Trablus’ta askeri gerilim: Dibeybe ve Başağa güçleri karşı karşıya

Dış ve iç güçlerin arabuluculuğuna rağmen, Dibeybe ve Başağa’ya bağlı güçlerin Trablus’taki askeri hareketliliği arttı

Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı milis güçlerin Trablus Havalimanı’ndaki hazırlıklarından bir kare. (AFP)
Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı milis güçlerin Trablus Havalimanı’ndaki hazırlıklarından bir kare. (AFP)
TT

Trablus’ta askeri gerilim: Dibeybe ve Başağa güçleri karşı karşıya

Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı milis güçlerin Trablus Havalimanı’ndaki hazırlıklarından bir kare. (AFP)
Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı milis güçlerin Trablus Havalimanı’ndaki hazırlıklarından bir kare. (AFP)

Libya'nın başkenti Trablus’ta, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı milis grupları ile Fethi Başağa yanlısı milis gruplar arasındaki gerginlik üst seviyeye çıktı. İtalya’nın da ABD’nin iki rakip hükümet arasındaki ‘arabuluculuk’ çabalarına dahil olması, gerginliği azaltamadı.
Yerel medyada yayımlanan bir video kaydı, UBH’ye bağlı milis güçlerin, Trablus’ta bir insansız hava aracına (İHA) ateş açtığını gösterdi.  Trablus’ta şiddetli çatışmalar meydana gelmesinden endişe ediliyor. Askeri İstihbarat Dairesi eski Başkanı ve Fethi Başağa taraftarı Usame Cuveyli’ye bağlı birlikler başkentin Kerimiye yolu bölgesinde konuşlandı. Buna karşın UBH Savunma Bakanlığı'na bağlı güçlerin komutanları Trablus Havaalanı’nda bir araya geldi, toplantının ardından UBH’ye bağlı milis güçleri başkentin çeşitli bölgelerine dağıldı. Anayasa ve Seçimleri Destekleme Gücü Komutanı Muhsin ez-Zuveyk, Savunma Bakanlığı’nın gün içinde, ‘başkentin güvenliğini tehdit edenlere karşı bir uyarı yayımlayacağını’ ve emrindeki güçlerin teyakkuz halinde olduğunu söyledi.  
Yerel kaynaklar, UBH’ye yakın komutanların Trablus Havalimanı’ndaki toplantıda, birliklerini başkentin güney bölgelerine dağıtmayı kararlaştırdığını, bunun amacının ise Usame el-Cuveyli'ye bağlı güçlerin muhtemel hareketliliğine karşı gelmek olduğunu aktardı. Kaynaklar havaalanına giden yolların yanı sıra şehirdeki birçok yolun trafiğe kapatıldığını ve muhtemel çatışmalar için hazırlıklar yapıldığını bildirdi.  
Temsilciler Meclisi’nin bazı üyeleri, fethi Başağa'nın yakında Trablus'a girebileceğini, bu konuda son askeri hazırlıkların yapıldığını söylemişti. Temsilciler Meclisi tarafından görevlendirilen Fethi Başağa başkanlığındaki yeni hükümetin üyeleri geçtiğimiz haftalarda Trablus’a güç kullanarak girme teşebbüsünde bulunmuş ancak başarısız olmuştu. Yerel basında, Misrata’da Başağa’yı destekleyen bazı milis güçlerin, Trablus’a girmesine destek vermek için Salim Cuha liderliğinde yeni bir ‘tugay’ kurulması konusunda anlaştığı iddia edildi. 
Bu arada UBH’ye bağlı Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, önceki gün Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile bir araya geldi. Haddad Menfi’ye Trablus’taki son gelişmelerle ilgili bilgi verdi, sivil halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için alınan önlemleri aktardı. ABD'nin Trablus Büyükelçisi ve Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya’da iktidar için çekişen iki hükümetin başbakanları arasındaki arabuluculuk hattına tekrar girdi. Norland önceki gün yaptığı açıklamada, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Temsilciler Meclisi tarafından Başbakan atanan Fethi Başağa ile telefon görüşmeleri yaptığını bildirdi.
İtalya Dışişleri Bakanı'nın Libya Özel Temsilcisi Nicola Orlando da dün krize müdahil oldu. Orlando, UBH Başbakanı Dibeybe ve Fethi Başağa ile telefon görüşmesinde, “Ülkede istikrarsızlığa ve şiddete yol açabilecek tüm eylemlerden kaçınma gereğini vurguladı ve seçimlerin yapılmasının öncelikli konu olduğunu, birleşik ve tam yetkili bir hükümetin, krizin çözümüne katkı sağlayacağını” belirtti. Taraflara, Libya’nın çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koymaları çağrısında bulunan Orlando; "İki liderle görüşmemde, Ulusal Petrol Şirketi'nin ve devletin egemen kurumlarının tarafsız statüsünün korunması gerektiğini ve ulusal kaynakların şeffaf ve adil bir şekilde kullanılması gerektiğini bir kez daha tekit ettim” dedi.  
Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, batı, güney ve orta bölgelerin belediye başkanlarıyla bir toplantı düzenledi. Hükümetinin Ulusal Petrol Şirketi yönetim kuruluyla ilgili aldığı kararları savunan Dibeybe, “Şirketteki yasal düzenlemeler, petrol ve gaz arzının sağlanması için zorunluydu. Bu değişimin siyasi bir arka planı yok, bir anlaşma uyarınca ya da belirli bir ülkeyle koordine şekilde alınmış bir karar değil, bu yönde iddialarda bulunanlar kargaşa çıkarmayı umuyor” dedi. 



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.