Adele yeni konserleri ile sahnelere geri dönüyor

Ünlü şarkıcı Adele, Las Vegas’taki konseri ile geri dönüyor

İngiliz şarkıcı Adele’in 30 isimli albümü (AFP)
İngiliz şarkıcı Adele’in 30 isimli albümü (AFP)
TT

Adele yeni konserleri ile sahnelere geri dönüyor

İngiliz şarkıcı Adele’in 30 isimli albümü (AFP)
İngiliz şarkıcı Adele’in 30 isimli albümü (AFP)

Ünlü şarkıcı Adele, daha önce iptal edilen Las Vegas konserlerinin yeni takvimini açıkladı. Konserler Kasım 2022’den Mart 2023’e kadar yapılacak.
Adele, geçtiğimiz Ocak ayında gözyaşları içinde yaptığı açıklama ile Las Vegas’ta sahne alacağı konserin Kovid-19 pandemisi nedeniyle ertelendiğini açıklamıştı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Caesar’s Palace’ta düzenlenmesi planlanan Colosseum salonundaki 24 konsere 8 konser daha eklendi. Adele, internet sitesinde yaptığı açıklamada “Bu konserlerin sonunda yeniden planlandığını yeniden duyurabildiğim için ne kadar mutlu olduğumu anlatacak doğru kelimeleri bulamıyorum. Her zamankinden daha heyecanlıyım” dedi.
Adele’in eşinden boşandığı ve kariyerinde durgunluk yaşadığı dönemdeki yaşının ismini verdiği albümü, altı yıllık bir aranın ardından geçtiğimiz Kasım ayında yayınlamıştı.
Adele, geçtiğimiz Ocak ayında Las Vegas’ta yapılması planlanan konserlerin organizasyon sorunları ve ekibinin Kovid-19’a yakalanması nedeniyle iptal edildiğini gözyaşları içinde açıklamıştı. Ünlü şarkıcının internet sitesine göre Adele’in yeni konserleri, 18 Kasım 2022- 25 Mart 2023 tarihleri arasında yapılacak. İlk tarihlerinde satılan konser biletleri yerine yeni biletler satışa sunulmayacak.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe