Kalbinizin ve beyninizin sağlığı için seyahat edin

Tatiller kalp hastalığı riskini azaltıp demans (bunama) hastalarına yardımcı oluyor

Kalbinizin ve beyninizin sağlığı için seyahat edin
TT

Kalbinizin ve beyninizin sağlığı için seyahat edin

Kalbinizin ve beyninizin sağlığı için seyahat edin

Seyahat terapisi, belirli koşulları tedavi etmek için ve bazı kronik rahatsızlıkları olan kişilerin sağlığını iyileştirmek için günümüzde yaygın olarak kullanılan tıbbi terim haline geldi.
Avustralya ve Çin'den araştırmacıların yaptığı ve Progress in Tourism Management dergisinin önümüzdeki Ekim sayısında yayınlanacak olan "Demans tedavisinin seyahat ve psikolojik açıdan pozitiflikle ilişkisi" başlıklı bir araştırma ilginç veriler içeriyor.
Araştırmacılar, makalenin giriş kısmında şu bilgilere yer veriyorlar:
Seyahat ve bunama arasındaki olası ilişkiyi tıbbi açıdan inceleyen hiçbir araştırma yapılmamıştır. Turizmin toplumda giderek daha önemli hale geldiği göz önüne alındığında, çok disiplinli bir ekip, demanslı bireyler için turizmin potansiyel faydaları hakkında fikir veriyor. Farmakolojik olmayan müdahalelere ek olarak turizm demans hastalarını iyileştirmenin olası bir yolu olarak sunulmaktadır.”

Seyahat terapisi
Seyahat terapisi, artık yaygın olarak kullanılan bir tıbbi terim haline geldi. bu yeni terim belirli hastalıkları tedavi etmek için sağlık hizmetleri sunan yerlere seyahatin yanı sıra, bazı kronik rahatsızlıkları olan kişilerin sağlık durumlarını iyileştirmede turizm amaçlı seyahatin fizibilitesini içeriyor. Kovid-19 pandemisinin ortaya çıkmasından uzun zaman önce, seyahat her zaman birçok sağlık yönü ile ilişkilendirilegelmiştir. Bu ilişki, dünyanın bazı bölgelerine seyahat ederken belirli aşıları yaptırmakla sınırlı olmadığı gibi, seyahat öncesi, seyahat sırasında ve sonrasında bir güvenlik ve keyif aracı olarak dikkat edilmesi gereken sağlık hususlarının bir listesi de değil. Daha ziyade, genellikle dahiliye veya aile ve toplum tıbbı kitaplarında ana bölümlerden biri olarak sunulan tıp dalının bir yönü olan ‘Seyahat Tıbbı’ kapsamında.
Yakın tarihli bir çalışmada, araştırmacılar seyahat terapisinin demans hastalarının yaşadıkları günlük komplikasyonlarını ve yansımalarını hafifletmeye terapötik katkı sağladığını ve toplumun ruh sağlığını iyileştirmenin yararlı bir yolu olduğunu öne sürüyorlar.
Araştırmacılar, bunamanın birçok insanın düşünme, hatırlama ve çalışma yeteneğini etkilediğini söylüyor.
Çoğu demans vakası için tedavi seçeneği olmadığından, destekleyici bakım genellikle demanslı kişilerin mümkün olduğunca uzun süre daha yüksek yaşam kalitesine sahip olmalarına yardımcı olmalarının bir yolu. Araştırmacılar, bu yeni çalışmalarının turizmin veya seyahat terapisinin zihinsel sağlık için faydalı olabileceğini ve beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebilecek birçok bileşeni olabileceğini gösterdiğini söylediler. Demanslı insanlar için seyahat etmenin, özellikle ruh sağlığı ve rahatlama açısından önemli yararları olabileceğini öne sürdüler.

Turizm etkisi
Araştırmacılar son çalışmalarında turizmi “bir yılı geçmeyen bir süre boyunca bireyin günlük çevresinin dışında kalan yerleri ziyaret etmesi” olarak tanımlayarak turizm deneyiminin dört ana bileşeni olduğunu belirttiler. Bunlar:
-Duygular ve ruh hali üzerindeki etkisi (duygusal deneyim)
-Düşünceler ve anılar üzerindeki etkisi (bilişsel Deneyim)
-Değişen davranışlar üzerindeki etkisi (konatif deneyim)
-Duyular üzerindeki etkisi (duyusal deneyim)
Çalışmanın yazarları, turizmin, birden fazla psikolojik etkiye sahip bu çeşitli bileşenler aracılığıyla demans hastalarının refahı ve yaşam kalitesi üzerinde potansiyel olarak olumlu bir etkiye sahip olabileceği sonucuna varıyorlar. Araştırmacılar, demans hastalarının turizmden ve seyahatten yararlanmalarının bir yolu olarak, bir kişinin seyahatte neler yapabileceği ve seyahat sırasındaki olumlu deneyimleri gibi ‘olumlu psikolojik’ duruma olan ihtiyacına odaklandı. Aile üyeleriyle grup seyahati ve egzersiz gibi sosyal etkileşimleri artıran veya duyuları harekete geçiren plajlar, arkeolojik alanlar ve festival mekanları gibi yerlere seyahat gibi hastalara yardımcı olabilecek turizm bileşenlerini uygulamak için çeşitli yollar önerdiler.
Araştırmanın baş yazarı Dr. John Wayne şunları söyledi: "Tüm turistik deneyimler, beyin işlevini uyaran beklenti ve planlama öğeleri sunar. Egzersiz genellikle turist deneyimlerinin önemli bir bileşeni ve genellikle bunama müdahale planlarına dahil edilir. Demans hastaları için plaj ziyareti gibi turistik deneyimler, tıbbi olmayan demans müdahaleleri olarak duyusal uyarım, ruh hali geliştirici, egzersiz ve müzik terapisi sağlar. Grup halinde seyahati psikolojik destek sağlayabilir. Müzik, bunama hastalarına yönelik müzik terapi programlarıyla uyumlu hale getirilebilir.”

Akıl sağlığının kuvvetlendirilmesi
Psikofarmakoloji ve Madde Bağımlılığı bülteninin Temmuz 2017 sayısında, Dr. Andrea Robinson, ‘Yaz Tatili Yapmak İçin Dört Neden’ başlıklı makalesinde seyahatin zihinsel sağlık açısından yararlarından bahsettiği yazısında tatili psikolojik
“Kişisel yaşamdan psikolojik tatmin. Tatil yapmak birçok fiziksel ve zihinsel sağlık yararına yol açabilir. Bu faydaların bazılarının işe döndükten sonra aylarca devam ettiği kanıtlanmıştır. Kanada'da yapılan bir araştırma, daha fazla izin kullanmanın genel sağlık ve yaşam memnuniyeti ile olumlu bir şekilde ilişkili olduğunu buldu. Tatiller zaman baskısını azaltır ve zihinsel sağlığı iyileştirir. Bunların tümü, kişisel yaşamdan psikolojik doyumun artmasına katkıda bulunur. Daha da cesaret verici olan şey, tatildeyken edindiğimiz deneyimlerin uzun vadeli etkilerinin olmasıdır, çünkü geçmiş deneyimleri olumlu bir ışık altında hatırlamak şu anki mutluluk durumunuzu etkileyebilir.”
İkinci nedene gelince Dr. Robinson şunları söyledi: “Fiziksel durumdaki iyileşmeler. Tatile çıkmanın en zorlayıcı nedenlerinden biri, fiziksel sağlığımızı iyileştirebilmesidir. Framingham Kalp Çalışması (kalp sağlığı üzerine uzun süreli bir ABD tıbbi çalışması), tatillerin aslında kalp hastalığı riskini azalttığını buldu. Çalışma, denekleri dokuz yıllık bir süre boyunca takip etti ve sık tatiller ile daha uzun, daha sağlıklı bir yaşam arasında pozitif bir ilişki buldu. Birkaç yıl tatil yapmayan erkeklerin kalp krizi geçirme olasılığı %30 daha fazla. Bu yaz kaçmak için bir nedene mi ihtiyacınız var? İşte neden: Çalışma,sadece bir yıllık tatilin atlanmasının kalp hastalığı riskini artırabileceğini buldu.”
Akıl sağlığı yararlarını üçüncü neden grubunda şu şekilde "Tatiller, depresyon ve kaygıyı azaltarak zihinsel sağlığımızı da iyileştirebilir. 800'den fazla avukatla yapılan Kanada merkezli bir araştırma, tatillerin depresyonu ve iş stresini azalttığını buldu. Kısa bir tatil bile stresi azaltabilir. Japonya’daki bir araştırma, üç günlük kısa  boş zaman gezisinin algılanan stres seviyelerini ve stres hormonu kortizol seviyelerini düşürdüğünü buldu.”
“Araştırmalar, yıllık izin kullanmanın sizi daha üretken hale getirebileceğini gösteriyor” dedi. “Boston Consulting Group tarafından yapılan bir araştırma, izin alması istenen çalışanların, işte daha fazla zaman harcayanlardan önemli ölçüde daha üretken olduğunu buldu. Daha üretken olduğunuzda daha mutlusunuz ve daha mutlu olduğunuzda daha iyi bir işçisiniz.”

Amerikan Kalp Derneği: Sağlıklı Seyahat Adımları
Amerikan Kalp Derneği, Sağlıklı Seyahat  başlıklı eğitim bülteninde aşağıdaki adımları önermektedir:
1- Daha fazla hareket edin: Seyahat ederken nasıl aktif kalacağınıza ilişkin adımlar şunlar:
- Yolculuğa doğrudan havaalanında başlayın: Yürüyen bantları kullanmayın ve ekstra adım atın. Bu küçük gibi gözükebilir. Ancak sağlıklı alışkanlıkların baştan kaybolmasına izin vermemek önemlidir.
- Hemen hemen tüm oteller, özellikle lüks tatil köyleri, spor tesislerine sahiptir. Egzersiz yapmak, günün geri kalanında da kan akışına yardımcı olacak ve stresi azaltacaktır.
- Yürürken keşfetmekten daha iyi bir yol yoktur. Uzun bir yürüyüşe çıkın veya sabahları kalori yakarken koşun. Ayrıca bu jet lag ile başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
- Yeni aktiviteler denemek için yerel kültürü ve gelenekleri bir bahane olarak kullanın. Salsa ve dans dersi alın ya da okyanus evden kilometrelerce uzaktaysa sörf yapmayı deneyin.
2- Akıllıca Yiyin: Yolda atıştırmak ve yöresel yemeklerin tadını çıkarmak çok fazla sodyum ve ekstra kalori ekleyebilir. İşte damak zevkinizin dengeyi bozmadığından emin olmak için bazı ipuçları:
-İlk olarak, özellikle yolda veya havaalanında fast food yerken, tükettiğiniz miktarı azaltın. Bilmediğiniz yiyecekleri ölçmek de zor olabilir, bu nedenle vücudunuza neyin girdiğinin farkında olun.
-Yolda tüketmek için fındık, elma dilimleri ve kereviz çubukları gibi sağlıklı atıştırmalıklar yapın. Hedefinize ulaştığınızda, süpermarkete gidin ve en sevdiğiniz sağlıklı yiyecekleri alın. Her zaman dışarıda yemeyin.
-Kendinizi restoranlarda bulmanız olasıdır. Hamburger ve patates kızartması yerine tavuk veya balık gibi sağlıklı yiyecekleri seçin ve gazlı içecekler gibi şekerli içeceklerde aşırıya kaçmayın.
3- Forma girin: Seyahat ederken sadece beden değil, zihin de ilgiye ihtiyaç duyar. Evden uzakta olduğunuzda zihinsel sağlığa odaklanma fırsatını yakalayın.
-Havaalanları stresli yerlerdir. Ancak uçuşunuzdan önce dinlenmek için beş dakika uzanabileceğiniz sakin bir yer bulun.
-Otelinizdeki spadan yararlanın ve masaj yaptırın. Masaj, kendinizi sakinleştirmenin ve rahatlamanın harika bir yolu.
-Meditasyon için bir tatil döneminden daha iyi ne olabilir? Zamanınız ve sessiz bir otel odanız var. Meditasyonun sağlığa faydaları kanıtlanmıştır. Bu nedenle günlük hayatın dikkat dağıtıcılarından uzaktayken meditasyon yapın.
-Şükredin. Okyanusun üzerinden gün batımını izleyin ya da dışarıdaki dağ vadisindeki ağaçların arasından ıslık çalan rüzgarı dinleyin.
-Ya da yeni ve farklı bir yerde olmanın keyfini çıkarın. Anı yaşayın. Bir daha asla ziyaret etmeyeceğiniz bir yerde olabilirsiniz. Evden uzaktaki yaşamı deneyimleme fırsatı için şükredin.
4- Bir sonraki seyahatiniz için önceden plan yapın. Bir sonraki seyahatinizin sağlıklı olduğundan emin olmak için bir plan yapın.
-Otel ve yakındaki bazı sağlıklı restoranlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için erkenden araştırma yapın.
-Alışveriş listenize spor elbilseleri ve ayakkabı yazın.
-Yoldayken kullanacağınız yukarıdaki belirli ipuçlarını yazın.
-Evden dışarı çıkmayı iyi alışkanlıklardan uzaklaşmaya çevirmeyin. Bu sayede nerede olursanız olun sağlıklı olabilirsiniz



Kışın neden daha çok acıkıyoruz? Uzmanlar yanıtladı ve çözüm önerdi

Kışın iştah değişimleri, gün ışığı süresinin kısalması ve güneş ışığına maruziyetin azalmasından daha fazla etkileniyor. (Pixabay)
Kışın iştah değişimleri, gün ışığı süresinin kısalması ve güneş ışığına maruziyetin azalmasından daha fazla etkileniyor. (Pixabay)
TT

Kışın neden daha çok acıkıyoruz? Uzmanlar yanıtladı ve çözüm önerdi

Kışın iştah değişimleri, gün ışığı süresinin kısalması ve güneş ışığına maruziyetin azalmasından daha fazla etkileniyor. (Pixabay)
Kışın iştah değişimleri, gün ışığı süresinin kısalması ve güneş ışığına maruziyetin azalmasından daha fazla etkileniyor. (Pixabay)

Kış aylarında kilo artışı çoğu zaman düşük sıcaklıklara bağlansa da uzmanlara göre asıl neden; günlerin kısalması, biyolojik saatin bozulması ve hafif hormonal değişiklikler.

Şarku’l Avsat’ın Fox News’ten aktardığı habere göre Florida merkezli nörobilimci ve Ulusal Nötrisyonel Nörobilim Akademisi Başkanı Timothy Fry, “Kış aylarında iştah değişimleri, sıcaklık düşüşünden çok gün ışığının azalmasına ve buna bağlı biyolojik saat bozukluğuna bağlıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Bazı araştırmalar, insanların soğuk ortamlarda vücut ısısını korumak için daha fazla yiyebileceğini öne sürse de Fry bu bulguların net olmadığını belirterek, “Soğuk havanın açlık hormonlarını sürekli olarak artırdığına dair kanıtlar zayıf ve kesin değil; bu etkiler herkeste aynı değil” dedi.

İngiliz doktor Crystal Willy de kış mevsimindeki iştah artışının, ruh hali ve ışık maruziyetindeki azalmayla bağlantılı olduğunu ifade etti. Willy, bilim sitesi Study Finds’e yaptığı açıklamada, “Bu durum yalnızca açlıkla ilgili değil; düşük ruh hali ve azalan ışığa karşı beynin geliştirdiği bir telafi mekanizması kolayca aşırı yeme döngüsüne yol açabiliyor” dedi.

Araştırmalar, kış aylarında insanların ortalama yarım ila bir kilo arasında alım yaşadığını gösteriyor. Bunun nedeni, gün ışığının azalmasıyla biyolojik saatin bozulması, iştah düzenleyici hormonların değişmesi ve karbonhidrat isteğinin artması olarak açıklanıyor.

Kış iştahıyla nasıl başa çıkılır?

Uzmanlar, kışın artan yeme isteğini kontrol altına almak için bir dizi öneride bulunuyor:

Düzenli beslenme saatleri

Fry, düzensiz yeme alışkanlıklarının biyolojik saatin bozulmasını artırabileceğini belirterek, özellikle ışık maruziyetinin azaldığı dönemlerde düzenli öğünlerin iştah kontrolüne yardımcı olduğunu söyledi.

Teksaslı sağlık koçu ve halk sağlığı uzmanı Niloufer Basaria da, akşam yemeğinin biraz daha erken ve hafif tüketilmesinin biyolojik saati desteklediğini ifade etti.

Protein ve lif ağırlıklı beslenme

Willy, güne protein ağırlıklı bir kahvaltıyla başlamanın kan şekerini dengelediğini ve uzun süre tokluk sağladığını belirtiyor. Lifli ve düşük kalorili besinlerle yemeğe başlamak ise aşırı tüketimi azaltıyor.

Yulaf, mercimek, fasulye, brokoli, elma ve chia tohumu gibi gıdaların hızlı doygunluk sağladığı belirtiliyor. Omega-3 içeren somon ve ceviz iştah kontrolünde etkili görülürken, en az yüzde 70 kakao içeren bitter çikolatanın sindirimi yavaşlatarak tokluk hissini artırabildiği aktarılıyor.

Baharat kullanımı

Araştırmalar, kırmızı biber ve karabiber gibi baharatların iştahı hafifçe baskılayabileceğini gösteriyor. Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nin bulgularına göre, yemeklere acı biber eklemek alınan gıda miktarını yüzde 11-18 oranında azaltabiliyor.

Yemekten önce su içmek

Çalışmalar, öğünden yarım saat önce iki bardak su içmenin kalori alımını azaltabileceğine işaret ediyor. Uzmanlar, kış aylarında susuzluk hissinin azaldığını ancak vücudun yine de sıvıya ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.

Uzmanlar uyarıyor: Yalnızca diyet yeterli değil

Fry, iştah kontrolünün yalnızca beslenmeyle sınırlı olmadığını; uyku kalitesi, ruh hali, ışık maruziyeti, stres ve günlük aktivitenin de etkili olduğunu belirtti:

“Uyku azlığı iştahı artırabilir, düşük hareket seviyeleri ise tokluk sinyallerini zayıflatabilir. Beden sinyallerini takip etmek, kış aylarında iştahı yönetmede kritik öneme sahip.”

Fry ayrıca, kişilerin mevsim şartlarına göre değil, kendi fiziksel tepkilerine göre beslenme farkındalığı geliştirmesi gerektiğini ifade etti.


Bu egzersizler daha genç ve sağlıklı bir beyin için yardımcı olabilir

Ürdün'de bir spor salonunda egzersiz yapan vatandaşlar (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Ürdün'de bir spor salonunda egzersiz yapan vatandaşlar (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

Bu egzersizler daha genç ve sağlıklı bir beyin için yardımcı olabilir

Ürdün'de bir spor salonunda egzersiz yapan vatandaşlar (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Ürdün'de bir spor salonunda egzersiz yapan vatandaşlar (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Yaklaşık 1200 sağlıklı orta yaşlı kadın ve erkeğin katıldığı yeni bir araştırmaya göre, daha fazla kas kütlesine sahip bireylerin, daha az kas kütlesine sahip olanlara kıyasla biyolojik olarak daha genç beyinlere sahip olma eğiliminde olduğu tespit edildi.

Sonuçlar, bu ay Chicago’da düzenlenen Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin yıllık toplantısında sunuldu. Bulgular, kas kütlesi oluşturmanın ve yaşla birlikte kas kütlesini korumanın, beyin sağlığı ve beyin gençliğini koruma açısından büyük önem taşıdığı görüşünü güçlendiriyor.

Araştırma ayrıca, karın bölgesindeki yüksek yağ oranına sahip kişilerin daha yaşlı görünen beyinlere sahip olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, vücut yağının bazı türlerinin beyin üzerinde olumsuz etki yaratabileceğine ve beyin gençliğini korumak için kilo kaybıyla birlikte ağırlık antrenmanlarının önemine işaret ediyor.

Egzersiz beyin için neden faydalı?

Egzersizin beyin sağlığına faydası uzun süredir biliniyor. Kemirgenler üzerinde daha önce yapılan çalışmalar, fiziksel aktivite sonrası beyinde BDNF adı verilen bir nörokimyasalın arttığını ortaya koydu. “Beynin mucize gübresi” olarak anılan BDNF, yeni sinir hücrelerinin oluşumunu teşvik ediyor.

Bu nedenle, egzersiz yapan fare ve sıçanların beyinlerinde, hareketsiz olanlara kıyasla iki veya üç kat daha fazla sinir hücresi gelişiyor. Aynı şekilde bu hayvanlar zeka testlerinde daha başarılı oluyor.

İnsanlarda da egzersiz sonrası kanda BDNF seviyesinde belirgin artış tespit ediliyor. Farklı araştırmalar, haftada yalnızca 25 dakikalık yürüyüş, yüzme ya da bisiklet gibi aktivitelerin ileri yaşlarda beyin hacmini artırabildiğini; günde 3000 adımın ise Alzheimer riski altındaki kişilerde bilişsel gerilemeyi yavaşlatabildiğini gösteriyor.

Ancak bugüne kadar yapılan çalışmaların çoğu aerobik egzersizlere odaklanırken, kas kütlesinin rolüne dair araştırmalar sınırlıydı. Ayrıca karın bölgesinde yer alan derin yağ dokusunun beyin sağlığı üzerindeki etkileri hakkında soru işaretleri bulunuyordu.

Beynin yaşı nasıl ölçüldü?

Yeni araştırmada Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi ve diğer kurumlara bağlı bilim insanları, vücut ve beyin yapısını MR görüntüleme yöntemiyle detaylı biçimde inceledi.

Araştırmaya, yaşları 40 ile 60 arasında değişen 1164 sağlıklı kadın ve erkek katıldı. Çalışmanın baş yazarı Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Radyoloji ve Nörobilim Doçenti Cyrus Raji, “Demans riskini anlamak için orta yaş kritik öneme sahip” dedi.

Bilim insanları, katılımcıların toplam kas kütlesi ile vücut yağ oranını analiz etmek için yapay zeka teknikleri kullandı. Yağ dokusu iki türe ayrıldı: cilt altı yağ ve karın içi organların çevresini saran visseral yağ.

Araştırma ekibi, on binlerce beyin taramasından elde edilen verilerden yararlanan algoritmalarla katılımcıların beyinlerinin gerçek yaşlarına kıyasla daha genç mi yoksa yaşlı mı göründüğünü hesapladı. Daha yaşlı görünen beyinlerin bilişsel gerileme riskinin daha yüksek olduğu biliniyor.

Daha fazla kas, daha genç beyin

Araştırma sonuçları, kas kütlesi ile beyin yaşının ters orantılı olduğunu gösteriyor.

Raji, “Kas kütlesi arttıkça beyin daha genç görünüyor. Visseral yağ arttıkça da beyin daha yaşlı görünüyor” dedi.

Karın içi yağ oranı yüksek ve kas kütlesi düşük bireylerin beyinlerinin biyolojik olarak daha yaşlı olduğu tespit edildi. Buna karşılık cilt altı yağ dokusuyla beyin yaşı arasında bir bağlantı bulunmadı.

Bilim insanları, kas ve yağ dokularının salgıladığı biyokimyasal maddelerin beyin yapısı üzerinde etkili olabileceğine dikkat çekiyor. Kasların ürettiği maddeler sinir hücrelerinin gelişimini ve bağlantılarını desteklerken, visseral yağın salgıladığı maddeler bunun tam tersini yapabiliyor.

Sonuçlar ne anlama geliyor?

Araştırma, ilerleyen yaşlarda beyin sağlığını korumak için ağırlık antrenmanlarının büyük önem taşıdığını gösteriyor. İnsanlar genellikle orta yaştan itibaren kas kaybetmeye başlıyor, ancak direnç egzersizleri bu süreci yavaşlatabiliyor ya da tersine çevirebiliyor.

Ayrıca visseral yağ kaybının da beyin sağlığı için faydalı olabileceği ifade ediliyor. Hem aerobik egzersizler hem de kuvvet antrenmanları karın içi yağı hedef alıyor. Bunun yanında, kilo kaybı ilaçlarının da visseral yağı düşürdüğü biliniyor. Ancak uzmanlar, bu ilaçları kullanan kişilerin ağırlık çalışması yapmazsa kas kaybı yaşayabileceği uyarısında bulunuyor.

Araştırma henüz yayımlanmadı ve hakem değerlendirmesinden geçmedi. Ayrıca gözlemsel nitelikte olduğu için kas artışı ve yağ kaybının beyin yaşlanmasını yavaşlattığını kesin olarak kanıtlamıyor.

Buna rağmen bulgular, önceki çalışmalarla uyumlu görünüyor. Çalışmaya katılmayan ancak benzer alanda araştırmalar yapan Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Fang Yu, sonuçların bilimsel açıdan mantıklı olduğunu ifade etti.

Araştırmanın mesajı açık: Daha genç ve sağlıklı bir beyin istiyorsanız, uzmanlara göre yapmanız gereken şey net: “Ağırlık antrenmanı yapın.”


Yumurtanın yerini alabilecek protein zengini alternatif besinler

Büyük bir yumurta 6,3 gram protein içerir (Reuters).
Büyük bir yumurta 6,3 gram protein içerir (Reuters).
TT

Yumurtanın yerini alabilecek protein zengini alternatif besinler

Büyük bir yumurta 6,3 gram protein içerir (Reuters).
Büyük bir yumurta 6,3 gram protein içerir (Reuters).

Yumurta, büyük bir adetinde yaklaşık 6.3 gram protein bulunması nedeniyle güçlü bir protein kaynağı olarak biliniyor. Ancak uzmanlara göre yumurta, tek seçenek değil; ondan daha fazla protein içeren birçok besin mevcut.

Şarku’l Avsat’ın Verywell Health sitesinden derlediği verilere göre, öne çıkan bazı besinler şöyle:

Yoğurt

150 gramlık bir yoğurt porsiyonu yaklaşık 16.1 gram protein içeriyor. Kremsi yapısıyla bilinen bu yoğurt türü, fazla sıvının süzülmesiyle üretildiği için geleneksel yoğurda göre daha yüksek oranda protein barındırıyor.

Tavuk göğsü

100 gram derisiz tavuk göğsü 22.5 gram protein sağlıyor. Düşük yağ, düşük karbonhidrat ve düşük kalori içeren bu et türü, vücudun üretemediği dokuz temel amino asidi içererek “tam protein” sınıfında yer alıyor.

Ton balığı

85 gramlık ton balığı porsiyonu 21.7 gram protein içeriyor. Kas gelişimi açısından önemli protein kaynağı olan ton balığı, aynı zamanda kalp ve damar sağlığını destekleyen Omega-3 yağ asitleri bakımından da öne çıkıyor.

Somon balığı

100 gram somon balığında 20.3 gram protein bulunuyor. Somon, Omega-3 yağ asitleri ve kemik sağlığında rol oynayan D vitamini bakımından zengin bir deniz ürünü olarak biliniyor.

Siyah fasulye

100 gram siyah fasulyede 6.91 gram protein mevcut. Bitkisel protein kaynağı olarak tercih edilen siyah fasulye; çözünür ve çözünmez lif içeriği sayesinde sindirim sistemi ve kalp-damar sağlığına katkı sağlıyor.

Fıstık ezmesi

İki yemek kaşığı fıstık ezmesinde 7.1 gram protein bulunuyor. Fıstık ezmesi, sandviçlerin yanı sıra salatalarda, çorbalarda, soslarda ve atıştırmalık olarak yaygın şekilde tüketilebiliyor.

Badem

57 gram badem yaklaşık 7.6 gram protein içeriyor. Sağlıklı tekli doymamış yağlar içeren badem; kalsiyum, lif, magnezyum, fosfor ve E vitamini yönünden de zengin.

Mercimek

Bir fincan mercimek 17.9 gram protein sağlıyor. Mercimek, yüksek lif içeriği ve düşük kalori değeriyle dengeli beslenmede önemli yer tutuyor.

Sığır eti

100 gram dana etinde 20.1 gram protein bulunuyor. Kırmızı et; protein içeriğinin yanı sıra B vitaminleri, demir ve çinko bakımından da güçlü bir kaynak olarak gösteriliyor.