Ünlü göktaşı Bennu'nun Güneş yüzünden hızlı yaşlandığı keşfedildi

"Asteroitler üzerindeki yaşlanma ve ayrışma sürecinin jeolojik açıdan çok hızlı gerçekleştiğini öğrenmek bizi şaşırttı"

NASA'nın uzay aracı, Bennu göktaşına Aralık 2018'de ulaşmıştı (NASA)
NASA'nın uzay aracı, Bennu göktaşına Aralık 2018'de ulaşmıştı (NASA)
TT

Ünlü göktaşı Bennu'nun Güneş yüzünden hızlı yaşlandığı keşfedildi

NASA'nın uzay aracı, Bennu göktaşına Aralık 2018'de ulaşmıştı (NASA)
NASA'nın uzay aracı, Bennu göktaşına Aralık 2018'de ulaşmıştı (NASA)

NASA'nın OSIRIS-REx uzay aracından sorumlu bilim insanları, bazı asteroitlerde yüzey değişiminin Dünya'dan çok daha hızlı olduğunu keşfetti.
Araştırmacılar, OSIRIS-REx’in ünlü göktaşı Bennu üzerindeki kırık kayaçlardan elde ettiği görüntüleri analiz etti. İncelemeler, Güneş'ten gelen ısının Bennu'da sadece 10 bin ila 100 bin yıl içinde kayalar oluşturduğunu ortaya koydu.
Hakemli bilimsel dergi Nature Geoscience’ta yayımlanan araştırmanın sonuçları, Bennu gibi asteroitlerin üzerindeki kayaçların daha küçük parçalara ayrılması için gereken sürenin doğru tahmin edilmesini sağlayacak.
Bu kayaçların bir kısmı uzaya savrulurken, bir kısmı da asteroitlerin üzerinde kalıyor.
Araştırma ekibinde yer alan gökbilimci Marco Delbo, "Asteroitlerde yüzey yenilenmesinin birkaç milyon yıl sürdüğünü düşünüyorduk. Asteroitler üzerindeki yaşlanma ve ayrışma sürecinin jeolojik açıdan çok hızlı gerçekleştiğini öğrenmek bizi şaşırttı" diye konuştu.
Bu, kayaç ve taş oluşumu için son derece kısa bir süre. Dünyada bu süreç milyonlarca yıl sürebilir.
Su, rüzgar ve sıcaklıktaki değişimler milyonlarca yıl boyunca kayaları aşındırıyor ve yeni yüzeyler oluşturuyor. Örneğin, Büyük Kanyon'da üst katmanlar yaklaşık 270 milyon yıllık en genç kayalar. Kanyonun altındaki katmanlarsa yaklaşık 1,8 milyar yıllık.
Bennu’da söz konusu sürecin bu kadar kısa sürmesiyse kısmen asteroidin konumuyla ilgili. Gökcisminde Güneş 4,3 saatte bir doğuyor. Ekvator bölgesinde gündüz sıcaklıkları neredeyse 127 dereceye ulaşırken, gece sıcaklıklar eksi 23 dereceyi görüyor.
Bennu'daki sıcaklıkta meydana gelen hızlı değişimler, kayaları kıran ve parçalayan bir iç stres yaratıyor. Bu tıpkı sıcak su altında soğuk bir camın kırılmasına benziyor.
Araştırmada Bennu’daki koşullar bilgisayar simülasyonları aracılığıyla canlandırıldı.
Simülasyonlar, termal değişimlerin kayaçları ayırması için 10 bin ila 100 bin yıl gerektiğini gösterdi.
OSIRIS-REx araştırmacıları, uzay aracından gelen daha ilk görüntülerdeki kayaçlarda çatlaklar tespit etmişti. Delbo, tüm kırıkların aynı yöne işaret ettiğini ifade etti:
"Bu, kırılmalara gündüz ve gece arasındaki sıcaklık şoklarının sebep olabileceğine dair belirgin bir işaret."
OSIRIS-REx, yaklaşık iki yıldır Bennu’dan örnek topluyor. Uzay aracı, 24 Eylül 2023'te örnekleri Dünya'ya getirecek.
Independent Türkçe, SciTechDaily, Nature



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space