Putin kendisi 78 yaşına bastığında Rusya'nın ortalama yaşam süresinin 78'e çıkarılmasını istedi

Moskova, Rus liderin sağlığıyla ilgili söylentileri yalanlıyor

Vladimir Putin (AP)
Vladimir Putin (AP)
TT

Putin kendisi 78 yaşına bastığında Rusya'nın ortalama yaşam süresinin 78'e çıkarılmasını istedi

Vladimir Putin (AP)
Vladimir Putin (AP)

Vladimir Putin, Rusya'daki yetkililere 2020'lerin sonuna kadar yurttaşların ortalama yaşam süresini 78'e çıkarma talimatı verdi.
Tesadüf o ki kendisi de 2030'da 78 yaşına basacak olan 69 yaşındaki Putin, sağlık ve yaşam standartlarından sorumlu yetkililerin "bu hedefe doğru istikrarlı bir şekilde ilerlemesi" gerektiğini söyledi.
The Independent'ın haberine göre, Stratejik Kalkınma ve Ulusal Projeler Konseyi toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı, mevcut ortalama yaşam süresinin 2022'nin ikinci çeyreğinde 73 yılı aştığını söyledi.
Bu, koronavirüs pandemisi öncesi ortalamalara geri dönüşü yansıtıyor.
Devlete bağlı haber ajansı RIA Novosti'ye göre Putin, "Genel olarak bu iyi bir sonuç fakat Rusya'daki yaşam süresini 2030'a kadar 78 yaşa çıkarmak hedefine doğru istikrarlı bir şekilde ilerlemek önemli" dedi.
Toplantıda Putin, hepatit C ve diyabetle mücadele amaçlı yeni programların uygulanmasını da övdü.
Putin, yetkililerin yoksulluğu azaltmak da dahil Rus yurttaşlarının yaşam kalitesini artırmak için çalışmaları gerektiğini söyledi.
Söylentilere göre Putin, Ukrayna'da savaş yürütürken bir dizi "ağır" hastalıktan mustarip ancak Moskova bu iddiaları reddediyor.
Ukrayna istilasını başlatmasından bu yana Putin'in kamuoyu önünde verdiği görüntüler sağlığıyla ilgili söylentileri körükledi.
Görüntülerden biri, Savunma Bakanı Sergey Şoygu'yla yaptığı ve toplantı boyunca masanın köşesini kavrarken rahatsız ve gergin göründüğü televizyon konuşmasıydı.
Ukrayna İstihbarat Şefi Tümgeneral Kyrylo Budanov geçen ay USA Today'e verdiği röportajda Putin'in "önünde uzun bir hayat olmadığını" iddia etmişti.
Budanov, dairesinin Putin'in iki yıl içinde bu hastalıklardan öleceğine inandığını söyledi ancak bu iddiaları için herhangi bir kanıt sunmadı.
Bir Rus casusu da Putin'in "hızla ilerleyen ciddi bir tür kansere" yakalandığı için "kendisine üç yıllık ömür biçildiğini" iddia etti.
Kremlin, Putin'in sağlığıyla ilgili söylentileri sürekli yalanlıyor.



Fransa'da sunulan gensoru önergesi reddedildi

Fransa Başbakanı Elisabeth Bourne (AFP)
Fransa Başbakanı Elisabeth Bourne (AFP)
TT

Fransa'da sunulan gensoru önergesi reddedildi

Fransa Başbakanı Elisabeth Bourne (AFP)
Fransa Başbakanı Elisabeth Bourne (AFP)

Fransa'da muhalefetin, Ulusal Mecliste oylanmadan kabul edilen 2023-2027 Bütçe Planlaması nedeniyle sunduğu gensoru önergesi reddedildi.

Geniş muhalefet ittifakı Nupes tarafından 18'incisi sunulan ve hükümetin düşmesi için sunulan gensoru Ulusal Meclis Genel Kurulunda görüşüldü.

Burada konuşan Sosyalist Parti (PS) milletvekili Philippe Brun, Fransa Başbakanı Elisabeth Borne'yu kastederek, "Her hafta sonu Fransızlar, sizin görevden alınmanızı, gitmenizi benden istiyor." dedi.

Meclise sunulan gensoru önergesi 193 "evet" oyu aldı, ancak salt çoğunluk sağlanamadığı için reddedildi. 577 sandalyeye sahip Ulusal Mecliste, hükümetin düşmesi için yapılacak oylamada en az 289 milletvekilinin onayı gerekiyor.

Başbakanı Borne, 27 Eylül'de, bir yasa tasarısının meclisten oylama yapılmadan geçmesini sağlayan Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasını, 2023-2027 Bütçe Planlamasına ilişkin yasa tasarı için devreye koyduğunu açıklamıştı.

Akabinde muhalefet, gensoru önergesini Ulusal Meclise sunmuştu.


Scholz, Almanya'ya mülteci akışını durdurmak istiyor

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ( DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ( DPA)
TT

Scholz, Almanya'ya mülteci akışını durdurmak istiyor

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ( DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ( DPA)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'da artan mülteci akışını durdurmak için bir dizi önlem almayı planlıyor.

Scholz, Deutschland gazetesine verdiği röportajda, “Almanya'ya gitmek isteyen mültecilerin sayısı şuan oldukça fazla… Bu nedenle uzun süredir Avrupa'nın dış sınırlarının korunmasını destekliyoruz ve Avusturya ile ek sınır güvenliği önlemlerini sürdürüyoruz. İsviçre ve Çek Cumhuriyeti ile ortak kontroller konusunda anlaştık” ifadelerini kullandı.

Alınan tedbirler arasında sığınma başvurusunun reddedilmesi halinde mültecinin ülkeyi terk etme zorunluluğunun da bulunduğuna dikkati çeken Scholz, Polonya hükümetinin vizelerin artık satılmamasını ve mültecilerin Almanya'ya ‘geçmemesini’ sağlaması gerektiğini vurgulayarak, "Bununla ilgilenmemiz gerekiyor. Bu nedenle Polonya ile sınırdaki kontrolleri sıkılaştırdık” dedi.

Almanya Başbakanı, bu önlemlerin bir araya getirilmesinin mülteci sayıları üzerinde bir etki yaratması gerektiğini kaydederek, "Bunun hızla fark edilmesini umuyoruz” şeklinde konuştu.

Almanya Şansölyesi, belediyelerdeki mültecilerin masraflarının finansmanı konusunda önümüzdeki Kasım ayında eyalet hükümet başkanlarıyla bir anlaşmaya varmaya çalıştığını doğrulayarak, federal düzeyde maliye bakanıyken, eyaletlere gerçek erişim sayılarına dayalı bir çözüm önerdiğini hatırlattı.


Beyaz Saray: İsrail ve Suudi Arabistan normalleşme için temel çerçeveyi oluşturdu

Biden'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Netanyahu, "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" demişti (Reuters)
Biden'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Netanyahu, "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" demişti (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İsrail ve Suudi Arabistan normalleşme için temel çerçeveyi oluşturdu

Biden'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Netanyahu, "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" demişti (Reuters)
Biden'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Netanyahu, "Suudi Arabistan'la tarihi bir barışın eşiğindeyiz" demişti (Reuters)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki normalleşme görüşmelerinde tarafların temel bir çerçeve oluşturduğunu söyledi.

Kirby, cuma günkü basın açıklamasında "Tüm tarafların üzerinde çalışabileceğimiz temel bir çerçevede anlaşmaya vardığını düşünüyorum" dedi. 

Sürecin zorlu olduğunu vurgulayan Kirby, "Her karmaşık anlaşmada olduğu gibi, bunda da herkesin bazı şeylerden ödün vermesi gerekecek" ifadelerini kullandı. 

Tarafların tarihi bir anlaşmaya doğru ilerlediğini belirten Kirby, çerçevenin içeriğine dair detay paylaşmadı. Beyaz Saray yetkilisi, ağustostaki açıklamasında henüz mutabık kalınan bir çerçeve oluşmadığını söylemişti. 

Öte yandan İsrail merkezli haber sitesi Walla, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun geçen hafta ABD'nin New York şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler'in 78'inci Genel Kurul toplantısında ABD Başkanı Joe Biden'la görüşmesinde, Filistin meselesinin de gündeme geldiğini yazdı. 

Biden'ın normalleşme sürecinin ilerletilebilmesi için Netanyahu'dan iki devletli çözümün gündeme alınacağı bir formül bulmasını istediği savunuldu. Netanyahu'nun da gelecekte Filistin'le barış anlaşması yapılmasına açık kapı bırakabilecek adımlar atılacağını söylediği öne sürüldü. 

Suudi Arabistan ve İsrail'in normalleşme görüşmeleri

Suudi Arabistan ve İsrail, ABD arabuluculuğunda bir süredir normalleşme görüşmeleri yürütüyor. Süreçteki önemli konulardan biri de Filistin meselesi.

Riyad yönetimi, Filistin sorunu çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca açıklamıştı. 

Filistin yönetimiyse anlaşmanın kabulü için işgal altındaki Batı Şeria'da kontrolün kendilerine verilmesini, İsrail'in yasadışı yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasını ve üç yıl önce Riyad yönetiminin kestiği mali yardımların tekrar başlatılmasını talep ediyor.

Ancak Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın yayımladığı analizde Filistinli müzakerecilerin, görüşmelerde Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki işgali sonlandıracak bir anlaşmaya varılma ihtimaline şüpheli yaklaştığı belirtilmişti. 

Öte yandan Suudi Arabistan'ın ilk Filistin Büyükelçisi olarak atanan Nayif Sudayri ve beraberindeki heyet, bu hafta İsrail'in onayını alıp Batı Şeria'ya geçerek Filistin yönetimiyle görüştü. İsrail Turizm Bakanı Haim Katz ve ekibi de Riyad'da iki gün süren bir etkinliğe katıldı.

Süreçte, İsrail'de iktidardaki radikal sağcı blok da Netanyahu'nun denkleminde önemli rol oynuyor. Radikal sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, geçen haftaki açıklamasında Suudi Arabistan'la normalleşme sürecinde Filistinlilere taviz verilmesi halinde iktidar koalisyonundan çekileceklerini duyurmuştu.

Benzer şekilde iktidar ortağı Dini Siyonizm partisinin lideri ve İsrail Maliye Bakan Bezalel Smotriç de normalleşme sürecini desteklediklerini fakat Filistinlilere taviz verilecek bir anlaşmayı onaylamayacaklarını söylemişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Jerusalem Post, Guardian


Kalça protezi ameliyatı, Brezilya Devlet Başkanı’nın uluslararası gündemini askıya aldı

Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (Reuters)
Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (Reuters)
TT

Kalça protezi ameliyatı, Brezilya Devlet Başkanı’nın uluslararası gündemini askıya aldı

Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (Reuters)
Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (Reuters)

Cuma günü Brasilia'daki bir hastanede başarılı bir kalça ameliyatı operasyonu geçiren Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Ocak ayında iktidara dönmesinden bu yana uluslararası gündemini birkaç hafta askıya almak zorunda kalacak.

Kişisel doktoru Dr. Roberto Kalil, basın toplantısında yaptığı açıklamada ameliyatın sorunsuz geçtiğini belirtti. Silva’nın uyanık olduğunu, önümüzdeki saatlerde yoğun bakıma ihtiyaç duymadan hastanedeki odasına aktarılacağını bildirdi.

Brezilya Devlet Başkanı'nın sağlık ekibi, ameliyatın bitimi ardından basın toplantısında (AFP)
Brezilya Devlet Başkanı'nın sağlık ekibi, ameliyatın bitimi ardından basın toplantısında (AFP)

Ekim ayında 78. yaş gününü kutlayacak olan Lula, sabah 08.00’de başkanlık konvoyuyla başkentteki Sirio-Libanes Hastanesi'ne getirildi. Doktoru, kalça protezi ameliyatının öğle saatlerinde başladığını, genel anestezi altında yapıldığı, en geç Pazartesi veya Salı günü hastaneden taburcu edileceği bildirdi.

Lula ise bu haftanın başında yaptığı açıklamada, bu ameliyatın dayanılmaz hale gelen ve kendisini kötü hissettiren acıya son vereceğini umduğunu söylemişti. En az bir yıldır çektiği bu ağrılar, sağ kalçadaki kıkırdağı aşındıran iltihaplanmadan kaynaklanıyordu.

Brezilya Devlet Başkanı’nın hastaneye ulaşan konvoyu (Reuters)
Brezilya Devlet Başkanı’nın hastaneye ulaşan konvoyu (Reuters)

Lula, iyileşme döneminde normal çalışma hayatına devam edebileceğini ifade etmişti.

Geçtiğimiz haftalarda Lula, BRICS zirvesi için Güney Afrika'ya, G20 zirvesi için Hindistan'a, ardından ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için New York'a gitmişti.

Doktoru ise Devlet Başkanı’nın Kasım ayı sonunda Dubai'de düzenlenecek olan BM İklim Değişikliği Konferansı'na (COP28) katılmak üzere zamanında ayağa kalkacağından emin olduğunu açıkladı.


ABD Kongresi'nin en yaşlı üyesi Senatör Feinstein 90 yaşında hayatını kaybetti

Feinstein 90 yaşında öldü (AFP)
Feinstein 90 yaşında öldü (AFP)
TT

ABD Kongresi'nin en yaşlı üyesi Senatör Feinstein 90 yaşında hayatını kaybetti

Feinstein 90 yaşında öldü (AFP)
Feinstein 90 yaşında öldü (AFP)

Feinstein'ın ofisinden yapılan açıklamada, 1992'de California'dan ABD Senatosuna seçilen ve bir süredir Kongrenin en yaşlı üyesi olarak anılan 1933 doğumlu Feinstein'ın dün akşam Washington DC'deki evinde hayata gözlerini yumduğu kaydedildi.

Demokrat Senatör Feinstein uzun soluklu kariyerinde birçok ilke imza atmıştı. Feinstein; San Francisco Denetim Kurulunun ilk kadın başkanı, San Fracisco'nun ilk kadın belediye başkanı, Senato'ya California'dan seçilen ilk iki kadından biri ve Senato İstihbarat Komitesine başkanlık eden ilk kadın olma unvanlarını taşıyordu.

Dönemin Senato İstihbarat Komitesi Başkanı olan Feinstein, 2014'te, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) 11 Eylül saldırıları sonrası terör şüphelilerine uyguladığı işkence içeren gözaltı ve sorgulama tekniklerine dair bir rapor yayımlamıştı.

Feinstein, San Francisco Belediye Başkanı görevini üstlendikten sonra görev yemini ediyor
Feinstein, San Francisco Belediye Başkanı görevini üstlendikten sonra görev yemini ediyor

Feinstein, CIA'in elinde tuttuğu şüphelileri işkenceye maruz bıraktığını ve "gaddarca, merhametsiz ve onaylanmamış sorgulama teknikleri" uyguladığını belirterek, raporun ortaya koyduğu bulguların Amerikan ulusunun tarihinde "bir leke" olduğunu söylemişti.

Sağlık sorunları nedeniyle istifa baskısı yapılmıştı

Kendi partisi ile Cumhuriyetçi Parti arasında zaman zaman uzlaşı sağlanmasında önemli rol oynayan Feinstein pek çok siyasi başarıyla anılsa da son dönemde kariyerine, ilerleyen yaşı ve ortaya çıkan sağlık sorunları damga vurmuştu.

Bir süre zona hastalığı ile mücadele eden Feinstein'a, Senatodaki oturumlara katılamaması ve bir oturumda ne söyleyeceğiyle ilgili kendisine sufle verilmesi nedeniyle kendi partisinden istifa çağrıları yapılmıştı. Feinstein, istifa etmese de Senato Yargı Komitesi Başkanlığı görevini bırakmıştı.

Feinstein, son dönemde artışa geçen hafıza ve bilinç kaybı rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir tuttuğu bir yardımcı ile Kongredeki görevini yerine getirmeye çalışıyordu.

Feinstein, Kongre'de ağır savaş makinalarının yasaklanması çabalarına öncülük etti (AFP)
Feinstein, Kongre'de ağır savaş makinalarının yasaklanması çabalarına öncülük etti (AFP)

Senatonun en yaşlı üyesi Feinstein, bu dönem görev süresi dolacağı 2024'te tekrar aday olmayıp emekli olacağını açıklamıştı.

Senatör Feinstein, son olarak aile içindeki miras anlaşmazlıklarıyla gündeme gelmişti. Feinstein'ın hayatını kaybeden üçüncü eşi Richard C. Blum'ın hayat sigortası için üvey kızlarına karşı verdiği hukuki mücadele haberlere yansımıştı.

Feinstein Kongrenin en zengin üyelerinden biri olarak anılıyordu.

Stanford Üniversitesinde tarih eğitimi alan ve üç kez evlenen Feinstein'ın bir kızı bulunuyor.

ABD Senatosunda 49 Cumhuriyetçi, 48 Demokrat ve 3 bağımsız senatör bulunuyordu. Feinstein'ın ölümüyle Senatoda Demokratların bir koltuğu boşalmış oldu.

Biden: Gerçek bir öncüydü

ABD Başkanı Joe Biden, Feinstein'ın ölümüyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, onun "gerçek bir öncü" ve "rol model" olduğunu belirtti.

Biden, "Dianne, ulusal güvenlikten çevreye ve sivil özgürlüklerin korunmasına kadar her şeye damgasını vurdu. Pek çok açıdan bir tarih yazdı ve ülkemiz onun mirasından nesiller boyu faydalanacak." ifadesini kullandı.

Bayraklar yarıya indirilecek

Joe Biden, Senatör Feinsten'ın anısına Beyaz Saray ve ABD'deki tüm kamu binalarında bayrakların gün batımına kadar yarıya indirilmesi talimatını verdi.

Tüm kışlalar, deniz hava üsleri ve gemiler ile ABD'nin yurtdışındaki temsilciliklerinde de bayrakların yarıya indirileceğini kaydeden Biden, talimatı ABD Anayasası'nın kendisine başkan olarak tanıdığı yetki uyarınca verdiğini kaydetti.


Yeni bir görünüm kazanan ‘evcilleştirilmiş’ Wagner ile Bahmut’a dönüş

Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna savaşına katılan askeri komutanlarla dün Kremlin’de yaptığı görüşme sırasında Rusya merkezli Sputnik ajansı tarafından dağıtılan fotoğraf (AFP)
Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna savaşına katılan askeri komutanlarla dün Kremlin’de yaptığı görüşme sırasında Rusya merkezli Sputnik ajansı tarafından dağıtılan fotoğraf (AFP)
TT

Yeni bir görünüm kazanan ‘evcilleştirilmiş’ Wagner ile Bahmut’a dönüş

Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna savaşına katılan askeri komutanlarla dün Kremlin’de yaptığı görüşme sırasında Rusya merkezli Sputnik ajansı tarafından dağıtılan fotoğraf (AFP)
Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna savaşına katılan askeri komutanlarla dün Kremlin’de yaptığı görüşme sırasında Rusya merkezli Sputnik ajansı tarafından dağıtılan fotoğraf (AFP)

Batı istihbaratının Wagner savaşçılarının Ukrayna’daki savaş cephelerine, özellikle de Bahmut’a döneceğine dair iddiaları ortasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu grubun eski komutanı Andrei Troshev’i, Moskova’nın Ukrayna’da ‘özel askeri operasyon’ olarak adlandırdığı operasyon çerçevesinde görevleri yerine getirecek gönüllü birimlerin oluşumunu denetlemekle görevlendirdi.

Bu görevlendirme, doğrudan Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı olan ‘Wagner’in evcilleştirilmiş bir versiyonunun, ancak grubun eski lideri Yevgeniy Prigojin’in önderlik ettiği görünümden farklı yeni bir görünümünün’ savaşa gireceği izlenimini veriyor. Prigojin, uçağının düşmesi sonucu ölmeden önce yaz ayları başlarında Savunma Bakanlığı’na karşı bir ayaklanma başlatmıştı. Kendisi, savaşçılarını Savunma Bakanlığı’nın komutası altına vermeyi reddetmişti.

Putin, dün Troşev’le yaptığı görüşmede “Geçtiğimiz toplantıda Ukrayna’daki özel askerî harekât bölgesi başta olmak üzere çeşitli muharebe görevlerini yerine getirebilecek gönüllü birliklerin oluşturulmasına katılacağınızı konuştuk” dedi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Troşev’in şu anda Savunma Bakanlığı’nda çalıştığını söyledi. Toplantıya, Wagner’in dünya çapındaki konuşlanma alanlarında faaliyetlerini denetleyen Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov da katıldı.

Bir zamanlar saflarında on binlerce savaşçıyı barındıran Wagner, ‘kıyma makinesi’ olarak nitelendirilen aylar süren savaşların ardından mayıs ayında Bahmut şehrini kontrol altına almayı başarmasıyla ünlendi. Dün yayınlanan raporlar, savaşçılarının Bahmut’ta yeniden konuşlandırıldığını ortaya koydu. Ukrayna kuvvetlerinin, yakınındaki iki önemli köy olan Andriivka ve Klishchiivka’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra Bahmut’a doğru ilerlemeye çalıştığına inanılıyor.

Öte yandan İngiltere Savunma Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, yeniden görevlendirme sonrasında Wagner personelinin özel durumunun belirsiz olduğunu, ancak bu personelin, büyük olasılıkla Doğu Cephesi’nde bir Ukrayna saldırısı beklentisiyle Rusya Savunma Bakanlığı kuvvetlerinin birimlerine ve diğer özel askeri grup birimlerine devredildiğini aktardı.

Dün Ukrayna’ya ait bir insansız hava aracı (İHA), Ukrayna sınırına yakın bir Rus kasabasındaki elektrik dağıtım istasyonunu hedef aldı. Kursk Bölge Valisi Roman Starovoit, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada “Trafolardan biri alev aldı. 5 kasaba ve bir hastane elektriksiz kaldı” dedi.


Ukrayna'nın işgalini eleştiren Rus blog yazarına 8 yıl hapis cezası

Rusya Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç kararını okuyor (Reuters)
Rusya Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç kararını okuyor (Reuters)
TT

Ukrayna'nın işgalini eleştiren Rus blog yazarına 8 yıl hapis cezası

Rusya Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç kararını okuyor (Reuters)
Rusya Yüksek Mahkemesi'nde bir yargıç kararını okuyor (Reuters)

AFP'nin haberine göre, Cuma günü bir Rus mahkemesi, Ukrayna'ya yönelik saldırıyı eleştiren paylaşımı nedeniyle bir blog yazarını sekiz buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı.

"Net Freedoms Project" adlı sivil toplum kuruluşunun bildirdiğine göre Alexander Nozdrenov, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının başlangıcında onaylanan ceza kanununun bir hükmü uyarınca Rus ordusuyla ilgili yanlış bilgi yaymak suçundan mahkum edildi.

Memorial adlı sivil toplum kuruluşuna göre, Kuban bölgesinde (güney Rusya) yaşayan blog yazarı, Mart 2022'de Telegram uygulaması aracılığıyla Kiev'deki hasarlı bir konut binasının fotoğrafını şu alaycı ifadelerle paylaştı:

“Kurtarıcıların gelişinden sonra Ukrayna şehirleri.”

Paylaşımdan kısa bir süre sonra tutuklanan ve o zamandan beri tutuklu bulunan Alexander Nozdrenov, paylaşımı kendisinin yapmadığını iddia etti.

Blog yazarı ayrıca, trafik polisinin ihlal ve suiistimallerini sık sık eleştirdiği bir YouTube kanalının da sahibi.

Rus yetkililer tarafından da hedef alınan Memorial örgütü, Alexander Nozdrenov'u siyasi tutuklu olarak gördüğünü belirtti.

Sivil toplum örgütü OVD Info'ya göre Ukrayna'daki saldırıların başlamasından bu yana Rusya'da yaklaşık 20 bin kişi tutuklandı. Bu kişiler savaşa karşı çıktıkları için bazen ağır cezalara da çarptırıldılar.

Önümüzdeki hafta Rus mahkemelerinde siyasi boyutlu 85 davanın görülmesi planlanıyor.

Başta 19 yıl hapse mahkum edilen Aleksey Navalniy olmak üzere neredeyse tüm önemli muhalifler hapse atıldı ya da ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.


Burkina Faso lideri Traore: ‘Seçimler öncelik değil’

Burkina Faso’da iktidardaki askeri cuntanın lideri İbrahim Traore (AP)
Burkina Faso’da iktidardaki askeri cuntanın lideri İbrahim Traore (AP)
TT

Burkina Faso lideri Traore: ‘Seçimler öncelik değil’

Burkina Faso’da iktidardaki askeri cuntanın lideri İbrahim Traore (AP)
Burkina Faso’da iktidardaki askeri cuntanın lideri İbrahim Traore (AP)

Burkina Faso’nun geçici Devlet Başkanı Yüzbaşı İbrahim Traore, dün akşam (29 Eylül Cuma) bir ulusal kanala verdiği röportajda, ülkesindeki seçimlerin güvenliğin aksine öncelik olmadığını açıkladı.

Darbeyle iktidara gelmesinden neredeyse bir yıl sonra Traore, teorik olarak Temmuz 2024’te yapılması planlanan seçimlere değinirken, gazetecilere “Bu bir öncelik değil. Bunu size açıkça söylüyorum. Daha doğrusu, cihatçı şiddetin baltaladığı bu ülkede öncelik güvenliktir” dedi.

Traore, anayasanın yeniden formüle edilmesi olasılığına ilişkin bir soruya ise “Mevcut metinler barışçıl bir şekilde gelişmemize izin vermiyor” yanıtını verdi.

Geçici Devlet Başkanı, anayasada kısmi değişiklik yapılacağını belirtirken, şu anda onaylanan metnin halk kitleleri pahasına bir avuç aydınlanmış insanın görüşlerini yansıttığına dikkati çekti.


Japonya ile Kuzey Kore arasında kaçırılan Japonlara ilişkin gizli temaslar mı yürütülüyor?

Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida. (DPA)
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida. (DPA)
TT

Japonya ile Kuzey Kore arasında kaçırılan Japonlara ilişkin gizli temaslar mı yürütülüyor?

Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida. (DPA)
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida. (DPA)

Japonya, geçmişte Japon vatandaşlarının kaçırılmasıyla ilgili uzun süredir devam eden krizde Kuzey Kore ile bu yıl gayri resmi temaslarda bulundu.

Japon Kyodo haber ajansının aktardığına göre kaynaklar, Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida’nın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile zirve yapmaya çalıştığını, ancak iki ülke diplomatik ilişkilerini sürdürmediği için bu konuda ilerleme kaydedilmediğini belirtti.

Japon yetkililerin Mart ve Mayıs aylarında Kuzey Kore tarafıyla temasları olduğuna dair basında çıkan haberlerle ilgili olarak konuşan Kişida, konunun doğası gereği açıklama yapmaktan kaçındığını söyledi.

Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa ve Kabine Sekreteri Hirokazu Matsuno da dün düzenlenen basın toplantısında temasların gerçekliğini netleştirmedi.

Kuzey Kore’nin 1970’li ve 1980’li yıllarda Japon vatandaşlarını kaçırması meselesi, kayıpların aile üyelerinin ilerleyen yaşıyla daha acil hale geldi.


Rusya, Ukrayna'nın batısını hedef aldı: Tahliye emri verildi

Donetsk'te bombalama sonucu ağır hasar gören bir evde bir adam eşyalarını taşıyor (Reuters)
Donetsk'te bombalama sonucu ağır hasar gören bir evde bir adam eşyalarını taşıyor (Reuters)
TT

Rusya, Ukrayna'nın batısını hedef aldı: Tahliye emri verildi

Donetsk'te bombalama sonucu ağır hasar gören bir evde bir adam eşyalarını taşıyor (Reuters)
Donetsk'te bombalama sonucu ağır hasar gören bir evde bir adam eşyalarını taşıyor (Reuters)

Reuters'in haberine göre, Ukrayna'nın batısındaki Vinnitsya bölgesi yetkilileri, bugün, Rus saldırısı sonucu şehrin altyapısının zarar gördüğünü söyleyerek saldırının ardından erken saatlerde bölge sakinleri için tahliye emri verildiğini açıkladı.

Yerel bir haber sitesi Kalinka kasabasının internet sitesinde, kasaba idaresi başkanı Vasyl Polishchuk'un "Şu anda saldırı alanını çevreleyen alan dışında genel bir tahliyeye gerek yok" sözlerini aktardı.

Web sitesinde saldırının hedefi veya kullanılan silahlar hakkında bilgi verilmedi.

Bölge Valisi Serhiy Borzov ise yer belirtmeden saldırıda bir altyapı sahasının hedef alındığını aktardı. Ukraynalı yetkililer bazen 'altyapı' terimini elektrik üretimi veya diğer sektörlerde faaliyet gösteren tesisleri ifade etmek için kullanıyor.