Özerk Yönetim ve Suriye rejimi arasındaki müzakerelerde 5 konuda ihtilaf yaşandı

Özerk Yönetim ve Suriye Hükümeti arasındaki görüşmelerde beş ihtilaflı konu öne çıktı. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Özerk Yönetim ve Suriye Hükümeti arasındaki görüşmelerde beş ihtilaflı konu öne çıktı. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Özerk Yönetim ve Suriye rejimi arasındaki müzakerelerde 5 konuda ihtilaf yaşandı

Özerk Yönetim ve Suriye Hükümeti arasındaki görüşmelerde beş ihtilaflı konu öne çıktı. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Özerk Yönetim ve Suriye Hükümeti arasındaki görüşmelerde beş ihtilaflı konu öne çıktı. (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Rusya’nın talebi doğrultusunda ‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ temsilcileri ile Suriye rejimi yetkilileri arasında geçen hafta gerçekleşen toplantılarda beş ihtilaflı konu gün yüzüne çıktı.  
Kürt kaynaklara göre, ‘Özerk Yönetim’ temsilcileri ile hükümet yetkilileri arasında Şam’da gerçekleşen toplantılarda, Suriye ordusu ile Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) sınır güvenliğine yönelik ‘ortak savunma’ geliştirmesi ve Suriye ordusunun Rakka ve Halep kırsalındaki temas hatlarında konumlandırılması tartışıldı. Kaynaklar tarafların ayrıca, ‘iç siyasi diyalog’ konularını ele aldığını aktardı. Suriye rejimi temsilcilerinin, ülke topraklarının tümünün ‘merkezi hükümetin’ kontrolünde olmasında ısrar etti, buna karşılık ilk ve orta okullar ile üniversitelerde Kürtçenin öğretilmesi, Kürt milletvekillerinin Meclis’te temsil bulması ve Kürtlerin yerel yönetimlere iştirak etmeleri gibi tekliflerde bulundu. Kürt kaynaklara göre, Rus yetkililer ‘müzakerelerin sürdürülmesi ve iki tarafı da tatmin edecek bir uzlaşı formülüne ulaşılmasında’ ısrarcı oldu. Aynı kaynaklar, SDG temsilcilerinin, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Corella ve Senatör Lindsay Graham da dahil olmak üzere ABD’li yetkililere ‘görüşmelerle ilgili bilgi’ aktardığını, ABD’nin ‘söz konusu diyalog müzakerelerine’ itiraz etmediğini, aksine ‘yeşil ışık’ yaktığını aktardı. Ancak ABD’li yetkililer bu pozisyonlarını basına açık bir şekilde dillendirmedi.  
Şam hükümeti ile yıllardır husumet içinde olan Kürtler arasında ilk müzakere turlarında, ‘askeri yapı’, ‘yönetim yapısı’, ‘petrol gelirlerinin dağılımı’, ‘eğitim sorunu’ ve ‘dış ilişkiler’ olmak üzere 5 konuda görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Askeri yapılarla ilgili Rus tarafı, Haseke, Rakka, Deyrizor'un doğu kırsalı ve Halep'in doğu ve kuzey kırsalındaki SDG güçlerinin ‘bazı hususiyetlerini’ muhafaza ederek Suriye ordusuna entegre edilmesini önerdi. Ancak Şam hükümeti bu güçlerin tamamen dağıtılmasını ve Suriye ordusu saflarına ‘bireysel karar’ doğrultusunda katılımlar olmasını teklif ediyor. Kürt ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri Ekim 2015'te Kamışlı’da kurulmuştu. SDG’nin bünyesinde 30 bini ‘iç güvenlik’ olmak üzere 100 binin üzerinde unsur barındırdığı tahmin ediliyor. 
İkinci ihtilaflı konu ise ‘siyasi yönetim sistemi’ ve merkezi hükümetin ülkenin kuzeydoğusundaki 7 büyük şehir ve kasabayı yöneten mülki idarelerle olan ilişkisi ile ilgili. Kaynaklar, SDG Özerk Yönetim temsilcilerinin, siyasi ademi merkeziyetçilik ve ‘özerk yerel yönetim’ modelinde ısrarcı olduğunu aktardı. Özerk Yönetim’in kurumlarında yaklaşık 150 bin görevli çalışıyor, işçi ve muvazzaflar aylık ortalama 80 dolar maaş alıyor.  Ancak hükümet heyeti, mevcut ‘merkezi yönetim’ yapısının korunmasını ve Kürtler’in nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu bölgelerde ‘yerel meclislerde’ söz hakkı sahibi olmasını teklif etti. Özerk Yönetim ve Suriye Hükümeti, yönetim sistemi konusunda anlaşamadı.  
Üçüncü ihtilaf noktası ise ‘eğitim müfredatı’ ile ilgiliydi. Özerk Yönetim'in kontrolü altında olan okullarda 2014 yılından beri Suriye Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği ‘eğitim müfredatı’ kaldırılmıştı. Suriye hükümeti heyeti, ülkedeki tüm okullarda ‘eski müfredatın’ yeniden yürürlüğe girmesini, Özerk Yönetim kontrolündeki okullarının Eğitim Bakanlığına devredilmesini talep etti. Buna karşılık, Suriye genelindeki okullar ve üniversitelerde Kürtçe’nin seçmeli ders olarak verilmesini teklif etti.
Ancak dosyalar arasında en karmaşık konu; ‘petrol ve enerji dosyası’ olarak öne çıktı. Suriye hükümeti, ülkenin ‘petrol servetinin’ yüzde doksanı olarak tahmin edilen, Özerk Yönetim’in kontrolü altında olan ve ABD güçleri tarafından korunan petrol sahalarının idaresinin devredilmesini talep etti. Özerk Yönetim temsilcileri, bu dosyanın ve diğer konuların, ancak ABD-Rus onayı ile ‘kapsamlı bir anlaşma’ çerçevesinde değerlendirilebileceğini söyledi.   
Beşinci ihtilaflı konu ise ‘dış ilişkiler’ ve ‘harici temsiliyet’ konusu olarak öne çıktı. Özerk Yönetim ve SDG liderliğinin ABD ve müttefikleri ile yakın ilişkileri bulunuyor. Özerk Yönetim’in Almanya, Fransa, Hollanda, Finlandiya, Avusturya, Danimarka ve Belçika'nın yanı sıra Washington ve Moskova'da resmi ofisleri bulunuyor. Suriyeli yetkililer, Beşşar Esed’in tüm ülkenin başkanı olduğunu ve ‘dış temsiliyet’ hakkının sadece Suriye devletinde olması gerektiğini vurguladı. Dolayısıyla SDG’nin dış temsil ofislerinin kapatılmasını ve tüm ülke toprakları üzerinde Suriye milli bayrağının dalgalandırılmasını talep etti.  
Suriye hükümeti ile yapılan toplantılarına katılan üst düzey bir Kürt yetkili, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Kürtler Şam'a gitti, ancak Suriye hükümetinden Özerk Yönetim’le ilgili olumlu bir açılımla karşılaşmadılar. Rusya müzakerelerin sürdürülmesinde ısrar ediyor, Amerikan tarafının da müzakerelerle ilgili bir itirazı yok’’ dedi.  



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.