Sudan'da aşiret çatışmalarına karşı bir milyon kişilik yürüyüş çağrısı

26 Temmuz'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle yapılan yürüyüşten bir kare (AP)
26 Temmuz'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle yapılan yürüyüşten bir kare (AP)
TT

Sudan'da aşiret çatışmalarına karşı bir milyon kişilik yürüyüş çağrısı

26 Temmuz'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle yapılan yürüyüşten bir kare (AP)
26 Temmuz'da Hartum'da sivil yönetim talebiyle yapılan yürüyüşten bir kare (AP)

Sudan'da halk hareketine öncülük eden 'Direniş Komiteleri', bugün (Pazar) başkent Hartum'da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na doğru yola çıkacak iki milyon kişilik 'Barış İçinde Bir Arada Yaşama' sloganıyla bir yürüyüş gerçekleştireceklerini duyurdu. Bu yürüyüş, ülkenin çeşitli bölgelerinde görülen aşiret çatışmalarının yayılmasını protesto ederken, 'Direniş Komiteleri', iktidardaki askeri yetkilileri bu çatışmaların arkasında olmak ve çatışmaları körüklemekle suçluyor. Komiteler ayrıca "geçen yıl 25 Ekim'den beri iktidarda olan askeri rejimin devrilmesi" çağrısında bulundu. Güvenlik makamlarının göstericilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bulunduğu Hartum'un merkezine ulaşmasını önlemek için sıkı önlemler alacağı bekleniyor.
“Direniş Komiteleri” dün (Cumartesi), ülkenin iktidardaki askeri bileşenini "isyan ve kabile çatışmalarını kışkırtmakla" suçlayan bir bildiri yayınladı. Komiteler yayınladıkları bildiride ülkenin güneydoğusundaki Mavi Nil bölgesinde Temmuz ayında meydana gelen ve yüzlerce ölü, yaralı ve binlerce kişinin yerinden edildiği kanlı aşiret olaylarında askeri bileşenin parmağı olduğunu kaydetti.
Direniş Komiteleri, “Askeri rejimin ve onun iktidardaki müttefiklerinin kökünü kazımak için kararlı ve kaçınılmaz bir savaşa gireceğiz. Sokaktaki tüm devrimci güçler, devrimin tüm güçlerini bir araya getirecek ve askeri darbenin sonunu ve Aralık devriminin hedeflerine ulaşan eksiksiz bir sivil hükümetin oluşumunu hızlandıracak bir siyasi program üzerinde anlaşmalı” açıklamasında bulundu.
Köylerde ve şehirlerde halkın tüm kesimlerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın doğru yola çıkacak 'Barış İçinde Bir Arada Yaşama' sloganı altındaki iki milyonluk gösteriye katılmaya davet etti.
“Devrim güçlerinin, sivil ve demokratik bir devletin inşası için askeri yönetime karşı çıkmaya devam etmedeki” konumunu vurgulayan Direniş Komiteleri, ülkeyi yöneten askeri bileşene herhangi bir meşruiyet vermemekte ısrar ediyor ve ordu kışlaya dönüp iktidarı halka teslim edene kadar konumlarından geri adım atmayı reddediyor.
Yetkililerin, başkentin üçgen şehirlerini birbirine bağlayan ana köprüleri kapatarak ve göstericilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresine ulaşmasını önlemek için Hartum'un merkezine giden ana yollara ve geçitlere güvenlik güçleri konuşlandırarak önlemleri sıkılaştırması bekleniyor.
Sudan Doktorlar Merkez Komitesi, güvenlik güçlerinin tüm ülkede barışçıl göstericilere karşı uyguladığı şiddetin sistematik ve insanlık suçu olduğunu söyledi.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, Darfur Barosu ve Danışmanlar ve Uzmanlar Komitesi, ölü sayıları ve saldırıda kullanılan silahlar hakkında raporlar sunmak için bir çalışma başlattı.  Üç merci, barışçıl göstericiler karşısında adil bir soruşturma yürütülmesi, öldürmenin yanı sıra gerçek mermi ve her türlü silah kullanımının durdurulması için Cumhuriyet Savcılığına muhtıra gönderme sürecinde olduklarını açıkladı.
Ordunun geçen Ekim ayında iktidarı ele geçirmesinden bu yana protestolarda ölenlerin sayısı 116'ya yükseldi. Geçen hafta, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), kabile ve etnik temelde ırkçılık ve seferberlik söylemini reddederek ülkenin tüm şehirlerinde barışçıl yürüyüşler düzenledi.
Geçtiğimiz günlerde, Mavi Nil bölgesindeki geniş alanlar, düzinelerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına ve binlerce vatandaşın bölgenin başkenti Damazin'e göç etmesine yol açan aşiret çatışmalarına sahne oldu.
Milyonlarca kişinin katıldığı gösteri, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın 4 Temmuz'da silahlı kuvvetleri ve Hızlı Destek Güçlerini sivil güçlerle diyalogdan çekme kararının ardından düzenlendi.   
Direniş Komiteleri, ordu komutanının kararlarını reddettiklerini açıklamış ve bunu, tüm güvenlik hizmetlerini içerecek bir Silahlı Kuvvetler Yüksek Kurulu oluşturma önerisiyle otoriteyi yeniden konumlandırma ve kontrol etme girişimi olarak değerlendirmişti. Muhalefet koalisyonu ÖDBG ise Burhan’ın kararını anlaşılması güç olarak nitelendirmiş ve ordunun iktidar üzerindeki kontrolünü pekiştirmek amacıyla ortaya konmuş bir taktik olarak değerlendirmişti.
Daha önce, mevcut hükümetteki bir Bakan, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimini, ülke eyaletlerindeki sivil toplumlar arasındaki kanlı çatışmaları körüklemekle suçladı. Söz konusu Bakan, iktidardaki askeri otoriteyi olayların önlenmesinde gecikmekle sorumlu tuttu.
Haziran ayı başlarında Batı Darfur’da, silahlı Arap aşiret grupları bölgenin yerli halkına yönelik bir dizi saldırı gerçekleşti ve bu saldırılar sonucunda 25 köy ateşe verildi. Söz konusu saldırıda 99 ölü, 115 yaralı kaydedildi.
 



“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
TT

“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın askeri kolu İzzettin el-Kassam Tugayları'nın mevcut komutanı Muhammed es-Sinvar'a yönelik bir saldırının gerçekleştiğine inanılan bölgenin etrafını iki gündür ateş çemberine alarak Sinvar'ın akıbetinin üzerine gizemlilik örtüsü örttü.

Şarku’l Avsat’a konuşan sahadaki kaynaklar, İsrail ordusunun dün, bir gün önce onlarca bomba ve füzeyle hedef alınan Han Yunus'un doğusundaki Avrupa Gazze Hastanesi'nin acil servisi avlusunu ve arka bahçesini bombaladığını ve etrafını ateş çemberine aldığını söylediler.

Hamas'ın merhum lideri Yahya es-Sinvar(d. 1962) ve küçük kardeşi Muhammed es-Sinvar (d. 1975), Gazze Şeridi’ndeki savaş boyunca İsrail için önemli bir hedef olmaya devam ettiler. Ancak İsrail ordusu, savaş boyunca Sinvar’ı özellikle hedef aldığını hiçbir zaman resmi olarak açıklamadı. Bu da onun kılık değiştirme ustası olduğu yönündeki popüler imajı güçlendirdi.

Ateş çemberi yöntemi, Lübnan Hizbullah'ının eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile bazı önde gelen Hamas ve Kassam Tugayları liderlerine yönelik suikast deneyimini hatırlattı.

İsrail basınında Sinvar'ın hedef alındığına dair haberler artarken Hamas, sessizliğini koruyor. Hamas’tan bazı kaynaklar, özellikle de Sinvar'ın yirmi yılı aşkın süredir suikast girişimlerinden kurtulma geçmişine sahip olmasından dolayı, böyle bir saldırının olup olmadığını doğrulamayı ya da yalanlamayı reddettiler.