Libya, milislerin cezalandırılması için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne katılmak istiyor

BM, Öfke Cuması’nda gözaltına alınan isimlerin derhal serbest bırakılmasını istedi

Libya'daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdulmunim el-Hur (Facebook)
Libya'daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdulmunim el-Hur (Facebook)
TT

Libya, milislerin cezalandırılması için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne katılmak istiyor

Libya'daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdulmunim el-Hur (Facebook)
Libya'daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdulmunim el-Hur (Facebook)

Libya başkenti Trablus’ta silahlı gruplar arasında yaşanan çatışmalar, bu grupların yeniden ‘vatandaşları korkutmak, özel mülkiyetin yok edilmesi ve kaos ortamını yaratmakla’ suçlanmasına neden oldu.
Libya'daki Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Abdulmunim el-Hur, Libya’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne katılmasını istedi. Hur, “Güvenlik ve askeri kurumlar arasında savaş suçu işleyen faillere göz yuman ya da bu suçların bir parçası olan her yetkili, vatanı ve vatandaşı korumak sorumluluğunu taşımalıdır” dedi.
Hur, şu açıklamada bulundu:
“Libya’daki Askeri Savcı ve Başsavcının tüm çabalarına rağmen failleri adalete teslim etmek için yetkili olduğunu düşünmüyorum. Silahlı örgütler, yönetimden gelen meşruiyetle örtbas ediliyor. Güvenlik ya da askeri düzen hiyerarşisinde bu örgütlerin hiçbir değeri yoktur, üyeleri disiplinli değildir.”
Libya’da önceki rejimin 2011 yılında iktidarı kaybetmesiyle silahlı gruplar oluştu. Bazı gruplar, 2016 yılından bu yana Başkanlık Konseyi’ne bağlı, bazıları Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı altında çalışıyor. Ancak zaman zaman, ağır silahlara sahip bu grupların birbirlerinin üyelerini kaçırması, etkilerinin genişlemesi sonucunda çatışmalar çıkabiliyor.

Çatışmalara tepki
Başkentte çıkan çatışmalar sonucunda Milletvekili Misbah Doma, “Başkentin güvenliğini ve sivillerin hayatını tehlikeye atanları kim cezalandıracak?” yorumunda bulundu. Diğer milletvekilleri, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı çatışmaları kınadı.
Silahlı grupların Libya’da yayılması ülkenin güvenlik sisteminin kırılganlığını ve devlet kurumlarının bölünmüşlüğünü gösteriyor. Birleşmiş Milletler, geçtiğimiz yıllarda ülke genelinde kullanılan en az 20 milyon silah olduğunu belirtti ancak hükümet, silahların sayılarına dair resmi bir açıklama yapmadı.
Uluslararası arena ve Arap ülkeleri, bu grupların silahsızlandırılması için çaba sarf ediyor. Birlemiş Milletler (BM) himayesinde başlatılan 5+5 Ortak Askeri Komite, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ve BM 25 Mayıs’ta İspanya'nın Toledo kentinde bir araya gelerek silahlı gruplar hakkında görüşmüştü.
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın da katıldığı toplantıda silahlı grupların dağıtılması ve silahsızlandırılması, bu grupların devletin güvenlik ve sivil kurumlarına entegre edilmesinde Libya’ya yardımcı olacak uluslararası destek kanalları ele alınmıştı.
Libya heyetinde Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el-Lafi, Birlik Hükümeti’nin Çalışma ve İçişleri Bakanları Ali el-Abid ve Haliz Mazen, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el- Haddad yer aldı. Aynı şekilde devlet kurumlarında destek kuvvetlerinin örgütlenmesi, özümsenmesi ve bütünleştirilmesi programından sorumlu 410. yerel komite üyesi de yer aldı.

UNSMIL’den yetkililere çağrı
Libya’daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL), Libya’nın çeşitli bölgelerinde başlayan ve ‘Öfke Cuması’ olarak bilinen gösterilerde gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması için yetkililere çağrıda bulundu. Gözaltına alınan kişiler, siyasi organların birbirlerinden ayrılmasını ve yaşam kalitesinin düşmesini protesto ediyordu.
Trablus ve Tobruk dahil olmak üzere Libya’nın batısında ve doğusunda patlak veren gösterilere katılan aktivistlerin gözaltına alındı. Göstericiler, Temsilciler Meclisi binasını bastı.
BM misyonu, dün akşam yaptığı açıklamada, gösterilerin ardından ülkede ‘keyfi tutuklamalara’ karşı endişesini dile getirdi. Yapılan açıklamada sağlık sorunları olan 69 yaşındaki emekli Abdulmecid el Araf’ın bir caminin önünde neden gözaltına alındığının bilinmediğine dikkat çekildi.
BM, “Libya halkı, keyfi tutuklamalardan uzak, ifade ve toplanma özgürlüğü haklarını barışçıl bir şekilde kullanmakta özgür olmalıdır” açıklamasında bulundu.



Şam, kıyı şeridindeki "yerinden yönetim" gösterilerinin ardından isyan uyarısında bulundu

Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
TT

Şam, kıyı şeridindeki "yerinden yönetim" gösterilerinin ardından isyan uyarısında bulundu

Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)

Suriye yetkilileri dün, bazı kıyı kentlerinde "yerinden yönetim" ve tutukluların serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösterilerin ardından, "toplumsal yapıyı bozmayı ve fitne çıkarmayı amaçlayan dış çağrılara kapılmamak" konusunda uyarıda bulundu.

Hükümete yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, "Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Washington ziyaretinin olumlu sonuçlarının ardından ülke içindeki bazı grupların şüpheli faaliyetlerinin yoğunlaştığını" söyledi. "Bu gruplar, azınlıklar sorununu kendi gündemlerini ilerletmek için kullanarak Suriye'yi kaosa sürüklemekle ilgilenen tanınmış yabancı oluşumlarla bağlantılı. Ülkenin önümüzdeki günlerde DEAŞ hücrelerinin faaliyetlerine ve organize isyanlara tanık olması bekleniyor."

Alevi mezhebine mensup yüzlerce genç, başta "Yüksek Alevi İslam Konseyi" Başkanı Muvaffak Gazal olmak üzere din adamlarının çağrıları üzerine sokaklara döküldü.


Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Trump'ın çabalarını ve barışa ulaşma arzularını övdü

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
TT

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Trump'ın çabalarını ve barışa ulaşma arzularını övdü

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump'a, Sudan'ın içişlerine gösterdikleri ilgi ve Sudan'ın birliği ile toprak bütünlüğünü koruyan bir barışa ulaşma arzularından dolayı teşekkürlerini iletti.

Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan başkanlığında düzenlenen toplantının ardından dün yapılan açıklamada, konseyin, ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika İşleri Danışmanı Massad Boulos'un ülkedeki savaşı sona erdirme konusunda sunduğu belgeye yanıt vermekle ilgili yetkililere görev verdiği belirtildi.

Açıklamada, "Konsey, Sudan hükümetinin daha önce Birleşmiş Milletler ve ilgili taraflara sunduğu vizyona olan bağlılığını teyit etti. Konsey ayrıca, Sudan hükümetinin insani yardımların girişini kolaylaştırma, yolları açma, insani yardım çalışanlarını koruma, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlama ve sınır kapıları ile havaalanlarını açık tutma taahhüdünü de teyit etti" denildi.


Haşdi Şabi’nin Bağdat'ta ‘değerli araziler’ satın alması önlendi

Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
TT

Haşdi Şabi’nin Bağdat'ta ‘değerli araziler’ satın alması önlendi

Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)

Irak’ta yetkililer, hükümet içindeki partiler arasında çıkan tartışmanın ardından Haşdi Şabi’nin (Halk Seferberlik Güçleri) Bağdat'ın merkezindeki el-Cadriye’de ‘değerli’ bir araziyi satın almasını engelledi.

Hükümetten bir kaynak dün yaptığı açıklamada, arazinin sahibi olan İmar ve İskan Bakanlığı'nın bu araziyi Haşdi Şabi’ye devrettiği iddialarını yalanladı. Arazinin Dicle Nehri kıyısında bir kamu parkı ve yeşil alan olduğunu vurgulayan kaynak, bakanlığın yasal ve mülkiyet verilerine dayanarak Haşdi Şabi’nin Bağdat Sekreterliği'ne ait 20 dönüm dahil olmak üzere 100 dönümlük araziyi kontrol altına alma girişimini durdurduğunu söyledi.

Bu bölge, Haşdi Şabi gruplarının ve Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin güvenlik merkezlerinin yanı sıra başkent Bağdat’ın en pahalı bölgelerinden birinde ticari ajansları barındırıyor. Haşdi Şabi, devletin sahip olduğu arazinin kendi mühendislik departmanına devredilmesinin tamamlandığını duyururken ‘vatandaşların medya aracılığıyla karara karşı çıkmaya çalıştığını’ belirtti.

Öte yandan, Bedir Örgütü'nün kazanan milletvekili adayı Muhanned el-Hazraci, Haşdi Şabi içinde hayali bir tugay kurduktan sonra ihraç edildi.

Hazraci hakkındaki şikayetlere göre onlarca gönüllü onu, ‘resmi bir Haşdi Şabi biriminde olduklarına inanan yaklaşık bin 500 genci işe aldığı hayali bir kampı yönetmekle ve ardından seçimlerde kendisine oy vermeleri için baskı uygulamakla’ suçladı.