Son derece nadir görülen albino timsah yumurtadan çıktı

Bu yaratıklar yaban hayatında hayatta kalamıyor

Timsah yaklaşık 15 santimetre boyunda (Wild Florida)
Timsah yaklaşık 15 santimetre boyunda (Wild Florida)
TT

Son derece nadir görülen albino timsah yumurtadan çıktı

Timsah yaklaşık 15 santimetre boyunda (Wild Florida)
Timsah yaklaşık 15 santimetre boyunda (Wild Florida)

ABD'nin Florida eyaletindeki bir hayvanat bahçesinde son derece nadir görülen albino timsah dünyaya geldi. Henüz adı konmayan timsah, cumartesi yumurtadan çıktı.
Wild Florida yetkilileri, Snowflake ve Blizzard adlı kendileri de albino olan ebeveynlerin 9 yumurtası olduğunu ancak sadece bir yavrunun başarılı şekilde yumurtadan çıktığını duyurdu.

 
Yaban hayatı parkının kurucularından Sam Haught, dünyada sadece 100 albino timsah olduğunu ve bakımlar için özel önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Zira bu hayvanlar albino olduklarını bilmedikleri için bütün gün güneşin altında oturup güneşte yanarak kendilerini öldürebilir. Çünkü derileri sebebiyle güneş altında kolayca yanıyor.
Albino timsahlar yaban hayatındayken, renkleri çevreye uyum sağlayamadığı için genellikle avcılar tarafından yutuluyor. Gözleri de bozuk oluyor.
Haught, albino ebeveynleri çiftleştirmeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi:
"Çünkü insanların, timsahları akılsız yeme ve öldürme makineleri olarak görmelerini istemiyoruz. İnsanların onlardan etkilenmelerini ve korkudan başka bir duygusal tepki vermelerini istiyoruz."
Wild Florida'da Ağustos 2021'de de iki albino timsah yumurtadan çıkmıştı.
Öte yandan yeni yavrunun ziyaretçilerle buluşmadan önce birkaç hafta kontrol altında kalacağı bildirildi. Hayvanın adını belirlemek için yarışma düzenlenecek.
Albinizm, vücuttaki melanin üretiminde soruna yol açan çeşitli durumlar sonucu ortaya çıkıyor.
Independent Türkçe, New York Post, ClickOrlando



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research