ABD nükleer müzakerelerin ilerlememesinden İran’ı sorumlu tutuyor

Washington, tamamlanmış anlaşmanın kabulü veya reddinden Tahran'ı sorumlu tutuyor

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby düzenlediği günlük basın toplantısında (AP)
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby düzenlediği günlük basın toplantısında (AP)
TT

ABD nükleer müzakerelerin ilerlememesinden İran’ı sorumlu tutuyor

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby düzenlediği günlük basın toplantısında (AP)
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby düzenlediği günlük basın toplantısında (AP)

2015 nükleer anlaşmasını yeniden hayata geçirmeye yönelik müzakerelerin çeşitli açılardan tamamlandığını doğrulayan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, topu masadaki anlaşmayı kabul edip etmemeye karar verecek olan Tahran'a attı. Diğer yandan Tahran ise İsfahan’daki tesiste nükleer yakıtı test etme yönünde bir araştırma reaktörü inşa ederek nükleer faaliyetlerini artırdığını duyurdu.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İran'ın nükleer silah elde etmemesi hususundaki kararlılığını sürdüreceğini vurgulayan Kirby, Beyaz Saray’ın bu yöndeki en iyi yolun diplomasi olduğu yönündeki resmi görüşünü yineledi. Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, Biden'ın bölgeye yaptığı son ziyarette ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını koruma taahhüdünü vurguladığına dikkat çekti. Aynı zamanda, “ABD, İran'ın tehditvâri çeşitli davranışlarına karşı kendisini, müttefiklerini ve ortaklarını savunma yeteneğine sahip olduğundan emin olmak istiyor” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray’ın web sitesinde yer alan bilgiye göre, bilhassa İran'ın balistik füze üretim planına odaklanan Kirby, Tahran'ı terörist grupları desteklemek ve deniz seyrüseferini tehdit etmekle suçladı.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden bir yetkili, nükleer anlaşmayı kurtarma yönünde hala zamanın bulunduğunu, topun hala Tahran'da olduğunu vurguladı.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Salı günü yaptığı açıklamada, artık önemli ek tavizler için yer kalmadığını söyleyerek yeni bir taslak metni önerdiğini açıklamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise aralarındaki telefon görüşmesinde, “İran, diplomasi ve müzakere yolunun devam etmesini memnuniyetle karşılıyor” ifadelerine başvurdu. Aynı zamanda ABD'nin her fırsatta bir anlaşmaya varmak istediğini belirttiğini, bunun için de pratikte adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Anlaşmanın geçtiğimiz Mart ayında yeniden hayata geçirilmesi bekleniyordu. Ancak Rusya’nın son dakika talepleri ve İran’ın Devrim Muhafızları’nın ABD’nin terör listesinden çıkarılması yönündeki talebi dolayısıyla müzakerelerde çıkmaza girildi.
Washington, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili tartışmalarla ilgisi olmayan ek taleplerde bulunduğunu, aynı zamanda uranyum zenginleştirme programında endişe verici ilerleme kaydettiğini söylüyor.
Joe Biden yönetimi, pratikte etkisinin sınırlı olması beklenen bir adım ile, Devrim Muhafızları’nın listeden çıkarılması gibi bir planının olmadığını açıkça belirtti.
Batılı yetkililer, İran anlaşmayı yeniden hayata geçirmeyi daha fazla geciktirdiği ve daha fazla zenginleştirilmiş uranyum üretmeye devam ettiği taktirde anlaşmayı eski haline getirmenin o kadar zorlaşacağını ifade ediyor. AB’nin geçtiğimiz ay Doha'da sözde yakınlık görüşmelerindeki çatlağı iyileştirme girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
ABD'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk’tan alıntıda bulunan Axios haber sitesi, 2015 nükleer anlaşmasını yakın gelecekte yeniden hayata geçirmenin uzak bir ihtimal olduğuna dikkat çekti. Üç farklı kaynağın ifade ettiğine göre, geçtiğimiz hafta düşünce kuruluşlarında uzmanlarla bir araya gelen McGurk, İran ile nükleer anlaşmaya geri dönüş müzakerelerinde yol kat edilememesinin nedeninin, İranlıların kararsızlığı olduğunu vurguladı. McGurk, İranlıların ABD'den iç anlaşmazlıkları çözmelerine yardım etmesini ve İran rejimi lideri Ali Hamaney'in başka bir taviz vermeye ikna etmesini istedikleri görüşünü dile getirdi. Ancak Biden yönetiminin bunu yapmayacağını vurguladı.
ABD'nin yaptırımları ve diplomatik tecridi İran'a karşı kullanmaya hazır olduğunu kaydeden McGurk, ancak güç kullanımının son çare olmaya devam ettiğini belirtti. İsrail ile görüş farklılığının İran'ın nükleer tesislerine olası bir askeri saldırıyla ilgili olmadığını, daha ziyade ABD'nin nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmesi gerekip gerekmediği yahut daha uzun ve daha kapsamlı bir anlaşma için baskı mı kurması gerektiği hususlarıyla bağlantılı olduğunu da ekledi.
Umman Dışişleri Bakanlığının Çarşamba akşamı Twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hammud el-Busaidi ile gerçekleştirdiği görüşmede nükleer anlaşmayı sürdürme amaçlı diplomatik çabaları ele aldı.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, İsfahan'daki bir nükleer tesiste yeni nükleer araştırma reaktörü inşa edileceğini açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın İran resmi ajansı IRNA'dan aktardığı habere göre Atom Enerjisi Kurumu Başkanı İslami, İsfahan eyaletindeki uranyum zenginleştirme tesisini ziyaret etti. Burada yaptığı açıklamada yeni bir nükleer araştırma reaktörü inşa edileceğini duyuran İslami, İsfahan kompleksindeki elektrik santrali için gerekli yakıtın bir kısmını ve reaktörleri için yakıt üretmeye devam etmeyi planladıklarını ifade etti. Reaktörlerin inşası çalışmalarına birkaç hafta içerisinde resmi bir şekilde başlayacaklarını söyleyen İslami, böylece ülkedeki nükleer elektrik üretiminin araştırma, değerlendirme, test etme ve doğrulama döngüsünün tamamlanacağını söyledi.
Ülkenin güney kısımlarında nükleer santral ihtiyacına uygun yerlerin incelenmesi için başka araştırmaların da yapıldığına dikkat çeken İslami, İran'ın 10 bin megavat nükleer elektrik üretimi için yeni bir plan hazırladığını ifade etti. Aynı zamanda şu ifadeleri kullandı:
“Nükleer yakıt devresi, nükleer endüstrinin en önemli parçasıdır. Şimdiye kadarki patırtılar zenginleştirme ile ilgiliydi. Şimdi ikinci durak ise yakıt devresi sektörü. Artık araştırma ve yarı endüstriyel bir şekilde tamamlayacağız. Ancak mühendislik yeteneklerimizdeki ve bilişsel şirketlerimizin seviyenin yükselmesi nedeniyle bugün nükleer reaktör yakıtı üretmek ve bunun bir kısmını İsfahan’daki tesiste gerçekleştirmek için bu işlemi endüstriyel açıdan gerçekleştirmeye yapmaya karar verdik.”
Ülkesi aleyhindeki şüpheleri reddeden İslami, “20 yıldır İran'ın programını barışçıl olmamakla suçluyorlar. İran'ın nükleer tesislerinde hala yer almakta olan IAEA, gözetim hususlarını ve güvenlik önlemlerini yürütmektedir. Düne kadar İran’ın nükleer programından haberdar olmadığını iddia edenler, bugün bu programın resmi düzeyde belgelenmekte olduğunu görebilir” vurgusunda bulundu.
Uluslararası Atom Enerjisi (UAEA) Ajansı Yönetim Kurulu’nun geçtiğimiz Haziran ayında Tahran'ın üç gizli bölgede uranyum izlerinin görülmesi hususunda işbirliğinde bulunmamasını eleştiren yönde karar alması ardından İran ise nükleer anlaşma kapsamında kurulan 27 kamera dahil olmak üzere UAEA ekipmanlarını kaldırmıştı.
İslami Pazar günü yaptığı açıklamada, “Diğer taraf nükleer anlaşmaya dönene dek UAEA kameralarını çalıştırmayacağız” vurgusunda bulundu.
UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, Cuma günü yayınlanan basın açıklamasında, İran'ın nükleer programının hızla ilerlediği uyarısında bulunmuş, ekibinin orada olup bitenleri izleyişinin oldukça sınırlı olduğuna dikkat çekmişti.
Uranyum zenginleştirmeyi sürdüren İran, nükleer silah seviyesine yaklaşıyor. Batılı güçler ise bu hususta uyarıda bulunuyor.
UAEA’nın geçtiğimiz Mayıs ayı sonlarındaki tahminlerine göre İran'da yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş bir kilogram uranyum bulunuyor. Bu, atom bombası yapma yönünde gerekli yüzde 90'lık orana yakın bir eşik.



İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
TT

İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)

İsrail, bilgisayar korsanlarının saldırılarına karşı "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı. 

İsrail Ulusal Siber Güvenlik Direktörlüğü'nden Aviram Atzaba, Fransız haber ajansı AFP'ye "Gözle görülmeyen, sessiz bir savaş veriyoruz" dedi.

Aztaba, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından siber saldırıların ciddi şekilde arttığını söyledi.

Yetkili, Hamas ve Hizbullah'la bağlantılı hackerların yoğun siber saldırılar düzenlediğini belirtirken, bilgisayar korsanlarının şimdiye dek İsrail'deki dijital altyapıya ciddi bir zarar veremediğini savundu. 

Savaşın başından beri en az 800 siber saldırıyı savuşturduklarını söyleyen Atzaba, gerçek zamanlı koruma sağlayan ve merkezi şekilde yönetilen bir siber savunma sistemi geliştirdiklerini ifade etti.

Altyapısı iki yıl önce hazırlanan "Siber Kubbe" isimli savunma sistemiyle ilgili çalışmaların son dönemde hızlandırıldığı aktarıldı.

Atzaba, sistemin "roketlere karşı koruma sağlayan Demir Kubbe gibi çalıştığını" belirterek, büyük bir veri havuzu oluşturduklarını söyledi. 

İsrail Başbakanlığı'na bağlı direktörlük, söz konusu sistemi geliştirmek için ABD dahil çeşitli Batılı ülkelerle işbirliği yaptı. 

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Chuck Freilich, İran'ın da İsrail'e yönelik siber saldırılarda önemli rol oynadığına dikkat çekti. 

Freilich, İran'ın Rusya ve Çin'den aldığı yardımlarla hem askerlere hem de öğrencilere siber saldırı ve savunma eğitimi verdiğini savundu. 

Savaş başladıktan sonra Filistin yanlısı AnonGhost adlı bir hacker, Hamas saldırılarını önceden haber verdiğini öne süren bir telefon uygulaması tasarlamıştı. Bilgisayar korsanı, daha sonra uygulama üzerinden sahte bildirim ve uyarılar göndererek bunları açan birçok kişinin verilerini çalmıştı.

Independent Türkçe, AFP, The Conversation


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
TT

ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde protestoculara müdahale edilirken bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği bildirildi.

New York Polis Teşkilatı'ndan (NYPD) dün yapılan açıklamada, kampüste öğrencilerin işgal ettiği Hamilton Hall binasına giren ekipler arasında yer alan bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği belirtildi.

Olayın, polislerin binanın ilk katında kurulan barikata salı günü müdahale ederken yaşandığı ifade edildi.

Kimsenin yaralanmadığı aktarılırken, silahı ateşlenen polisin kimliği paylaşılmadı.

Olay, New York'un yerel medya kuruluşlarından The City'nin perşembe günü yaptığı haberle ortaya çıktı. Haberde, polis müdahalesi sırasında binadan silah sesi geldiği yazıldı.

Diğer yandan ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in aktardığına göre ülke çapında protestolarda gözaltına alınan öğrenci ve akademisyen sayısı 2 bini geçti.

ABD Başkanı Joe Biden da protestolarla ilgili en detaylı açıklamasını dün yaptı. Biden, öğrencilerin ifade özgürlüğüne her zaman saygı duyduklarını fakat şiddet içeren olaylara dönüşen hiçbir eyleme izin vermeyeceklerini söyledi. 

Biden, bazı eyaletlerde eylemlerin bastırılması için Ulusal Muhafızlar'ın devreye sokulmasına ilişkin çağrılara olumsuz yanıt verirken, protestoların İsrail ve Ortadoğu politikalarını etkilemediğini ifade etti.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan'da başlayan olaylarda güvenlik güçleri en az 108 öğrenciyi gözaltına almış, 80 öğrenciye de disiplin cezası verilmişti. 

Bunun ardından aralarında Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversitede Filistin'e destek eylemleri hızla yayıldı.

Oregon eyaletindeki Portland Devlet Üniversitesi'nde, dün Filistin'e destek gösterisi düzenleyen protestocuların üzerine aracını süren şüpheli de gözaltına alındı. 

Kimsenin yaralanmadığı olayda, araçtan çıkan kişi kendisine müdahale etmeye çalışan aktivistlere biber gazı sıkarak kaçmıştı. Polis henüz saldırganın kimliğini açıklamadı.

ABD üniversitelerinde başlayan Gazze'ye destek eylemleri, Avrupa ve Ortadoğu'daki kampüslere de sıçradı.

CNN'in aktardığına göre Fransa'nın başkenti Paris'teki Sciences Po Üniversitesi'nde polis, eylemcileri kampüsten dışarı çıkardı. Üniversitenin kampüsünü bugünlük kapattığı, olaylarda kimsenin gözaltına alınmadığı aktarıldı.

Öğrenciler Kuveyt, Lübnan ve Mısır'daki kampüslerde de Filistin'e destek eylemleri düzenledi.

Independent Türkçe, CNN, Times of Israel, New York Times


Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf
TT

Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf

Erdoğan ile bir araya gelmesine ilişkin konuşan Özel, “Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum" dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Görüşme sonrası başkanlar basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesindeki 'boş koltuk' ile ilgili bir soruya yanıt veren Özel şunları kaydetti:

Krizleri yeniden konuşmak anlamlı değil. Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonra sayın Erdoğan'ın CHP'ye bir ziyaret yapma talebini iletmesi ile birlikte olabilecek en iyi şekilde çözülmüş oldu. Artık dönüp bir değerlendirmeyi doğru bulmam. Biz kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini sayın Erdoğan'la görüşme imkanı bulduk. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de sayın Erdoğan'ın değerlendirmelerini dinledik. Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.

Namık Tan'ın görüşmede yer alması

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın görüşmede yer almasının kimin tarafından önerildiği sorulması üzerine Özel, şunları söyledi:

Ben, sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir ziyarette bulundum. Ziyaretimde bir cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma yardım istemek üzerineydi. Kendisinin uyarısı şöyle oldu; Cumhurbaşkanı'nın özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partide bulunan bir büyükelçiyi görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan'ı görevlendirdim.

Deprem Bakanlığı önerisi

Görüşmede Erdoğan'a "Deprem Bakanlığı önerisinde bulunup bulunmadığı" sorulan Özel, şu cevabı verdi:

Deprem üzerine, ismi doğrudan Deprem Bakanlığı olarak konur mu yoksa Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı mı olur bilmiyorum ama bir bakanlık kurulmasını önerdim. Dahasını önerdim. Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi ve deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın nasıl bir adım atacağını bilmiyorum.

Independent Türkçe


Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
TT

Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Eski ABD Başkanı George W. Bush'un resimleri, gazilere yönelik bir kutlama kapsamında Florida'daki Walt Disney World'de sergilenecek. 

Disney, EPCOT tema parkında haziranda açılacağını çarşamba günü duyurduğu yeni serginin Bush'un askeri personele "kişisel bağlılığını" ve onlarla "devam eden çalışmalarını" yansıtacağını duyurdu.

Florida'nın merkezindeki parkta yer alan American Adventure fuar alanındaki sergide, birçoğunda Başkan'ın şahsen tanıdığı ordu mensuplarının yer aldığı 60'tan fazla resim olacak.

George W. Bush Başkanlık Merkezi Başkanı ve CEO'su Ken Hersh yaptığı basın açıklamasında, "Umuyorum ki bu özel sergiyi görme fırsatı bulanlar, resmedilen kahramanların her birinin ardındaki liderliği, hizmeti ve fedakarlığı ve askeri personelimizin ve ailelerinin ordudan ayrılırken karşılaştıkları benzersiz zorlukları da hatırlayacak" dedi.

xscdv
Florida'daki Walt Disney World Resort'ta yer alan EPCOT'taki yeni sergide gösterilecek portreler (Disney/George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Disney, "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" sergisindeki her bir tabloya, sergide yer alan kişilerin "ilham verici hikayelerinin" eşlik edeceğini açıkladı.

Disney Deneyimleri Başkanı Josh D'Amaro, "Ülkemiz için çok şey verenleri kutlamak, 100 yıllık tarihimiz boyunca The Walt Disney Company'nin dokusunun bir parçası olmuştur" dedi.

Bush Enstitüsü'ne bu özel koleksiyona yer vermemize ve konuklarımızla paylaşmamıza imkan sunduğu için minnettarız.

77 yaşındaki Bush, 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırılar sırasında Beyaz Saray'daydı ve George W. Bush Enstitüsü'nün çalışmaları o tarihten bu yana orduda görev yapanlara odaklanıyor.

Benzer bir sergi 2017'de açıldığında Başkan Bush, resmini yaptığı herkesi tanıdığını söylemişti.
 

Bush, NBC News'a "Bu insanlar kendilerine kahraman denmesini istemiyorlar" diye konuşmuştu.

Onlar sadece iyi bir iş çıkardıkları için  [başkalarının] teşekkür etmesini istiyor ve ben insanların onlara acımasını istemiyorum.

Disney, serginin yeni versiyonunun 9 Haziran'da açılıp bir yıl süreceğini ve 11 Eylül sonrası gazileri ve aileleri için kaynak oluşturulacağını söyledi.

Independent Türkçe

 


Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
TT

Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)

Elon Musk geçen ay davet listesinde dünyanın en zengin ve en güçlülerinden bazılarının yer aldığı "Joe Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptı.

Bu yemeği ilk haberleştiren Puck'a göre girişimci ve yatırımcı David Sacks, nisanda ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hollywood Hills'taki malikanesinde bu elit toplantıya ortak ev sahipliği yaptı. Bir kaynak, yemekli davetteki sohbetin büyük ölçüde Demokratları yenmek için nasıl para toplanacağı etrafında döndüğünü belirtti. 

Bu toplantı Puck tarafından "Biden karşıtı" diye nitelendirildi ancak özellikle eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump'ı desteklemek amacıyla yapılmadı. Aslında Sacks, 2021 Ocak'ta yayımlanan bir podcast'te Trump'ın 6 Ocak'taki eylemlerinin kendisini "ulusal düzeyde yeniden aday olmaktan diskalifiye ettiğini" söylemişti.

Konuk listesinde Peter Thiel, Rupert Murdoch, Michael Milken ve Travis Kalanick'in yer aldığı bildirildi.

Puck'ın haberine göre göç, yemeğin gündem konusu oldu. 

Dünyadaki en zengin ikinci kişi Musk'ın son yıllarda siyasete ilgisi arttı ve sık sık dünya liderleriyle birlikte görüldü. Musk, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X'te bir dizi siyasi görüşünü kamuoyuyla paylaştı.

Musk, kasımdaki ABD başkanlık seçimi için henüz bir adayı desteklemedi. Milyarder, martta yaptığı açıklamada ne Biden ne de Trump'ın kampanyalarına bağış yapmayı planladığını söylemişti. 

Ancak SpaceX'in kurucusu 2020'de oyunu Biden'a verdiğini söylemişti. Ocak ayında sosyal medya ağı X'te şöyle yazmıştı:

Kendimi bu kez Biden'a oy verirken göremiyorum.

Musk, Biden'ın göç politikasını açıkça eleştirmiş ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın "yasaları kasten çiğnediği ve yasadışı göçü tüm tarihsel emsallerin ötesinde devasa ölçüde artırdığı için" görevden alınması çağrısında bulunmuştu.

Aynı zamanda X'te "ifade özgürlüğünü" açıkça savunan Musk, Başkan'ın eski baş tıbbi danışmanı Anthony Fauci'den duyduğu hoşnutsuzluğu şöyle dile getirmişti:

Zamirlerim Yargılansın/Fauci.

Musk ayrıca Trump'ı da eleştiriyor. Tesla milyarderi, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ardından Haziran 2017'de Trump'ın oluşturduğu danışma konseylerindeki görevlerinden istifa etmişti. 

Temmuz 2022'de Trump, milyarderi "saçmalıklarıyla ünlü biri" diye nitelendirerek yerden yere vurması üzerine Musk şöyle bir yanıt vermişti:

Adamdan nefret etmiyorum ama Trump'ın ununu eleyip eleğini asarak emekli olmasının zamanı geldi.

Yemeğe katılan diğer konuklar da eskiden Trump'a yakından bağlantılı isimlerdi.

Trump'ın affettiği finansçı Michael Milken, Trump yönetiminin hazine bakanı Steven Mnuchin'le birlikte yemeğe katıldı.

Fox News'un sahibi News Corp'un eski başkanı olan medya patronu Rupert Murdoch, Trump'ın ekonomik danışma konseyinin bir dönem üyesi olan eski Uber CEO'su Travis Kalanick, PayPal'ın kurucu ortağı ve 2016'da Trump'ı destekleyen Peter Thiel de davette yer aldı. 

The Independent; Musk, Sack, Thiel, Murdoch, Milken ve Kalanick'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 
Independent Türkçe


ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
TT

ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)

ABD'nin inşa ettiği geçici liman tesisi büyük ölçüde tamamlansa da insani yardımların Gazze'ye gidişi bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle gecikebilir .

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby perşembe günü, yeni tesis üzerinden Gazze'ye yardım akışının ne zaman başlayabileceği sorulması üzerine gazetecilere, (ABD Savunma Bakanlığı'nın Kıyı Ötesi Ortak Lojistik Operasyonu adını verdiği operasyon kapsamında ABD askerlerinin kurduğu) yardım iskelesinin inşasının neredeyse bittiğini söyledi. Geçici liman Amerikan ordusu ve Ortadoğu'daki diğer müttefikleri için büyük bir proje.

Kirby limanla ilgili olumlu haberlerini bir uyarıyla dengeledi.

"Doğu Akdeniz'de insani yardım malzemelerini almaya başlayabileceğimiz tarihi etkileyebilecek, hava durumuna dair bazı endişeler var" dedi. Emekli bir ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamirali olan Kirby, deneyimlerine dayanarak o bölgedeki hava durumunun "öngörülemez olabileceğini" de sözlerine ekledi.

"An itibarıyla hava durumunun diğer her şey kadar önemli bir faktör olduğunu anlıyorum" dedi.

Kirby'nin açıklamaları Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh'in gazetecilere "yüzer iskelenin tamamen inşa edildiğini ve kurulduğunu" söylemesinden sadece bir gün sonra geldi.

Singh, iskeleyi Gazze kıyısına bağlayan "geçidin inşasının devam ettiğini" de sözlerine eklemiş ancak ne zaman tamamen bitebileceğini ayrıntılı olarak belirtmekten kaçınmıştı.

"Teslim tarihinde en başından beri mayıs başında demiştik. Hâlâ bu hedefe ulaşma yolunda olduğumuza inanıyoruz ancak insani yardımın, o ilk kamyonların ne zaman Gazze'ye gireceğine dair kesin bir tarih veremiyorum. Ancak elimizde bir tarih olur olmaz elbette sizi bu konuda bilgilendireceğiz" demişti.

Denizde inşa edilen karmaşık bir sistem olan yüzer platform, İsrail güçlerinin yardım taşıyan kamyonlar için sahile demirlediği bir geçide sahip.

ABD Savunma Bakanlığı inşaatın 25 Nisan'da başladığını duyurmuştu. The Independent yardımların ulaştırılmasıyla ilgili tahminler hakkında daha fazla yorum için bakanlığa ulaştı ancak yanıt alamadı.

Biden, Demokrat Partililer ve partinin seçmenleri arasında ABD Başkanı'nın Netanyahu'nun Gazze'deki eylemlerine verdiği tepkiye yönelik memnuniyetsizliğin artmasının ardından marttaki Ulusa Sesleniş konuşması sırasında yardım iskelesinin inşasını duyurmuştu. Son birkaç günde Amerikan kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı protestolar insani yardımın bölgeye ne zaman ulaşacağı sorularını daha da yoğunlaştırdı.

İsrail-Hamas savaşı, Hamas teröristlerinin geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'i istila ederek çok sayıda kişiyi rehin almasının ardından başlamıştı. Bu rehinelerin bir kısmı iade edilirken, diğerleri hâlâ Filistin topraklarında. Bu hafta Hamas rehinelerden birinin videosunu yayımladı.

İsrail bombardımanı sonrasında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 30 binden fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.

Independent Türkçe


Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi
TT

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş atmosferinin en dış katmanı koronanın detaylı görüntülerini paylaştı. ESA'yla NASA'nın işbirliğinde görevini sürdüren Solar Orbiter uzay aracının çektiği videoda bu son derece sıcak katmanın tüy benzeri şeylerle kaplı olduğu görülüyor.

ESA dün yaptığı açıklamada videonun Solar Orbiter'ın Ekstrem Ultraviyole Görüntüleme adlı aracıyla geçen yıl 27 Eylül'de çekildiğini belirtti. Görüntüleri kaydettiği sırada uzay aracının Güneş'le arasındaki mesafe, Dünya'nın yıldızıyla mesafesinin yaklaşık üçte biri kadardı. 

Videodaki parlak yerlerin sıcaklığının 1 milyon derece civarında olduğunu açıklayan uzay ajansı, radyasyonu emen soğuk maddelerin bu nedenle daha karanlık göründüğünü ifade etti. 

Şubat 2020'de başlatılan Solar Orbiter görevi kapsamında çekilen video ve fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'e dair yeni bakış açıları kazandırıyor. Son videosunda da koronal yosun denen tüy benzeri yapıların yanı sıra iğne ve koronal yağmurun yeni görüntülerini sundu. 

Yosuna benzediği için bu şekilde adlandırılan koronal yosun, plazmadan meydana geliyor. Bu yosunlar genellikle, Güneş atmosferinde yine plazmadan oluşan kemer benzeri yapıları ifade eden koronal döngülerin dibinde görülüyor. Yıldızın atmosferinin, kromosfer ve korona adlı iki katmanına yayılan koronal yosun, çok sıcak olduğundan pek çok alet tarafından saptanamıyor. 

Solar Orbiter ayrıca iğne veya spikül denen, uzun gaz kulelerini de kaydetti. Kromosfere kadar uzanan iğnelerin boyu 10 bin kilometreye varabiliyor. 

Videoda soğuk maddelerin yükselip daha sonra büyük ölçüde tekrar yere düştüğü "küçük bir patlama" da gözlemleniyor. Öte yandan ESA yaptığı açıklamada, bu küçük patlamanın Dünya'dan büyük olduğunun altını çizdi. 

Koronadaki sıcak plazmanın soğuyup yoğunlaştıktan sonra geri yağmasını ifade eden koronal yağmur da yeni videoda görülüyor. Kütleçekim etkisiyle meydana gelen "soğuk yağmur" 10 bin dereceden daha düşük bir sıcaklığa sahipken, arkasındaki daha parlak kısım olan koronal döngüler yaklaşık 1 milyon derece.

Solar Orbiter'ın yanı sıra NASA'nın Parker Solar Probe ve Solar Dynamics Observatory görevleri de Güneş'i izleyerek görüntüler topluyor. Parker Solar Probe geçen yıl ekimde yıldızın 7,26 milyon kilometre uzağından geçerek Güneş'e en çok yaklaşan araç olmuştu.

Independent Türkçe, Universe Today, ESA, Space


Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
TT

Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)

Pakistan polisi bugün (Cuma) ülkenin kuzeyinde meydana gelen trafik kazasında en az 20 kişinin öldüğünü duyurdu.

Kaza yapan otobüs, başkent İslamabad ile yakınlarındaki Ravalpindi arasında sefer yapıyordu.

Kaza yerine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Chilas kasabasın polis yetkilisi Azmat Shah, "Kazada 20 kişinin öldüğünü, 21 kişinin de yaralandığını" söyledi.

Azmat Shah, AFP’ye yaptığı açıklamada, sürücünün virajda otobüsün kontrolünü kaybettiğini ve otobüsün İndus Nehri vadisine düştüğünü belirtti.

Polis yetkilisi, yaralılardan beşinin durumunun kritik olduğunu söyledi.

Pakistan, otoyolların kötü durumu, trafik kurallarına uyulmaması ve sürücülerin dikkatsiz nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında yüksek ölüm oranları kaydediyor.

Ülkede otobüsler çoğunlukla maksimum kapasiteye kadar dolduruluyor ve emniyet kemeri takma kuralına uyulmuyor.


ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) Gazze'deki ABD kuvvetlerine herhangi bir saldırı planladığına dair herhangi bir belirti görmediğini ancak ordunun güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alıdığını söyledi.

Austin basın toplantısında "Bu bilgiyi istihbaratla yetkilileri görüşüyorum. Ancak şu anda böyle bir niyetin olduğuna dair herhangi bir belirti göremiyorum. Ancak burası bir savaş bölgesi ve pek çok şey olabilir" dedi.

Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde faaliyete geçeceğini söyledi.

İsrailli yerleşimcilerin Ürdün'den gelen bir sevkiyata saldırmasının ardından ABD, hem İsrail'e hem de Hamas'a Gazze'deki sivillere yönelik yardımın kesintiye uğramamasını sağlama çağrısında bulundu.