Eski Savcı İran’daki toplu idamlar sebebiyle İsveç’te mahkum oldu

İran: İsveç'in Hamid Nuri dosyasındaki kararını gözden geçirme fırsatı sınırlı

Belçika Parlamentosu'nda geçen ay düzenlenen oturum (arşiv - EPA)
Belçika Parlamentosu'nda geçen ay düzenlenen oturum (arşiv - EPA)
TT

Eski Savcı İran’daki toplu idamlar sebebiyle İsveç’te mahkum oldu

Belçika Parlamentosu'nda geçen ay düzenlenen oturum (arşiv - EPA)
Belçika Parlamentosu'nda geçen ay düzenlenen oturum (arşiv - EPA)

İran'daki toplu idam kararlarında rolü olduğu gerekçesiyle İsveç'te yargılanan eski Savcı Vekili Hamid Nuri'ye "savaş suçu" ve "kasten cinayet" suçlarından müebbet hapis cezası verildi. İranlı bir yargı yetkilisi İsveç'i Hamid Nuri davasındaki kararını gözden geçirme fırsatının sınırlı olduğu konusunda uyardı.
İranlı eski savcı Hamid Nuri, Kasım 2019'da geldiği İsveç'te tutuklanmıştı. Nuri'nin idamların uygulandığı sırada Kerec kentindeki Gevherdeşt Cezaevi'nde savcı vekili olarak görev yaparken siyasi mahkumların infazına katıldığı iddia ediliyordu. Nuri ise kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmişti.
İsveç Savcılığı 28 Nisan'da yapılan duruşmada Nuri hakkında, "savaş suçu", "uluslararası hukuku ihlal" ve "kasten cinayet" suçlarından müebbet hapis talep etmişti.
İran yargısının İnsan Hakları Komitesi Başkanı Kazım Garipabadi Twitter'da yaptığı açıklamada, “İran, İsveç'in Nuri'yi ömür boyu hapis cezasına çarptırma kararına tepki vermek için birçok seçeneğe sahip” ifadelerine yer verdi. Garipabadi, Stockholm'ü "terörist grupları desteklemekle" suçladı.
İran medyası, Çarşamba günü geç saatlerde Tahran'ın Nuri'nin müebbet hapse mahkum edilmesini protesto etmek için İsveç büyükelçisini geri çağırdığını bildirdi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, yaptığı yazılı açıklamada, "İran, Hamid Nuri hakkında temelsiz ve uydurma suçlamalarla İsveç'te verilen hukuka aykırı karara tepki olarak, İsveç'teki büyükelçisini bazı istişareler için ülkeye geri çağırmaya karar vermiştir." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü, 1988'de hükümet emriyle idam edilenlerin sayısının 5 bine ulaştığını söyledi. Örgüt 2018 raporunda "gerçek sayının daha da yüksek olabileceğini" söylemişti. İran bu cinayetleri hiçbir zaman kabul etmedi.
İran Dışişleri Bakanlığı kararı protesto etmek için geçen hafta, Tahran'daki İsveç Maslahatgüzarı'nı ülkeye çağırdı.
İran'ın İsveç'e yönelik baskısı, Belçika parlamentosunun Çarşamba akşamı Brüksel ile Tahran arasında mahkum değişimini destekleyen bir anlaşmayı onayladığı bir zamanda geldi. Analistlere göre anlaşma ile İran’da mahkum edilen Belçikalı insani yardım görevlisi ve İranlı bir ajan arasında takas yapılması sağlanacak. Anlaşma metnini 41 milletvekili reddederken 79 milletvekili onayladı. 11 milletvekili ise çekimser oy kullandı. İran ve Belçika arasında Mart ayında imzalanan anlaşma, 6 Temmuz’da prensipte onaylanmıştı.
İçeriği 3 hafta önce açıklandığından beri, bu ikili anlaşma Parlamento'da hararetli bir tartışmaya yol açtı. Muhalefet, düzenlemeyi, "terörizm" suçlaması ile Anvers Mahkemesi tarafından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan İranlı diplomat Esadullah Esedi'yi kurtarma kampanyasının bir parçası olduğunu söyleyerek eleştiriyor. Muhalefet, bu düzenlemenin İran yönetimini, ülkesine gelen yabancı ülke vatandaşlarını rehin tutarak yurt dışındaki İranlı suçluların iadesi için baskı yapma yolunda cesaretlendireceğine inanıyor. İran muhalefeti, anlaşmanın olası bir af sonrasında Esedullah Esedi’yi Tahran'a iadesine kapı araladığına inanıyor.
Esedi, İran Ulusal Direniş Konseyi’nin 30 Haziran 2018’de Paris yakınlarındaki Villepinte’de düzenlemeyi planladığı yıllık toplantısını hedef alan bombalı saldırı için patlayıcı temin etmekle suçlanıyor. Halkın Mücahitleri Örgütü’nün ana omurgasını oluşturduğu söz konusu Konsey, İranlı muhaliflerin çatı örgütü olarak biliniyor. Avrupalı bazı ülkelerin Belçika’ya sağladığı istihbarat sayesinde patlayıcı taşıyan bir araç durdurularak saldırı engellenmişti.
İki yıl süren soruşturmalarda, Esedi’nin diplomat maskesiyle İran adına çalışan bir ajan olduğu sonucuna varıldı. 
Belçika polisi, İran asıllı Belçikalı çift olan 42 yaşındaki Saadouni ve 37 yaşındaki eşi Nassima'nın tutuklandığını duyurdu. Karı koca Brüksel yakınlarındaki Antwerp'te, arabalarında 500 gram patlayıcı ve bir şok tabancasıyla yakalandılar. Soruşturma, patlayıcıları Almanya'daki Esedi'den aldıklarını ortaya çıkardı.
Esedi, Almanya'nın Bavyera eyaletinde tutuklanarak Belçika'ya teslim edildi. Alman polisi, Esedi'nin kiraladığı bir arabada 11 Avrupa ülkesi arasındaki seyahatlerini gösteren bilgilerin yer aldığı belgeler buldu. Müfettişler, Avrupa'daki İran istihbarat faaliyetleri hakkında temel bilgiler elde ettiler.
Esedi, Avusturya’daki İran Büyükelçiliğiyle bağlantılı olduğu için diplomatik dokunulmazlığının bulunmadığı Almanya’da tutuklandı ve Belçika’da mahkemeye çıkarıldı. Esedi, 1979 Devrimi’nden sonra Avrupa’da terör suçundan yargılanan ilk İranlı yetkili oldu. İranlı yetkililer Brüksel'den İranlı diplomatı derhal serbest bırakmasını talep etti.
Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, yurt dışında haksız yere hapsedilen Belçika vatandaşlarına yardım etmek amacıyla söz konusu düzenlemenin hazırlandığını söyleyerek hükümetin, güvenlik kurumlarının da tavsiyesine uyduğunu ve bu düzenlemenin Esedi'nin serbest bırakılması anlamına gelmediğini kaydetti.
İran’dan gelen tehditlerin ciddiyetinin kanıtı olarak, 24 Şubat'ta bir insani yardım görevlisi olan Belçikalı Olivier Vandecastel, Tahran'da sebepsiz yere tutuklandı. Belçika hükumeti, sivil toplum kuruluşu çalışanı Olivier Vandecasteele gibi vatandaşların kurtarılması amacıyla böyle bir yasal düzenleme hazırladı.
Belçika Adalet Bakanı Salı günü Parlamento'da saatlerce süren tartışmaların ardından, "İran haydut bir devlet ama kiminle konuşacağımızı seçemiyoruz" dedi. Başbakan Alexandre de Croo da aynı pozisyonu benimsiyor. 14 Temmuz'da De Croo, " Vandecastel’in ailesine ne diyeceğiz?Hücresinde ölmesine izin mi vereceğiz? Belçika vatandaşlarını terk etmiyor." dedi.
Vandecastel'in ailesi 11 Temmuz'da yayınladığı bir video kaydında yetkililere, Vandecastel'in kötüleşen sağlık ve psikolojik durumunu vurgulayarak onu serbest bırakmak için "mümkün olan her şeyi yapmaları" çağrısında bulundu.



Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)