Tunus’ta referanduma katılım oranı yüzde 27,5 oldu

Başkentteki Bir Sandıkta İki Resmi Görevli Oyları Sayıyor (Reuters)
Başkentteki Bir Sandıkta İki Resmi Görevli Oyları Sayıyor (Reuters)
TT

Tunus’ta referanduma katılım oranı yüzde 27,5 oldu

Başkentteki Bir Sandıkta İki Resmi Görevli Oyları Sayıyor (Reuters)
Başkentteki Bir Sandıkta İki Resmi Görevli Oyları Sayıyor (Reuters)

Tunus halkı, Cumhurbaşkanı Kays Said'e daha fazla yetki veren yeni anayasa referandumu için pazartesi günü sandık başına gitti. Sigma Konsai tarafından yapılan ve sonuçları devlet televizyonunda yayınlanan ankete göre yeni anayasayı halkın yüzde 92,3’ü onayladı.
Reuters haber ajansının aktardığına göre; anket, muhalefet partilerinin boykot ettiği referanduma katılım oranının yüzde 25 olduğunu gösterdi. Ancak Yüksek Seçim Komisyonu, ilk sonuçlara göre, seçmen katılımının yüzde 27,5 olduğunu açıkladı.
Referandum, sık sık tekrar eden toplumsal huzursuzluklar ve ağır bir ekonomik tablonun damga vurduğu yıllar süren siyasi geçiş dönemi sonrasında yapıldı. Referandum, Tunus Devlet Başkanı Kays Said'in bir yıl önce bugün açıkladığı istisnai kararlardan bu yana sunduğu siyasi gündemin ana adımı. Referandum günü ülke tarihinde sembolik bir gün ve 1957'de cumhuriyet rejiminin ilan edilmesinin yıl dönümüne denk geliyor.
Yeni anayasa, kabul edildiği takdirde, 17 Aralık'ta yapılacak erken milletvekili seçimlerinden önce, başkanlık sistemiyle yeni bir yönetimin kurulmasının önünü açıyor.
Seçim Komisyonunun referandumun resmi ön sonuçlarını Salı günü açıklaması bekleniyor.

Oy kullanan Tunuslu bir kadın (Reuters)
Sigma Konsai direktörü Hasan el-Zerkuni, AFP'ye verdiği demeçte, “Seçmen katılımının son yıllarda düşmeye başladığı göz önüne alınırsa yüzde 20'yi aşan katılım oranı iyi bir sonuç olarak kabul edilebilir” dedi. Zerkuni, Zeynel Abidin rejiminin devrilmesinin ardından 2011 milletvekili seçimlerinde yüzde 53 olan seçimlere katılım oranının 2019 milletvekili seçimlerinde yüzde 32 seviyesine gerilediğine dikkat çekti.
Zerkuni’ye göre, katılımcıların büyük bir bölümünü işsizlik, yoksulluk, yüksek enflasyon, sosyal ve ekonomik krizlerden etkilenen orta sınıf oluşturdu.
Sigma Konsai anketine, 27 seçim bölgesinden 7500 seçmen katıldı ve anket sabah yedi akşam sekiz saatleri arasında yapıldı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”