Moldova, Rusya’nın saldırması halinde ‘müttefiklerden’ yardım isteyecek

Moskova, Kiev’i ‘onlarca Ukraynalı savaş esirini öldürmekle’ suçladı.

Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev’i savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishaneye saldırı düzenlemekle suçladı. (AFP)
Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev’i savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishaneye saldırı düzenlemekle suçladı. (AFP)
TT

Moldova, Rusya’nın saldırması halinde ‘müttefiklerden’ yardım isteyecek

Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev’i savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishaneye saldırı düzenlemekle suçladı. (AFP)
Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev’i savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishaneye saldırı düzenlemekle suçladı. (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ‘Samimi ve doğrudan bir görüşme yaptığını’, Rusya’da tutuklu ABD’lilerin serbest bırakılmasını istediğini ve Lavrov’u Ukrayna’nın bazı bölümlerinin ilhakı konusunda uyardığını duyurdu.  
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan bu yana Rus muhatabıyla ilk kez telefon görüşmesi yaptığını belirten Blinken şu ifadeleri kullandı:
“Samimi ve doğrudan bir görüşme yaptık. Kremlin’e Britney Griner ve Paul Whelan'ın serbest bırakılmasına ilişkin sunduğumuz teklifi kabul etmelerini ısrarla ifade ettim. Dünya, hiçbir zaman Ukrayna’nın bazı bölümlerinin ilhakını kabul etmeyecek. Rusya, bu planlarına devam ederse ek yaptırımlar uygularız."
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Lavrov, Blinken ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, ‘Donetsk Halk Cumhuriyeti, Luhansk Halk Cumhuriyeti ve Ukrayna topraklarında sürdürülen özel askeri operasyon ışığında Rusya'nın ilkeli yaklaşımlarını dile getirdi ve hedeflerin tamamının uygulanacağını’ vurguladı. 
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Batı’nın ateşkes sağlanması için herhangi bir tavizde bulunmaya hazır olduğuna dair bir işaret görmediklerini söyledi. Rus Sözcü, Rusya ve Batı arasında bir diyalogun gelişmesi için gerekli şartların oluşmadığını kaydetti. Moskova, ABD tarafının bakan düzeyinde görüşme talep ettiğini ancak görüşmede Ukrayna dosyasının tartışılmasının düşük ihtimal olduğunu duyurmuştu. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın New York Times'ta yayımlanan makalesinde Batı'ya ‘Rusya'nın sahte barış önerilerini reddetmeleri’ çağrısı yapmasına atıfta bulunan Peskov, “Rusya’nın barışa ulaşılması için önerdiği yöntemler açıktır. Ancak Batı, pozisyonlarını geliştirmek için gerekli adımları atmadı” dedi.  
Aynı bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Washington'ın Moskova ile Kiev arasındaki müzakereler için doğru zaman olmadığı yönündeki açıklamalarının, Ukrayna’da ‘dümenin kimin kontrolünde olduğunu’ açıkça ortaya koyduğunu vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Blinken benimle Ukrayna’yı tartışmayacağını çünkü Ukrayna'nın kendi çıkarlarını temsil etmesi gerektiğini ve Amerikalıların onların yerine hareket etmeye hakları olmadığını söyledi. Hatırlatmama izin verin; yaklaşık bir hafta önce bir röportajda Rusya'nın Ukrayna ile müzakere yürütmeye hazır olduğunu söylediğimde, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ABD olarak Ukrayna’nın bunu yapmaması gerektiğine inandıklarını söyledi. Bu tutum, kimin kimi idare ettiğini açıkça gösteriyor. Amerikalıların Kiev’i belirli politikalar benimsemeye yönlendirdiği açıktır.”  

Bölgede endişe hakim
Rusya ve Ukrayna’ya komşu ülkeler, devam eden ‘özel askeri operasyonun’ kendi topraklarına yayılmasından endişe ediyor. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Bükreş’te düzenlediği basın toplantısında, Rusya ile askeri bir çatışma yaşanması durumunda müttefik ülkelerden destek isteyeceklerini söyledi. Romanya’ya resmi ziyarette bulunan Sandu “Biz tüm seçenekleri inceliyoruz. En kötüsü de dahil olmak üzere her seçeneğe hazırlanıyoruz. Ukrayna cephesine yakınlığımızdan ötürü güvenliğimiz için endişeliyiz. Eğer Rusya, Moldova’ya saldırırsa yardım talep edeceğiz” dedi. Moldova geçtiğimiz günlerde ‘olası Rus saldırganlığına’ karşı önlem olarak, askeri yeteneklerini geliştirme planları yaptığını açıklamış ve ordusunu teyakkuz haline geçirmişti. Moldova, daha önce kendi topraklarının bir parçası olan ancak 1990 yılında bağımsızlığını ilan eden Transdinyester Cumhuriyeti ile ilgili açıklamalarından dolayı Rusya’yı protesto etmiş, Rusya’yı Moldova vatandaşlarını askere alma girişiminde bulunmakla suçlamıştı. Transdinyester’de geçtiğimiz haftalarda bir dizi patlamanın gerçekleşmesi, savaşın bu bölgeye yayılması konusunda endişeler doğurmuştu. Moskova ise Moldova’yı kendisiyle iyi ilişkileri koruması yönünde uyarmıştı. Kremlin Sözcüsü Peskov’un konuya dair açıklaması şöyle oldu:
“Moldova tarafından Rusya için herhangi bir tehdit söz konusu değil. Moldova da kendini tehdit edilmiş hissetmemeli; bu saçma olur. Moldova ile Ukrayna’nın kıyas edilmesi anlamsızdır. Birileri istese de Moldova Rus karşıtı bir merkeze dönüşmedi.”
Rusya ile doğal ilişkilerini korurken Batı ile yakınlaşma sloganıyla başkanlık kampanyasını yürüten Maia Sandu, ülkesinin ‘kimseyle savaşa girmek istemediğini ancak savunma yeteneklerini güçlendirmeye mecbur olduğunu’ vurguladı. 

Saldırı iddiası
Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Donetsk'te bir hapishaneye saldırı düzenlediğini ön sürdü. Saldırıda 50’den fazla tutuklunun öldüğü, 75 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde Ukraynalı savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishane, HIMARS füzeleriyle hedef alındı. Bu kasıtlı saldırıda, esirlerin 40’ı yaşamını yitirdi, 75’i de yaralandı” denildi. Donetsk Bölgesel Savunma Merkezi’nden ilerleyen saatlerde yapılan açıklamada ise ölen Ukraynalı esirlerin sayısının 53’e yükseldiği bildirildi.  



İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
TT

İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)

İşgalci İsrail askerleri, Filistinliler tarafından İsrail'in kuzeyinde ve Ramallah yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların ardından, Batı Şeria'daki birçok şehirde yer alan köy ve beldeye boğucu bir kuşatma uyguladı. Bu saldırılar, çeşitli bölgelerde yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı her gün düzenlediği saldırılar ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamaların devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Filistinliler tarafından gerçekleştirilen son saldırılardan önce, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları devam etti. Bu saldırılar sırasında çeşitli koşullarda birçok Filistinli öldü. İsrail, Filistinlilere yönelik baskınlarını, tutuklamalarını ve diğer saldırgan eylemlerini sürdürüyor.

Cuma günü İsrail'in kuzeyindeki Afula yakınlarındaki Beysan kentinde iki İsraillinin öldürüldüğü saldırının ardından, İsrail güçleri saldırının failinin geldiği Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesine boğucu bir kuşatma uyguladı.

fv
İsrail ordusunun dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlediği operasyon sırasında barikatlarla katılan bir yol (AP)

İşgalci İsrail güçleri, Kabatiya ve çevresindeki onlarca eve baskın düzenlerken birçok Filistinliyi gözaltına alarak sahada sorguya çekti. Gözaltına alınanların bir kısmı yakınlardaki gözaltı merkezlerine nakledildi. Gözaltına alınanlar arasında saldırılara karışanlardan Ahmed Ebu er-Rub'un ailesi, arkadaşları ve saldırıyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişiler de vardı.

Baskın düzenlenen evlerin bazı odaları, ev sakinlerinin gözaltına alınmasının ardından askeri karargaha dönüştürüldü. Diğer evlerin sakinleri ise sokakların ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesi ve beldenin yan girişlerinin çoğunun toprak setlerle kapatılması nedeniyle tamamen terk etmek ve bölgenin dışına kaçmak zorunda kaldı.

Öte yandan İsrail, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın kuzeybatısındaki yaklaşık 10 köye ve beldeye, Modi'in Illit Yahudi yerleşim biriminden 700 metre uzaklıktaki Hashmonaim kontrol noktası yakınlarındaki güvenlik çitine Filistinli silahlı bir kişinin ateş açtığı gerekçesiyle, herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, bir başka boğucu kuşatma uyguladı.

İsrail güçleri, Ni'lin köyünün ana girişini kapatarak insan ve araç giriş ve çıkışlarını engelledi. Kharbatha Bani Harith köyüne giden yol da kapatılırken bölge sakinlerinin giriş-çıkışları sırasında sıkı önlemler alındı. Atara askeri kontrol noktası da kapatıldı. Bunun sonucunda Filistinliler, Ramallah'ın kuzeybatısı ve batısındaki birkaç köye ve beldeye ulaşmalarını engelleyen ciddi bir trafik kriziyle karşı karşıya kaldı.

Filistin hükümetinin bir organı olan Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, geçtiğimiz ekim ayında yayınladığı bir raporda Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici bariyerlerin toplam sayısının, askeri kontrol noktaları ve kapılar dahil olmak üzere 916'ya ulaştığını bildirdi. Rapora göre bunların 243'ü 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edilen demir kapılardı.

gbh
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlenen operasyona katılan İsrail güçleri (AP)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un bildirdiğine göre Ramallah yakınlarında meydana gelen olayın milliyetçi bir saldırı değil, bir Filistinlinin kuş avına çıktığı bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı. İsrail ordusu tarafından daha sonra yapılan açıklamada, kuş avı için kullanılan silaha el koymak ve soruşturma yapmak amacıyla avcıyı aramak için bölgeye uygulanan kuşatmanın devam ettiği belirtildi.

Tüm bunlar olurken Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde günlük olarak tutuklama kampanyaları da devam ediyor. Bu tutuklama kampanyalarında, çoğu El Halil’den olmak üzere en az 14 Filistinli tutuklandı. Bunların arasında bir kadın ve bir çocuk da vardı. Cuma akşamı İsrail'in kuzeyinde bir bölge sakini tarafından düzenlenen saldırının ardından operasyonun sürdürüldüğü Kabatiya beldesinde tutuklananlar bu sayıya dahil değil.

Öte yandan Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde yerleşimcilerin saldırıları devam ederken, yerleşimciler Ramallah'ın batısındaki Bil'in beldesi girişinde Filistinlilere ait araçlara saldırarak maddi hasara yol açtı. Nablus'un güneyindeki Akraba bölgesine bağlı Khirbet Yanoun yerleşim biriminde yerleşimcilerin düzenlediği başka bir saldırıda bir Filistinli yaralandı.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’na göre işgalci İsrail güçleri ve yerleşimciler kasım ayı boyunca 2 bin 144 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan 360’ı Ramallah ve el-Bireh illerinde, 348’i El Halil’de, 342’si Beytlahim’de ve 334’ü Nablus’ta meydana geldi.


İsrail, Somaliland'ı tanımakla ne kazanacak?

Netanyahu, tanıma anlaşmasının imzalanması sırasında Somaliland Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparken (İsrail hükümeti)
Netanyahu, tanıma anlaşmasının imzalanması sırasında Somaliland Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparken (İsrail hükümeti)
TT

İsrail, Somaliland'ı tanımakla ne kazanacak?

Netanyahu, tanıma anlaşmasının imzalanması sırasında Somaliland Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparken (İsrail hükümeti)
Netanyahu, tanıma anlaşmasının imzalanması sırasında Somaliland Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparken (İsrail hükümeti)

İsrail gazetesi The Jerusalem Post, İsrail'in cuma günü Somaliland’ı tanıdığını duyurmasını manşetine taşıdı. Gazete, bazılarının bunu Afrika Boynuzu'nda yeni bir uluslararası rekabet döneminin başlangıcı olarak görebileceğini belirtti. Ancak asıl mesele, bu konunun gerçekte olduğundan daha çok stratejik bir satranç oyunu gibi görünebileceğiydi.

Somaliland bölgesinin Afrika Boynuzu'nda, Etiyopya ve Cibuti gibi ülkelerle sınır komşusu olduğunu belirtti. Bu tanıma, Akdeniz'den Hint Okyanusu'na deniz taşımacılığı için hayati bir geçiş noktası olan Bab’ul-Mendeb Boğazı ile ayrılan Aden Körfezi ve Kızıldeniz'in çevresiyle ilgili yeni soru işaretlerini gündeme getiriyor. Bu yüzden çok sayıda deniz kuvvetinin varlığının yanı sıra, küresel olarak ticari açıdan önemli bir bölge olarak kabul ediliyor.

Ancak, bu bölgedeki birçok ülke zayıflıkla ya da iç çatışmalarla boğuşuyor. Sudan yıllardır iç savaş girdabında boğuluyor. Somali 1990'ların başlarında büyük ölçüde parçalandı. Bu durum, uluslararası müdahaleye yol açtı. Müdahale, Amerikan askerlerinin öldürüldüğü bir savaşla sonuçlandı. Eritre uzun süredir yoksulluk ve iç çatışmalarla karşı karşıya ve Etiyopya da iç çatışmalara sahne oldu.

fvgthyu
Hargeisa Savaş Anıtı önünde Somaliland bayrağı taşıyan bir genç (AFP)

The Jerusalem Post, Afrika Boynuzu bölgesinin stratejik bir satranç tahtası gibi olduğunu belirtti. Bu bölgede deniz kuvvetlerinin veya askeri varlıkların varlığı önemli görülse de Husilerin Kızıldeniz’de seyrüsefer halindeki gemilere yönelik saldırıları, deniz seyrüseferinin insansız hava araçları (İHA) ve nispeten basit ve ucuz füzelerle tehdit edilebileceğini gösterdi. Somalili korsanlar da küçük tekneler ve Kalaşnikof tüfekleri kullanarak gemileri kaçırmalarıyla biliniyor.

Gazete, Afrika Boynuzu bölgesinin doğal kaynaklardan yoksun olduğunu ve bu yüzden bölgedeki birçok ülkenin zayıf olduğunu da ekledi. Dolayısıyla İsrail'in Somaliland'ı tanıması, büyük stratejik düzeyde bölgedeki ülkelerin çıkarlarının toplamından daha az olabilir. Birçok ülkenin bu bölgede çıkarları olduğu doğru olsa da bu çıkarlar şimdiye kadar sadece sınırlı katılımla sonuçlandı ve çoğu ülkenin kabul ettiği daha önemli öncelikleri bulunuyor.


Lavrov: Rusya, Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşıdır

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
TT

Lavrov: Rusya, Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşıdır

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bugün yayınlanan açıklamalarında, Rusya'nın Tayvan'ın her türlü bağımsızlığına karşı olduğunu ve adayı Çin'in ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü söyledi.

Lavrov, Rus haber ajansı TASS'a verdiği röportajda, Japonya'da artan militarizasyona atıfta bulunarak, Japonya'yı “militarizm” eğilimi olarak nitelendirdiği konu hakkında “dikkatlice düşünmeye” çağırdı.

Japonya'yı "militarizm" eğilimi olarak nitelendirdiği ve Japonya'da giderek artan militarizme işaret eden durumu "dikkatlice düşünmeye" çağırdı.