Sudan’da ÖDBG, güvenlik servislerini ve devrik rejimi ‘Başdar’ olaylarına karışmakla suçladı

Hartum'da düzenlenen yürüyüşlere muhalefet liderleri öncülük ediyor. (Reuters)
Hartum'da düzenlenen yürüyüşlere muhalefet liderleri öncülük ediyor. (Reuters)
TT

Sudan’da ÖDBG, güvenlik servislerini ve devrik rejimi ‘Başdar’ olaylarına karışmakla suçladı

Hartum'da düzenlenen yürüyüşlere muhalefet liderleri öncülük ediyor. (Reuters)
Hartum'da düzenlenen yürüyüşlere muhalefet liderleri öncülük ediyor. (Reuters)

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi ve Direniş Komiteleri, Hartum'un Ed-Diyum banliyösünde gerçekleştirilen barışçıl gösteri yürüyüşüne yönelik şiddetli saldırıyı kınadı.
Muhalefet koalisyonu, güvenlik servislerini ve izole rejimi darbe karşıtı devrimci güçlerin birliğini baltalamak için saldırıya karışmakla suçladı.
Sudan Merkez Doktorlar Komitesi, önceki gün Umdurman şehrindeki gösterilerde bir kişinin açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ordunun yönetimi ele geçirmesinden bu yana düzenlenen gösterilerde ölenlerin sayısı 116'ya ulaştı.
Muhalefet koalisyonu, iktidardaki partilerin kabile çatışmalarını alevlendirmek için planladıkları, kabile ve etnik temelde ırkçılık ve seferberlik söylemini reddederek ülkenin tüm şehirlerinde barışçıl yürüyüşler düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu. Ülkenin güneydoğusundaki Mavi Nil bölgesinde temmuz ayında meydana gelen kanlı aşiret olaylarında yüzlerce ölü ve yaralı kaydedilirken binlerce kişi de yerinden edilmişti.
Barışçıl gösterilerde muhalefetteki siyasi partiler ve eylemcilerden düzinelerce kişi bıçakla yaralandı ve göz yaşartıcı gaza maruz kaldı. Saldırıya uğrayanlar arasında yürüyüşün ön saflarında yer alan önde gelen parti liderleri de vardı.
ÖDBG koalisyonu yaptığı açıklamada, sivil giyimli, bıçak ve tabancalarla kuşanmış kişilerin kamyonetlerle barışçıl yürüyüşe taşındığını açıkladı. Açıklamada, “Bunlar güvenlik güçlerinin saldırıya karıştığı ve izole rejimin kalıntılarını açıkça gösteren delillerdir” ifadesi yer aldı.
Koalisyon tarafından yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Güvenlik servisleri devrimi yenmek için farklı taktikler kullanıyor. Devrimciymiş gibi görünüyor, ihanet damgası vuruyor ve propaganda kampanyaları yürütüyor. Şiddeti yayarak başka bir aşamaya geçtiler. Bu tolerans gösterilmemesi gereken bir durumdur.”
Koalisyon, önümüzdeki günlerde askeri otoriteyi devirmek ve tam demokratik bir sivil otorite kurmak için kitle hareketini hızlandırmak adına faaliyetler düzenleyeceğini duyurdu.
Ulusal Ümmet Partisi Genel Sekreteri Vasık el-Berir, işgalcilerin ulusal kurtuluş yolunu bozmaya çalışan eylemlerinin devrim güçlerini yolundan alıkoyamayacağını söyledi.
Partinin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada Berir “Mücadelemizin hedefinde demokratik geçişi yeniden sağlamak var. Siyasi dönekliğe ve ucuz pazarlıklara yer yok” dedi.
Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Hartum'un güneyindeki Ed-Diyum banliyösünde Başdar istasyonunun yakınında meydana gelen olayları kınadı. Konsey bu olayların yansımalarının şiddeti körükleyeceğini ve bu durumun ülkenin ulusal güvenliğini etkileyeceğini vurguladı.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün, Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı'nda Güvenlik ve Savunma Konseyi Teknik Komitesi olağan toplantısına başkanlık etti. Toplantıda konseyin askeri bileşeni ve ülkedeki güvenlik ve askeri sektör liderleri de hazır bulundu.
Savunma Konseyi dün yaptığı açıklamada, her türlü şiddet uygulamasını kınayarak herkesin barışçıl ifade özgürlüğü hakkı olduğunu vurguladı.
Ordu karşıtı protestolara öncülük eden direniş komiteleri (şehir ve mahallelerdeki popüler örgütler), kaynağı ne olursa olsun barışçıl yürüyüşlerde şiddet kullanımını kınadı.
Direniş komiteleri dün yaptıkları açıklamada, devrim taleplerinin gerçekleşmesine giden yolda barışçıl mekanizmalara ve bunların araçlarına bağlı kalınması gerektiğini vurguladılar. Komiteler darbe otoritesini devirmeye yönelik barışçıl faaliyetler düzenlemeye tüm kuruluşların hakkı olduğunu bildirdiler.
Doğu banliyösü Ed-Diyum'daki direniş komiteleri de muhalefet yürüyüşünün maruz kaldığı talihsiz şiddet olaylarını reddettiklerini ve kınadıklarını açıkladılar. Komiteler olaylarla yakından veya uzaktan ilişkileri olmadığını açıkladılar.
Doğu Diyum Direniş Komiteleri, saldırıdan bir gün önce resmi Facebook sayfalarında herhangi bir partinin, ittifakın veya kuruluşun Başdar bölgesinde bir platform oluşturmasını ve kitlelere hitap edilmesini reddettiğini açıkladı.
Ordunun 25 Ekim'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana, göstericiler Başdar bölgesinde toplanıyor ve oradan başkent Hartum'un merkezindeki başkanlık sarayına doğru hareket ediyor. “Diyum Direnişi” yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirerek şu açıklamada bulundu:
"Bir daha olmaması için çok çalışacağız. Biz dahil herkes yaşananların sonuçlarına katlanır. Darbeyi devirmeye çalışan direniş komitelerine desteğimizi iletiyor ve devrimci organlar arasında uyum ve birlik çağrısında bulunuyoruz.”



Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
TT

Sudanlı Doktorlar: Hızlı Destek Kuvvetleri Kuzey Darfur'da etnik kökene dayalı olarak 200 kişiyi öldürdü

 Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)
Yerinden edilmiş Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki El-Kadarif şehrinde geceyi geçiriyor (AFP)

Sudan Doktorlar Ağı bugün yaptığı açıklamada, Batı Sudan'ın Kuzey Darfur Eyaleti'ndeki Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından etnik kökenleri nedeniyle aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Ağ’ın yayınladığı basın açıklamasında, "Çad'ın El-Tina bölgesindeki mülteci kamplarına ulaşan hayatta kalanların ifadeleri, HDK'nin saldırıları sonucunda Ambro, Sarba ve Ebu Kumra bölgelerinde aralarında çocuk, kadın ve erkeklerin de bulunduğu 200'den fazla kişinin etnik kökenleri nedeniyle öldürüldüğünü ortaya koymuştur; bu, tüm insani ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir" denildi.

Ağ, "bu suçların, silahlı saldırılardan kaçan ve Çad devletine doğru yaygın göç dalgalarına neden olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin son derece karmaşık insani koşullar altında yaşadığını, bu koşulların ciddi gıda ve içme suyu kıtlığı, kötüleşen sağlık hizmetleri ve güvenli barınak eksikliği ile karakterize olduğunu, özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini" vurguladı.

"Bu ihlallerin devam etmesi, binlerce sivili Çad'a doğru itecek ve bu, bu bölgelerin tanık olacağı en büyük mülteci operasyonu olacak" denilen açıklamada, "uluslararası sessizliğin ve caydırıcı önlemler alma konusundaki eylemsizliğin, bu insani trajedilere dolaylı olarak ortak olmak anlamına geldiği" belirtildi.

Sudanlı Doktorlar Ağı, bu bölgelerde kitlesel katliamlar sonucu başlayan yerinden edilmeyi sonlandırmak için saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve yerinden edilmiş kişiler ile mültecilere acil destek sağlanarak, tıbbi ve insani yardım için güvenli ve kısıtlamasız insani erişimin sağlanmasını istedi.


Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Suriye'nin Hama kentinde bir adam karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar etti

Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)
Hama'da Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında dalgalanan Suriye bayrağı (Arşiv- AFP)

Suriye'nin Hama şehrinin el-Beyad mahallesinde, dün akşam bir ailenin beş üyesi evlerinde gizemli koşullar altında öldürüldü.

İçişleri Bakanlığı'na göre, ilk incelemeler kocanın önce karısını ve üç kızını öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin "Al Ekhbariya " kanalında bugün yer alan habere göre, suçun nedenleri ve tüm ayrıntılarını belirlemek için soruşturmalar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Yerel medyadan aktardığına göre cinayette kullanılan silah Kalaşnikov tipi bir saldırı tüfeği.


İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
TT

İsrail Ramallah'ın kuzeyindeki askeri kontrol noktasını kapattı

İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)
İsrail'in Cenin yakınlarındaki Kabatiya kasabasına düzenlediği baskında askeri araçlar çalışıyor (Reuters)

İsrail güçleri, bu sabah Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyinde bulunan Atara askeri kontrol noktasını kapattı. Filistin Haber Ajansı (WAFA) haberinde, "işgal güçleri kontrol noktasını sabahın erken saatlerinde kapatarak, özellikle Ramallah'ın kuzeybatı ve batısındaki köylerden ve kasabalardan ve kuzeydeki vilayetlerden gelen ve giden vatandaşların hareketini aksattı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Duvar ve Yerleşim Direnişi Komisyonu’nun ekim ayında yayınladığı rapordan aktardığına göre, Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici engellerin toplam sayısı, askeri kontrol noktaları ve kapılar da dahil olmak üzere 916'ya ulaştı.