Aşkı için cami yaptıran İtalyan denizcinin Cezayir’e uzanan hikayesi…

Cezayir Sultanı'nın kızına çeyiz olarak cami hediye eden İtalyan asıllı Cezayirli denizci Ali Bitchin kimdir?

Cezayir'deki Ali Bitchin Camii (Wikipedia)
Cezayir'deki Ali Bitchin Camii (Wikipedia)
TT

Aşkı için cami yaptıran İtalyan denizcinin Cezayir’e uzanan hikayesi…

Cezayir'deki Ali Bitchin Camii (Wikipedia)
Cezayir'deki Ali Bitchin Camii (Wikipedia)

Ali Yahya
İtalyan asıllı Cezayirli denizci Ali Bitchin, yapımı 400 yıl öncesine dayanan Ali Bitchin Cami’nin banisidir. 1560 yılında dünyaya geldiği tahmin edilen Bitchin Cezayir’de siyasi ve askeri alanda en önemli kişilerden biri olmuştur.
Tarih kitapları onun Cezayir kentiyle Bejaia şehri arasında 1515-1638 yılları arasında hüküm süren Kabyle Berberilerinin kurduğu Cebel Kuku Emirliği’nin prensesi Lalla Lallahoum’a aşık olduğunu söylüyor. Cebel Kuku Prensesi ile evlenen Bitchin, Müslüman olduktan sonra eşine bir cami hediye ediyor.

Esirden komutana: Prensese aşık denizci 
1578’de Cezayir’li bir grup denizci tarafından kaçırılarak Cezayir’e götürülen Bitchin, 10 yaşındayken “köle pazarına” götürüldü. Bitchin, Cezayirli komutan Fethullah bin Hoca bin Berrî tarafından 60 altın dinarına satın alındı. Ali Bitchin’i evlatlık edinen Cezayirli komutan, Cezayir'deki yolculuğuna korsanlık ve deniz savaşlarıyla başlaması için ona dövüş sanatları ve liderlik öğretti.
Zamanla, büyük denizcilerin saflarına yükselen Bitchin, bugünkü amiralliğe eşdeğer olan “Reis” ünvanını aldı ve daha sonra başkomutan oldu. Akdeniz'de bir gemi filosu kurdu. Serveti büyüdü ve şehrin en zenginlerinden biri haline geldi.
Cezayir-İtalyan tarihi figürü Ali Bchin'in heykelinin teslim töreninin bir parçası - Cezayir Radyosu.jpg
Cezayir-İtalyan tarihi figürü Ali Bitchin'in heykelinin teslim töreninin bir parçası (Cezayir Radyosu)
İtalyan denizci, Kuku Emiri’nin kızı Prenses Lalla Lallahoum’a âşık oldu. Bitchin 1621'de Prensese evlenme teklif etti. Ancak Prenses Lallahoum, şu cevabı vererek amirali ve babasını şaşırttı: “Seninle evlenmeyi kabul etmemin tek şartı, benim için bir cami inşa etmen.”
Ali Bitchin camiyi inşa etmekte gecikmedi. Bitchin, Kasbah bölgesinde 500 metrekarelik bir alanda görkemli bir cami inşa etti.

Osmanlı Devleti onu ihanetle mi suçladı?
İtalyan Amiral Canino Bitchin'in (Ali Bitchin) Cezayir'de deniz ve aşkla geçirdiği güzel yıllara rağmen, Malta Savaşı'na katılmayı tekrar tekrar reddetmesi üzerine Osmanlı Devleti onu vatana ihanetle suçladı. 
Rivayetler ve tarih kitapları, Bâb-ı Âli'nin İtalyan amirale suikast düzenlemek için bir Yeniçeri mangası gönderdiğinden bahsediyor. Yeniçerilerin tuzağından kurtulan Bitchin’in Cezayir'de ünlü bir tarikat şeyhinin türbesine sığınarak kaçtığı rivayet ediliyor. Daha sonra hayatını normal bir şekilde sürdüren Ali Bitchin, 1645'te Cezayir’in Kasbah bölgesinde öldü. Rivayetlere göre, ölümü doğal değil bir hizmetçi tarafından zehirlenerek oldu.

İtalya’ya dönüş
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü Feyza Riaş, şunları söyledi: “Ali Bitchin Camii'nin hikayesi, Toskana'dan bir İtalyan denizcinin hikayesiyle bağlantılı olduğu için Binbir Gece Masalları hikayesine benzer. Koşullar onu Cezayir esaretinde yakaladı, ancak daha sonra saygın bir lider yaptı.”
Riaş, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, “Ölümünden 377 yıl sonra. Köken olarak İtalyan olduğu için Cezayir'i sevdi ve orada bir prens olarak yaşadı. Reis Ali Bitchin’in, İtalya'nın Toskana kentindeki memleketinden Cezayir'e, özellikle de Riyes el-Bahr Kasrı'na yolculuğu...”

Saygı ve takdir ifadesi
İtalya'nın Cezayir'e, denizci Ali Bitchin'in heykelini hediye etmesi birçok tarafça, son dönemde iki ülkeyi birleştiren güçlü ilişkilerin tezahürü olarak yorumlandı. Hediyenin özellikle Cezayir'in bağımsızlığının 60. yıldönümünü kutlamasıyla aynı zamana denk gelmesi bir saygı ve takdir ifadesi olarak yorumlandı. Ayrıca Roma bu hediyeyi, caminin inşasının 400. yıldönümü vesilesiyle takdim etti.
Denizlerin tarihi üzerine bir kitap yazan İtalyan yazar Riccardo Nicolai konuya ilişkin şunları söyledi: “Heykel, bu aşk hikayesini sürdürmek ve Cezayir-İtalyan ilişkilerini desteklemek için hediye edildi. İtalya ile Cezayir arasındaki ilişkiler, Kral Numidia Massinissa zamanına kadar uzanıyor. Bu ilişkilerde 1500 yılında bir patlama yaşandı. O sırada Akdeniz'in iki kıyısı arasındaki kültürel ve insani alışverişler daha güçlüydü.
Ali Bitchin Camii, Cezayir tarihinin çeşitli aşamalarına tanık oldu. 1830'da Fransız General de Normont'un kuvvetleri tarafından ele geçirildi ve eczaneye dönüştürüldü. 1843 yılında minaresi yıkıldı. Cami 5 Temmuz 1962'de kiliseye dönüştürüldü ve ülke bağımsızlığına kavuşuncaya kadar öyle kaldı.



İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
TT

İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail'in ek tavizler içeren yeni çekilme haritaları sunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Gazete, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunulan yeni haritalara göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah arasındaki Morag Koridoru’nun kontrolünü fiilen bıraktığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir kaynak, “Şu anda odak noktası Morag Koridoru değil, Refah bölgesindeki İsrail varlığıdır. Bu, mevcut tartışmalarda odak noktası olan konu” ifadelerini kullandı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün erken saatlerde, Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan maddeler üzerinde bir çözüme yaklaşıldığı konusunda iyimserlik olduğunu duyurdu.

İsrail, şu anda tartışılan 60 günlük ateşkes süresince Gazze Şeridi'ndeki varlığını önemli ölçüde azaltmayı kabul etti. Arap bir diplomat ve arabuluculuk çabalarına katılan bir kaynak, Times of Israel gazetesine verdikleri demeçte, bu tavır değişikliğinin önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılmasına kapı açtığını ifade etti.

Kaynaklar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un baskısı üzerine İsrail'in, ateşkes süresince Gazze Şeridi'nden kısmi çekilme konusunda en katı taleplerinden vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtti. Kaynaklar, Witkoff'un baskısı sayesinde İsrail'in sunduğu yeni haritalarda, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nda kalmasının öngörülmediğini de bildirdi.

İsrail ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin bir araya getirilip güvenlik taramasından geçirileceği ve bölgeden ayrılmalarının engelleneceği tartışmalı bir ‘insani yardım şehri’ kurmayı umduğu Refah'taki varlığını azaltmayı da kabul etti.

Arap diplomat, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme konusundaki güncellenmiş önerisinin, İsrail'in ‘insani yardım şehri’ planını uygulama yeteneğini engelleyeceğini söylüyor.

Müzakerelere katılan kaynağa göre, arabulucular şu anda Doha'da Hamas müzakerecileriyle bir araya gelerek İsrail'in en son haritalarını inceliyorlar. Kaynak, bu haritaların Hamas'ın İsrail ordusunun 2 Mart'ta önceki ateşkesin çökmesinden önce işgal ettiği konumlara çekilmesi talebiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas, İsrail'in kalıcı ateşkes taahhüdü talebinden vazgeçmeye hazır olduğunu; bunun karşılığında ABD Başkanı Donald Trump'ın, taraflar kalıcı ateşkes konusunda anlaşmaya varana kadar ateşkesin devam edeceğini kişisel olarak garanti etmesini istedi.

Hamas'ın kalıcı ateşkes talebinden vazgeçmesi ve İsrail'in geri çekilme kapsamından taviz vermesi ile arabulucular, Doha'da devam eden görüşmelerdeki en zorlu engellerin aşıldığına inanıyor. Bununla birlikte, Arap diplomat, tarafların insani yardım dağıtım mekanizmaları ve iki aylık ateşkes süresince serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların sayısı ve kimlikleri konusunda anlaşmaya varmaları gerektiğini belirtiyor. Buna karşılık, on İsrailli esir canlı olarak serbest bırakılacak ve öldürülen on sekiz esirin cesetleri teslim edilecek.