ABD, Nahda Barajı krizinin çözümünde daha aktif rol alacak

ABD'nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Hammer, ülkesinin Etiyopya'daki Nahda Barajı anlaşmazlığına "diplomatik bir çözüm" formüle ettiğini açıkladı

Mısır, Etiyopya'yı Nil Nehri'nin aşağısındaki ülkelere zarar gelmesini önleyen bir anlaşma imzalamaya zorlamak için ABD’nin tutumuna güveniyor (DPA)
Mısır, Etiyopya'yı Nil Nehri'nin aşağısındaki ülkelere zarar gelmesini önleyen bir anlaşma imzalamaya zorlamak için ABD’nin tutumuna güveniyor (DPA)
TT

ABD, Nahda Barajı krizinin çözümünde daha aktif rol alacak

Mısır, Etiyopya'yı Nil Nehri'nin aşağısındaki ülkelere zarar gelmesini önleyen bir anlaşma imzalamaya zorlamak için ABD’nin tutumuna güveniyor (DPA)
Mısır, Etiyopya'yı Nil Nehri'nin aşağısındaki ülkelere zarar gelmesini önleyen bir anlaşma imzalamaya zorlamak için ABD’nin tutumuna güveniyor (DPA)

ABD'nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Mike Hammer, ülkesinin Etiyopya'daki Nahda (Hedasi) Barajı anlaşmazlığına "diplomatik bir çözüm" formüle ettiğini söyledi.
Mısır, BAE ve Etiyopya'yı içeren bir ziyaret turuna (Pazar) başlayan Hammer, bu turu 1 Ağustos'a kadar sürdürecek.
Bu ziyaret turu, geçen yılın başlarında göreve başlamasından bu yana Nahda Barajı dosyasına "kararlı" bir şekilde müdahale etmeyen Joe Biden yönetiminin pozisyonunda dikkate değer bir gelişme olarak görülüyor.
Genel olarak, Etiyopya 11 yıl önce Mavi Nil üzerinde Nahda (Hedasi) Barajı inşa etme niyetini açıkladığından beri, bu konuda ABD'nin tutumu hep “dalgalı” oldu.
ABD Nahda Barajı dosyasında etkili müdahale olmaksızın tüm tarafların iş birliğini arayan diplomatik toplantılar yoluyla Mısır ve Etiyopya'yı dostane bir çözüme zorlamaya çalıştı. ABD bu girişimlerinden, müzakerelerin doğrudan sponsorluğuna ve cezai tedbirler almaya kadar birçok hamle yaptı. ABD askeri ve ekonomik yardım açısından Mısır ve Etiyopya'nın en büyük destekçisi.
Mısır, Etiyopya'yı aşağı Nil havzasındaki ülkelere (Mısır ve Sudan) zarar gelmesini önleyen bir anlaşma imzalamaya zorlamak için genellikle Amerikan rolüne güveniyor ve Etiyopya'nın arzusunu yerine getiriyor.
Ekim 2019'da Kahire, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada Washington'u Nahda Barajı anlaşmazlığın çözümünde rol oynamaya resmen çağırdı. ABD bu çağrıya yanıt olarak üç ülkeyi Kasım ayında Washington'a davet etti. 2020 yılı Ocak ayı ortasında bir dizi toplantı devam etti ve çözüme yönelik 6 maddelik ön anlaşma imzalandı. Anlaşmanın imzalanması Şubat ayı sonuna ertelendi. Ancak anlaşmanın resmi olarak imzalanacağı tarihte Etiyopya Washington’daki toplantıya katılmadı. Mısır anlaşmayı imzalarken, Sudan imzalamadı.
Etiyopya, ABD’yi "Mısır lehine taraf almakla" suçlarken, bir anlaşmaya varmadan önce barajın rezervuarını doldurmaya başlamaya karar verdi. Bunun üzerine ABD, Eylül ayında (2020) Etiyopya'ya yapacağı 130 milyon dolar değerindeki mali yardımın bir kısmını askıya aldığını duyurdu.
24 Ekim 2020 tarihinde ise eski ABD Başkanı Trump konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Durum çok tehlikeli. Mısır barajı havaya uçuracak.”
Etiyopya “Mısır'la savaşa neden olabilecek kışkırtma” olarak nitelendirdiği bu açıklamayı kınayarak, Washington Büyükelçisini ülkesine çağırdı.
Trump'ın görev süresinin sona ermesiyle birlikte Addis Ababa ve Washington arasında gerilim duruldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Şubat 2021'de, ihtilafın çözümünü kolaylaştırmak için Nahda Barajı ile ilgili politikasını gözden geçirme niyetini açıkladı.
Mayıs 2021'de Washington, Mısır, Sudan ve Etiyopya'yı "müzakerelere süratle devam etmeye" çağırdı. ABD, Biden yönetimindeki ilk doğrudan eylem olarak “başarılı bir sonucu kolaylaştırmak için siyasi ve teknik destek” sağlama taahhüdünden bulundu ama kayda değer bir netice çıkmadı.
On yıldır aralıklı olarak devam eden müzakerelerde, Nisan 2020'nin başlarında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin başkentinde yapılan son turda da herhangi bir çözüme ulaşılamadı.
Şarku’l Avsat’a konuşan gözlemcilere göre, genel olarak Washington, Orta Doğu'nun yanı sıra Afrika Boynuzu'ndaki durumu ve dengeyi bozacak ve ABD'nin her ikisinde de çıkarlarını tehdit edecek bir askeri çatışmadan kaçınmaya çalışıyor.
Kasım 2021'de ABD, "Mısır'ın su güvenliğine" verdiği desteği teyit etti ve bir anlaşmaya varmak için müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulundu. Bu çağrı 15 Eylül 2021 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlık Açıklaması ve 2015 İlkeler Bildirgesi ile uyumlu geldi.
Biden'in bölgeye yaptığı ziyaret ve Temmuz ortasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Cidde'de görüşmesiyle birlikte ABD konuya daha fazla dahil oldu.
Washington ortak bir vizyona ulaşmak için üç ülkeyi (Mısır, Sudan ve Etiyopya) iş birliği yapmaya zorlama niyetini açıkladı.
Uluslararası kamu hukuku uzmanı Dr. Muhammed Mahmud Mehran, barajın Etiyopya tarafından doldurulmasının devam ettiği bu dönemde Mike Hammer'ın ziyaretinin önemini dile getirdi.
Şarku'l Avsat'a konuşan Mehran, “ABD'nin daha fazla gerilim korkusu karşısında çatışmayı çözmek için müdahale etmesi önemli. Çatışan taraflar işbirliği yapmalı, yasal bir anlaşmaya varmak için uzlaşmalı” dedi.



Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
TT

Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, ‘işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu ayın başına kadar Gazze Şeridi'ndeki Filistinli ailelere yönelik 7 bin 160 katliam gerçekleştirdiğini’ duyurdu.

Bakanlığın resmi Facebook hesabından yapılan paylaşımda, “İşgal güçleri aynı dönemde 5 bin 444 aile ferdinden oluşan yaklaşık bin 410 aileyi nüfus kayıtlarından tamamen sildi. Sadece bir kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı 3 bin 463 iken bu ailelerdeki toplam vefat sayısı ise 7 bin 934” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, ‘İsrail katliamlarına maruz kalan ve birden fazla kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı yaklaşık 2 bin 287. Bu ailelerin vefat eden fertlerinin sayısı ise 9 bin 577.’

Sağlık Bakanlığı, İsrail'in son 24 saat içinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 108 kişinin yaralandığını ve savaşta ölenlerin sayısının 44 bin 249 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bakanlık, savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam yaralı sayısının 104 bin 746 kişiye yükseldiğini kaydetti.