Yeni tip koronavirüsün Omikron (BA.5) varyantı yayılmaya devam ederken sağlık uzmanları, mevsimsel gribe benzer semptomlar göstermeye başlayan Kovid-19’a karşı hazırlıkları sürdürüyor. Hızlı ve doğru testin yanı sıra virüsün yayılımını izlemek, söz konusu değişikliklere ayak uydurmak açısından oldukça önemli görülüyor.
Hindistan Üniversitesi Fen Fakültesi'nden araştırmacılar, koronavirüs testinde gereken hız ve verimliliği sağlayan yeni bir biyosensör geliştirdiler. Çalışma yakın zamanda American Chemical Society'nin dergisi oACS Applied Material Interfaces'de yayınlandı.
Çalışmanın baş araştırmacısı, Hindistan Üniversitesi’nden Kimya ve Kimyasal Biyoloji Profesörü Rajesh Sardar, 21 Temmuz'da Hindistan Üniversitesi'nin resmi internet sitesinde yayınlanan raporda şu açıklamalarda bulundu:
“Bu türden yüksek hızlı analiz, yüksek verimli test arayan herkes için koronavirüs ile mücadelenin geleceği açısından oldukça önemli. Özellikle teknolojimizin birçok avantajı var. Benzeri görülmemiş derecede hızlı, verimli ve doğru.”
Sardar’ın çalışmalar yürüttüğü laboratuvarı şu an 96 kişiden alınan numuneleri üç saatten daha kısa bir sürede analiz edebiliyor. Verimlilik açısından yalnızca 10 mikrolitre kan gerektiriyor.
Sardar, sensörün tükürük gibi diğer numune türleri ile de çalıştığını söylüyor. Ancak en karmaşık vücut sıvısı olduğu ve bu nedenle sensörün doğruluğunun en iyi göstergesi olduğu için çalışma kan numuneleri ile yapılıyor.
Tüm test örnekleri, 141 koronavirüs hastası ve 75’i sağlıklı kişiler olmak üzere Indian Biobank'tan alındı.
Araştırmacılar, çalışma sürecindeki analizlere dayanarak biyosensörün doğruluk oranının yüzde 100 olduğunu buldu. Sensör yanlış sonuç bildirmedi. Kamu güvenliği amacıyla yalnızca 10 numuneden 1'inde pozitif sonuç bildirdi. Serdar “Yanlış negatiflerin olmaması, yanlış pozitiflerden daha önemli. Çünkü yanlış negatif çıkan bir kişi, istemeden enfeksiyonu başkalarına bulaştırabilirken yanlış pozitif çıkan bir kişi tehlike oluşturmaz” dedi.
Profesör, antikor bulunmamasına ve daha önce enfekte olmamasına rağmen test sonucunun yanlış pozitif olabileceğine değinerek, bunun bağışıklık kazandığına dair yanlış bir güven duygusu verebileceğini söyledi. Koronavirüse karşı ankitor olmasına rağmen yanlış negatif sonuç verilebileceğine değinen Sardar, ancak testlerde böyle bir durumun görülmediğini vurguladı. Virüs yayılmaya başladıktan kısa bir süre sonra, yani vücut antikor yapmak için yeterli zamana sahip olmadan önce test yapıldığında yanlış sonuçlar çıkabildiğini kaydetti.
Sardar ayrıca sensörün koronavirüs antikorunun konsantrasyonunu ölçmede çok hassas olduğunu belirterek virüsün yüzey proteinini (spike protein) değil, vücudun virüse karşı korumak için oluşturduğu proteinleri de (immunoglobin G veya IgG) tespit ettiğini kaydetti.
Sardar’a göre ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin acil kullanım izni kapsamında onaylanan koronavirüs antikor testlerinin çoğu enfeksiyona karşı bağışıklığı göstermesine rağmen belirli antikor sayısı sağlamadığından bu, antikorları ölçme yeteneği açısından önemli. Profesör açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hastaların bağışıklık düzeylerinin doğru ölçümü, gelecekte koronavirüse karşı korunmak için kritik öneme sahip olacak. Bu, tam bağışık ve güçlendirilmiş bireyleri enfekte eden Omikron ve daha yakın zamanda BA.5 gibi varyantlar olarak mevcut durumumuzda açıkça görülebilir.”-
Sardar, bu sonuçlara ulaşmak için laboratuvarının biyosensöründe, IgG'ye benzersiz bir görsel yanıt sağlayan kimyasal olarak sentezlenmiş üçgen altın nanoparçacıkları kullanıyor. Bu ayrıca sensörün enfeksiyonun erken aşamalarında antikorları tespit edebileceği anlamına geliyor.
Profesör söz konusu teknolojiyi geliştirmeye devam ediyor. Sardar’ın hedefi bir saatten kısa bir süre içerisinde 384 veya günde 5 bin numuneyi sonuçlandırmak.
Sardar ayrıca bu araştırmanın amacının geleceğe hazırlanmak olduğunu vurgulayarak esasen influenza H1N1 suşunun yaklaşık 100 yaşında olduğunu kaydetti. Koronavirüsün uzun yıllar süreceğini düşündüğünü söyleyen Sardar, virüsün bir adım önünde olmak için enfeksiyon riskini hızlı, kolay ve verimli bir şekilde ölçmenin yollarını bulmak gerektiğini dile getirdi.
Yeni koronavirüs testiyle 3 saatte 96 numune analiz edilebiliyor
Yeni koronavirüs testiyle 3 saatte 96 numune analiz edilebiliyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة