Suriye’nin tahıl ambarında buğday kıtlığı

Fırat’ın doğusundaki Özerk Yönetim bölgeleri yılda 600 bin ton buğday tüketiyor.

Kamışlı’da Temmuz ortasında yapılan buğday hasadı (Şarku’l Avsat)
Kamışlı’da Temmuz ortasında yapılan buğday hasadı (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye’nin tahıl ambarında buğday kıtlığı

Kamışlı’da Temmuz ortasında yapılan buğday hasadı (Şarku’l Avsat)
Kamışlı’da Temmuz ortasında yapılan buğday hasadı (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, gelecek yıl buğdayda kendine yeterliliği sağlamada sıkıntı çekeceğini kabul etti. Tarım ve Sulama Otoritesi Başkanı Muhammed El-Dahil, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Özerk Yönetim kontrolündeki bölgelerin ihtiyaç duyduğu ekmeklik buğday miktarının yaklaşık 388 bin tona, çiğ buğday tohum miktarının ise yaklaşık 75 bin tona ulaştığını açıkladı. Dahil, “Endişe verici olan bu rakamlar, geçtiğimiz kuraklık yıllarında “Suriye’nin gıda deposu” olarak nitelendirilen bölgenin gıda güvenliğine olumsuz yansıyacak etkiler konusunda uyarıyor” dedi.
Buğday hasadından elde edilen mahsulün, bölge sakinlerinin ihtiyacını karşılamada yeterli olmadığını söyleyen Dahil, “Yıllık 600 bin ton ekmeklik buğdaya ihtiyacımız var. Bu nedenle yaklaşık 200 bin ton açık var. Tarım ve Sulama Otoritesi, çiftçinin ve tarımcının yaklaşık 75 bin tona ulaşan ihtiyacını karşılamak için temizlenen ve sınıflandırılan tohumları önümüzdeki tarım sezonunda çiftçilere dağıtacak” ifadelerini kullandı.
Suriye’nin kuzeybatısında 4 vilayetteki 7 ana şehir ve beldeyi içeren Özerk Yönetim bölgeleri, sübvansiyonlu ekmek üretimi için yıllık yaklaşık 600 bin ton buğday ve 200 bin ton tohum tüketiyor. Özerk Yönetim bölgeleri ve Suriye’nin geri kalanı iki yıldır yetersiz yağışların neden olduğu sert kuraklıkla karşı karşıya. Tarım ve Sulama Otoritesi geçen yılki sezonda ekmeklik buğday unu temininde yaşanan sıkıntının ardından 100 bin ton ekmeklik buğday satın aldı. Bu durum, Ekonomi ve Planlama Otoritesi ile Değirmenler Müdürlüğü'nü buğday ununa yüzde 20 mısır unu karıştırmaya sevk etti.
Tarım arazileri ve mahsullerin takibini yapan Tarım Toplumunu Geliştirme Şirketi’nin verilerine göre, buğday ekimine ayrılan 300 bin hektardan fazla tarım arazisinde kuraklık, mevsimsel yağışların yetersizliği ve iklim değişikliği gibi nedenlerle bu yıl ekim yapılamadı. Arpa mevsiminin verdiği zararın yanı sıra yaklaşık 400.000 hektar yağışlı sezondan sonra (yağmur yoluyla sulama) üretim planından çıktı ve alanlar bundan daha fazlasına ulaşabilir. Ayrıca yağmur suyuyla sulanan yaklaşık 400 bin hektar arazinin üretim planından çıkarılması sebebiyle arpa hasadı zarar gördü. Önümüzdeki dönemde daha fazla arazinin üretim planından çıkarılması bekleniyor. Zira Haseke vilayetinde ekime elverişli arazilerin yaklaşık 1 milyon hektar olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte arpa üretimindeki nihai zararın boyutuyla ilgili veri bulunmuyor. Muhammed Dahil, “İklim değişiklikleri ve uzun süren kuraklık dalgaları neticesinde bitkiler kurudu. Barajlarda depolanan tarıma elverişli suyun miktarındaki düşüş, yaz mevsiminde tarıma elverişli alanlarda kayba yol açtı” dedi.
Özerk Yönetim’in El-Cezire kantonunun Eski Yürütme Konseyi Başkanı ve Tarım uzmanı Ekrem Heso, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Özerk Yönetim, bitkisel hayat aşamasına giren tarım sektörünü destekleme konusunda yetersiz. Mevsimsel yağışların olmaması ve üretim oranlarının azalması özellikle bölgenin gıda güvenliğini tehdit ediyor. Kuraklık yıllarında kullanılmak üzere barajlarda daha fazla su tutmak gibi uzun vadeli stratejik planlar yapılarak daha fazla çaba harcansaydı tarım sezonundaki kayıp telafi edilebilirdi. Yağmurla beslenen tarım arazilerinin çoğu çobanlara ve hayvanlara kaldı. Böylece birçok bölgede genel olarak yağışların sınırlı olması sonucu tarımsal zarar oranı yüzde 90’a ulaştı” dedi.
Özerk Yönetim ve Suriye’nin geneli, Rusya’nın Ukrayna savaşının ardından ekonomik krizin ve emtia fiyatlarındaki artışın devam etmesi ve Suriye lirası/dolar kurundaki dalgalanmalar sebebiyle buğday ve ekmek üretiminde kendine yeten bir ülkeden buğday ithal eden bir ülkeye dönüştü. Halihazırda 1 dolar yaklaşık 4 bin 200 Suriye lirası seviyesinde. İç savaştan önce ise 50 liraydı. 2018’de 1.2 milyon ton buğday üreten Suriye, 2.2 milyon ton olduğu tahmin edilen 2019 yılı buğday üretimine kıyasla şu anda buğday miktarının üçte birini üretir hale geldi. Suriye 2010’da ise yaklaşık 4.1 milyon ton buğday üretiyordu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre, iki yıl üst üste bölgeyi vuran kuraklık dalgası nedeniyle 2021’de Suriye’deki buğday üretimi son 50 yılın en düşük seviyesini gördü. FAO bölgedeki kuraklık dalgasının gıda fiyatlarının artmasına, yaşam şartlarının kötüleşmesine ve kötü bir ekonomiye sebep olduğunu kaydetti. Uzmanlar bu yılın Suriye için kesinlikle en kötü yıl olacağı görüşünde. Uzmanlara göre, Özerk Yönetim ve genel olarak Suriye’nin geri kalan bölgeleri, boğucu bir geçim krizine tanık olacak.



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.