Bilim insanları kanser hücrelerini öldürebilen solucan geliştirdi

Nematodlar ileride vücuttaki bir hedefe istenen maddeyi iletmek için de kullanılabilecek

Anisakis simplex (solda) hidrojel zırhla (sağda) kaplanınca zarar görmedi (Shinji Sakai)
Anisakis simplex (solda) hidrojel zırhla (sağda) kaplanınca zarar görmedi (Shinji Sakai)
TT

Bilim insanları kanser hücrelerini öldürebilen solucan geliştirdi

Anisakis simplex (solda) hidrojel zırhla (sağda) kaplanınca zarar görmedi (Shinji Sakai)
Anisakis simplex (solda) hidrojel zırhla (sağda) kaplanınca zarar görmedi (Shinji Sakai)

Japonya'daki Osaka Üniversitesi'nden bilim insanları, solucanların kanser ilacı gibi maddeleri taşıyabilmesi için hidrojel zırhlarla kaplanabileceğini keşfetti.
Böylece nematod denen mikroskobik yaratıkların hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği düşünülüyor.
Genellikle toprak ve deniz gibi ortamlarda yaşayan ve insan vücuduna da girebilen küçük solucanlara nematod deniyor.
Denizlerde yaşayan, yutulduğunda insan bedeninden de hayatını sürdürebilen Anisakis simplex adlı nemotadın kansere karşı kullanılabileceği ortaya çıktı.
Zira A. simplex'in kanser "kokusunu" alabildiği ve hastalıklı dokulara yapıştığı görüldü.
Kansere karşı ilaçları, insan vücudundaki kanser hücrelerine solucanla doğrudan ulaştırılıp ulaştırılamayacağını merak eden araştırma ekibi, bir sistem geliştirdi. Buna göre bazı kimyasallar ve çözeltiler kullanılarak hidrojel zırf elde edildi. Bu sayede mikroskobik solucanların etrafında jel benzeri bir tabaka oluşturuldu.
Araştırma ekibinden Shinji Sakai, zırhın solucanların hayatını tehdit etmediğini ve hareketini engellemeyecek kadar esnek olduğunu ifade etti.
Bilim insanları bunun ardından nematodlara kanser önleyici maddeler yükledi. Bu maddeler aslında solucanlar için zararlı olabilir. Ancak hidrojel zırf, solucanları koruyordu.
Solucanların zırh sayesinde bu maddeleri taşıyarak kanser hücrelerini öldürebileceği belirlendi.
Araştırma makalesinin ilk yazarı Wildan Mubarok, nematodların ileride vücuttaki bir hedefe istenen maddeyi iletmek için kullanabileceğini söyledi. Mubarok, bitki köklerine faydalı bakterilerin taşınması gibi diğer alanlarda da yarayabileceğini vurguladı.
Independent Türkçe, SciTechDaily, Interesting Engineering



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets