Türkiye'den bilim insanı 2,4 milyon euroluk destek aldı: Uzaydaki hayatın ipuçlarını denizin derinliklerinde arayacak

Türkiye'den çok az sayıda bilim insanının almayı başardığı hibe sayesinde derin denizlerdeki yaşam incelenirken, uzaydaki hayata dair ipuçları aranacak

Dr. Mustafa Yücel
Dr. Mustafa Yücel
TT

Türkiye'den bilim insanı 2,4 milyon euroluk destek aldı: Uzaydaki hayatın ipuçlarını denizin derinliklerinde arayacak

Dr. Mustafa Yücel
Dr. Mustafa Yücel

"Derin denizleri anlamamız gerekiyor ki, Güneş Sistemi'nin yeni okyanuslarını anlayabilelim."
Bu sözlerin sahibi Dr. Mustafa Yücel, uzaydaki hayatın ipuçlarını denizin derinliklerinde aramak için Avrupa'nın en prestijli bireysel araştırma hibelerinden destek almaya hak kazandı ve 2,4 milyon euroluk destek aldı.
Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) Konsolidatör Hibesi (Consolidator Grant) sayesinde 2,4 milyon, euro 5 yıl süreyle derin denizler ve uzay arasındaki bağlantı aranması için kullanılacak.
Türkiye'den çok az sayıda bilim insanının almayı başardığı hibe sayesinde derin denizlerdeki yaşam incelenirken, uzaydaki hayata dair ipuçları aranacak.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden Dr. Mustafa Yücel, derin deniz araştırmasının detaylarını Independent Türkçe'ye anlattı.

Derin denizlerde yapılan araştırmalar, uzayda hayat olup olmadığının göstergesi mi olacak? 
Derin deniz araştırmalarının önemine dair konuşan Yücel, "Jüpiter'in uydusu Europa, okyanus içermesi açısından önemli. Satürn'ün en büyük uydusu olan Enceladus var. Buralarda tuzlu su içeren, binlerce metre derin okyanuslar olduğu tespit edildi. Bu durum denizin derinliklerindeki yaşam formlarını belirlememizle, uzaydan elde edilecek örnekleri doğru değerlendirmemizi sağlayacak" ifadelerini kullandı.
"Derin denizleri anlamamız gerekiyor ki, Güneş Sistemi'nin yeni okyanuslarını anlayabilelim" diyen Dr. Yücel, "Ben oşinograf yani deniz bilimciyim. Bu alan denizin bütün süreçlerinin biyolojik, kimyasal, jeolojik ve fiziksel süreçlerinin çok disiplinli şekilde çalışması anlamına geliyor. 'ERC sürecinde özellikle uzaydaki hayat arayışına deniz bilimi yaparak nasıl katkı verebilirim?' diye düşünmeye başladım. Yeni bir çığır açıcı fikir olarak baktım. Uzayda hayat arayışında her zaman su ararız. Su gezegenlerde nasıl olacak? Güneş'ten çok uzak olmasın ya da çok yakın da olmasın, dünya gibi uzaklıkta olsun. Böyle gezegenler aranır. Bu şekilde geçtiğimiz 20 yılda biraz daha organik molekülleri bulma, bazı ötegezegenler atmosferlerinde arama ya da Güneş Sistemi içindeki gezegen ve onların uydularından organik moleküller arama gibi konularda çalışmalar başladı" dedi. 
Dr. Yücel, sözlerine şunları ekledi:
"Mars uzun yıllardır çok önemli bir hedef oldu. İnsan gidecek diye konuşuluyor. Oradan örnekler gelecek, uzay misyonları dizayn ediliyor. Mars'a biz niye gidiyoruz? Neden bu kadar kaynak harcanıyor? Tabii ki Dünya'ya en yakın gezegenlerden birisi olması ilk nedenlerden biri oldu. Ayrıca Mars'ın geçmişinde su vardı. Mars'ın ilk iki milyar yılında okyanuslarla kaplı olduğu biliniyor. Okyanuslar zamanla buharlaşmış ya da gezegenin içine doğru buz haline dönüşmüş şekilde bulunuyor olabilir. Yüzeyinde bir okyanus yapısı yok. Ama okyanus olduğu dönemde belki bir yaşam gelişti ve onun belki izleri okyanusun geride bıraktığı kayaçlarda bulunabilir düşüncesiyle, Mars'ta hayat arayışı sürüyor."

"Uzaydaki hayat araştırmaları, deniz bilimine doğru yaklaştı"
"Son 10 yılda bu hayat arayışı "onseptinin temelden değiştiğini söyleyen Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çünkü Güneş Sistemi'nin kendisinde okyanuslar bulundu. Mars'ta geçmiş dönemlerde okyanuslar vardı. Ama özellikle Jüpiter ve Satürn'ün birkaç uydusu var. Jüpiter'in uydusu Europa, okyanus içermesi açısından önemli. Satürn'ün en büyük uydusu olan Enceladus var. Bunlar aslında dış görünüşleri buzla kaplı uydular. Ama gerçekten son 5-6 yılda Nature gibi üste düzey dergilerde çıkan yayınlarda gördük ki, bu buz katmanının altında okyanus var. Bu okyanuslar onlarca kilometre kalınlığında daha da önemlisi, bunlar tuzlu su okyanusu. Uzay misyonlarındaki verilerin yayınlanması ile bu buzla kaplı uyduların yüzeyi her şeyden önce statik olmuyor. Aynı bizim yerküremiz gibi, yani depremler oluyor. Buralarda buz tektoniği olduğu bulunmuş. Bu buz tektoniği nedeniyle ara ara içindeki okyanus dışarıya püskürüyor. Bir çeşit volkanizma gibi düşünün. Dışarıya tuzlu su buharı püskürtülüyor. O su buharında bazı organik yapılar bulunmuş durumda, tuzlu bir okyanus olduğu belirlendi. Mars gibi sistemlerde hayat varsa inceleyebiliriz, ancak şimdi Güneş Sistemi'nde en azından 10-15 yıl sonra erişebileceğiniz ölçekte ve belki örnek alabileceğimiz okyanuslar var. Yani uzaydaki hayat araştırmaları, deniz bilimine doğru yaklaştı. "
 

"Hayat arayışına su, organik molekül ve metal eklemeniz gerekiyor"
Dr. Yücel, "Derin denizde bütün hayatın temelinde olan su ve organik moleküllerin yanında, hayatın başlangıcına temel teşkil eden oksijenli sudan oksijensiz suya geçişler var. Redoks geçişleri dediğimiz bu fenomen metabolik fonksiyonları destekleyen en önemli süreç. Canlıların fotosentez ve kemosentez, veya solunum yapmasını redoks enzimleri sağlıyor. Enzimlerin olması için de metaller gerekiyor. Yani hayat arayışına su, organik moleküllerin yanına artık redoks metallerini de eklemeniz gerekiyor. Bunu derin denizde çalışarak, buzlu kaplı uyduların püskürtülerinde yeni analizler yapılacak, neye bakılacağını bulduğunuzda büyük resim içindeki okyanusun nasıl bir kimyasal yapıya sahip olacağını ortaya çıkartacak proje tasarladık" şeklinde projesinin kapsamını anlattı. 
 

Bu proje Türkiye'deki denizlerin araştırılması ve yeni bilim insanlarının yetişmesi için de destek sağlayacak. Bu sayede hem ülkemizdeki denizler incelenirken hem de yeni keşiflere imza atılabilecek.  
 



Meta insanüstü yapay zeka için yeni laboratuvar kurdu

Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
TT

Meta insanüstü yapay zeka için yeni laboratuvar kurdu

Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)

Mark Zuckerberg, insan zekasını aşan yapay zeka geliştirmeye odaklanacak yeni bir yapay süper zeka biriminin Meta'da kurulduğunu duyurdu.

Meta Süper Zeka Laboratuvarı, teknoloji devinin yapay zekayı Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi tüm ürünlerine entegre etme yolunda büyük çaba sarf ettiği bir dönemde kuruldu.

Bu son girişim, ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan birkaç üst düzey araştırmacının transfer edilmesiyle şimdiden tartışmalara yol açtı.

OpenAI CEO'su Sam Altman'a göre Zuckerberg, ChatGPT çalışanlarına şirketine katılmaları için 100 milyon dolara kadar teklifte bulundu ve birkaç kişi yeni süper zeka laboratuvarında işe alındı.

Meta Süper Zeka Laboratuvarı'na katılan eski OpenAI çalışanları arasında Shuchao Bi, Huiwen Chang, Ji Lin, Hongyu Ren, Jiahui Yu ve Shengjia Zhao yer alırken, yeni atananlar arasında eski Google ve Anthropic araştırmacıları da var.

Meta'nın patronu pazartesi günü çalışanlarına gönderdiği bilgi notunda, yeni yetenek dalgasının milyarlarca kullanıcıya "kişisel süper zeka" sunmayı sağlayacağını söyledi.

İlk kez CNBC'nin bildirdiği notta "Yapay zekanın ilerleme hızı arttıkça süper zekanın geliştirilmesi de ufukta beliriyor. Bunun insanlık için yeni bir çağın başlangıcı olacağına inanıyorum ve Meta'nın bu yola öncülük etmesi için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyım" diye yazdı.

Meta dünyaya süper zeka sunmak için eşsiz bir konumda. Daha küçük laboratuvarlara kıyasla çok daha büyük bilgi işlem kapasitesini destekleyen güçlü bir altyapımız var. Milyarlarca kişiye ulaşan ürünler oluşturup büyütme konusunda daha derin deneyime sahibiz. Çok hızlı büyüyen yapay zeka gözlükleri ve giyilebilir cihazlar kategorisine öncülük ve liderlik ediyoruz. Ve şirket yapımız muazzam bir inanç ve cesaretle hareket etmemizi sağlıyor.

Yeni laboratuvar, Meta'nın ScaleAI adlı girişimine 14,3 milyar dolar yatırım yapmasının ardından şirkete katılan Meta'nın baş yapay zeka sorumlusu Alexandr Wang tarafından yönetiliyor.

Zuckerberg çalışanlarına gönderdiği notta, Meta'nın "aşağı yukarı gelecek bir yıl içinde" süper zekanın "sınırına ulaşmasını" beklediğini söylerken bu, Altman'ın benzer tahminlerini yansıtıyor.

Meta'nın yeni süper zeka laboratuvarı, çeşitli uygulamalarında Meta yapay zekasına güç veren Llama modellerini geliştirmek için de çalışacak.

Independent Türkçe