Libya Başbakanı Dibeybe Trablus'taki çatışmaların ardından İçişleri Bakanı'nı görevden aldı

Libya İçişleri Bakanı Halid et-Ticani Mazin geçen pazar günü Trablus’ta, yaklaşan seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Libya İçişleri Bakanı Halid et-Ticani Mazin geçen pazar günü Trablus’ta, yaklaşan seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Libya Başbakanı Dibeybe Trablus'taki çatışmaların ardından İçişleri Bakanı'nı görevden aldı

Libya İçişleri Bakanı Halid et-Ticani Mazin geçen pazar günü Trablus’ta, yaklaşan seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Libya İçişleri Bakanı Halid et-Ticani Mazin geçen pazar günü Trablus’ta, yaklaşan seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. (AFP)

 Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, başkent Trablus'taki çatışmaların ardından İçişleri Bakanı Halid Mazin'i görevden aldı.
Trablus merkezli February televizyon kanalının haberine göre, Başbakan Dibeybe İçişleri Bakanı Mazin'i görevden alarak, yerine geçici olarak Yerel Yönetimler Bakanı Bedriddin ed-Tumi'yi atadı.
Başkent Trablus'un Firnac ve Zaviye ed-Dehmani bölgelerinde, ülkenin batısında faaliyet gösteren "Rada" ile "Başkanlık Muhafızları" silahlı grupları arasında dün geceden bu yana yaşanan çatışmalarda, 3'ü sivil 10 kişi hayatını kaybetmiş, 27 kişi yaralanmıştı.
Çatışmalar başkentin Ayn Zara bölgesinde aralıklarla devam ediyor.

Trablus'taki havalimanında uçuşlar durduruldu
Libya merkezli Raid Haber Ağı’na göre, çatışmalar nedeniyle başkentteki Uluslararası Mitiga Havalimanı uçuşlara kapatıldı. Trablus'a gelen uçaklar başkentin 200 kilometre doğusundaki Misrata Havaalanı'na yönlendirildi.
Haziran ayında da Trablus merkezli "Navasi Tugayı" ile "İstikrar Destek Birimi" arasında, başkentin Suk Sulesa bölgesinde çatışma çıkmış, olaylar kentte paniğe ve hasara neden olmuştu.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.