Sudan’da ‘tek millet’ sloganı altında gösteriler düzenlendi

Başkent Hartum'daki gösterilerin bir kısmı (EPA)
Başkent Hartum'daki gösterilerin bir kısmı (EPA)
TT

Sudan’da ‘tek millet’ sloganı altında gösteriler düzenlendi

Başkent Hartum'daki gösterilerin bir kısmı (EPA)
Başkent Hartum'daki gösterilerin bir kısmı (EPA)

Yüzlerce Sudanlı, geçen yıl ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın gerçekleştirdiği askeri darbe ve yüzden fazla kişinin ölümüne neden olan kabile çatışmalarına karşı bugün sokaklara çıktı.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), geçtiğimiz Pazar günü ‘Tek Uluslu Sudan’ çağrısında bulundu.
Başkent Hartum'da Sudan bayrağı taşıyan protestocular, "Sudan tüm insanların vatanıdır" sloganları attı.
AFP’nin haberine göre, göstericiler, ‘kabileye hayır, bölgeselciliğe hayır’ sloganları atarken, bazıları ise orduya ‘kışlaya geri dön’ çağrısında bulundu. Gösteriye, Muhammed el Feki ve eski bakan Halid Ömer Yusuf gibi siyasiler de katılım sağladı.
Her iki isim de Burhan’ın askeri darbesiyle iktidardan uzaklaştırdığı sivil yetkililer arasındaydı.
Sudan siyasi ve ekonomik kargaşaya tanık olurken, binlerce Sudanlı sivil yönetimin geri dönmesini talep etmek için başkentte ve diğer şehirlerde düzenli olarak gösteri yaparak sokaklara dökülüyor.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi'ne göre, geçtiğimiz yıl 25 Ekim’de gerçekleşen askeri darbeden bu yana 114 protestocu öldürüldü.
Sudan, artan bir ekonomik krizden ve başkentten uzak bölgelerde etnik çatışmaların tırmanmasına yol açan yaygın bir güvenlik çöküşünden mustarip.
Son zamanlarda, Etiyopya sınırındaki Mavi Nil eyaletinde Birta ve Hausa kabileleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan çatışmalarda en az 105 kişi öldü, 291 kişi de yaralandı.
Hausa kabilesi üyesi başkent de dahil olmak üzere birçok eyalette ‘şehitler için intikam’ talep etmek için sokaklara çıkarken, aşiret çatışmaları birkaç Sudan kentinde öfkeli protestolara yol açtı.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.