Sudan’da sivil siyaset kanadından ‘Özeleştiri Çalıştayı’

Sudan: ÖDBG düzenlediği ‘Özeleştiri Çalıştayı’nda geçiş dönemindeki hataları için özür diledi ve sorumluluğun bir parçası olduğunu kabul etti

Hartum'daki sivil yönetim talebiyle gerçekleştirilen protestolardan bir kare (AFP)
Hartum'daki sivil yönetim talebiyle gerçekleştirilen protestolardan bir kare (AFP)
TT

Sudan’da sivil siyaset kanadından ‘Özeleştiri Çalıştayı’

Hartum'daki sivil yönetim talebiyle gerçekleştirilen protestolardan bir kare (AFP)
Hartum'daki sivil yönetim talebiyle gerçekleştirilen protestolardan bir kare (AFP)

Sudan'da ordunun yönetime el koymadan önceki eski iktidar koalisyonu ortağı olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) yönetimin sivil kanadını temsil ediyordu. ÖDBG askeri darbe öncesi iktidar deneyimlerini değerlendirmek üzere başkent Hartum'da bir “özeleştiri çalıştayı” düzenlendi.
Çalıştayda ÖDBG’nin yaptığı ve sorumluluğunun bir kısmını üstlendiği en büyük hatalar şöyle sıralandı: Güvenlik, askeri reformda başarısızlık, orduda, güvenlikte ve poliste tecrit edilmiş sistemin güçlendirilmesine son verememek. Tüm bu hatalar darbecilerin sivil geçişi baltalamak için planlarını uygulamasını kolaylaştırdı.
Sudan Kongre Partisi lideri Ömer ed-Dakir, “Hata yaptığımızı kabul ediyor, bunun için halkımızdan özür diliyoruz ve önümüzdeki dönemde bunları telafi için gerekli tüm önlemleri alacağımızı taahhüt ediyoruz. Çalıştay geçiş dönemini eleştirmeye yönelik ciddi bir girişimdir. Tüm geçiş dönemlerinde, tuzaklar ve hatalar beklenir. Ancak bu konuda sessiz kalmak kabul edilemez ve buna güçle karşı çıkılmalıdır. Hatalı uygulamaları düzeltmek, pozitifleri geliştirmek ve bunları önerilen anayasa bildirgesine dahil etmek için çalıştayın tavsiyelerini bir çalışma programına dönüştüreceğiz.”
Çalıştayın tavsiyeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Milli Ümmet Partisi lideri Rabah es-Sadık el-Mehdi ise şunları söyledi: “Özgürlük ve değişim, hatalar yapmıştır ve bunlar için özür dilemeli ve tekrarlanmayacağına dair garantiler vermelidir. Güvenlik ve askeri reformu birinci öncelik olarak benimsemekteki başarısızlık, Özgürlük ve Değişim'in, feshedilen Askeri Meclisin Savunma ve İçişleri Bakanlıklarını devralmayı kabul etmesi ve atamalarda hatalar yapması kamu hizmetinde kurumsal reformu zayıflattı, yargı ve kovuşturmayı tecrit edilmiş rejimin mirası olarak bıraktı ve darbe planlarını kolaylaştırdı. Medyaya ilginin olmaması ve sokakla iletişimin olmaması, profesyonel Sudanlı ve yabancı güvenlik kurumlarının suç ortaklığıyla, devrim karşıtı güçlerin önderlik ettiği şiddetli dezenformasyon kampanyalarını hazırladı. Hedef geçiş dönemini şeytanlaştırmak ve devrimin çeşitli bileşenlerini birbirinden ayırmak için devrimin figürlerini ve sembollerini yok etmek.”
Çalıştay, geçiş dönemini, devrime ve sivil-demokratik dönüşüme bağlılıkları, yetkinlikleri ve liderlik yetenekleri olması şartıyla her yerde geçişe öncülük eden kişiliklerin varlığını gerektiren mükemmel bir siyasi görev olarak tanımlamayı önerdi.
Çalıştayın açıklamasına göre önceki geçiş döneminden öğrenilen derslerden biri, sivillerin askeri güçlere karşı verdikleri ana akım mücadelede küçük ve yan çatışmaların üstesinden gelmeleridir. Siviller bu güçlerin hepsini zayıflatmalı ve güç dengesini kendi lehlerine çevirmelidir. ÖDBG direniş komiteleri, profesyoneller ve talep organları da dahil olmak üzere tüm sivil güçlerle istişarelerin başlatılması çağrısında bulundu. Hedef, yeni bir direniş cephesi oluşturmak, devrimci güçlerin birliğini, önceki hatalardan kaçınan ve kurum, şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayan yeni bir siyasi pakt yoluyla sağlamak.
Çalıştay ayrıca, güvenlik ve askeri kurumlarda yetkilendirmenin kaldırılması, bu kurumların milliyetçi kurumlara dönüştürülmesi ve siyasi ve ticari süreçten uzak tutulması gerektiğini vurguladı.
Çalıştayın önerileri arasında, Yasama Konseyi, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Yargı Konseyi ve komisyonlar dahil olmak üzere geçiş makamı kurumlarının oluşturulması, katılımın, hesap verebilirliğin ve anlaşmazlıkları çözmek için kurumsal mekanizmaların sağlanması yer aldı.
Bu bağlamda, ÖDBG Çalıştayı, direniş komitelerinin tüzüklerine dayalı, anayasal belgedeki eksikliklerin giderilmesi ve tecrit edilmiş olanın ortadan kaldırılmasını açıkça öngören bir anayasa bildirgesine ulaşmak için tüm devrim güçleriyle istişarelerde bulunulmasını tavsiye etti.
Aynı bağlamda, uluslararası meşruiyet, iyi komşuluk ve menfaat alışverişine bağlı kalmak kaydıyla, Sudan halkının ulusal çıkarları doğrultusunda dış politika belirlenmesi çağrısında bulunan çalıştaya göre deniz güvenliği kıyıdaş ülkelerle ilgili olmalı ve bölgede başka hiçbir gücün üs, güvenlik veya askeri varlık kurmasına izin verilmemeli. Çalıştay, Dışişleri Bakanlığı'nın yurtdışındaki çalışmalara öncülük etmesi ve dış politika liderliğindeki çoklu pozisyonların engellenmesi gerektiğini savunuyor.
Barış dosyasına gelince, çalıştay, Abdulaziz el-Helu ve Abdulvahid en-Nur hareketleriyle müzakere edilmesinin ve Cuba Barış Anlaşması'nın taraflarıyla mutabık kalınarak gözden geçirilmesinin gerekliliğini tavsiye etti.
Sivil hükümet, krizin köklerine dokunan barış sürecinden sorumlu olmalıdır. Özgürlük ve Değişim Güçleri ile Demokratik Gazete'nin düzenlediği 4 gün süren çalıştaya Değişim Partilerinin 12 lideri katıldı. Önceki geçiş hükümetinde bakanlık görevlerinde bulunan anayasa hukukçuları ve çeşitli alanlardaki Sudanlı uzmanlar değerlendirmeleriyle çalıştaya katkıda bulundu.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.