Lübnan İçin Amerikan Çalışma grubu İsrail-Lübnan deniz sınırları için temaslarını sürdürüyor

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı Büyükelçi Edward Gabriel ile bir arada (Dalati ve Nahra)
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı Büyükelçi Edward Gabriel ile bir arada (Dalati ve Nahra)
TT

Lübnan İçin Amerikan Çalışma grubu İsrail-Lübnan deniz sınırları için temaslarını sürdürüyor

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı Büyükelçi Edward Gabriel ile bir arada (Dalati ve Nahra)
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı Büyükelçi Edward Gabriel ile bir arada (Dalati ve Nahra)

Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu, Lübnan'daki yetkililer ve politikacılarla yaptığı görüşmeleri tamamladı. Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı, Büyükelçi Edward Gabriel, İsrail ile deniz sınırının çizilmesi sorununu çözmek için bir fırsat olduğunu söyledi ve bu fırsatın kaçırılması tehlikesine karşı uyardı.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca ile bir araya geldi. (Şii) Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın son konuşmasının İsrail ile deniz sınırlarını belirleme dosyasının tamamen zıt bir yöne taşınmasına yol açacağından korktuğunu dile getiren Caca, partisinin, reform savaşına öncülük etmek için gereken dürüstlük ve şeffaflığa sahip egemen bir aday aramak üzere cumhurbaşkanlığı dosyasındaki herkesle iletişim kurduğunu duyurdu.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ile Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı, Büyükelçi Edward Gabriel Buhabib görüştü. Bu görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Büyükelçi Gabriel, "Dışişleri Bakanı ile Lübnan-Amerika ilişkilerini ve Lübnan ile ABD arasındaki ortaklığı güçlendirmek için çalışmanın önemini görüştük. Grup, karar vericiler, Lübnan hükümetindeki yetkililer, parlamenterler ve ordu şefi de dahil olmak üzere diğer şahsiyetlerle bir araya gelerek Lübnan ordusunun durumunu görüştük. Bu toplantılarda Lübnan'daki durumu tartıştık. Yetkililer, ekonomik toparlanmayı sağlamak için Uluslararası Para Fonu'nun taleplerini reformlarla karşılamak üzere acilen harekete geçmeli” dedi.
Deniz sınırlarını belirleme konusunun tartışıldığına dikkati çeken Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu Başkanı, “Deniz sınırının çizilmesi konusunu görüştük ve bunun Lübnan'a ait egemen bir karar olduğunu teyit ettik. Bu dosyanın Lübnan için bir fırsat olduğunu görüyoruz. Ancak bu fırsat penceresi kapanabilir ve o zaman iki ülke arasındaki sorunları yüzyıllarca çözmek için başka bir fırsat kalmaz. Bu, Lübnan'ın ihtilaflı bölgeyi geliştiremeyeceği ve ihtilaflı sahaları keşfetmeye gelecek hiçbir şirketin olmayacağı anlamına geliyor. Bu nedenle, şu anda mevcut olan küçük fırsattan yararlanılacağını umuyoruz” diye konuştu.
Lübnanlı yetkililerle görüştüklerine dikkat çeken grup, "onların ülkeleri için bir araya gelmeleri ve farklılıklarını bir kenara bırakmaları gerektiğini" söyledi. Gruptan yapılan açıklamada, “Lübnan kökenli Amerikalılar olarak ABD'ye iyi izlenimlerle döneceğiz ve yanında olduğumuz Lübnan halkı için savaşa devam edeceğiz.”
Lübnan için Amerikan Çalışma Grubu, Caca’ya ABD'nin atmosferi ve Lübnanlı liderlerin sınır çizilmesi konusundaki tutumları hakkında bilgi verdi.
Görüşmede, özellikle ABD Başkanı Joe Biden'ın bölgeye ziyaretinin ardından bölge meseleleri de ele alındı. Caca, “Grup gördüğünü ve duyduğunu dünyadaki karar alma merkezlerine iletmenin öneminin farkında ve muhataplarını, bir sonraki aşamada Lübnan'a ayak uydurmaya teşvik ediyor. Lübnan kurtarılmaya muhtaç. Halkın, tünelin sonunda ışık belirtileri görme zamanı geldi” diye konuştu.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.