Kuveyt'in yeni Başbakanı Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed kimdir?https://turkish.aawsat.com/home/article/3777856/kuveytin-yeni-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-%C5%9Feyh-ahmed-nevaf-el-ahmed-kimdir
Kuveyt'in yeni Başbakanı Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed kimdir?
Kuveyt'in yeni Başbakanı Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed es-Sabah (Şarku’l-Avsat)
Kuveyt Emiri Şeyh Nevaf el-Ahmed es-Sabah, bugün (Pazar), Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed’i başbakan olarak atayan bir kararname yayınladı. Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın imzasıyla yayınlanan kararname ile Kuveyt Emiri’nin bazı yetkileri başbakana devredildi.
Söz konusu kararname, yeni başbakanın hükümeti oluşturacak isimleri belirleyerek, atamalarına yönelik kararname yayınlaması için Veliaht Prens'e sunulmasını istiyor.
Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed kimdir?
Kuveyt Emiri Nevaf el-Ahmed’in en büyük oğlu olan Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, 1956 yılında Kuveyt'te doğdu. Üniversite eğitimine kadar Kuveyt okullarında eğitim gördü ve Kuveyt Üniversitesi'nden Ticaret Lisans derecesi aldı.
Emniyet kademelerinde görev almış Orgeneral rütbesine sahip bir asker olan Şeyh Ahmed el-Nevaf, 9 Mart 2022'den bu yana Başbakan yardımcılığı ve İçişleri Bakanlığı görevini yürütmektedir. Bu görevinden önce Ulusal Muhafız Başkan Yardımcılığı yaptı.
Şeyh Ahmed el-Nevaf, 1985 yılında Savunma Bakanlığı'na katılarak üsteğmenlik rütbesini almasını sağlayan çeşitli askeri kursları tamamladı. Sonrasında yüzbaşı rütbesiyle polis teşkilatında görev aldı.
İçişleri Bakanlığı'nda Vatandaşlık ve Pasaport İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı, ardından İçişleri Bakanlığı'nda Eğitim ve Öğretim İşleri Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
2014 yılında İçişleri Bakanlığı'ndan ayrılarak Havalli Valisi olarak atandı. 2020 yılında Ulusal Muhafız Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Şeyh Ahmed, geçtiğimiz Mart ayında İçişleri Bakanı olarak atandı.
Askeri alandaki donanımlarının yanı sıra spora olan ilgisiyle de tanınan Ahmed el-Nevaf, 1988 yılında el-Arabi Futbol Kulübü'nde genel kurul üyeliği ve futbol direktörlüğü yapmıştır. Aynı dönemde Kuveyt Futbol Federasyonu üyesi olarak da görev almıştır. Bunun yanı sıra kendisine Uluslararası Polis Sporları Federasyonu yönetim kurulu başkanlığı ve Kuveyt Polis Federasyonu başkanlığı önerildi.
BAE'li yetkililer seçim zaferi sonrası Erdoğan'ı tebrik ettihttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4352616-baeli-yetkililer-se%C3%A7im-zaferi-sonras%C4%B1-erdo%C4%9Fan%C4%B1-tebrik-etti
BAE'li yetkililer seçim zaferi sonrası Erdoğan'ı tebrik etti
WAM
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderleri gönderdikleri mesajla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçim başarısı dolayısıyla tebrik etti.
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan, BAE Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ve BAE Devlet Başkan Yardımcısı Şeyh Mansur bin Zayid Al Nahyan seçim zaferinden ötürü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik etti.
BAE Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak tebrik ettihttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4352601-bae-devlet-ba%C5%9Fkan%C4%B1-cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1-erdo%C4%9Fan%C4%B1-arayarak-tebrik-etti
BAE Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak tebrik etti
WAM
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak tebrik etti.
BAE resmi haber ajansı WAM'da yer alan habere göre, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.
Al Nahyan görüşmede, "Dost Türkiye'nin cumhurbaşkanı olarak yeniden seçilmenizden dolayı en içten tebriklerimi iletiyorum, ülkenizin daha fazla ileriye ve refaha taşımayı sürdürmesi için size başarılar diliyorum. Stratejik ortaklığımızı pekiştirmek ve bölgede barış ve istikrar için çalışmayı istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da tebrik ve Türk halkına yönelik samimi duygularından dolayı BAE lideri Şeyh Muhammed bin Zayed'e teşekkür etti.
BAE Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ve BAE Devlet Başkan Yardımcısı Şeyh Mansur bin Zayed Al Nahyan da gönderdikleri mesajla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçim başarısı dolayısıyla tebrik etti.
Suudi Arabistan ve ABD’ye göre Sudan’daki ateşkeste iyileşme gözlemleniyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4350131-suudi-arabistan-ve-abd%E2%80%99ye-g%C3%B6re-sudan%E2%80%99daki-ate%C5%9Fkeste-iyile%C5%9Fme-g%C3%B6zlemleniyor
Suudi Arabistan ve ABD’ye göre Sudan’daki ateşkeste iyileşme gözlemleniyor
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan ve Sudan çatışmasının tarafları Cidde Anlaşması imza törenine katıldı. (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi dün, Suudi Arabistan ve ABD’nin Sudan’da savaşan iki taraf arasında sınırlı süreli ateşkes anlaşmasına gösterilen bağlılıkta bir iyileşme gözlemlediklerini bildirirken, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri ve Hamideti lakabıyla bilinen Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri’nde (HDK) bu ateşkesi ihlal edenlere karşı yaptırım kılıcının da hala çekik olduğunu gösterdi.
ABD’nin Hartum Büyükelçiliği tarafından yayınlanan ortak bir Suudi Arabistan-ABD bildirisinde, Hartum’da ara sıra savaş uçaklarının kaldırılmasına ve ateş açılmasına rağmen ‘durumun iyiye gittiği’ belirtildi. ‘Ateşkes ihlallerinin sivilleri tehlikeye attığı, insani yardımları engellediği, temel hizmetlerin yeniden verilmesini engellediği ve ateşkesin ana hedeflerini baltaladığı’ vurgulandı.
Sudanlı taraflar ateşkesi daha fazla ihlal etmemeleri konusunda uyarılarak, ateşkesin sağlamlaştırılması ve herhangi bir ihlalin izlenmesi süreci için görüşmelerin devam ettiği Cidde’de varılan anlaşmadaki taahhütlere saygı gösterilmesi çağrısında bulunuldu. Bildiride Sudanlı taraflardan ‘sivilleri korumak için taahhütlerini yerine getirmeleri ve insani yardımların ulaştırılıp temel hizmetlerin tekrar sağlanması için gerekli adımları atmaları’ istendi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Sudan Silahlı Kuvvetler Komutanı ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ateşkes konusunu ele aldı. (Arşiv)
Olası ihlaller
Aynı bağlamda ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Cidde anlaşmasıyla kurulan ateşkes izleme mekanizmasının ‘anlaşmanın olası ihlallerini ortaya çıkardığını’ belirterek buna ‘topçular, askeri uçaklar ve insansız hava araçlarının (İHA) kullanımı, hava saldırılarına ilişkin güvenilir raporlar ve Hartum’un sanayi bölgesinde devam eden çatışmaların yanı sıra Darfur’un ortasındaki Zalince’deki çatışmaların’ dahil olduğunu açıkladı. Miller açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ateşkes şartlarına bağlılığı denetliyoruz. Yaptırım yetkimizi saklı tutuyoruz ve gerekirse bu yetkiyi kullanmaktan çekinmeyiz. Suudi Arabistan Krallığı ile birlikte Sudan halkına olan bağlılığımızı tekrar vurguluyoruz. Tarafları yükümlülüklerine tam olarak uymaya davet ediyoruz. Burhan ve Daklu’ya bu çatışmanın askeri bir çözümü olmadığını açıkça belirttik. Gerekirse onlardan hesap sormak için elimizdeki bütün araçları kullanmaktan çekinmeyiz. Bu ihlallerle ilgili olarak her iki tarafa da baskı yapıyoruz.”
Martin Griffiths, savaştan kaçanlara yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmak için Port Sudan’ı ziyaret etti. (Reuters)
Birleşmiş Milletler’den baskı
BM Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, Sudan’daki gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Sudan’daki gelişmeler endişe verici. Ateşkes anlaşması imzalanmasına rağmen çatışmalar hala devam ediyor” ifadelerini kullanarak “Bu kabul edilemez ve bitmeli... İnsanlar hayatlarını huzur içinde yaşayabilmeli” vurgusunda bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre BM Sözcüsü Stephane Dujarric de ‘insani yardım toplumunun ateşkesin yürürlükte olduğu süre boyunca mümkün olan en fazla sayıda insana ulaşmaya çalıştığını’ kaydetti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nden (OCHA) BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) yardımlarını taşıyan yaklaşık 20 kamyonun ‘Sudan’ın farklı bölgelerine doğru yolda olduğunu’ aktardı.
Diğer yandan Dünya Gıda Programı (WFP), yaklaşık üç hafta önce yeniden gıda dağıtımına başladığından beri dokuz eyalette 500 binin üzerinde kişiye gıda desteği ulaştırmayı başardı. WFP, Orta Darfur ve Kuzey Eyaleti’nde de dağıtım yapmayı planlıyor. Gıda yardımlarıyla yüklü kamyonlar Vadi Halfa’ya ulaştı. Dün Port Sudan’da WFP, yaklaşık dört bin yeni gelen kişiye gıda tedarik etmeye başladı. Yapılan açıklamalarda çatışmaların insani durum üzerindeki etkisine dikkat çekildi.
Kuveyt’te Haliç Caddesi'nde meydana gelen kazanın sorumlusu emniyete teslim olduhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4350056-kuveyt%E2%80%99te-hali%C3%A7-caddesinde-meydana-gelen-kazan%C4%B1n-sorumlusu-emniyete-teslim-oldu
Kuveyt’te Haliç Caddesi'nde meydana gelen kazanın sorumlusu emniyete teslim oldu
Haliç Caddesi, ülkenin popüler bölgelerinden birinde yer alıyor. (Reuters)
Kuveyt İçişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, bir kişinin Haliç Caddesi’nde yaklaşık 15 Asyalıyı ezdiğini, bölgeden kaçmasının ardından güvenlik yetkililerine teslim olduğunu bildirdi. Söz konusu kişiye karşı gerekli tüm yasal tedbirlerin alındığını belirten Bakanlık daha önce, bir grup insanın ilgili makamlardan izin almadan ana yollarda bisiklet sürdüğü sırada meydana gelen ve yaralanmalara neden olan kazada araç sürücüsünün kaçtığını duyurmuştu. Failin yakalanması için güvenlik kameralarının incelendiği bilgisi paylaşılmıştı. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah el Sanad da Acil Tıp Departmanının kazayla ilgili ihbarı aldıktan hemen sonra olaya müdahale ettiğini, ambulansların olay yerine hareket ettiğini ve yaklaşık dört vakaya gerekli işlemlerin yapıldığını bildirdi. Yedi vakanın Emiri Hastanesi’nde, dört vakanın da Mübarek el-Kebir Hastanesi’nde tedavi altına alındığını kaydetti. Yaralananlardan bazılarının kırıkları olduğunu ifade etti. Sanad, gerekli tıbbi müdahaleler yapıldıktan ve sağlık durumları stabilize edildikten sonra beş vakanın Emiri Hastanesi’nden, dördünün de Mübarek el-Kebir Hastanesi’nden taburcu edildiğini, bir vakanın Emiri Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde, bir diğerinin de cerrahi bölümünde gerekli tedaviyi gördüğünü sözlerine ekledi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sanad, ihbarın alınmasının ardından kazaya müdahale eden sağlık departmanlarını takdir etti. Sağlık ve güvenliği korumak için trafik kurallarına ve trafiği düzenleyen yasalara uyulması ve yanlış davranışlardan kaçınılması çağrısında bulundu.
Tarihte Mescid-i Haram'ın revaklarında ne gibi gelişmeler meydana geldi?https://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4349956-tarihte-mescid-i-haram%C4%B1n-revaklar%C4%B1nda-ne-gibi-geli%C5%9Fmeler-meydana-geldi
Tarihte Mescid-i Haram'ın revaklarında ne gibi gelişmeler meydana geldi?
Suudi Revakı, daha önce görülmeyen geniş alanıyla, Abbasi Revakı’nı çevreliyor (SPA)
Mina el-Mencumi
Bir yapıda üstü kapalı, önü ise açık yerlere revak deniyor. Mescid-i Haram'da ise revak ismi İslam'ın ilk çağlarında Hulefâ-yi Râşidîn'den Osman bin Affan döneminde başlayan tavaf avlusunu çevreleyen yapılar için kullanılıyor.
Alanın ilki Ömer bin Hattab, ikincisi ise Osman bin Affan döneminde olmak üzere Hulefâ-yi Râşidîn döneminde iki kez genişletildiğini söyleyen Suudi Tarih Kurumu üyesi Mensur ed-Decani, Osman bin Affan'ın Mescid-i Haram duvarlarına revak ekleten ilk kişi olduğunu söylüyor.
Bunun hicretin 26'ncı yılına, miladi takvime göre 646 yılına denk geldiğini belirten Decani, "Böylece ibadet edenlerin güneş ışınlarından korunması amaçlanmıştı" ifadelerini kullanıyor.
Decani'nin ifade ettiğine göre üçüncü genişletme ise Abdullah bin Zubeyr döneminde kaydediliyor. Bu dönemde alanın Şam köşesiyle Yemen köşesinden genişletildiğini, Zubeyr'in buradaki evleri satın alarak Mescid-i Haram'a dahil ettiğini belirtiyor.
Revaklar ve Emevi devleti
Suudi araştırmacı, bilimsel bir tezde, Emevi döneminde Mescid-i Haram'ın bu bölümünün gelişimini takip ediyor.
Abdülmelik bin Mervan döneminde ise duvarlar yükseltilerek revaklar en iyi ağaç türlerinden biri olan tik ağacından yapılmaya başlandı.
Sütunlar aracılığıyla yükseltilen revaklara altın taçlar eklendi. Her bir sütunda bir ağırlık altın yer aldı.
Belgeye göre, Emevi hanedanı dönemindeki bu genişleme Abdülmelik bin Mervan ile sınırlı kalmayarak oğlu Velid döneminde ve hicri 91 yılında (miladi 709) da devam etti.
Tavaf avlusunu çevreleyen revaklar kaldırılıp yeniden inşalarına başlandı. Mermerden yapılmış sütunlardan oluşan, tik ağacından çatısı bulunan tek bir revak inşa edildi.
Abbasi Revakı
Decani'nin bahsettiğine göre, Mescid-i Haram avlusundaki revağı eksiksiz hale getiren ve mermer sütunların üzerine sabitleyen ilk kişi Abbasi halifesi Ebu Cafer el-Mansur'dur.
Bir öncekine göre iki katı revak mevcut hale gelmiş, mozaik, altın ve yazıtlarla kapsamlı dekorasyon çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmanın iki yıl sürdüğü, miladi 757'de (hicri 140) tamamlandığı biliniyor.
Suudi revak haritası (King Abdulaziz Foundation for Research and Archives)
Decani, bugün bilinen Abbasi Revakı'nın Abbasi Halifesi Ebu Abdullah el-Mehdi döneminde inşa edildiğine dikkat çekti.
Bu dönemde miladi 776'da (hicri 160) bu alan genişletilirken halife Mehdi ise Mısır ve Levant'tan mermer sütunların getirtilmesini emretti.
Çoğu Yukarı Mısır'ın Ahmim şehrinden deniz yoluyla eş-Şuaybe şehri üzerinden getirtildi.
Mehdi, Mescid-i Haram revaklarını vadinin güney tarafı haricinde her taraftan üç sıra halinde inşa etti.
O tarafta bir darlığın bulunması sebebiyle tek sıra revak kaldı. Mehdi kısa bir süre sonra ise Kabe'yi çevreleyen yapıyı güney tarafı da içerecek şekilde genişletti.
Böylece Abbasi Revakı meydana geldi. Abbasilerden sonraki dönemlerde bu yönde bazı değişiklikler yapıldı.
Mehdi, revak için biri diğerinden yüksek iki çatı yaptırdı. İnşanın tamamlanması ardından revaktaki sütun sayısı doğuda 103, batıda 105, kuzeyde 135 ve güneyde 141'e ulaştı.
Decani'nin ifade ettiğine göre, tüm genişletme işlemlerinde hicri 980 (miladi 1583) yılına dek revakta önemli bir değişiklik olmadı.
Akademisyen Talal et-Tarifi gibi Suudi araştırmacılar, Türklerin son çağlarda ‘Osmanlı Revakı' adını kullanarak başvurduğu aldatmacaları eleştiriyor.
Türkler daha sonradan AA üzerinden, Mescid-i Haram etrafına ilk revak yapanın Osmanlılar değil, Osman bin Affan olduğunu itiraf etmişti. Osmanlılar ise bu revaklar üzerinde bazı iyileştirmeler yapmıştı.
Suudi Revakı
Şu anki Suudi Revakı ise mevcut Suudi devletinin kurucusu Kral Abdülaziz dönemine kadar uzanıyor.
Kral Abdülaziz ölümünden önce halefi Kral Suud'un hükümdarlığı sırasında 1955 (hicri 1375) Mescid-i Haram'ın genişletilmesine başlanması emrini vermişti.
Bu genişletme süreci, bir dizi eski revağın kaldırılması, farklı bir mühendislik yöntemiyle yeniden inşa edilmeleriyle sonuçlanmıştı.
Bu, Mescid-i Haram'ın tarihindeki 10'uncu, Suudi devleti tarihindeki ise ilk genişletme süreciydi.
Mescid-i Haram ile Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkanı ve Kabe İmamı Şeyh Abdurrahman es-Sudeys, revağın yapımının Kral Suud, Kral Faysal ve Kral Halid döneminde devam ettiğini, yapımın Kral Fahd, Kral Abdullah ve Kral Selman döneminde tamamlandığını belirtti.
Bu revağın Mescid-i Haram'a daha önce görülmeyen bir genişlik sağlayacağını söyleyen Sudeys, Suudi Revakı'nın dört kattan oluşacağını, 287 bin kişi kapasiteli olacağını ve saatte 107 bin kişiye tavaf imkanı sunacağını da ekledi.
Suudi Revakı, ibadet edenler için genişlik sağlıyor (SPA)
Suudi Arabistan'ın tüm girişimlerine karşı çıkan bazı siyasal İslamcı örgütlere karşılık vererek tarihsel verilere değinen Suudi ve Arap aktivistler ve araştırmacılar, "İnsanlık, iki Suudi mescidinin mimarisine de tanıklık etti. Tarih, gerek bu alanda, gerekse sunulan ayrıntılı hizmetlerde bir emsalinin olmadığını gösteriyor" vurgusunda bulundu.
Kuveytli İhvan Tarık es-Suveydani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa gibi Mekke'deki Mescid-i Haram'ın da özgür hale getirilmesini dileyerek tepkilere sebebiyet vermişti.
Ardından ise bu ifadelerin hesabı yöneten kişinin hatası olduğunu iddia etmişti. Ancak ülkesinin Saddam'dan kurtuluşuna önderlik ettiğinde dahi Suudi Arabistan'a karşı olan akımının tarihi, herkesçe iyi biliniyor.
Saddam döneminin eski Irak istihbaratçısı Salim el-Cumeyli, Londra merkezli Şarku'l Avsat ile yaptığı röportajda, perde arkasından bazı kısımları ortaya çıkarmıştı.
Ummu'l Kurâ Üniversitesi'nde Kral Selman Mekke-i Mükerreme Tarihi Araştırmaları Merkezi'nden Profesör Abdullah eş-Şerif, gözle görülebilen eklemeler ve geniş yer işaretleri açısından Suudi mimarisinin niteliklerini taşıması dolayısıyla bu adın konduğunu söylüyor. Suudi Revakı'nın, ibadet edenler için genişlik sağladığını da ekliyor.
Mühendislik standartları ve yapılan hizmetler dikkate alınarak inşa edilen Suudi Revakı, ibadet edenler için uygun bir ortam yaratılması amacıyla ses ve ışık sistemlerinin yanı sıra tüm teknik hizmetlerle donatıldı.
Independent Arabia
Suudi Arabistan’da 9 bin yıllık yapı planları keşfedildihttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4345761-suudi-arabistan%E2%80%99da-9-bin-y%C4%B1ll%C4%B1k-yap%C4%B1-planlar%C4%B1-ke%C5%9Ffedildi
Suudi Arabistan’da 9 bin yıllık yapı planları keşfedildi
Bir grup arkeolog, Ürdün ve Suudi Arabistan’da 9 bin yıl öncesine dayanan ve bilinen en eski mimari planlar keşfetti. Bulunan mimari planlar, çöl alanlarında geniş ve avlanma amaçlı yapıları temsil eden taşları içeriyor.
Çöl uçurtmaları verilen yazıtlar, 1920’lerde, pilotların çöllerin üzerinden uçmaya başlamasıyla fark edildi.
Lyon 2 Üniversitesi'nin Arché Orien laboratuvarında arkeolog ve haritacı olan Olivier Barge, bu tuzakların "birkaç kilometre boyunca uzanan uzun duvarlarla çevrili geniş alanlar" olduğunu ve bir uçurtmanın kuyruğuna benzediğini söyledi Genişliği 20 metreyi bulan bu yapılar, birkaç metre derinliğinde çukurlar içeren yaklaşık bir hektarlık alanda yer alıyor.
Birkaç kilometre boyunca uzanan uzun duvarlarla çevrili geniş alanlar (AFP)
Ulusal Bilimler Akademisi'nin American Journal of Proceedings dergisinde bu ay yayınlanan çalışmanın ortak yazarı, bu yapıların geçmişte geyik dahil hayvanları toplamak için "ileri bir avlanma tekniği" oluşturduğunu söylüyor.
Şarku’l Avsat’ın akademik dergiden aktardığı habere göre GlobalKites isimli projeyle şimdiye dek Kazakistan'dan Ürdün'e 6 bin benzer yapı keşfedildi.
2015 yılında bir grup arkeolog, Ürdün'deki Khashabiyeh Dağları'nda ve Suudi Arabistan’ın Nufud Çölü’nde Olivier Barge'ın "olağanüstü" olarak tanımladığı iki keşif yaptı.
Ürdün'de yaklaşık bir metre yüksekliğinde açık kahverengi kireçtaşından bir taş levha keşfedilirken, Arap Yarımadası'nda büyük bir siyah kumtaşı bloğu keşfedildi. Her iki keşif yakından "çöl uçurtmalarının" oyulmuş ve ayrıntılı planlarını içeriyor. Fransız Yakın Doğu Enstitüsü'nde arkeolog ve çalışmanın ortak yazarı Wael Ebu Azizi'ye göre bu planlar basit bir taslak değil.
Azizi, “Burada olduğu gibi, 'çöl uçurtması' planlarını doğru bir şekilde almak, modern teknikleri kullanmadan zor çünkü eski bir diyagram çizmek, içindeki öğelerin boyutlarında ustalaşmak ve tam boyutlarını bilmek anlamına geliyor” dedi.
Olivier Barge, "Bu planların nasıl çizildiğinin" bilinmediğini ancak çalışmanın, dönemin nüfusunun "boşlukları görselleştirmek için beklenmedik bir zihinsel kapasiteye" sahip olduğunu ifade etti.
Barge’ye göre, günümüze kadar hâkim olan hipotez, haritacılık sanatının daha sonraki bir aşamada ve "sahiplerinin yazma ve kayıt tutma konusunda yetkin olduğu bir kültür" içinde olduğunu gösteriyor.
Planlar, o dönemde halkın mekânlarla uğraşma konusundaki ustalığının bir göstergesi (AFP)
Ürdün ve Suudi Arabistan'da keşfedilenler, bu hipotezin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor çünkü yapılar, zeminde uygulanacak bir ana plan benimsenmeden karmaşık arazi üzerine inşa edilmiş halde.
Azizi’ye göre, bu mühendislik şeması "hayvan avlama operasyonlarını organize etmek amacıyla birkaç kişi arasında bilgi aktarımına ve paylaşımına" izin verdi.
Cidde Zirvesi’ne ikili görüşmeler damga vurduhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4338251-cidde-zirvesi%E2%80%99ne-ikili-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmeler-damga-vurdu
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Selman, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir araya geldi (Reuters)
Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde gerçekleşen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne katılan Arap liderler, ikili ilişkiler, ortak çıkarlar ve bölgesel konularda görüş alışverişi yapmak için ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Suriye Devlet Başkanlığı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed Selman’ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i kabul ettiğini ve ikilinin iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldığını açıkladı. Açıklamada, görüşmede Cidde’de gerçekleştirilen zirvede doruğa ulaşan ortak vizyonlara yönelik kolektif bir yaklaşımı yansıtan Arap-Arap ilişkilerindeki olumlu atmosferle Arap arenasındaki gelişmelerin ele alındığı bildirildi. Ayrıca, Esed’in Suudi Arabistan'ın Arap yakınlaşmasını sağlama ve Arap ülkeleri arasında halklarının yararına olacak ortak eyleme yardımcı olan bir siyasi atmosfer oluşturma düzeyinde gösterdiği çabalara övgüde bulunduğu aktarıldı. Esed’in, Cidde Zirvesi’nden ötürü Veliaht Prensi tebrik ettiği kaydedildi.
Esed ve Sisi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Arap liderlerin zirvenin yapılacağı salona gelmesi sırasında Esed ile bir araya geldi.
Esed ve Şeyh Mansur
Suriye Devlet Başkanı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Başkan Yardımcısı Şeyh Mansur bin Zayed ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak Arap eylemini geliştirmenin yollarını görüştü. Görüşme esnasında Şeyh Mansur, Esed’e BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın selamlarını iletti. Görüşmede, iki ülke ve iki kardeş halk arasındaki kardeşlik ilişkilerinin derinliğini yansıtan samimi sohbetler ve zirve gündeminin yanı sıra ortak meseleler ele alındı.
Esed ve Said
Zirve sırasında Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile bir araya gelen Esed, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeyi ele aldı. Görüşme sırasında Esed, Suriye ile Tunus arasındaki normal ve tarihi ilişkilerin geri dönüşünü memnuniyetle karşılayarak, bu ilişkilerin yalnızca siyasi ve ekonomik düzeylerde değil, aynı zamanda kültürel, entelektüel ve popüler düzeylerde de güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Said görüşmeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Sizler bizim kardeşimizsiniz ve sizin zarar veren bize de zarar vermiş olur. Suriye vatanımızdır. Fransız sömürgesi döneminde Suriye'ye sığınan çok sayıda Tunuslu vardı. Suriye'nin Mağrip ile ilişkileri her zaman mükemmeldi” şeklinde konuştu.
Sisi ve Mikati
Mısır Cumhurbaşkanı ise Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile bir araya gelerek, Lübnan tarihinin bu hassas döneminde Lübnan hükümetinin çalışmalarını yönetmede başarı diledi. Sisi, Lübnan halkının daha fazla ilerleme, güvenlik ve istikrar sağlama özlemlerini karşılayacak ve Lübnan'ın karşı karşıya olduğu krizlerin aşılmasına ı için gerekli reformların gerçekleştirilmesine yardımcı olunmasına değinerek, Lübnan halkının çıkarlarını korumanın önemine vurgu yaptı.
Sisi ve Said
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmed Fehmi'ye göre, Sisi, Said ile yaptığı görüşmede iki kardeş ülke arasındaki yakın ve tarihi ilişkilere olan takdiri dile getirdi. Fehmi, Mısır Cumhurbaşkanı’nın iki ülke arasındaki ikili ilişkileri sürdürülebilir bir ekonomik entegrasyon ve stratejik işbirliği çerçevesine dönüştürme arzusunu ifade ettiğini belirterek, ülkesinin Tunus'taki kalkınma ve reform sürecini sürdürmek için devam eden tüm çabalara verdiği desteği vurguladığını kaydetti.
Diğer yandan Tunus Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki bağların derinliğini ve ülkesinin bölgesel güvenlik, istikrarı korumak ve bölgede dengeyi yeniden sağlamak adına Mısır ile her alanda işbirliğini teşvik etme konusundaki istekliliğini teyit etti.
Fehmi, görüşmede başta Sudan ve Libya'daki durum olmak üzere, ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi bölgesel konular hakkında görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade etti.
Said ve Abbas
Said, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelerek, Filistin meselesinin ana mesele olmaya devam edeceğini ve Filistin hakkının zaman aşımına uğramayacağını söyledi.
Zelenskiy, Cidde'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştühttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4337826-zelenskiy-ciddede-suudi-arabistan-veliaht-prensi-ile-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Ft%C3%BC
Zelenskiy, Cidde'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüştü (AFP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Moskova ve Kiev arasındaki krizi çözme çabalarını görüştü.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'ya göre, Bin Selman, Cidde'de düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi'ne katılan Zelenskiy ile bir araya geldi.
Bin Selman-Zelenskiy görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgesel konulara dair ortak ilgi alanları konuşuldu.
Görüşmede Bin Selman, Ukrayna ile Rusya arasındaki krize çözüm çabalarına verdiği desteğe vurgu yaptı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ayrıca ülkesinin Ukrayna'ya yönelik insani yardımlarının sürdüreceği mesajını verdi.
Cidde'de düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi'ne katılan Zelenskiy, burada yaptığı konuşmada, Ukrayna'nın, halkının ve Ukrayna'da yaşayan Müslümanların korunması çağrısında bulunmuştu.
Suudi Arabistan: Suriye'deki mevcut durum sürdürülemezhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4337761-suudi-arabistan-suriyedeki-mevcut-durum-s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClemez
Suudi Arabistan: Suriye'deki mevcut durum sürdürülemez
Suudi Dışişleri Bakanı Cidde'de düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Suriye'deki mevcut durumun sürdürülemez olduğunu ve Şam hükümeti ile diyalog kurulması gerektiğini söyledi.
Bin Ferhan, Cidde kentinde gerçekleştirilen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi.
ABD'nin. Suriye'nin Arap Birliğine dönüşüne ilişkin eleştirilerine cevap veren Bin Ferhan, "ABD'nin bakış açısını anlıyoruz ancak Suriye'deki mevcut durum sürdürülemez. Şam hükümetiyle diyalog kurmak gerekliydi ve bunu batılı ortaklarımızla görüşeceğiz." ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, 8 Mayıs'ta, "Şu anda Suriye'nin Arap Birliğine tekrar kabul edilmesinin uygun olduğuna inanmıyoruz ve bu noktayı tüm ortaklarımıza açıkça belirttik." ifadelerini kullanmıştı.
Sudan'da "insani bir ateşkese" varılmasını umuyorum
Sudan'daki duruma ilişkin değerlendirmede bulunan Bin Ferhan, Sudanlı tarafların Cidde'deki görüşmelerinin sürdüğünü ve yakında insani bir ateşkese varılmasını umduğunu dile getirdi.
Ukrayna ve Rusya savaşında tarafsızlığı benimsedik
"Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i Arap Birliği zirvesine tüm tarafların sesini duymak için davet ettik." diyen Bin Ferhan, "Başından beri, çatışmanın iki tarafı olan Rusya ve Ukrayna ile temas halinde 'pozitif tarafsızlığı' benimsedik." diye konuştu.
Bin Ferhan, Araplar olarak Ukrayna ve Rusya ile ilişkilerine çok önem verdiklerini ve her iki tarafla da seçkin ilişkilerinin bulunduğunu kaydetti.
Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen 32. Arap Birliği Zirvesi'ne, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin yanı sıra 12 yıl aradan sonra Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed de katılmıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prens: Bölgemizin çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceğizhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4336791-suudi-arabistan-veliaht-prens-b%C3%B6lgemizin-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fma-alan%C4%B1na-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9Fmesine-izin
Suudi Arabistan Veliaht Prens: Bölgemizin çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin açılışında konuşuyor (Saudi TV)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, Arap ülkelerinin halkların çıkarlarını sağlayacak ve ulusun haklarını koruyacak şekilde barışa, iyiliğe, işbirliğine ve inşaya doğru ilerlediklerini söyleyerek, bölgenin bir çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin açılışında Kral Selman bin Abdulaziz adına bir konuşma yapan Veliaht Prens, “Sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan’da ağırlamaktan ve zirvenin konuğu Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i misafir etmekten mutluluk duyuyoruz” dedi.
Zirveye ilişkin çabalarının başarı ile taçlanması yönünde dilekte bulunan Veliaht Prens, “Cezayir Devlet Başkanı’na ülkesinin dönem başkanlığı sırasındaki çabaları için teşekkür ediyoruz. Aynı şekilde, Arap Birliği Genel Sekreteri ve tüm çalışanlarına ortak Arap eylemine hizmet etme çabaları için teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.
Veliaht Prens zirvede yaptığı konuşmasına şu ifadelerle devam etti;
“Komşu ülkelere, Batı ve Doğu’daki dostlarımıza, halklarımızın çıkarlarını sağlayacak ve ulusumuzun haklarını koruyacak şekilde barış, iyilik, işbirliği ve inşa için ilerlediğimize dair güvence veriyoruz. Bölgemizin savaş alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Geçmişin sayfasını çevirmekle birlikte, bölgenin yaşadığı, halkların çektiği, kalkınma sürecinin sekteye uğradığı sancılı yılları hatırlamak bize yetiyor.”
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in zirveye katılmasına değinen Veliaht Prens şunları söyledi;
“Bugün Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in bu zirvede bulunmasından ve Arap Birliği’nin Suriye heyetinin Arap Birliği toplantılarına yeniden katılmasına ilişkin kararından memnuniyet duyuyoruz. Bunun Suriye’nin istikrarına, her şeyin normale dönmesine ve Arap dünyasındaki doğal rolünün yeniden başlamasına katkıda bulunacağını umuyoruz.”
Muhammed bin Selman, Filistin meselesinin Araplar ve Müslümanların her zaman ana meselesi olduğunu vurgulayarak, şu ifadelerle devam etti;
“Filistin konusu, Suudi Arabistan dış politikasının önceliklerinin başında geliyor. Suudi Arabistan, uluslararası meşruiyet kararlarına, Arap Barış Girişimi’ne ve üzerinde anlaşmaya varılan diğer uluslararası referanslara uygun olarak, kardeş Filistin halkının topraklarını geri alması, meşru haklarını geri kazanması ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde Filistin topraklarında bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurulması için destek vermekte hiçbir zaman tereddüt etmedi.”
Konuşmasında Yemen’e de değinen Veliaht Prens, “Suudi Arabistan’daki kardeşleriniz çabalarını Arap davalarını desteklemeye adadı ve biz de Yemenli tarafların Yemen krizini sona erdirmeleri için kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmalarına yardımcı olmak için çalışıyoruz” dedi.
Diyalog dilinin Sudan’ın birliği ve halkın güvenliğini koruma noktasında bir temel olacağı yönünde umudunu dile getiren Veliaht Prens şu ifadelerle konuşmasını sürdürdü;
“Suudi Arabistan, Sudan’da çatışan tarafların sivilleri koruma ve insani yardım faaliyetlerini kolaylaştırma taahhüdünde bulunan Cidde Bildirgesi’ni imzalamasını memnuniyetle karşılıyor ve bu müzakereler sırasında etkili bir ateşkese odaklanılmasını umuyoruz. Suudi Arabistan, kardeşler, dostlar ve uluslararası toplumla işbirliği içinde kardeş Sudan halkı için insani yardımda bulunmaya ve yardım kanallarını etkinleştirmeye devam edecek.”
Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın Ukrayna’daki krizi azaltmaya, insani durumun kötüleşmemesine ve Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk çabalarını sürdürmeye katkıda bulunan her şeyi desteklediğini yineledi.
Ülkesinin, Ukrayna’daki krizi, barış ve güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde siyasi olarak çözmeyi amaçlayan tüm uluslararası çabalara destek verdiğini de ekledi.
Veliaht Prens konuşmasının sonunda, “Arap vatanımız, onu ileri ve lider bir konuma getirmeye, ülkelerimiz ve halklarımız için her alanda kapsamlı bir rönesans gerçekleştirmeye uygun medeniyet ve kültür temellerine, beşeri ve doğal kaynaklara sahiptir” ifadelerini kullandı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة