Sisi: Mısır, Nil suları ihtilafında müzakereyi tercih ediyor

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Etiyopya’daki Nahda Barajı ihtilafında ülkesinin barışçıl yaklaşımını vurguladı

Sisi, Sırbistan ziyareti sırasında Belgrad Üniversitesi’nden ‘fahri doktora’ alırken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Sırbistan ziyareti sırasında Belgrad Üniversitesi’nden ‘fahri doktora’ alırken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi: Mısır, Nil suları ihtilafında müzakereyi tercih ediyor

Sisi, Sırbistan ziyareti sırasında Belgrad Üniversitesi’nden ‘fahri doktora’ alırken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Sırbistan ziyareti sırasında Belgrad Üniversitesi’nden ‘fahri doktora’ alırken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Etiyopya’daki Nahda (Hedasi) Barajı anlaşmazlığı konusunda ülkesinin barışçıl yaklaşımını bir kez daha vurguladı. Mısır’ın konuyla ilgili olarak ‘müzakere seçeneğini’ tercih ettiğini belirterek, Etiyopya ile olan ilişkileri ‘karşılıklı fayda, diğerine zarar vermeme ve herkesin çıkarını korumak üzere çalışma’ temeline dayalı bir şekilde geliştirme arzusunu da dile getirdi.
Sisi perşembe günü Belgrad Üniversitesi’nde kendisine fahri doktora verilmesi vesilesiyle yaptığı konuşmada sırasında, uluslararası ilişkilerin yönetimi çerçevesinde iş birliği ve iyi komşuluk ilkelerinin desteklenmesi gerektiğini, uluslararası toplumun tüm üyeleri tarafından, ortak su kaynaklarının yönetimini düzenleyen, ciddi zarar vermekten kaçınmak ve ortak çıkarlar için iş birliği yapmaya dayalı uluslararası hukuk kurallarına riayet edilmesi gerektiğini vurguladı. Sisi “Mısır bu bakış açısından, su sorununu özellikle Nahda Barajı sorunu ele alırken, müzakere yolunu seçti. Bu, Mısır ve Etiyopya arasındaki ikili ilişkileri geliştirme ve Afrika kıtasının karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için istişare sağlamak, iş birliği çerçevelerini genişletmek, hedefleri birleştirmek ve Nahda Barajı’nın inşasının yansımalarını çözmek için Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında ortak bir vizyon bulmaya çalışmak konusundaki kararlılığını yansıtıyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı “Mısır, özellikle Mısır, Sudan ve Etiyopya olmak üzere Nil Havzası ülkeleri arasında karşılıklı çıkar temelinde amaç ve kader birliğine inanıyor ve bu ülkelerin birbirlerine zarar vermemesi ve herkesin çıkarlarını koruması için çalışıyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Sisi, ülkesinin Nil Havzası bölgesindeki kalkınmanın çeşitli yönlerini desteklemeye devam etme konusundaki kararlılığını dile getirdi. Etiyopya arzu ettiği ekonomik kalkınmayı gerçekleştirip ve ihtiyaç duyduğu elektriği üretme kapasitesini arttırırken, aynı zamanda barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin kurallar konusunda ilgili tüm taraflar arasında bağlayıcı ve kapsamlı bir yasal anlaşma taslağının hazırlanması yoluyla, aşağı havza ülkeleri olan Mısır ve Sudan'ın çıkarlarını korunması ve su haklarına zarar verilmemesi gerektiğini belirtti.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki müzakerenin son oturumu 2021 yılı Nisan ayında gerçekleşti. Barajın dolumu ve işletilmesine ilişkin mekanizma üzerinde anlaşmaya varılamadı. Bu durum, Mısır ve Sudan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konsey’ne başvurmasına yol açtı.

Mısır-Sırbistan ilişkileri
Öte yandan Sisi, Mısır’ın Sırbistan ile özellikle Bağlantısızlar Hareketi düzeyinde uzun süredir devam eden tarihi ilişkilerinden gurur duyduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı “Mısır, uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu gerçek bir tehdidi teşkil eden ve tüm ülkelerin iş birliğini gerektiren iklim değişikliği sorunu öncelikli üzere, geleneksel zorluklara ek olarak yeni ortaya çıkan zorluklara karşı mücadele için olduğunu her zaman vurguluyor” dedi. Sisi “İklim değişikliğinin ve küresel nüfus artışının dünyanın birçok bölgesini tehdit eden krizin hızını artırdığını anlamalıyız. Mısır, iklim değişikliğiyle mücadele için uluslararası çabaları harekete geçirme konusundaki istekliliğinden yol çıkarak, zirvenin sonuçlarının ve vaatlerin sahada fiili uygulamaya dönüştürülmesine yönelik dünyanın doğru yola girmesine katkıda bulunmak üzere, Kasım ayında Şarm eş-Şeyh 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na (COP27) ev sahipliği yapacak” ifadelerini sözlerine ekledi.
Sisi uluslararası toplumun birçok geleneksel zorlukla yüzleşmeye devam ettiğini ve Mısır’ın, özellikle Ortadoğu’nun istikrar ve güvenliği konusunda tanık olduğu ciddi zorluklar gölgesinde, uluslararası barış ve güvenliği korumaya yönelik çabalara destek verdiğini belirtti. Sisi “Mısır daima terörle mücadelede kapsamlı bir yaklaşım, terörün tüm biçimleriyle yüzleşme ve mücadele için uluslararası işbirliğini yoğunlaştırma için çağrıda bulundu” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı, Ortadoğu’yu insanlığın bekasının yanı sıra uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden tehlikeler sebebiyle kitle imha silahlarından kurtarmaya yönelik çabaları güçlendirilme çağrısında bulundu. Ayrıca, Mısır’ın Filistin davasına verdiği desteğin devam ettiğini de belirtti.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.