Hizbullah tartışmalı doğalgaz sahasında bulunan İsrail gemilerinin drone görüntülerini yayınladı

Hizbullah’ın videosundan ekran görüntüsü (YouTube)
Hizbullah’ın videosundan ekran görüntüsü (YouTube)
TT

Hizbullah tartışmalı doğalgaz sahasında bulunan İsrail gemilerinin drone görüntülerini yayınladı

Hizbullah’ın videosundan ekran görüntüsü (YouTube)
Hizbullah’ın videosundan ekran görüntüsü (YouTube)

Hizbullah, Akdeniz’deki tartışmalı bir doğalgaz sahasında bulunan İsrail gemilerinin drone görüntülerini yayınladı ve Lübnan ile İsrail arasında ABD aracılığında yapılan deniz sınırı müzakereleri sırasında askeri gerilim tehdidinin altını çizdi.
Lübnan ve İsrail, hangi petrol ve gaz kaynaklarının hangi ülkeye ait olduğunu belirlemeye yardımcı olacak ve daha fazla keşfin önünü açacak ortak deniz sınırlarını belirlemek için ABD’nin aracılık ettiği müzakereleri yürütüyor.
Lübnanlı yetkililer, yıllarca süren dolaylı müzakerelerin ardından bu müzakere turunun bir anlaşmayla sonuçlanabileceği konusunda iyimser olduklarını söyledi. Ancak Hizbullah, Lübnan’a izin verilmemesi halinde İsrail’in hidrokarbon çıkarmasını engellemeye hazır olduğu konusunda uyardı.
İsrail ve Hizbullah 2006’da bir ay süren bir savaşa girdi ve o zamandan beri birkaç kez karşılıklı ateş açtı, ancak büyük çaplı bir çatışmadan kaçındı.
Koordinatlarıyla birlikte, hidrokarbonların araştırılması ve çıkarılmasıyla ilgili faaliyet yürüten gemileri içeren görüntüler, Hizbullah’ın televizyon kanalı Manar TV’de, ABD’li arabulucu olan Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein’in Lübnanlı yetkililerle görüşmek üzere Beyrut’a gelmesinden saatler önce yayınlandı.
Videoda, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yaptığı bir konuşmada denizcilik konusunda ‘zamanla oynamanın faydası yok’ uyarısında bulunduğu sözler İbranice’ye tercüme edilerek verildi.
Manar muhabiri Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Mesaj ciddi bir tehdit” yorumunda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Hochstein’ın Beyrut ziyaretinin deniz sınırıyla ilgili görüşmeleri kolaylaştırmayı amaçladığı belirtildi.
Açıklamada, “Bir çözüme ulaşmak hem gerekli, hem de mümkündür, ancak bu müzakereler ve diplomasi yoluyla yapılabilir” denildi.
İsminin açıklanmaması koşuluyla Reuters’e konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, “Hochstein, İsrail’in ticari haklarını korurken, Lübnanlıların tartışmalı bölgede gaz rezervleri geliştirmesine izin verecek bir çözüm içeren yeni bir İsrail önerisi sunacak” dedi.
İsrailli yetkili, anlaşmaya varılması halinde Lübnanlılar tarafından orada bir miktar sondaj yapılabileceğini söyleyerek, “İletilen teklif, Lübnan’ı enerji krizi yaşayan ve ekonomik olarak çökmüş bir ülkeden, bu kaynağın çıkarılmasını sağlayarak doğalgaz üreten bir ülkeye dönüştürebilecek ciddi bir tekliftir” diye konuştu.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.