Ürdün Kralı: İran bağlantılı milislerin sınırlarımıza yönelik saldırılarıyla karşı karşıyayız

Ürdün Kralı 2. Abdullah (Reuters)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (Reuters)
TT

Ürdün Kralı: İran bağlantılı milislerin sınırlarımıza yönelik saldırılarıyla karşı karşıyayız

Ürdün Kralı 2. Abdullah (Reuters)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (Reuters)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, ‘İran’a bağlı milislerin’ ülke sınırlarına yönelik düzenli saldırılarıyla karşı karşıya olduklarını söyleyerek, Tahran’ın davranışlarının değişmesi yönündeki umudunu dile getirdi.
Kral Abdullah, Ürdün merkezli Al Rai gazetesine verdiği röportajda, hem kendilerini, hem de kardeş ülkeleri hedef alan uyuşturucu ve silah kaçakçılığı operasyonlarına değinerek, ortak tehdit kaynaklarına karşı ‘Arap kurumsal savunma sistemine’ duyulan ihtiyaçtan bahsetti.
Ürdün Kralı, İran’a yönelik düşüncelerine şu ifadelerle devam etti;
“Daha önce birkaç kez vurguladığım gibi, İran’ın müdahalesi Arap ülkelerini etkiliyor. Bugün İran’a bağlı milislerin sınırlarımıza yönelik düzenli saldırılarla karşı karşıyayız. Bu nedenle, İran’ın davranışında bir değişiklik görmeyi umuyoruz. Bu, İran ve halkı da dahil olmak üzere bölgedeki herkesin çıkarına olduğu için sahada başarılmalıdır. Bölgede gerginlik istemiyoruz, Ürdün ve tüm Arap ülkeleri, İran ile karşılıklı saygı, iyi komşuluk, ülkelerin egemenliğine saygı ve iç işlerine karışmama temelinde iyi ilişkiler istiyor. Diyalog farklılıkları çözmenin yoludur. Bölgenin daha fazla krize ve çatışmaya değil, işbirliği ve koordinasyona ihtiyacı var.”
Ürdün’ün araya engeller koymak yerine her zaman işbirliği köprüleri inşa etmeye çağırdığını ve bölgenin güvenliğinden endişe duyduğunu vurgulayan Kral Abdullah, Ürdün’ün sınırlarındaki herhangi bir tehdidi önleyebildiğini ve bu tehlikeye karşı mücadelede kardeş ülkelerle koordineli olduğunu ifade etti.
Son yıllarda durumu kontrol altına almak için büyük çaba sarf ettiklerine dikkat çeken Ürdün Kralı, “Ancak sorunlar devam ediyor. Bunları çözmek, güvenlik ve çıkarlarımızı korumak için gerekli tüm önlemleri almaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kral Abdullah, ABD Başkanı Joe Biden’in bölgeye yaptığı son ziyaret öncesinde bir fikir olarak sunulan Arap güvenlik ittifakının oluşturulmasıyla ilgili olarak ise şu değerlendirmeyi yaptı;
“Arap kurumsal savunma sistemine duyulan ihtiyaçtan bahsediyoruz. Bu, kardeşlerle istişare, koordinasyon ve uzun vadeli çalışmayı gerektirir, böylece hedefler netleşir. Bugün hepimizin karşı karşıya olduğu tehdit kaynaklarına bakarsak, özellikle de terörizmin, organize uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağlarının tehlikelerine yanıt vermek için Arap işbirliğine ihtiyaç olduğunu görürüz. Tarihsel olarak Ürdün, Arap ülkeleri ve halkına yönelik terör ve güvenlik tehditleriyle mücadelede ön saflarda yer aldı.”
Mart 2011’de Suriye krizinin başlamasından bu yana yaklaşık 1,6 milyon Suriyeli mülteciyi kabul eden Ürdün, son birkaç yılda Suriye ile 300 kilometreden fazla olan sınırındaki prosedürleri sıkılaştırdı, silah ve uyuşturucu kaçakçılığının yanı sıra birçok sızma girişimini engelledi.
Amman, ele geçirilen uyuşturucuların yüzde 85’inin Ürdün dışına kaçırılmak üzere hazırlandığını ortaya çıkardı.



Rubio: Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planı, Ortadoğu'da barışa giden en iyi yoldur

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planı, Ortadoğu'da barışa giden en iyi yoldur

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının "Ortadoğu'da barışı sağlamanın en iyi yolu" olduğunu belirtti.

X platformunda yayınlanan bir paylaşımda Rubio, ABD'nin Gazze ile ilgili Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar tasarısının uluslararası ve bölgesel çapta geniş destek gördüğünü ve Trump'ın planını güçlendireceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı, ABD'nin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Ürdün, Türkiye, Endonezya ve Pakistan'a ABD'nin taslak kararını desteklemelerinden dolayı minnettarlığını dile getirdi.

Rubio, Ortadoğu, gerçek ve kalıcı bir barışa ulaşmaya hiç bu kadar yakın olmamıştı" ifadesini kullandı.


İsrail, "7 Ekim" operasyonlarını yapanları ve ailelerini hedef alıyor

Filistinli mültecilerin sıkıntıları, dün Gazze limanının yıkılmasıyla birlikte kampta yağan yağmur nedeniyle daha da arttı (EPA)
Filistinli mültecilerin sıkıntıları, dün Gazze limanının yıkılmasıyla birlikte kampta yağan yağmur nedeniyle daha da arttı (EPA)
TT

İsrail, "7 Ekim" operasyonlarını yapanları ve ailelerini hedef alıyor

Filistinli mültecilerin sıkıntıları, dün Gazze limanının yıkılmasıyla birlikte kampta yağan yağmur nedeniyle daha da arttı (EPA)
Filistinli mültecilerin sıkıntıları, dün Gazze limanının yıkılmasıyla birlikte kampta yağan yağmur nedeniyle daha da arttı (EPA)

2 Kasım akşamı, kimliği belirsiz iki silahlı saldırgan, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesinde motosikletle Muhammed Ebu Mustafa adlı bir Müslüman vaizi öldürdü ve şehrin güneyindeki İsrail kontrolünde bulunan bölgelere doğru kaçtı. Bu durum, kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen ve yaklaşık bir ay sonra bir doktoru ve ardından kızını kaçırdıkları benzer olayların ardından gelen bu operasyon hakkında şüpheleri artırdı.

Ebu Mustafa'nın, ağırlıklı olarak Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren Filistinli grup "Mücahit Tugayları"nda aktif olarak yer aldığı ve başına gelenlerin, silahlı saldırganlardan birinin motosikleti kullanırken, diğerinin taşıdığı tabancayla defalarca ateş edilmesi sonucu kasıtlı bir suikast olduğu ortaya çıktı.

Şarku'l Avsat'ın yakın zamanda yaptığı araştırmalar, İsrail'in, 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nir Oz Kibbutz'undan Bibas ailesini (daha sonra öldürülen anne ve iki çocuğu) esir alan "Mücahit Tugayları" grubunun önde gelen liderlerine ve aktivistlerine karşı misilleme operasyonları yürüttüğünü ortaya koyuyor.

Suikastlar, 2003 yılında “Fetih” hareketinin silahlı kanadı olan “El-Aksa Tugayları”ndan ayrılarak kurulan ve uzun yıllar İran, Hizbullah ve İslami Cihat’tan önemli destek alan “Mücahit Tugayları”nın merkez liderliğini hedef aldı.


Şam’a füze saldırısı

Suriye ordusuna ait helikopterler Şam'daki Mezze Havaalanı yakınlarında uçuyor (AFP)
Suriye ordusuna ait helikopterler Şam'daki Mezze Havaalanı yakınlarında uçuyor (AFP)
TT

Şam’a füze saldırısı

Suriye ordusuna ait helikopterler Şam'daki Mezze Havaalanı yakınlarında uçuyor (AFP)
Suriye ordusuna ait helikopterler Şam'daki Mezze Havaalanı yakınlarında uçuyor (AFP)

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, başkent Şam'ın dış kesimlerinden Mezze bölgesi ve çevresindeki yerleşim yerlerine doğru atılan iki Katyuşa füzesiyle saldırıya uğradığını, saldırıda çok sayıda sivilin yaralandığını ve bölgede maddi hasar meydana geldiğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Dairesi Başkanlığı, resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde saldırının koşulları hakkında soruşturma başlatıldığını ve "gerekli delilleri toplamak ve füzelerin yörüngesini ve fırlatma alanlarını belirlemek" için çalıştıklarını ifade etti.

Bakanlık, "bu suç eyleminden sorumlu olanları takip etmekten çekinmeyeceğini ve başkentin güvenliğini tehlikeye atan ve Suriyelilerin yaşamlarını ve istikrarını hedef alan herkese karşı caydırıcı önlemler alacağını" belirtti.

Savunma Bakanlığı daha sonra, resmi Suriye Haber Kanalı'na, Mezze mahallesine atılan füzelerin fırlatıldığı yeri tespit ettiğini doğruladı ve bölgeyi güvence altına almak ve soruşturmayı tamamlamak için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Resmi Suriye Haber Kanalı, patlamanın bölgedeki bir eve kimliği belirsiz kişiler tarafından düzenlenen saldırı sonucu meydana geldiğini bildirirken, Suriye TV ise bir füzenin Mezze ilçesine bağlı Ayn el-Krum mahallesindeki üç katlı bir binaya isabet ettiğini bildirdi.

Bir güvenlik kaynağına göre, güvenlik güçleri olayın koşullarını belirlemek ve failleri yakalamak için soruşturma yürütüyor. Televizyon görüntüleri, evin odalarından birinin duvarında açılan bir delikten içindeki eşyaların etrafa saçıldığını gösteriyor.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre patlama sesi Şam'ın bazı mahallelerinde de duyuldu.

Mahalle sakinlerinden 37 yaşındaki Dr. Samih Sakr, "Füzenin düştüğünü andıran sesin ardından büyük bir patlama sesi duydum" dedi. Güvenlik güçleri ve ambulansların olay yerine gittiğini bildirdi.