Ali Yahya
İtalyan asıllı Cezayirli denizci Ali Bitchin, yapımı 400 yıl öncesine dayanan Ali Bitchin Cami’nin banisidir. 1560 yılında dünyaya geldiği tahmin edilen Bitchin Cezayir’de siyasi ve askeri alanda en önemli kişilerden biri olmuştur.
Tarih kitapları onun Cezayir kentiyle Bejaia şehri arasında 1515-1638 yılları arasında hüküm süren Kabyle Berberilerinin kurduğu Cebel Kuku Emirliği’nin prensesi Lalla Lallahoum’a aşık olduğunu söylüyor. Cebel Kuku Prensesi ile evlenen Bitchin, Müslüman olduktan sonra eşine bir cami hediye ediyor.
Esirden komutana: Prensese aşık denizci
1578’de Cezayir’li bir grup denizci tarafından kaçırılarak Cezayir’e götürülen Bitchin, 10 yaşındayken “köle pazarına” götürüldü. Bitchin, Cezayirli komutan Fethullah bin Hoca bin Berrî tarafından 60 altın dinarına satın alındı. Ali Bitchin’i evlatlık edinen Cezayirli komutan, Cezayir'deki yolculuğuna korsanlık ve deniz savaşlarıyla başlaması için ona dövüş sanatları ve liderlik öğretti.
Zamanla, büyük denizcilerin saflarına yükselen Bitchin, bugünkü amiralliğe eşdeğer olan “Reis” ünvanını aldı ve daha sonra başkomutan oldu. Akdeniz'de bir gemi filosu kurdu. Serveti büyüdü ve şehrin en zenginlerinden biri haline geldi.
Cezayir-İtalyan tarihi figürü Ali Bitchin'in heykelinin teslim töreninin bir parçası (Cezayir Radyosu)
İtalyan denizci, Kuku Emiri’nin kızı Prenses Lalla Lallahoum’a âşık oldu. Bitchin 1621'de Prensese evlenme teklif etti. Ancak Prenses Lallahoum, şu cevabı vererek amirali ve babasını şaşırttı: “Seninle evlenmeyi kabul etmemin tek şartı, benim için bir cami inşa etmen.”
Ali Bitchin camiyi inşa etmekte gecikmedi. Bitchin, Kasbah bölgesinde 500 metrekarelik bir alanda görkemli bir cami inşa etti.
Osmanlı Devleti onu ihanetle mi suçladı?
İtalyan Amiral Canino Bitchin'in (Ali Bitchin) Cezayir'de deniz ve aşkla geçirdiği güzel yıllara rağmen, Malta Savaşı'na katılmayı tekrar tekrar reddetmesi üzerine Osmanlı Devleti onu vatana ihanetle suçladı.
Rivayetler ve tarih kitapları, Bâb-ı Âli'nin İtalyan amirale suikast düzenlemek için bir Yeniçeri mangası gönderdiğinden bahsediyor. Yeniçerilerin tuzağından kurtulan Bitchin’in Cezayir'de ünlü bir tarikat şeyhinin türbesine sığınarak kaçtığı rivayet ediliyor. Daha sonra hayatını normal bir şekilde sürdüren Ali Bitchin, 1645'te Cezayir’in Kasbah bölgesinde öldü. Rivayetlere göre, ölümü doğal değil bir hizmetçi tarafından zehirlenerek oldu.
İtalya’ya dönüş
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü Feyza Riaş, şunları söyledi: “Ali Bitchin Camii'nin hikayesi, Toskana'dan bir İtalyan denizcinin hikayesiyle bağlantılı olduğu için Binbir Gece Masalları hikayesine benzer. Koşullar onu Cezayir esaretinde yakaladı, ancak daha sonra saygın bir lider yaptı.”
Riaş, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, “Ölümünden 377 yıl sonra. Köken olarak İtalyan olduğu için Cezayir'i sevdi ve orada bir prens olarak yaşadı. Reis Ali Bitchin’in, İtalya'nın Toskana kentindeki memleketinden Cezayir'e, özellikle de Riyes el-Bahr Kasrı'na yolculuğu...”
Saygı ve takdir ifadesi
İtalya'nın Cezayir'e, denizci Ali Bitchin'in heykelini hediye etmesi birçok tarafça, son dönemde iki ülkeyi birleştiren güçlü ilişkilerin tezahürü olarak yorumlandı. Hediyenin özellikle Cezayir'in bağımsızlığının 60. yıldönümünü kutlamasıyla aynı zamana denk gelmesi bir saygı ve takdir ifadesi olarak yorumlandı. Ayrıca Roma bu hediyeyi, caminin inşasının 400. yıldönümü vesilesiyle takdim etti.
Denizlerin tarihi üzerine bir kitap yazan İtalyan yazar Riccardo Nicolai konuya ilişkin şunları söyledi: “Heykel, bu aşk hikayesini sürdürmek ve Cezayir-İtalyan ilişkilerini desteklemek için hediye edildi. İtalya ile Cezayir arasındaki ilişkiler, Kral Numidia Massinissa zamanına kadar uzanıyor. Bu ilişkilerde 1500 yılında bir patlama yaşandı. O sırada Akdeniz'in iki kıyısı arasındaki kültürel ve insani alışverişler daha güçlüydü.
Ali Bitchin Camii, Cezayir tarihinin çeşitli aşamalarına tanık oldu. 1830'da Fransız General de Normont'un kuvvetleri tarafından ele geçirildi ve eczaneye dönüştürüldü. 1843 yılında minaresi yıkıldı. Cami 5 Temmuz 1962'de kiliseye dönüştürüldü ve ülke bağımsızlığına kavuşuncaya kadar öyle kaldı.