Zürih’teki hayvanat bahçesindeki filler uçuk virüsü nedeniyle ölüyor

Zürih Hayvanat Bahçesi’ndeki Asya filleri. (AFP)
Zürih Hayvanat Bahçesi’ndeki Asya filleri. (AFP)
TT

Zürih’teki hayvanat bahçesindeki filler uçuk virüsü nedeniyle ölüyor

Zürih Hayvanat Bahçesi’ndeki Asya filleri. (AFP)
Zürih Hayvanat Bahçesi’ndeki Asya filleri. (AFP)

Zürih Hayvanat Bahçesi’ndeki nesli tükenmekte olan Asya fillerinin üçünün ölmesine neden olan uçuk virüsü uzmanların endişelerini artırdı.  
İsviçre’nin en büyük şehrindeki hayvanat bahçesindeki sekiz Asya fili kendilerine ayrılan 11 bin metrekarelik alanda yaşıyordu. Ancak üü öldü.
İki yaşındaki erkek fil Umesh haziran ayında uçuk virüsü nedeniyle ölen ilk fil oldu. Umesh’in sekiz yaşındaki kız kardeşi Omysha da birkaç sonra öldü. Kısa süre sonra da diğer kardeşleri Ruwani aynı hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi.
Üç filin de maruz kaldığı uçuk virüsü iç kanamaya neden oldu.
Hayvanat bahçesinin müfettişi Pascal Marty, AFP’ye yaptığı açıklamada virüsün iki ila sekiz yaş arasındaki fillerin ana ölüm nedeni olduğunu söyledi.
Vahşi doğada da söz konusu virüs nedeniyle ölen hayvanlar var ancak bu vakaları izlemek oldukça zor. Uçuk virüsü, vahşi doğada veya hayvanat bahçesinde yaşayan tüm filleri etkileyebiliyor. Virüs, vücutta yayılana kadar tehlikeli bir durum oluşturmuyor.
Hayvanat bahçesi, 2014 yılı öncesine kıyasla fillere daha geniş bir yaşam alanı sağladı. Ancak şu an uçuk virüsü nedeniyle zor günler yaşıyor.
Hayvanat bahçesi müdürü Severin Dressen, “Fillerin Zürih’teki üniversite veterinerliğinde en iyi bakımı almasına rağmen virüsle mücadele edemememiz üzücü” dedi.
Aşısı bulunmayan uçuk virüsüne yakalanan filler antiviral tedaviye ancak yüzde 30 oranında olumlu yanıt veriyor.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nde (IUCN) Asya Fil Grubu üyesi Bhaskar Choudhury, hastalığın epidemiyolojik yayılımının net bir şekilde seyretmediğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Yetişkin filler virüse aralıklı olarak maruz kalıyor. Ancak genç fillerin virüsün kaynağı olduğuna inanılan stresli günler yaşamasıyla hatalığa yakalanma riskleri artıyor.”



Bilim insanları arama kurtarma çalışmaları için "siborg" böcekler yarattı

Kara böcekler (resimde) elektronik bir sırt çantasıyla kontrol ediliyor (Queensland Üniversitesi)
Kara böcekler (resimde) elektronik bir sırt çantasıyla kontrol ediliyor (Queensland Üniversitesi)
TT

Bilim insanları arama kurtarma çalışmaları için "siborg" böcekler yarattı

Kara böcekler (resimde) elektronik bir sırt çantasıyla kontrol ediliyor (Queensland Üniversitesi)
Kara böcekler (resimde) elektronik bir sırt çantasıyla kontrol ediliyor (Queensland Üniversitesi)

Uzaktan kumandalı "siborg kın kanatlıların" çöken binalarda ya da madenlerde mahsur kalan kişilerin bulunmasına yardım etmek için kullanılabileceği bir araştırmayla ortaya kondu.

Avustralyalı bilim insanları kara böcekleri, uzaktan kumandalı video oyunu konsoluyla kontrol edilebilen, çıkarılabilir sırt çantalarıyla donattı.

Queensland Üniversitesi'nden çalışmayı yöneten araştırmacı Dr. Thang Vo-Doan, sırt çantalarının elektrotlar aracılığıyla böceğin antenini ve ön kanatlarını kontrol ettiğini söylüyor.

Scimex'e konuşan Dr. Vo-Doan "Kın kanatlılar birçok doğal yeteneği sayesinde robotların gezinmesi zor olan, yoğun moloz içeren alanlar gibi küçük ve karmaşık yerlerde tırmanma ve manevra yapma ustası olabiliyor" diyor.

Çalışmamız bu yeteneklerden yararlanarak böceğin yaşam süresini etkilemeden hassas yönlendirme sağlayan programlanabilir kontroller ekliyor.

Araştırma görevlisi Lachlan Fitzgerald, böceklerin yana ve dikey duvarlarda yukarı doğru hareket edebilecek şekilde yönlendirilebileceğini ekliyor.

Fitzgerald, "Bu ölçekteki robotlar  hareket kabiliyeti açısından önemli adımlar atsa da yatay yüzeylerden duvarlara geçiş onlar için hâlâ zorlu bir görev" diyor.

Böceğin "gelişmiş algılama becerileri" ve sentetik bir böceğin sahip olamayacağı "yumuşak çevresel etkileşimlerinin" afet ortamları için mükemmel olduğunu belirtiyor.

Dr. Vo-Doan, tırmanma testi için bağlantılı bir güç kaynağı kullanılsa da böceklerin, kendi vücut ağırlıklarına eşdeğer bir bataryayla tırmanma yeteneğini de sergilediğini ifade ediyor.

Dr. Vo-Doan, "Birileri çok yüksek miktarda moloz altında kalmışsa görevliler, onları mümkün olduğunca çabuk bulup nasıl çıkaracaklarını planlamaya başlamak ister" diyor.

Kaotik ortamlarda kolayca hareket ederek bir kişinin tam yerini belirleyebilecek, olası bir yaralanmaya dair ipuçları verebilecek ve kurtarma ekiplerine müdahale planı konusunda yol gösterebilecek bir araç geliştirmeyi umuyoruz.

Singapurlu bilim insanları 2016'da benzer bir cihazı böceğin sırtına takarak geyik böceklerini kontrol etmeyi başarmıştı.

Her iki projede de çalışan Profesör Hirotaka Sato o zaman "Bu teknoloji, daha önce erişilemeyen alanlara girebildiği için uzaktan kumandalı drone'lara kıyasla gelişmiş bir alternatif sunabilir" demişti.

Örneğin arama kurtarma görevlerinde kullanılarak yıkılmış bir binadaki küçük kuytu ve yarıklara girebilir ve hayatta kalan yaralıların yerini tespit edebilir.

Independent Türkçe