Tunus Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden anayasa referandumunu boykot çağrısı

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker (EPA)
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker (EPA)
TT

Tunus Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden anayasa referandumunu boykot çağrısı

Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker (EPA)
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker (EPA)

Tunus’ta Nahda Hareketi’nin desteklediği Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN), Tunuslu seçmenleri yarın düzenlenecek ulusal yürüyüşe katılmaya çağırdı.
Başkent Tunus’un merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayacak olan yürüyüş programını açıklayan FLN, “Bu yürüyüş, Tunus’taki kazanımları, özgürlüğü ve demokrasiyi savunmaya yönelik hamlelerin bir parçası” şeklinde bir açıklama yaptı.
FLN, Tunus’un yeni anayasası için 25 Temmuz’da yapılması planlanan referandumun boykot edilmesi çağrısında da bulundu.
Nahda Hareketi ve siyasi hareketler de dahil olmak üzere bağımsız politikacılar ve tanınmış partilerin yer aldığı FLN, Cumhurbaşkanı Kays Said’i 2014 anayasasına darbe yapmak ve bireysel bir yönetim kurmakla suçluyor.
Öte yandan, 1952’de kurulan ve merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), Tunus’ta yeni anayasanın kabul edilmesi halinde, ülkenin ‘otoriter bir rejime dönüşebileceğini’ ifade etti.
Yetkilileri yeni anayasayı geri çekmeye, olağanüstü hali sona erdirmeye ve anayasal düzeni yeniden kurmaya çağıran ICJ tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Herhangi bir anayasal denetimin yürütülmesi veya yeni bir anayasa hazırlama sürecinin başlatılması, anayasal sistemin hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığı ilkeleri ve uluslararası insan hakları standartları ile uyumlu olmasını gerektirir. Yeni anayasa, hukukun üstünlüğü ve yasama, yargı ve yürütme erklerinin her birine bağımsız merciler olarak açık yetkilerin verilmesini güvence altına almalıdır.”
ICJ Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Said Benarbia, “Önerilen Tunus anayasası, Cumhurbaşkanı Said’in gözetim ve hesap verebilirliğe tabi olmadığı, zayıf bir parlamento ve ikincil bir yargıya sahip bir başkanlık sistemi vizyonunu yansıtıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
ICJ, Tunus makamlarını Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığına ilişkin garantiler vermeye ve yargının yürütme makamının müdahalesinden tamamen bağımsız kalmasını garanti etmeye çağırdı.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."