Libyalıların ‘kanının faturasını’ kim ödeyecek?

Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Müşterek Kuvvetler, 25 Temmuz’da kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görüntülendi. (AFP)
Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Müşterek Kuvvetler, 25 Temmuz’da kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görüntülendi. (AFP)
TT

Libyalıların ‘kanının faturasını’ kim ödeyecek?

Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Müşterek Kuvvetler, 25 Temmuz’da kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görüntülendi. (AFP)
Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Müşterek Kuvvetler, 25 Temmuz’da kapalı Uluslararası Trablus Havalimanı’nda görüntülendi. (AFP)

Libya’nın başkenti Trablus’taki silahlı oluşumlar arasında çatışmaların tekrar etmesi ve bu çatışmaların geride birçok ölü ve yaralı bırakması; güvenlik ve yargı yetkililerinin ülkede kaosun yayılmasında rol alan silahlı milislerden hesap sorabilme ve ölenlerin ‘kanlarının faturasından’ kimin sorumlu olduğunu takip edebilme gücüyle ilgili bir dizi soruyu da beraberinde getirdi.
Libya’da geçici yürütme otoritesine bağlı milisler arasında çatışmanın patlak vermesinin hemen ardından siyasi yetkililer, Başkanlık Konseyi’ne bağlı Terör ve Organize Suçla Mücadele İçin Caydırıcılık Birimi Komutanı Abdurrauf Kara ile Başkanlık Muhafızları ve Trablus Devrimcileri Komutanı Eyyub Eburas’ı tutuklama ve savcılığa sevk etme talimatı verdi. Savaşçı Libya Grubu’nun eski yöneticilerinden Sami es-Saidi, ölümlerin meydana geldiği çatışmaların üzerinden çok geçmeden yaptığı açıklamada, “Trablus’ta ölen 16 kişinin sorumlularından hesap sorulmazsa ülke, içinden çıkmaya başladığı girdaba girer” ifadesini kullandı.
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Sağlık Bakanlığı, başkentte Özel Caydırıcılık Gücü ile Başkanlık Muhafızları arasında çıkan çatışmalarda 16 kişinin öldüğünü, 52 kişinin de yaralandığını duyurdu. Libya Ulusal İnsan Hakları Komitesi Başkanı Abdulhekim Hamza, vatandaşlara zarar veren faaliyetlerinden dolayı bu silahlı oluşumlardan hesap sorulması gerektiği yönünde çok sayıda talep olduğunu ancak bu taleplerin yerine getirilmediğini söyledi. Bunun sebebini de şöyle açıkladı:
 “Devlet mekanizmalarının zayıflığı, sürecin gerekliliklerine karşı ciddi ve hızlı bir reaksiyon gösterilmemesi, ceza almaktan kurtulmaya son verilmesi ve sorgulama konusunda ulusal çabaların güçlendirilmemesi.”
Şarku’l Avsat’a konuşan Hamza sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Uluslararası Koalisyon bu silahlı çekişmelerin bedelini ödeyen sivillere ve masumlara uzanan çatışmaların ve şiddet eylemlerinin tekrarlanmaması için cezadan kurtulmaya son verilmesi ve Libya’da hukuk üstünlüğünün güçlendirilmesi çabalarını desteklemek için hızlı bir şekilde çalışması gerekirdi. Ülke yargısı, silahların yayılması ve otoritesini dayatan emrivaki yapan yetkililer nedeniyle büyük sorunlar yaşıyor. Bu faktörler Libya yargı otoritesinin çalışmasını engelliyor. Libya’daki yargı, hukukun üstünlüğünü güçlendirmek ve cezadan kurtulmaya son vermek için uluslararası yargının iş birliğine ihtiyacı var. Bu silahlı çatışmaların sonuçlarının hukuki sorumlusu, silahlı çekişmenin tarafları ve Başkanlık Konseyi’nde temsil edilen Libya Ordusu Başkomutanı Ofisi’dir.”
Libyalı vatandaşlar bu çatışmaların tekrarlanmasından dolayı duydukları öfkeyi dile getirdi. Adil el-Kadi adlı genç, “Meskun mahallelerin merkezinde konuşlu silahlı oluşumlardaki gençler ülkenin başkentini kontrol eder hale geldi. Birbiri ardına gelen hükümetler bunların memnuniyetini kazanmak için yarışıyor” dedi.
Eski Milletvekili İzzeddin Kuveyrab da Trablus’taki güvenlik zafiyetinin en büyük sorumlusunun Eski Başbakan Faiz es-Serrac olduğunu söyledi. Kuveyrab, “Paolo Serra’nın yardımıyla güvenlik tedbirleri alarak başkente girmek için acele eden Serrac’tır” ifadesini kullandı.  
Serrac, milislerin kendisinin başkente girmesine itiraz etmesi karşısında Ebu Sitte Deniz Üssü’ndeki silahlı milislerin yardımı ve deniz yoluyla Trablus’a girmişti.
Libya Anayasa Taslağı Yazımından Sorumlu Kurucu Heyeti Üyesi Ömer en-Nuas, geçtiğimiz günlerde Trablus’ta yaşananların ‘silah kaosu ve gerçek bir denetim otoritesi olmadan silahların yayılmasının bir sonucu’ olduğunu belirtti. Nuas açıklamasında şunları söyledi:
“Bu konular, herkes için bağlayıcı olan metinler üzerinden anayasa taslağında çözüldü. Zira 177’nci madde, askeri ve güvenlik kurumları üzerinden silahın devlet tekelinde olduğunu söyler ve silahların bütün diğer kullanımını yasaklar.”
Nuas’ın gündeminde başkentte yaşanan çatışmalar da vardı:
“Bence referandum yasasının çıkmasının ardından 2018’den bu yana anayasa taslağı etkinleştirilseydi, Libya hukuk ve kurumsal devlet olurdu. Geçiş döneminde iyice gün yüzüne çıkan otorite boşluğunu, kaosu ve yolsuzluğu atlatırdı. Bunlardan yararlananlar bu sürecin bitmesini istemiyorlar.”
Libya, başkentte zaman zaman tekrarlanan silahlı çatışmalar sebebiyle ağır can ve mal kayıpları yaşıyor. Bu çatışmaların temelinde, eski rejimin düşmesinden bu yana sahadaki nüfuzunu genişletme, siyasi gerekçeler ve bölgesel imtiyazlar elde etme gibi faktörler bulunuyor. Fakat bu çatışmalar Libyalı siyasetçi ve hukukçulara göre cezasız kalıyor.



Libya'nın Beni Velid şehrindeki toplantıda şehrin ‘ötekileştirilmesinden’ duyulan rahatsızlık dile getirilirken ‘uzlaşı’ çağrısı yapıldı

Stephanie Khoury’nin Libya'nın Beni Velid şehrine yaptığı ziyaretten bir kare (UNSMIL)
Stephanie Khoury’nin Libya'nın Beni Velid şehrine yaptığı ziyaretten bir kare (UNSMIL)
TT

Libya'nın Beni Velid şehrindeki toplantıda şehrin ‘ötekileştirilmesinden’ duyulan rahatsızlık dile getirilirken ‘uzlaşı’ çağrısı yapıldı

Stephanie Khoury’nin Libya'nın Beni Velid şehrine yaptığı ziyaretten bir kare (UNSMIL)
Stephanie Khoury’nin Libya'nın Beni Velid şehrine yaptığı ziyaretten bir kare (UNSMIL)

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), BM Genel Sekreteri António Guterres’in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury'nin ülkenin kuzeybatısındaki Beni Velid şehrinde belediye meclisiyle genel istişarelerde bulunduğunu ve sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, kadınlar ve gençlerle bir araya geldiğini duyurdu.

UNSMIL, toplantı katılımcılarının uzun süren siyasi çıkmazdan ve Libya'da kalıcı bir çözüm bulunamamasından duydukları hayal kırıklığını dile getirdiklerini aktardı.

y6u7
Stephanie Khoury, Beni Velidli kadınlarla bir araya geldi (UNSMIL)

UNSMIL’in açıklamasına göre görüşmelerde danışma komitesinin sunduğu öneriler ve ‘ülkenin yaşadığı çok boyutlu kriz karşısında devlet kurumlarının birleştirilmesi konusundaki acil ihtiyaç’ üzerinde duruldu.

Görüşmelere katılanların birçoğu ‘mevcut duruma kesin bir çözüm bulunması’ çağrısında bulunurken, ‘Beni Velid şehirine yönelik ötekileştirmenin devam etmesinden duydukları rahatsızlığı ve ulusal uzlaşının güçlendirilmesi gerektiğini’ ifade ettiler.

UNSMIL’in ayrıntılarını aktardığı toplantıya katılanlar, Libya'nın farklı bölgelerinden gelen seslerin, UNSMIL’in kolaylaştırdığı siyasi sürece kapsamlı ve etkili bir şekilde katılımının sağlanmasını istediler ve ‘bu katılımın son derece önemli olduğunun’ altını çizdiler.

Beni Velid Belediye Başkanı Abdulhafiz er-Rayis, Khoury'nin şehre yaptığı resmi ziyaretin, ülkedeki siyasi gelişmeleri ve mevcut durumdaki gelişmeleri tartışmak amacıyla yapıldığını açıkladı.

Belediye Başkanı Rayis, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, belediye binasında geniş kapsamlı bir toplantı düzenlendiğini ve bu toplantıya Emniyet Müdürü ile Vafra Kabileleri Sosyal Konseyi üyelerinin katıldığını söyledi. Rayis, toplantıda geçiş sürecinin en önemli zorluklarının ele alındığını, kapsamlı siyasi sürecin desteklenmesinin, dışlanma ve ötekileştirilmenin sona erdirilmesinin ve Libya'nın her yerinde istikrar ve sürdürülebilir barışın sağlanmasının öneminin vurgulandığını belirtti.

Bu arada ‘vatanın birliğini vurgulama ve bölünmeyi reddetme’ konusunda kararlı olduklarını belirten toplantının katılımcıları, Libya halkının güvenlik, kalkınma ve istikrar beklentilerini karşılayacak adil bir siyasi çözüme ulaşılması için BM’nin çabalarına destek verilmesi gerektiğini vurguladılar.

UNSMIL

Öte yandan BM Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh başkanlığındaki UNSMIL, Libya’nın güneyindeki gençlerin siyasi süreçle ilgili endişelerini ve danışma komitesinin önerileriyle ilgili önerilerini anlamak için bir tartışma oturumuna katılmak üzere kayıtların açıldığını duyurdu.

UNSMIL tarafından dün yapılan açıklamada, katılımın ülkenin güneyindeki çeşitli şehirlerden 18 ila 35 yaş arası gençlere açık olduğu ve kayıtların pazartesi akşamına kadar elektronik form aracılığıyla yapılabileceği belirtildi. Açıklamaya göre oturum önümüzdeki çarşamba günü Zoom uygulaması üzerinden ‘Gençler Katılıyor’ programı kapsamında gerçekleştirilecek.

Yasadışı göç

Diğer taraftan geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Sahil Güvenlik Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir devriyenin, başkent Trablus'un doğu kıyısı açıklarında denizde bulunan farklı uyruklardan 39 kaçak göçmeni kurtardığı duyuruldu.

Kurtarma operasyonunun yaz aylarında deniz devriyelerini yoğunlaştırma çabaları çerçevesinde gerçekleştiğini aktaran Bakanlık, Göçmenlerin Trablus’taki yönetim şubesine bağlı eş-Şaab Limanı’na nakledildiklerini, burada gerekli yasal işlemlerin yapıldığını ve yasadışı göçle mücadele birimine teslim edildiklerini belirtti.

uı
Libya İçişleri Bakanlığı, yasadışı göçmenleri yakaladığını duyurdu (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanlığı aynı gün ikinci bir operasyonda ise ‘GACS Wadi Kaam P300’ adlı sahil güvenlik teknesinin, Zaviye kenti açıklarında farklı uyruklardan 20 kaçak göçmeni kurtarmayı başardığını açıkladı.

Bakanlık, kurtarma operasyonu tamamlandıktan sonra göçmenlerin eş-Şaab Limanı’na nakledildiğini ve buradaki yasal işlemlerin ardından kalan işlemlerin tamamlanması için yasadışı göçle mücadele birimine sevk edildiklerini belirtti.

Bir diğer gelişmede Libya Ulusal Ordusu (LUO) Kara Kuvvetleri Komutanı Saddam Hafter, Libya sınırlarını korumak için ‘vatan görevini’ yerine getirirken iki askerin öldürüldüğünü açıkladı. Hafter yaptığı kısa açıklamada ‘vatanın güvenliğini koruyan askerlerin fedakarlıklarına’ duyduğu minnettarlığı dile getirdi, ancak olayın nerede olduğuna ve iki askerin nasıl öldürüldüğüne değinmedi.