İran: Petrol ve gaz kondensat ihracatından elde edilen gelirlerimiz yüzde 580 arttı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

İran: Petrol ve gaz kondensat ihracatından elde edilen gelirlerimiz yüzde 580 arttı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İran Ekonomi Bakanı İhsan Handuzi, ülkesinin son dört aylık petrol ve doğal gaz kondensatı ihracatından elde ettiği gelirlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 580 arttığını söyledi.
İran devlet televizyonuna göre Ekonomi Bakanı Handuzi, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında ülke ekonomisine ilişkin bilgiler paylaştı.
Ülkede son olarak yüzde 52 olarak belirlenen enflasyonun kontrol altına alınmasının hükümetin önceliklerinden olduğunu ve yılın ilk 4 ayında (İran yılına göre 21 Mart - 21 Temmuz) hükümetin gösterdiği performansla bütçe açığının önemli ölçüde kapandığını ifade etti.

"İran ve Rusya arasındaki ticari işlemlerden dolar çıkarıldı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen haftaki Tahran ziyaretlerinin ekonomik açıdan önemini vurgulayan Handuzi, "Bu ziyaretler, hükümetimizin dış politikasında birinci önceliği verdiği komşuluk ilişkileri kapsamında gerçekleşti" dedi.
Handuzi, bu kapsamda Rusya ile bankacılık, mali ve ekonomik iş birliği konusunda ilk adımın atıldığını ve ruble ile işlemlerin başladığını belirterek, "İran ve Rusya arasındaki ticari işlemlerden dolar çıkarıldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında da Ankara ile Tahran arasında en önemlisi 25 yıllık gaz iletim anlaşması olmak üzere ekonomi alanında 8 önemli anlaşmaya imza atıldığını aktaran Handuzi, "Bir diğer husus da iki ülke cumhurbaşkanlarının, karşılıklı ticaret hacmini 30 milyar doların üzerine çıkarma konusunda görüş birliğine varmasıydı. Bunun da meyvelerini bu hükümet döneminde göreceğimizi umuyoruz" diye konuştu.
Toplantıda, ülkesinin petrol satışıyla ilgili soruları da yanıtlayan İranlı bakan, "Petrol ihracatındaki artış ve yeni bütçemizin para birimi dönüştürme oranı nedeniyle bu yılın ilk dört ayında hazinenin petrol ve kondensat ihracatından elde ettiği gelirde yüzde 580'lik artış gördük" ifadelerini kullandı.

İran'ın petrol üretimi ABD'nin tek taraflı yaptırımlarıyla azalmıştı
İran Petrol Bakanlığının istatistiklerine göre, ABD nükleer anlaşmadan ayrılmadan önce Nisan 2018'de günlük 3,8 milyon varil ham petrol ve kondensat üretimi yapan İran, bu miktarın 2,8 milyon varilini ihraç ediyordu.
ABD'nin Mayıs 2018'de yaptırımları geri getirmesinden sonraki süreçte ürettiği petrolü satmakta zorlanan İran, petrol üretimini günlük 2 milyon varilin altına indirmişti. Bu süreçte İran'ın ihraç ettiği petrol miktarı da ortalama günlük 500 bin varilin altına düşmüştü.
ABD'de Joe Biden yönetiminin göreve gelmesiyle Washington ve Tahran, Avrupa Birliğinin (AB) aracılığıyla nükleer anlaşmaya tekrar dönüş için dolaylı görüşmelere başlamıştı. Henüz yaptırımlar kaldırılmamasına rağmen İran'ın petrol üretiminde ve ihracatında artış yaşanmıştı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 10 Mayıs'ta devlet televizyonuna yaptığı bir açıklamada, ABD'nin yaptırımlarına rağmen ülkesinin petrol ihracatının yeni hükümetin göreve geldiği Ağustos 2021'den bu yana ikiye katlandığını söylemişti.
Petrol Bakanı Cevad Uci de 2 Haziran'daki bir açıklamasında ülkesinin günlük petrol üretiminin 4 milyon varile çıktığını belirtmişti.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.