İsrail İşçi Partisi liderinin Arap Barış Girişimi’ne inancı sürüyor

Michaeli, güvenliğin sadece askeri güce değil, barış anlaşmalarına da bağlı olduğunu söyledi.

İsrail İşçi Partisi lideri ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli. (Reuters)
İsrail İşçi Partisi lideri ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli. (Reuters)
TT

İsrail İşçi Partisi liderinin Arap Barış Girişimi’ne inancı sürüyor

İsrail İşçi Partisi lideri ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli. (Reuters)
İsrail İşçi Partisi lideri ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli. (Reuters)

Yair Lapid hükümetinin Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli, İsrail İşçi Partisi’nin başkanlığının ikinci dönemini kazanmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, Arap Barış Girişimi’nin önemine halen inandığını ve İsrail-Filistin çatışmasında bölgesel bir çözüme ulaşılması gerektiğini söyledi. Arap dünyası ile normalleşme anlaşmalarının genişletilmesinin, bölgesel bir çözüme yol açacağına olan kanaatini dile getirdi.
Michaeli, haber kanalı i24news’e verdiği röportajda liderliğini yaptığı İşçi Partisi’nin kendisini yeniden inşa etmeye başladığını belirterek şunları söyledi:
“Parti, gündemi hakkında açık ve net bir şekilde konuşuyor. Gündemi, İsrail’in bağımsızlığıdır ve bu tüm vatandaşların eşit olduğu bir Yahudi yuvası görüşüne dayanan Siyonizm’in temeldir. Bununla birlikte güvenlik yalnızca askeri güce değil, komşularımızla siyasi ve barış anlaşmalarına ve adil bir toplum inşa etmeye de bağlıdır.”
İşçi Partisi’nin 125 yıl önceki kuruluşundan bu yana Siyonist harekete önderlik eden esas siyasi güç olduğu biliniyor. Parti ayrıca İsrail’in kurulmasına öncülük eden ve 1948’den 1977’ye kadar hükümetlerine liderlik eden partiydi ancak yönetimi Likud partisiyle ortaklık veya dönüşümlü olarak paylaştı. Parti birçok bölünme ve parçalanmalara tanık oldu ve ‘liderlerini yiyen parti’ olarak ünlendi. 56 yaşındaki Michaeli, iki yıldır bu partiyi yönetiyordu ve geçtiğimiz hafta sonu tekrar seçildi. Partinin son 30 yıllık tarihinde ikinci kez seçilen tek kadın başkanı oldu. Michaeli sağın egemenliğinin yanı sıra Binyamin Netanyahu’ya karşı mücadelenin öncülerinden sayılıyor. Bu nedenle de Netanyahu’yu safdışı etmek için Naftali Bennett liderliğindeki Yamina ve Gideon Saar liderliğindeki Yeni Umut olmak üzere iki radikal sağcı partiyle hükümet koalisyonuna girmeyi kabul etmişti. Michaeli bu koalisyona, ‘sağcı bakanların İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözümü tehlikeye atabilecek çabalarına direnmedeki sorumluluklarını üstlenerek’ girdiklerini söyledi.
Michaeli, The Times of Israel’e verdiği röportajda, da koalisyona katılma kararını kolay almadığını, koalisyonun büyük bir kısmı sağcı olduğu için sağcı bir hükümet olacağının farkında olduğunu ancak tüm İsrail hükümetlerinin uzun zamandır sağa dönmüş olmaları sebebiyle rota değiştirmenin zor bulduğunu söyledi. Ancak Michaeli sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu hükümetteki en önemli görevim, sahada ileride bir çözüme ulaşma olasılığının korunduğundan emin olmaktır. Bu nedenle, İsrail vatandaşları arasında halen iki devletli çözümden yana bir çoğunluk olduğunu ve siyasette bile büyük bir kesimin iki devletli bir çözümü ve işgalin sona ermesini desteklediğini vurgulamaya devam etmek önemli. Yaklaşan parlamento seçimlerinin İsrail-Arap ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacağını ve bunun Filistinlilerle daha iyi ilişkiler kurulmasına yol açacağına inanıyorum.”



Netanyahu Beyrut saldırısından sonra: Hedeflerimiz açık, eylemlerimiz ortada

srail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
srail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Beyrut saldırısından sonra: Hedeflerimiz açık, eylemlerimiz ortada

srail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
srail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Lübnanlı Hizbullah örgütünün üst düzey bir liderinin dün (Cuma) öldürülmesinin ardından kısa bir açıklama yaparak, İsrail'in hedeflerinin açık ve yaptıklarının ortada olduğunu söyledi.

Reuters’ın haberine göre İsrail ordusu dün Beyrut'un güney banliyölerini hedef alan hava saldırısında, Hizbullah'ın elit birimi Radvan Gücü'nün komutanı İbrahim Akil ve diğer “üst düzey komutanların” “ortadan kaldırıldığını” duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre ordu açıklamasında, “Bugün erken saatlerde savaş uçakları, Askeri İstihbarat Kurumu'nun istihbarat rehberliğinde Beyrut bölgesinde hassas bir saldırı gerçekleştirdi ve Hizbullah'ın operasyon sisteminin başı ve Hizbullah'ın Rıdvan gücünün fiili komutanı İbrahim Akil'i ortadan kaldırdı. Baskında Akil ile birlikte Operasyon Sistemi Komutanlığı ve Rıdvan Gücü'ndeki üst düzey komutanlar da ortadan kaldırıldı” denildi.

Bir ordu sözcüsü açıklamasında, “İbrahim Akil ile birlikte Hizbullah'ın Rıdvan gücünden yaklaşık 10 yetkili ortadan kaldırıldı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusuna göre Akil, 1980'lerden beri Hizbullah saflarında yer alıyordu. “(Hizbullah'ın) Lübnan dışında gerçekleştirdiği terörist operasyonlardan sorumlu” bir hücrenin parçasıydı. Ayrıca “1983 yılında Beyrut'taki ABD büyükelçiliğine düzenlenen terörist saldırıyı yönetti.”

ABD Adalet Ödülleri web sitesine göre ABD, Hizbullah'ta “kilit” bir lider ve “cihat konseyi” üyesi olarak tanımladığı Akil hakkında bilgi için 7 milyon dolar ödül koydu. Akil'in 1983 yılında Beyrut'ta ABD Büyükelçiliği ve Deniz Piyadeleri karargahını hedef alan ve yüzlerce Amerikalının ölümüne yol açan iki bombalı saldırıya karıştığına dikkat çekti.

İsrail ordusuna göre Akil ve dünkü baskında öldürülen diğer liderler, İsrail'in kuzeyine yönelik bir saldırı “planlıyorlardı” ve “İsrail topluluklarına sızmayı ve masum sivilleri öldürmeyi amaçlıyorlardı.”

Ordu sözcüsü Daniel Hagari düzenlediği basın toplantısında, “Bu komutanlar tanksavar füze operasyonları, roket fırlatılması ve İsrail topraklarına yapılacak saldırıların planlanmasında yer alıyorlardı” dedi.

Hagari ,“Yerleşim bölgesinin kalbinde yeraltında toplandılar” ve burada hedef alındılar” dedi.