Yemen: Taiz halkı ateşkese uymayan Husileri protesto etti

Taiz sakinleri, Husi kuşatması devam ederken ateşkesin uzatılması çabalarına karşı protesto gösterisi düzenledi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Fransa'nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa Büyükelçisi ile görüştü (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Fransa'nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa Büyükelçisi ile görüştü (SABA)
TT

Yemen: Taiz halkı ateşkese uymayan Husileri protesto etti

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Fransa'nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa Büyükelçisi ile görüştü (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Fransa'nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa Büyükelçisi ile görüştü (SABA)

Yemen’de binlerce Yemenli, önümüzdeki 2 Ağustos'ta sona erecek olan BM ateşkesini uzatma çabalarını reddetmek ve şehre uygulanan Husi kuşatmasını kınamak için Taiz şehrinin merkezinde toplandı. Diğer yandan, Yemen Başkanlık Konseyi, milisleri daha ağır bir çatışmaya hazırlanmakla suçladı.
BM'nin Yemen elçisi Hans Grundberg, ABD ve Avrupa'nın da desteğiyle Husiler ve Yemen hükümetinin ateşkesi iki ay yerine altı ay uzatmayı kabul etmesi için çaba harcıyor. Yemenlilerin bahse konu protesto gösterileri de bu çabalara tepki niteliğinde.
Husi grubu, BM elçisi tarafından yapılan önerilere göre, Taiz kentinde 7 yıldır uygulanan kuşatmanın sona erdirilmesi ve yolların açılmasına ilişkin maddeyi şimdiye kadar uygulamayı reddetti.
Taiz kentinde gerçekleşen gösteride protestocular Husi milislerinin İran'a bağlı olduğunu söyledikleri açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler: “Husiler barışa inanmazlar, bir sözleşme veya paktı yerine getirmezler, her türlü anlaşmayı askerî kazanımlarını artırmak, sivillere karşı baskı ve yıkım alanını genişletmek için bir fırsat olarak görürler; tıpkı BM ateşkesinde olduğu gibi. Batılı ve uluslararası tutumlar Husilere karşı yumuşak. Bu, milisleri daha ileri gitmeye cesaretlendiriyor ve onları tıpkı Beyda, Taiz ve Dali'de olduğu gibi köylere ve sivil mahallelere saldırıp çocuklar ve kadınları ağır silahlarla hedef almak için ateşkesi kullanmaya teşvik ediyor.”
Protestocular yaptıkları açıklamada, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi ve yardımcılarına, "haksız" olarak nitelendirdikleri ateşkesi sonlandırmaya çağırdılar. Protestocular, ateşkesin Husi milislerinin çocuklara, kadınlara ve sivillere yönelik suç işlemeleri için bir kılıfa dönüştüğünü savundular.
Protestocu kalabalık, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği'ni, “Yemen halkını desteklemeye ve başta 2216 sayılı karar olmak üzere Yemen'le ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamaya” davet etti. 
Taiz şehrinde ateşkesin uzatılması çabalarına karşı düzenlenen protesto gösterileri ile ABD Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking'in bölgeye gerçekleştirdiği ziyaret aynı zamana denk geldi. Lenderking, kırılgan ateşkesin uzatılmasını destekleme çabalarının bir parçası olarak Riyad, Muskat ve Umman'ı ziyaret etti.
Aynı şekilde protesto gösterilerine eş zamanlı olarak Fransa'nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa, Aden şehrine yaptığı ziyaretle Avrupa hamlelerinin startını vermiş oldu.
Resmi kaynaklara göre, Alimi Fransız büyükelçisine, “Başkanlık Konseyi'nin uluslararası toplumun Yemen'e barış ve istikrar getirme çabalarına verdiği desteği, ulusal ve bölgesel referanslara ve ilgili uluslararası kararlara, özellikle 2216 sayılı karara uygun olarak kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüme olan bağlılığını” teyit etti.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı habere göre Alimi, İran rejimi tarafından desteklenen Husi milislere uluslararası topluma olan taahhütlerini yerine getirmeleri için daha fazla uluslararası baskı uygulamanın önemini vurguladı.
Yemen Başkanlık Konseyi, son üç gün içinde, yerel durumdaki gelişmeleri ve Husi milislerin çeşitli cephelerde işlediği geniş çaplı ihlaller de dahil olmak üzere insani ateşkes yolunu tartışmak için toplantılarını yoğunlaştırdı.
Resmi raporlara göre, İran rejiminin desteklediği milisler tarafından yüzlerce ihlal gözlemlendi ve bu ihlaller ateşkesin yürürlüğe girdiği 2 Nisan'dan 23 Temmuz'a kadar onlarca ölüm ve yaralanmayla sonuçlandı.
Yemen Başkanlık Konseyi, Birleşmiş Milletler'e ve uluslararası topluma bu ihlaller ve milisler tarafından işlenen iğrenç suçlarla ilgili sorumluluklarını üstlenme çağrısını yineledi. Resmi kaynakların konsey toplantılarından aktardıklarına göre, milisler savaşı harekete geçirmek ve ülkede kanlı bir taciz ve şiddet turuna hazırlanmak için ateşkes çabalarını istismar etme uğraşı içerisinde.
Husiler, ateşkesi uzatmayı kabul etmek için ekonomik, siyasi ve askeri kazanımlar elde etmek amacıyla koşullarını yeniledi. Husilerin uluslararası, Avrupa ve bölgesel baskı nedeniyle ateşkesin uzatılmasını kabul edecekleri tahmin ediliyor.
Yemen ordusu daha önce Husi milislerini Hudeyde, Taiz, Abyan, Ed-Dali, Hacca, Sada, El-Cevf ve Marib vilayetlerinin cephelerinde sadece 72 saat içinde 288 ateşkes ihlali yapmakla suçlamıştı. Yemen ordusu bu ihlallerin en az üç askerin ölümü ve 15 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlandığını bildirdi.
Yemen ordusunun medya merkezine göre, Hacce'nin batısındaki askeri bölgelere yönelik üçten fazla Husi sızma girişimi ve Abyan ekseninde çeşitli noktalardaki sızma girişimleri engellendi.
Husiler, “top atışı, silah atışı, keskin nişancılar ve bubi tuzaklı insansız hava araçlarıyla ordu mevzilerine ateş etmek” gibi ihlallerde bulundular.
Ateşkesin sarsılmasına neden olabilecek ve korku uyandıran askeri ihlallere ek olarak, temas bölgelerinde geçişlerin açılması ve Taiz kuşatmasının sona erdirilmesi ikilemi, özellikle Yemen halkının öfkesinin artmasıyla birlikte uluslararası çabaların başarısının temel taşı olmaya devam ediyor.
Birleşmiş Milletler, 2 Nisan’da yürürlüğe giren ateşkesi iki aylık süreyle 2 Ağustos’a kadar uzatmayı başarmıştı. BM Elçisi bu sefer ateşkesi altı ay kadar uzatmayı hedefliyor.
Yemen'deki Başkanlık Konseyi ateşkesi uzatmaktan çekinmiyor, ancak başkan Raşid el-Alimi ve yardımcıları, BM elçisi tarafından planlandığı gibi herhangi bir yeni dosyayı müzakere etmek için harekete geçmeden önce başta Taiz kuşatmasının sona ermesi ve ana yolların açılması olmak üzere ateşkesin geri kalan hükümlerinin uygulanmasında ısrar ediyor.
Yemen'in Taiz kentinde (güneybatı) geçtiğimiz günlerde bir mahalleye düzenlenen ve bir çocuğun ölümüne ve 11 çocuğun yaralanmasına yol açan vahşi Husi saldırısının ardından şehirdeki partiler meşru hükümeti ve Başkanlık Konseyi'ni Husilerle barış konuşarak tuzağa düşmemeleri konusunda uyarmıştı. Partiler yaptığı açıklamada, terörist Husi milislerinin Taiz'in Er-Ravda semtinde çocuklara karşı işlediği "iğrenç suç ve barbarca katliam" olarak nitelendirdikleri bu olayı kınadı.
Partilerden yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bu suç ilk değildi, çünkü Husiler sürekli olarak ayrım gözetmeksizin yerleşim bölgelerine kuşatma ve bombardıman uyguluyor. İğrenç suçlarını uluslararası toplumun, Birleşmiş Milletlerin ve Yemen elçisinin gözü önünde işliyorlar. Sana Havaalanı ve Hudeyde limanının açılması ile ateşkesten elde ettikleri kazanımlara rağmen, Husiler "garip bir umursamazlık ve şımarıklık" halindeler. Taiz yollarını sivillere açmaktan kaçındıkları bir dönemde, sözde ateşkes duyurusu gölgesinde, Taiz'in kuşatılması, mahallelerin bombalanması, çocuk ve kadınların öldürülmesi eylemlerine devam ettiler.”
Meşru hükümet ve ulusal orduyu, Husilerin barış çağrısıyla ilgilendiği yalanından uzak durmaya çağıran Taiz'deki partiler, Husilerin, uluslararası toplum tarafından dayatılan ateşkesi her zaman fırsat ve ödül olarak ele aldıklarını ileri sürdüler.



Husiler, genelkurmay başkanlarının öldürüldüğünü duyurdu

Husiler, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldürüldüğünü duyurdu, (EPA)
Husiler, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldürüldüğünü duyurdu, (EPA)
TT

Husiler, genelkurmay başkanlarının öldürüldüğünü duyurdu

Husiler, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldürüldüğünü duyurdu, (EPA)
Husiler, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldürüldüğünü duyurdu, (EPA)

Reuters'ın haberine göre, Yemen'deki Husi isyancıları, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin öldürüldüğünü duyurdu, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

 Husi Genelkurmay Başkanı Muhammed el Gamari (X)

Husi Genelkurmay Başkanı Muhammed el Gamari (X)


Suriye'de askeri otobüste meydana gelen patlamada 4 asker şehit oldu, 9 asker yaralandı

Suriye askerleri (Arşiv- SANA- AFP)
Suriye askerleri (Arşiv- SANA- AFP)
TT

Suriye'de askeri otobüste meydana gelen patlamada 4 asker şehit oldu, 9 asker yaralandı

Suriye askerleri (Arşiv- SANA- AFP)
Suriye askerleri (Arşiv- SANA- AFP)

Suriye medyası bugün, Deyrizor'un doğu kırsalında Savunma Bakanlığı'na ait bir otobüse tuzaklanan  patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 4 askerin öldüğünü, 9 askerin de yaralandığını bildirdi.

Haleb Today TV, patlamanın Deyrizor ve El-Meyadin şehirlerini birbirine bağlayan yolda meydana geldiğini bildirdi. Olayla ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi.


Tetteh'in Libya kriziyle ilgili brifingi siyasi bölünmeleri yeniden gündeme getirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, BM Güvenlik Konseyi'ne video konferans yoluyla brifing verdi. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, BM Güvenlik Konseyi'ne video konferans yoluyla brifing verdi. (UNSMIL)
TT

Tetteh'in Libya kriziyle ilgili brifingi siyasi bölünmeleri yeniden gündeme getirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, BM Güvenlik Konseyi'ne video konferans yoluyla brifing verdi. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh, BM Güvenlik Konseyi'ne video konferans yoluyla brifing verdi. (UNSMIL)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi ve Libya'daki BM Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Hanna Tetteh, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde, süreci engelleyenlere alışılmadık bir şekilde uyarıda bulunup, Libyalılar arasındaki bölünmeleri yeniden gündeme getirdi. Tetteh ilk kez, Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi'nin (DYK) BM yol haritasının ilk adımlarını uygulamaması halinde ‘alternatif bir yaklaşım’ benimseneceğini ima etti.

Libyalı siyasetçiler ve analistler, BM Libya Özel Temsilcisi’nin BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifing üzerine Libya'nın batısı ve doğusu arasındaki çatışmanın iki tarafı arasında mevcut bölünmenin, sadece anlık siyasi tepkilerle sınırlı olmadığını, Libya'daki gergin durumu çevreleyen uluslararası ve bölgesel dengeler ışığında, nüfuz ve meşruiyet mücadelesi olduğunu düşünüyorlar.

scd
Trablus'ta Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ve Temsilciler Meclisi (TM) temsilcileri arasında yapılan toplantıdan (Devlet Yüksek Konseyi)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Tetteh'in brifingini memnuniyetle karşılarken, resmi tutumlarda bölünme açıkça görülüyordu. BM ile koordinasyon içinde çalışmaya kararlı olduğunu vurgulayan Menfi, bütçenin birleştirilmesi, istikrarın sağlanması ve yolsuzlukla mücadele çağrısında bulundu. Öte yandan, Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti'nin (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, bu yazının yazıldığı sırada henüz bir yanıt vermemişti.

Buna karşılık, TM tarafından atanan hükümetin başkanı Usame Hammad, Tetteh’e ‘BM'nin yetkisini aştığı ve egemen kurumlara müdahale ettiği’ suçlamasıyla şiddetli bir saldırı başlattı ve ‘Libya'nın egemenliğini korumak’ için diplomatik önlemler alacağına söz verdi.

Bu olay, biri Dibeybe'nin liderliğindeki batı Libya'da, diğeri Hammad'ın liderliğindeki doğu ve güneyin bir kısmını kontrol eden iki hükümet arasında siyasi bölünmeden mustarip bir ülkede meydana geldi.

Çelişkili pozisyonlar

Libyalı siyasi analist Husam Feniş, Tetteh'in brifingindeki açıklamalarıyla ilgili bu bölünmeyi, ‘her bir yerel tarafı çevreleyen uluslararası ve bölgesel kesişim noktaları ve ortaya çıkan uluslararası ve bölgesel siyasi denklemdeki fırsatlarıyla bağlantılı pozisyonlardaki çelişki’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Feniş şu ifadeleri kullandı: “Hammad'ın hükümeti, etkisini sürdürmek isteyen aktif bir tarafın siyasi cephesini temsil ediyor. Öte yandan Muhammed el-Menfi, Trablus'taki gerginliği kontrol altına alma rolünü kullanarak uluslararası toplumu kazanmak isteyen bağımsız bir taraf olarak kendini göstermeye çalışıyor.”

d
Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)

Libyalı siyaset araştırmacısı Halid el-Hicazi'ye göre bu anlaşmazlık, TM ile DYK arasında ‘hesaplı bölünme yönetimi’ olarak bilinen sürecin bir parçası olabilir. El-Hicazi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, her iki tarafın da ‘siyasi kazanımlarını kaybetme korkusuyla statükoyu korumaya çalıştığını’ söyledi. El-Hicazi, son birkaç ay içinde Washington'un önderliğinde iki taraf arasında yapılan önceki toplantıları örnek gösterdi.

Bu arada politikacılar, bu bölünmenin BM Libya Özel Temsilcisi’nin ‘teşvikten baskıya’ kademeli geçişinin doğal bir sonucu olduğuna inanıyor ve ‘BM'nin yol haritasını dayatmak için acil müdahalesini’ bekliyorlar. Bu görüş, eski cumhurbaşkanı adayı Fadıl el-Emin'e ait olup, ‘Libya'nın daha fazla erteleme veya engellemeye tahammülü yok’ uyarısına ve ‘başka bir yaklaşım’ izleyeceği tehdidine dayanıyor.

BM'nin bu uyarısı, BM tarafından oluşturulan Libyalı uzmanlar komitesinin daha önce önerdiği seçeneklerden birini akla getiriyor. Bu seçenek, mevcut kurumların feshedilmesini, yeni bir yürütme organı atamak için bir diyalog forumu toplanmasını ve ulusal seçimler için geçici anayasa ve seçim yasalarını onaylamak üzere 60 üyeli bir anayasa meclisi seçilmesini öngörüyor.

Güvenin yeniden tesis edilmesi çabası

İhtiyatlı bir üslup kullanmasına rağmen Tetteh brifinginde diplomatik dengeyi koruyarak, Libya liderlerine önümüzdeki ay içinde ‘yol haritasının’ ilk adımlarının uygulanmasını hızlandırmaları çağrısında bulundu. Siyasi sürece olan güvenin yeniden tesis edilmesi çabası olarak anlaşılan bu çağrıda, uzmanlar komitesinin onlarla yapıcı bir iş birliği içinde olmaya hazır olduğunu vurguladı.

Bu, iki konseyin üyeleri arasında egemenlik pozisyonlarının dağılımı konusunda devam eden istişarelerle aynı zamana denk geliyor. Aktivist Enes ez-Zeydani'ye göre siyasi aktörler arasında önemli bir ilerleme kaydedilemedi ve aktivistler bu aktörleri ‘iktidara ve paraya sarılmış’ olarak görüyor.

fgthy
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter (LUO)

Bu noktada, analist es-Senusi İsmail, uzmanlar komitesinin ‘yeni bir geçiş sürecine zemin hazırlamasını’ bekliyor. İsmail bu sürecin, TM ve DYK’nin derhal feshedilmesini hedeflemediğini, ancak ‘birleşik bir hükümetin kurulması ve kurumların birleştirilmesini, mali çöküşün önlenmesi ve uluslararası güvenin yeniden kazanılmasıyla ilişkilendirdiğini’ belirtiyor.

Araştırmacı Muhammed el-Emin, Tetteh'in ‘uyarı ve umut arasında bir denge kurmaya çalıştığını, ancak aynı zamanda Libya'daki çıkmazın derinliğini ortaya koyduğunu’ düşünüyor. El-Emin, Tetteh'in ‘liderlerin eylemlerinin sözleriyle uyuşmadığı’ şeklindeki ifadesinin uluslararası toplumun hayal kırıklığını yansıttığını ve ‘iktidar sistemindeki yapısal bir kusuru’ ortaya çıkardığını düşünüyor.

BM yol haritası üç aşamaya dayanıyor: Libya Yüksek Seçim Komisyonu'nun yeniden yapılandırılması, yeni bir hükümet aracılığıyla kurumların birleştirilmesi ve kapsamlı bir ulusal diyalogun düzenlenmesi.

Ancak yol haritası konusundaki bölünme, Tetteh'in brifingini siyasi ivmeyi yeniden kazanmak için bir fırsat olarak görenler ile bunu uluslararası gözetim altında yeni bir geçiş aşamasının başlangıcı olarak görenler arasında, Libya'daki tarafların iktidarın geleceğine ilişkin vizyonlarındaki temel farkı yansıtıyor gibi görünüyor.