra netleşecek.
Mario Draghi liderliğindeki geniş katılımlı koalisyon hükümeti, Kovid-19 salgınının yol açtığı sağlık ve ekonomik kriz koşullarında ulusal birlik hükümeti olarak 13 Şubat 2021'de göreve gelmişti. Draghi hükümetine, İtalyan parlamentosunda temsil edilen 10 siyasi parti destek veriyordu.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times