İsrail hükümeti 'Ürdün Kapısı' projesini onayladı

Ürdün Kralı, geçen Çarşamba günü Amman'da İsrail Başbakanı'nı kabul etti (DPA)
Ürdün Kralı, geçen Çarşamba günü Amman'da İsrail Başbakanı'nı kabul etti (DPA)
TT

İsrail hükümeti 'Ürdün Kapısı' projesini onayladı

Ürdün Kralı, geçen Çarşamba günü Amman'da İsrail Başbakanı'nı kabul etti (DPA)
Ürdün Kralı, geçen Çarşamba günü Amman'da İsrail Başbakanı'nı kabul etti (DPA)

İsrail hükümeti dün (Pazar) olağan oturumunda “Ürdün Kapısı” projesinin uygulanmasını onayladı. İki ülke arasında dünya çapında işçileri, mühendisleri, yöneticileri ve pazarlamacıları içerecek projede ortak bir sanayi bölgesini yeniden inşa etmek ve büyük bir park ve bahçe kurmak hedefleniyor. 
İsrail Başbakanı Yair Lapid, bu kararı iki ülke arasında geçerli olması gereken normal ilişkilerde doğal bir sıçrama olarak değerlendirdi. Lapid, oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ürdün ile barış anlaşmasının imzalanmasından 28 yıl sonra iki ülke arasındaki iyi komşuluk ilişkilerini bir adım ileriye taşıyoruz ve bu, bölgenin kalkınmasına ve güçlenmesine büyük katkı sağlayacak bir atılımdır. Geçen hafta Amman'da Kral Abdullah'ı ziyaretim sırasında bu projenin nihai detayları üzerinde anlaşmaya varıldı. Şimdi tüm vaktimizi iki ülkeye çalışma alanları sağlayacak, ekonomik ve siyasi ilişkileri ilerletecek, barışı ve dostluğu derinleştirecek bu girişimi uygulamaya adayacağız” dedi. 
İsrail Başbakanı Lapid ve İsrail Bölgesel İşbirliği Bakanı İsavi Frej, hükümete bu projeyi sundular ve proje oybirliğiyle onaylandı. Freij'e göre, "Ürdün Kapısı", gümrüksüz operasyonel bir sanayi bölgesinin kurulması yoluyla iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini derinleştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan Ürdün ve İsrail arasındaki ortak bir proje. 
Freij sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, ilk olarak güneş enerjisi karşılığında su ihraç etme anlaşması çerçevesinde, geçen yıl Ürdün ile ilişkileri güçlendirmede kaydettiğimiz büyük ilerlemenin bir parçası. Şimdi sadece yönetimler arasında değil, halklar arasında da sivil barış vizyonunu güçlendiren bu kararla aramızdaki barış, iki ülke vatandaşlarının meyvelerini almasına olanak tanıyan ekonomik ve sivil iş birliği olmadan tamamlanmış sayılmaz.” 
Proje, İsrail ve Ürdünlü girişimcilerin ve iş adamlarının doğrudan iletişim kurmasını sağlayacak, sınır boyunca yer alan ortak bir sanayi bölgesi ile ilgili. Ticaret, teknoloji ve yerel sanayi alanlarında da projeler üretilecek. 
Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre İsrail Ulaştırma ve Yol Güvenliği Bakanı Merav Michaeli şunları söyledi: “Ürdün Krallığı ile ilişkileri geliştirecek her önlemi memnuniyetle karşılıyorum; Ürdün'ü tüm bölgenin istikrarı için kritik öneme sahip stratejik bir ortak olarak görüyoruz.” 
İsrail hükümetinin açıklamasına göre, yeni planda ortak bir milli parkın kurulması ve geliştirilmesi, engellerin kaldırılması, planlama ve yasal konuların modernizasyonu da yer alıyor. Bazı bakanlar, Binyamin Netanyahu döneminde bozuk olan Ürdün ile ilişkileri geliştiren bu hükümetteki son girişimin öneminden bahsetti. 
Müzakereler sırasında, alternatif Başbakan Naftali Bennett, kabine toplantısının kapalı bölümünde şunları söyledi: “Netanyahu, iki Ürdünlü'yü vurarak öldüren korumayla yan yana fotoğrafını Instagram’da paylaşarak Ürdün ile İsrail’in arasının açılmasına neden oldu.”  
Bennett bununla, 2017'de Amman'daki İsrail büyükelçiliğinde görev yapan bir korumanın iki Ürdün vatandaşını öldürdüğü sırada meydana gelen olayı kastediyor. 
Ürdün makamları, söz konusu İsrailli korumanın sınır dışı edilmesine karar vererek iki ülke arasında derin bir krize neden oldu. 
O sırada Ürdün Kralı 2. Abdullah şu açıklamayı yapmıştı: “Netanyahu'nun kışkırtıcı davranışı bölgesel güvenliği tehdit ediyor ve aşırılık yanlılarını kışkırtıyor. İsrail hükümeti suçu siyasi bir gösteri olarak görmek yerine sorumluluklarını üstlenmeli ve katilin yargılanmasını da içeren önlemler almalı.” 



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.