Libya’da seçimler için erken mi?

Libyalılar yakın vadede genel seçim yapılma ihtimalini niçin dışlıyor? Bazı kesimler cumhurbaşkanlığı seçimi yapılması için en az iki yıl gerektiğini öngörüyor

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ile Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Salih'in eski görüşmesinden bir kare. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ile Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Salih'in eski görüşmesinden bir kare. (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Libya’da seçimler için erken mi?

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ile Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Salih'in eski görüşmesinden bir kare. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ile Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Salih'in eski görüşmesinden bir kare. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Libyalı politikacılar, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter ile Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe arasındaki ‘yakınlaşma atmosferinin’ yakın vadede genel seçimlerin yapılmasına neden olabileceği yönündeki iddiaları reddeediyorlar.
Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali Tekbali, Hafter ve Dibeybe arasındaki yakınlaşmanın, zaten karmaşık olan siyaset sahnesini daha da karmaşık kılacağını ve seçimlerin uzun bir süre daha yapılamamasına katkı sağlayacağını savundu.
Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Tekbali, “Dibeybe Batı’daki taraftarlarına bu yakınlaşmanın gerekçelerini açıklayamaz, ayrıca ‘Siyasal İslamcı’ güçler ve görevden alınan Libya Müftüsü Sadık el-Gıryani ile bazı silahlı güçler, herhangi bir ‘kabine değişikliğine’ karşı sessiz kalmayacaktır, eğer Dibeybe orduya yakın isimlere kabinesinde yer verirse büyük bir itirazla karşılaşır. Bu yüzden Hafter ile bir ittifak kurduğu iddialarını hızla yalanladı” diye konuştu.
Dibeybe ile Temsilciler Meclisi arasında da benzer bir yakınlaşma olduğunu, ancak buna rağmen Temsilciler Meclisi’nin Fethi Başağa’yı başbakan olarak atadığını hatırlatan Tekbali; “Hafter ile varılan uzlaşı sürdürülebilir değildir ve ülkedeki gerginliğin son bulmasına katkı sağlamaz. Eğer Hafter ile Dibeybe arasındaki yakınlaşma devam ederse, bu seçimlerin daha fazla erteleneceği anlamına gelir, çünkü rakiplerini oyundan düşüren Dibeybe seçimlere gitmek istemeyecektir. Üstelik tüm bu çekişmeler gölgesinde seçimlerin yakın vadede gerçekleşebileceğini söylemek mümkün değil, bunun için henüz atılması gereken birçok adım var. Öncelikle tüm tarafların seçimler için bir ‘anayasal temel’ oluşturmak üzerinde işbirliği yapması gerekiyor, ayrıca teknik ve güvenlik hazırlıkların da yapılması lazım” diye yorumda bulundu.
Hafter ile Dibeybe arasındaki yakınlaşmanın ABD ve uluslararası güçler tarafından teşvik edildiği yönündeki iddiaları değerlendiren, ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nde Libyalı kıdemli araştırmacı Hafız el-Guveyl, “ABD'nin ve uluslararası toplumun odak noktası; ülkede herhangi bir düzeyde istikrarın sağlanmasıdır, şu aşamada bir seçim yapılsa dahi güvenilirliği tartışılacaktır. Hafter ve Dibeybe arasındaki yakınlaşma, kişisel çıkarlar doğrultusunda iktidarın paylaşılmasıyla ilgili bir girişimdir. İki taraf da birbirini siyaset sahnesinden dışlayamadığını kavramış olmalı, Hafter ABD ve Batı’nın petrol gelirlerinde etkin olmasını istiyor ve Başağa olan ittifakının başarısız olduğunu düşünüyor” ifadelerini kullandı.   
Libya Devlet Yüksek Konseyi üyesi Muhammed Mazab, seçimlerin, özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleşebilmesi için ‘en az iki yıl süreye’ ihtiyaç olduğunu öngördü. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Mazab, ‘şu an seçimlerin yapılmasının Dibeybe’ye ne gibi bir katkısı olabilir?’ diye sordu. Hafter ve Dibeybe yakınlaşmasıyla ilgili ise; “Şimdilerde eskiden aralarında olan keskin karşıtlığın yumuşadığı görülüyor, petrol sahalarının ve limanların açılması Dibeybe’nin elini güçlendirdi, Trablus’ta rakipsiz bir şekilde yönetim gücünü ele geçirmiş oldu. Temsilciler Meclisi’nin ya da Başkanlık Konseyi’nin bu yakınlaşmayla ilgili ’masayı devireceğini’ sanmıyorum, çünkü bu yakınlaşma sonlanırsa siyaset sahnesindeki herkes zarar görebilir” diye konuştu.  
Libyalı siyasetçi Eşref Bilha, seçim tarihinin yakın olmadığını belirterek, “İttifak söylentilerinden bağımsız olarak, iki taraf ya da üç taraf arasındaki bir uzlaşının seçimlerin yapılması için yeterli olmayacağını söyleyebiliriz. Libya krizinin kronikleşmesi ülkede çok fazla taraf olmasından kaynaklanıyor, ana oyuncuların yanında küçümsenemeyecek etkiye sahip yan oyuncularda var, şimdilerde seçim yapılma ihtimali 24 Aralık’takinden daha uzak bir ihtimal haline geldi. Henüz bir ‘anayasal zemin’ üzerinde uzlaşı sağlanamadı, Ukrayna savaşı nedeniyle Libya’daki durumla ilgili uluslararası bir uzlaşı da söz konusu değil’’ şeklinde değerlendirmede bulundu.  



"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.