YÖK "öğrenci affı"na ilişkin usul ve esasları belirledi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kamuoyunda "öğrenci affı" olarak adlandırılan yasal düzenlemenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirledi.

AA
AA
TT

YÖK "öğrenci affı"na ilişkin usul ve esasları belirledi

AA
AA

YÖK'ten yapılan açıklamada, 5 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda "öğrenci affı" olarak adlandırılan 7417 sayılı Kanun'a ilişkin usul ve esasların belirlendiği kaydedildi.
Buna göre terör, cinsel saldırı, kasten öldürmenin yanı sıra devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduklarına karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği ile mensubiyeti bulunanlar, bu kanundan yararlanamayacak.
Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü (yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik, tıpta uzmanlık, tıpta yan dal uzmanlık, diş hekimliğinde uzmanlık ile eczacılıkta uzmanlık) öğrenimi gören öğrencilerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ilişiği kesilenler, kanundan yararlanabilecek.
Bir programı kazanarak kayıt yapma hakkı elde ettikleri halde kayıt yaptırmayanlar ise bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde (7 Kasım 2022'ye kadar) ilişiklerinin kesildiği veya kayıt hakkı kazandıkları yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla kanunun ilgili hükümlerinden faydalanabilecek.
Yükseköğretim kurumlarından 5 Temmuz 2022'den önce ilişiği kesilen öğrenciler de kanundan yararlanmak için ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna aynı tarihe kadar başvuru yapabilecek.
Başvuru süresi içinde mücbir sebeplerle başvuramayanların ise mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren bir ay içinde başvuru yapmaları gerekiyor.
Sağlık nedenleriyle başvuramayanların da buna ilişkin heyet raporunu 5 Aralık 2022 mesai bitimine kadar ibraz etmeleri halinde bu kanundan yararlanabilecekleri bildirildi.



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe