Ürdün Kralı 2. Abdullah, Arap NATO'sunun şu anda tartışılmadığını söyledi

Ürdün Kralı 2. Abdullah (AFP_Arşiv)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (AFP_Arşiv)
TT

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Arap NATO'sunun şu anda tartışılmadığını söyledi

Ürdün Kralı 2. Abdullah (AFP_Arşiv)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (AFP_Arşiv)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, gelecek dönemde Arap ülkeleri arasında daha yoğun iş birliği ve koordinasyon görüleceğini, Arap NATO'su fikrinin şu anda tartışılmadığını bildirdi.
Kral Abdullah, Ürdün'ün yarı resmi Al Rai gazetesinde yer alan röportajında, Filistin ve İran gibi bölgesel meselelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Gelecek dönemde halklarımız ve davalarımız için Arap ülkeleri arasında daha yoğun ve aktif iş birliği, istişare ve koordinasyon olacak" ifadelerini kullanan Kral Abdullah, Orta Doğu'da NATO benzeri bir askeri ittifak önerisi olan "Arap NATO"su fikrine dair şunları söyledi:
"Biz, Arap ülkeleri arasında sistematik savunma çalışma sisteminin gerekliliğinden bahsediyoruz. Bu da kardeş ülkelerle açık, net hedeflerle uzun bir çalışma, iş birliği ve koordinasyon gerektiriyor. Bu öneri, Arap Birliğine üye ülkelerin benimsediği ilkelerin önemli bir parçasıdır. Bununla birlikte ittifak konusu halihazırda tartışılmıyor."
Filistin meselesiyle alakalı Kral Abdullah, Filistin'in öncelikli davaları olduğunu, barışın anahtarı, kapsamlı ve kalıcı istikrarın kapısı olduğunu belirterek, bu konuda ekonomik yeterliliğin siyasi çözümün alternatifi olmadığını kaydetti.
Kral Abdullah, "Ekonomi meselesi önemli. Filistinlilerin onurlu yaşam hakkı, insani bir haktır. Ekonomik kalkınma, çatışmalara siyasi çözüm bulunmadan gerçekleşemez. Önümüzdeki günler ve haftalarda çabalarımız, ilgili kesimlerle etkin iletişime, İsrailliler ve Filistinliler arasında barış sürecinin yeniden sürmesi için sükûnet sağlanmasına odaklandı" ifadelerine yer verdi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Orta Doğu turu ile Suudi Arabistan'daki zirveye katılmasına ilişkin konuşan Kral Abdullah, "Başkan Biden, zirve öncesi Filistinliler ve İsraillilerle görüşmeler yaptı. Bu ABD'nin bölgeye verdiği önemi gösteren bir mesaj. ABD'nin zirveye katılması, diğer Arap ülkeleri için siyasi ve ekonomik önem taşıyor" dedi.
Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde, 16 Temmuz'da Körfez İşbirliği Konseyine (KİK) üye ülkeler, Mısır, Irak ve Ürdün'ün yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden'ın katılımıyla "Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi" düzenlenmişti.

"İran'ın tutumunda değişiklik görmek istiyoruz"
İran'la alakalı konuşan Kral, bölgenin daha fazla kriz ve çatışmaya ihtiyacı olmadığını, bilakis iş birliği ve koordinasyona ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kral Abdullah, "Ürdün ve tüm Arap ülkeleri, karşılıklı saygı, iyi komşuluk ilişkileri, egemenliğine saygı ve iç işlerine müdahale etmeme prensiplerine dayalı olarak İran'la normal ilişkiler istiyor. Anlaşmazlıkların çözümünün diyalogdan geçtiğini düşünüyoruz" dedi.
İran'ın müdahalelerinin Arap ülkelerine uzandığını aktaran Abdullah, "Biz bugün sınırlarımızda İran'la ilişkisi olan milislerin sistematik saldırılarıyla mücadele ediyoruz. Bu nedenle İran'ın tutumunda değişiklik görmek istiyoruz. Bunun somut bir şekilde pratiğe dökülmesi gerek" diye konuştu.
Ürdün'ün bölgesel iş birliğinin tesisine destek verdiğini belirten Abdullah, bu konuda Irak ve Mısır ile 3'lü iş birliği ayrıca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile diğer yandan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile iş birliğinde olduklarını ifade etti.
Kral Abdullah, ülkesinin, bölge halklarının kalkınma ve refahını sağlayacak iş birliği amacıyla her türlü bölgesel çabayla ilgilendiklerini aktardı.
Ürdün Kralı 2. Abdullah 24 Haziran'da, Amerikan CNBC kanalına yaptığı değerlendirmelerde, NATO'ya benzer bir Orta Doğu askeri ittifakının oluşumunu destekleyeceğini söylemişti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.