Tunus cumhurbaşkanının yetkilerini artıran anayasanın onaylanmasıyla yeni bir aşamaya girdi

Kays Said anayasa referandumunun zaferini destekçileriyle kutluyor
Kays Said anayasa referandumunun zaferini destekçileriyle kutluyor
TT

Tunus cumhurbaşkanının yetkilerini artıran anayasanın onaylanmasıyla yeni bir aşamaya girdi

Kays Said anayasa referandumunun zaferini destekçileriyle kutluyor
Kays Said anayasa referandumunun zaferini destekçileriyle kutluyor

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, referanduma sunduğu anayasanın neredeyse kesin olarak onaylanmasının ardından ülkenin yeni bir aşamaya girdiğini duyurdu.
Said, cumhurbaşkanının yetkilerini artırdığı kadar demokratik sistemle ilgili endişeleri de artıran anayasanın onaylandığına dair haberlerin çıkmasının ardından destekçilerine hitaben bir konuşma yaptı.
Anayasanın onaylandığına dair anket sonuçlarının açıklanmasının ardından Said’in yüzlerce destekçisi, dün gece zaferi kutlamak için Habib Burgiba Caddesi’nde toplandı.
Cumhurbaşkanı, destekçilerine hitaben konuşmasında, “Tunus yeni bir aşamaya girdi” diyerek, oylama süreci iki günden fazla sürmesi halinde katılımın daha yüksek olabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, “Bugün çaresizlik ve hüsran kıyısından umut ve eylem kıyısına geçtik. Bunu da halkın iradesi ve buna hizmet edecek mevzuat sayesinde başaracağız” dedi.
Yeni tip koronavirüs salgını ve buğday ithal ettiği Ukrayna’daki savaş nedeniyle şiddetlenen ekonomik krizle karşı karşıya olan Tunus, 2019’da demokratik olarak seçilen Said’in 25 Temmuz 2021’de tüm yetkileri ele geçirmesinden bu yana derinden kutuplaşmış durumda.
Sigma Conseil İstatislik Enstitüsü müdürü Hasan Zarkuni AFP’ye verdiği demeçte, seçmenlerin yüzde 92 ila 93’ünün Cumhurbaşkanı Said’in anayasasını onayladığını söyledi.
Ana muhalefet partileri, ülkeyi 2011’den öncekine benzer bir otoriter rejime döndürmesinden endişe edilen anayasayı boykot ederken, Bağımsız Seçim Yüksek Kurumu’na göre 9,3 milyon kayıtlı seçmenin yüzde 27,54’ü referanduma katıldı.
2019’da yapılan son milletvekili seçimlerine seçmenlerin yüzde 32’si katılmıştı.
Hasan Zarkuni, “Seçmenler özellikle en dezavantajlı orta sınıftan ve ekonomik, politik ve sosyal olarak hayal kırıklığına uğradıklarını hisseden yetişkinlerden oluşuyordu” dedi.
Tartışmalı yeni anayasa, 2014’ten bu yana yürürlükte olan parlamenter sisteme aykırı olarak cumhurbaşkanına geniş yetkiler veriyor.
Yeni anayasaya göre cumhurbaşkanı, başbakanın önerisi üzerine bir hükümet atayacak ve bakanları tek taraflı olarak görevden alabilecekken, 2014 anayasasından farklı olarak parlamentonun bir yönetim oluşturmada hiçbir rolü yok.
Silahlı Kuvvetler’in Başkomutanı olan cumhurbaşkanı, devletin genel politikasını ve temel tercihlerini belirleme yetkisine sahip olacak.
Cumhurbaşkanı ayrıca yasa tasarılarını meclise önerecek ve bunlar parlamenterler tarafından kendi yasa tasarılarına göre önceliklendirilecek.
Yeni anayasa, 2014 anayasasında belirtilenin aksine cumhurbaşkanının görevden alınmasına ilişkin bir hüküm içermiyor.
Cumhurbaşkanı’na yeni anayasada, Halk Temsilcileri Meclisi ile Bölgeler ve İlçeler Konseyi’ni feshetme hakkı veriliyor.
Said, yeni anayasa taslağını rotayı düzeltme sürecinin bir uzantısı olarak görüyor.
Cumhurbaşkanı, 25 Temmuz 2021’de beklenmedik kararla ülkedeki yetkilileri tekelleştirdi, başbakanı görevden aldı ve daha sonra tamamen feshedilmek üzere Meclis’i askıya aldı.
Aralık ayında ülkede parlamento seçimleri yapılacak.
Uluslararası Hukukçular Komisyonu Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı Direktörü Said Benarbia, “Yeni anayasa neredeyse tüm yetkileri cumhurbaşkanına veriyor ve onu denetleyecek tüm sistem ve kurumları ortadan kaldırıyor. Tunusluları Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin uyguladığına benzer ihlallerden koruyacak hiçbir garanti yok” şeklinde bir yorumda bulundu.
Analist Yusuf Şerif ise, “Özgürlük alanları garanti altında kalıyor. Ancak Zeynel Abidin Bin Ali’nin diktatörlük rejimine benzer bir sisteme dönüş sorunu, Kays Said’den sonra gündeme gelebilir” ifadeleri ile görüş bildirdi.
Cumhurbaşkanı, Rusya-Ukrayna krizinin ağırlaştırdığı yüksek işsizlik, enflasyon oranı ve vatandaşların satın alma gücünün bozulmasından sonra ülkedeki ağır ekonomik krize çözüm bulmak gibi zorlu bir görevle karşı karşıya.
Uluslararası Para Fonu (IMF), uzmanlardan oluşan bir heyetin yardım programı müzakereleri bağlamında Tunus’a bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve görüşmelerin ilerleme kaydettiğini duyurdu.
Uzmanlar, kredinin yaklaşık iki milyar Euro olduğunu tahmin ediyor.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.