Irak’ta OHAL ilan edilir mi?

Irak'ta Yeşil Bölgeye baskın yapılması ‘olağanüstü hâl’ ilanına neden olabilir

Eski Başbakan Nuri el-Maliki Yeşil Bölge’de silah taşırken görüntülendi
Eski Başbakan Nuri el-Maliki Yeşil Bölge’de silah taşırken görüntülendi
TT

Irak’ta OHAL ilan edilir mi?

Eski Başbakan Nuri el-Maliki Yeşil Bölge’de silah taşırken görüntülendi
Eski Başbakan Nuri el-Maliki Yeşil Bölge’de silah taşırken görüntülendi

Irak'ta (Şii) Koordinasyon Çerçevesi, eski Başbakan Nuri el-Maliki'nin desteklediği bir adayın başkanlığında bir hükümet kuramayacak. Mukteda es-Sadr'ın destekçilerinin çarşamba akşamı Meclis binasını basarak herkese ilettiği mesaj bu yöndeydi. Bağdat’ta Yeşil Bölge’nin basılması bir çok tehlikeli senaryoya kapı aralıyor, anayasanın yürürlükten kalkacağı bir ‘olağanüstü hâl’ ilan edilmesi de muhtemel senaryolar arasında.  
Sadr taraftarları Bağdat'ın merkezindeki Yeşil Bölge'den çekildi ancak Mukteda es-Sadr, kalabalık kitlelerin her an geri dönebileceğini ve bu defa geri çekilmeleri için ‘müdahil olmayabileceğini’ imâ etti. Çünkü halk iktidarda olmayı ve geleceğini tayin etmeyi hak ediyor. Bu yaklaşım, siyasi insiyatif tayininde başarısız olan Koordinasyon Çerçevesi’nin hesaplarını alt üst etmek için yeterli oldu. Ancak Sadr’ın en büyük rakibi Nuri el-Maliki'nin Yeşil Bölge’de silah taşırken verdiği görüntü, Sadr’a rağmen hükümet kurulmasıyla ilgili projelerini sürdüreceğine dair bir karşı mesaj taşımaktaydı. Maliki’nin bu aralar Koordinasyon Çerçevesi içindeki bazı liderlerin desteğini yitirdiği de iddia ediliyor. Bu liderlerin, Meclis’in basılmasının ardından seçeneklerini yeniden gözden geçirdiği konuşuluyor.  
Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, Maliki'nin çevresinin, Sadr'ın hareketleriyle nasıl başa çıkılacağı konusunda, aynı yöntemin kullanılması da dahil olmak üzere, çeşitli fikirleri tartıştığını bildiriyor. Bu bağlamda, hükümetin kurulmasıyla ilgili ‘anayasal süreci’ destekleyen sokak gösterilerinin düzenlenme ihtimali var. Maliki, Sadr’ın sokaktaki gücünü kırmak için böylesi bir seçeneğe sıcak yaklaşsa da karşıt gösteriler taraflar arasında bir çatışmaya evrilebilir. Gerçek şu ki, Sadr ile Maliki arasındaki çekişmenin, iki taraf arasında açık bir çatışmaya dönüşme ihtimali her zaman için var. Bu nedenle birçok siyasi, erken seçim takviminin belirlenmesinin, en sağlıklı seçenek olduğunu düşünüyor.  
Sadr, erken seçim fikrine karşı değil, ancak kendisine yakın kaynaklar, Sadr’ın, seçimlere, Koordinasyon Çerçevesi tarafından oluşturulan bir hükümetin gölgesinde gitmek istemediğini belirtiyor. Bir başka ifadeyle; Mukteda es-Sadr, Koordinasyon Çerçevesi’nin manipüle etmediği ve dengenin kendi lehine döneceği bir nihai seçim hedefliyor. Koordinasyon Çerçevesi ise seçim yasasının değiştirilmesini ve mevcut ‘yüksek seçim kurulunun’ ilga edilmesini savunuyor.
Nuri el-Maliki, her vilayette bir merkez olmak üzere ‘nispi temsil’ sisteminin getirilmesini talep ediyor. Ülkeyi yönetmeye yönelik iki siyasi proje arasındaki ‘çatışmalar’ zirveye çıkmış durumda. Bu kavganın uzlaşıyla son bulması çok düşük ihtimal, tarafların birinin galip gelmesi gerekiyor. Belirsiz olan ise bu ‘çatışmanın’ araçlarının ve yöntemlerinin ne olacağıdır.  
Tahran şu ana kadar temkinli davranarak müttefiklerine açıkça nasihatlerde bulunmaktan çekiniyor.
Mukteda es-Sadr'ın Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan’ı hasım olarak değerlendirdiği ve Yüksek Yargı Konseyi’nin lağvedilmesini talep ettiği belirtiliyor. Faik Zeydan, cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘üçte birin’ engelleyici rolünü desteklemişti. Koordinasyon Çerçevesi ise bu isteğe şiddetle karşı çıkıyor. Şimdilerde, ‘sokak gösterileriyle’ üstünlüğü ele geçirmiş olan Mukteda es-Sadr'ın geri adım atacağı düşünülmüyor. Koordinasyon Çerçevesi içinde Sadr ile uzlaşılması gerektiğini düşünen liderler ise Maliki’ye rağmen hareket ediyor görünmemek için sessiz kalmayı tercih ediyor. Iraklı siyasiler, Yüksek Yargı Konseyi’yle ilgili tartışmaların, Maliki ve Sadr arasındaki çatışmanın merkezinde yer alacağını öngörüyor. Eğer Yüksek Yargı Konseyi ‘olağanüstü hal’ ilan ederse, bu sorunun çözümü değil yeni bir tartışmanın sebebi olacaktır.  



Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün (Cuma) Gazze benzeri görülmemiş güç kullanacağı konusunda uyarıda bulunanarak Salah al-Din Caddesinin vatandaşlara kapatıldığını duyurdu. Vatandaşlara şehri tahliye edip Raşid sahil yolundan güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

Ordu basın açıklamasında, “Gazze Şehri sakinlerine, şu andan itibaren Salah al-Din Caddesi güney yönündeki trafiğe kapatılmıştır. Savunma Kuvvetleri, Hamas ve diğer terör örgütlerine karşı aşırı ve benzeri görülmemiş bir güçle hareket etmeye devam edecektir. Şu andan itibaren, kendi güvenliğiniz için güney yönündeki seyahatler sadece Raşid Caddesi üzerinden mümkündür” dedi.

Nuseyrat kampındaki Avda Hastanesi, İsrail güçlerinin Netzarim'deki bir yardım istasyonunu hedef alması ve Gazze Şeridi'nin merkezindeki çeşitli bölgelere düzenlediği baskınlar sonucunda son 24 saat içinde ikisi kimliği belirsiz kişiler olmak üzere  altı kişi öldü. 10 kişi de yaralandı.

Filistin haber ajansı Safa'ya göre, defalarca hedef alınan insani yardım toplama alanlarında İsrail'in sivillere yönelik ihlalleri, insan hakları örgütlerinin “kasıtlı olarak açlık ve toplu aşağılama dayatma yaklaşımı” olarak nitelendirdiği şekilde tırmanıyor.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail-ABD yardım dağıtım merkezlerinde şehitlerin sayısı 2 bin 497'ye yükseldi ve 18 bin 182'den fazla kişi yaralandı. Bunların hepsi, kuşatma ve açlık altında geçimini sağlamaya çalışan açlık çeken siviller.


İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
TT

İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee bugün (Cuma), güvenlik güçlerinin Kafr Nima'dan roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçlanan bir grubu  Ramallah'ta gözaltına aldığını açıkladı.

Adraee, X platformunda şunları yazdı: “Güvenlik güçleri Ramallah bölgesindeki Kafr Ni'ma'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen silahlı bir terörist hücre, roket üretimi için torna tezgahı, düzinelerce roket, patlayıcı cihazlar ve patlayıcı maddelerle  tutuklandı.”

fgrt
Bir İsrail askeri, Ramallah yakınlarında düzenlenen bir operasyonda ordunun Filistinli şüphelilerin saklandığını söylediği bir binayı inceliyor (AFP)

Adraee şöyle devam etti: "İsrail Savunma Kuvvetleri,  Yahudiye ve Samiriye Tugayı Merkez Soruşturma Birimi ve Özel Polis Birimi'nin Şin Bet'in istihbarat rehberliğinde yürüttüğü ortak operasyonda, bu gece (Cuma) Ramallah bölgesinde, geçen hafta Kafr Na'ama'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen bir terörist hücrenin üyelerini tutuklamak için operasyon düzenlendi."

Operasyonun bir parçası olarak, güvenlik güçlerinin şüphelilerin bulunduğu binayı kuşattığını ve ateş açtığını, bunun üzerine üç şüphelinin teslim olduğunu belirtti.

Adraee, "Binanın içinde, onlarca roket, onlarca patlayıcı cihaz ve patlayıcı madde ile bunların roket üretimi ve fırlatma girişimiyle bağlantılı kanıtlar bulundu. Ramallah bölgesindeki operasyon sırasında roket üretimi için kullanılan bir torna tezgahı da ele geçirildi. Operasyonun sonunda, güvenlik güçleri roketleri ve patlayıcı maddeleri imha etti ve şüpheliler, daha ayrıntılı soruşturma için Şin Bet'e teslim edildi" dedi.


İsrail ile Suriye arasında güvenlik ve askeri anlaşmalar bu yıl sonuna kadar imzalanacak

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam'da Süveyda vilayetinde huzurun yeniden sağlanması için bir anlaşmayı imzalamalarının ardından (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam'da Süveyda vilayetinde huzurun yeniden sağlanması için bir anlaşmayı imzalamalarının ardından (AFP)
TT

İsrail ile Suriye arasında güvenlik ve askeri anlaşmalar bu yıl sonuna kadar imzalanacak

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam'da Süveyda vilayetinde huzurun yeniden sağlanması için bir anlaşmayı imzalamalarının ardından (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam'da Süveyda vilayetinde huzurun yeniden sağlanması için bir anlaşmayı imzalamalarının ardından (AFP)

Suriye ile İsrail arasındaki müzakerelerin hızla ilerlediğini ve yıl sonuna kadar çok sayıda güvenlik ve askeri anlaşmaya varılacağını belirten Şam, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin ilk kez Washington'a ziyarette bulunduğunu bildirdi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak dün yaptığı açıklamada, Suriye ve İsrail'in bu yıl sonuna kadar "birbirini izleyen anlaşmalar" imzalayacağını belirtti. Kaynak, iki tarafın "Suriye içindeki askeri operasyonları durduracak ve sonrasında Suriye halkına fayda sağlayacak" bir anlaşmaya varmayı hedeflediğini ifade etti.

Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı, ABD'li milletvekilleriyle iki günlük toplantılar düzenleyerek, Suriye'ye yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılması çağrısında bulunuyor. Eş-Şeybani, Suriye'nin enerji, inşaat ve finans sektörlerini olumsuz etkilemeye devam eden Sezar Yasası'ndaki tüm kısıtlamaların kaldırılması için milletvekillerine baskı yapmaya çalışıyor.

Görüşmeler, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın BM Genel Kurul toplantılarına katılmak üzere ABD'ye yapacağı ilk ziyaretin öncesinde gerçekleşiyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu, 1967'den beri bir Suriye devlet başkanının gerçekleştireceği ilk ziyaret olacak.