Irak uzun menzilli Amerikan radar sistemlerini teslim almayı bekliyor

Irak, Duhok vilayetine düzenlenen saldırının ardından uzun menzilli Amerikan radar sistemlerini teslim almayı bekliyor.

IKBY’nin Zaho ilçesindeki saldırı izlerini inceleyen bir Irak güvenlik gücü mensubu (AFP)
IKBY’nin Zaho ilçesindeki saldırı izlerini inceleyen bir Irak güvenlik gücü mensubu (AFP)
TT

Irak uzun menzilli Amerikan radar sistemlerini teslim almayı bekliyor

IKBY’nin Zaho ilçesindeki saldırı izlerini inceleyen bir Irak güvenlik gücü mensubu (AFP)
IKBY’nin Zaho ilçesindeki saldırı izlerini inceleyen bir Irak güvenlik gücü mensubu (AFP)

Irak Savunma Bakanı Cuma İnad el-Cuburi dün (pazar) yaptığı açıklamada, ülkenin sınırlarını ihlal eden yabancı cisim ve uçakları uzaktan tespit edecek özel geliştirilmiş Amerikan radarlarının yakında Irak’a teslim edileceğini duyurdu.
Bakan İnad’ın açıklaması, Türkiye’nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Duhok vilayetinin Zaho ilçesine düzenlediği ve 9 turistin öldüğü, 23 kişinin de yaralandığı bombardıman nedeniyle Bağdat ve Ankara arasında krizin patlak verdiği bir süreçte geldi. Türkiye’nin Zaho’daki saldırısı Irak makamları ve vatandaşlarının büyük tepkisiyle karşılandı. Vatandaşlar Irak makamlarını başta Türkiye olmak üzere karadan ve havadan düzenlenen yabancı saldırılar karşısında caydırıcı olamamakla suçluyor.
Bakan İnad dün başkent Bağdat’ta Hava Savunma Komutanlığı Operasyonlar Merkezi’nin temel atma törenine katıldı. Iraklı Bakan, burada yaptığı konuşmada, “Hava Savunma Komutanlığı’nın yeni ana operasyonlar merkezi Irak ordusu yapılarından bir yapı olacak ve Hava Savunma Operasyonlar Komutanlığı’nda büyük bir hizmet verecek. Merkez, sözleşmesi yapılan ve Fransız Thales firmasından ithal edilen yeni radar sistemine entegre edilecek. Bu sistem, düşman hava hedeflerini üst düzeyde tespit etmek için çalışacak ve ülkenin farklı yerlerine kurulacak” ifadelerini kullandı. ABD ve uluslararası koalisyonun 2003’te Irak’a karşı başlattığı savaştan önce ülke aktif radar ve savunma sistemlerine sahipti. Ancak Irak otoriteleri bu sistemleri yeniden aktifleştirme ve yenilerini oluşturma konusunda başarılı olamadı.
Bakan Cuburi, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu sistem, düşman hava hedeflerinin yüksek tespiti üzerinde çalışacak ve ülkenin farklı yerlerine kurulacak. Merkez, TBS 77 tipi yeni Amerikan radar sisteminin gelişiyle birlikte çalışacak. Bu sistem, uzun menzilli keşif radarına özel olması dolayısıyla Hava Savunma Komutanlığı’nın geliştirilmesinin ve tüm Irak semalarında hava kontrolünü sağlamak için savaşa hazır olma konusunda en üst düzeylere ulaşmanın ilk halkası sayılır. Bakanlığın çabaları, ülkenin her yerinde hava egemenliğini tamamlamak için düşük ve orta keşif düzeyinde çalışan bir radar sistemine sahip olmaya odaklanıyor.”
Fransız Thales firması temsilcisi Emmanuel Younk Foy, Hava Savunma Komutanlığı Operasyonlar Merkezi töreninde yaptığı konuşmada, Irak’a satışı yapılan radar sistemiyle ilgili bilgi verdi. Irak resmi haber ajansı INA’da yer alan habere göre, Foy, “Thales ve Irak arasındaki sarsılmaz ilişki uzun yıllara dayanmaktadır. Hava Savunma Komutanlığı’nın yeni ana operasyonlar merkezi, Thales'in Irak'taki faaliyetlerinin genişlemesinin ve Irak hava sahasını korumak için yüksek kabiliyetler geliştirme taahhüdünün bir parçasıdır” dedi.
Projenin ilk etabının, Irak’a 4 adet GM403 uzun menzilli radar tedarik edilmesini içerdiğini söyleyen Foy, projenin, Irak’ı her türlü tehditten koruyarak hava sahası üzerindeki egemenliğini güçlendirmede bir mihenk taşı olma özelliğine sahip olduğunu kaydetti.
Foy, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“GM403 radarı, teknolojik gelişme açısından en modern radar sayılır. Bu radar, Irak Silahlı Kuvvetlerinin ellerine vereceğimiz temel bir çözümü teşkil edecek. Birinci aşamanın programı, Irak'a bu radarların tedarikini içeriyor ve daha sonra, aynı Komutanlığın, Irak hava savunma kabiliyetlerinin gelecekte temel direğini oluşturacak 14 adet A GM200 radarı ile donatılacağı ikinci aşama takip edecek. Sözleşme çok önemli bir aşamayı içeriyor o da Irak hava savunma kadrolarının bu radarları tek başına ve bağımsız bir şekilde bakımını yapacak şekilde eğitilmesidir.”
Öte yandan, IKBY’deki Peşmerge Bakanlığı, Haşdi Şabi’nin, Peşmerge Güçleri 9’uncu Piyade Tugayı mensubu bir savaşçıya “hakaret etmesine” tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu birlik tüm örf ve kanunlardan uzak bir şekilde Peşmerge unsuru Eymen Abdi Casım’a hakaret etti ve ona karşı yakışıksız eylemlerde bulundu. Bu durum kabul edilemez. Güvenlik güçlerini, kimse bir daha bu tür çirkin eylemleri tekrarlamaması için konuyla ilgili derhal bir soruşturma komisyonu kurmaya ve adalete teslim edilmek üzere zanlıyı tutuklamaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Kakeyi inancına mensup Casım, yerel basına verdiği röportajda, meslektaşlarıyla bir tartışma yaşadığını, birkaç gün sonra beklenmedik bir şekilde Amirli yoluna götürüldüğünü, kendisine hakaret edildiğini bıyıklarının yarısının kesildiğini (Kakeyi inancında bıyık kutsal kabul edilir) ve saçlarının yarısının tıraş edildiğini söyledi. Bu yaşananların kişisel haklarının ihlali olduğunu belirten Casım, saldırganlar hakkında dava açtığını ve aşiretler arası uzlaşıyla konunun kapanmasını kabul etmediğini kaydetti. Sosyal medyada dolaşıma koyulan fotoğrafta Casım’ın bıyıkları ve saçlarının kesildiği görülüyor.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Irak Meclisi’ndeki grupları, yayınladıkları ortak açıklamayla yaşananları kınadı.
Açıklamada, “Haşdi Şabi unsurlarından oluşan bir grubun, Tuzhurmatu ilçesine bağlı Amirli bölgesinde asil Irak toplumumuzda miras kalan tüm ahlaki, askeri, sosyal ve aşiret geleneklerine ve hukuki normlara aykırı bir biçimde Peşmerge unsuruna kasten hakaret etmesi ve cezalandırması; Anayasa’nın açık bir ihlali, Kürt Kakeyi inançlarının kasıtlı bir şekilde aşağılanması, Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerin açık bir şekilde çiğnenmesi ve kardeşlik, barış içinde yaşama halinin ihlalidir” denildi. KDP ve KYB meclis grupları, Irak Silahlı Kuvvetler Komutanı ve Başbakan Mustafa el-Kazımi’ye, söz konusu “Peşmerge mensubu ve vatandaşa yapılan aşağılayıcı olayla ilgili derhal soruşturma açma, faillerden hesap sorma ve failleri en ağır cezalarla cezalandırma” çağrısında bulundu.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.