Kedi veya köpek sahibi olmak hamilelerde akıl sağlığını nasıl etkiliyor?

Köpekler, kedilerden önce evcilleştirildi (Unsplash)
Köpekler, kedilerden önce evcilleştirildi (Unsplash)
TT

Kedi veya köpek sahibi olmak hamilelerde akıl sağlığını nasıl etkiliyor?

Köpekler, kedilerden önce evcilleştirildi (Unsplash)
Köpekler, kedilerden önce evcilleştirildi (Unsplash)

Japonya'da yapılan bir araştırma, hamileyken evcil kedi veya köpek sahip olmanın akıl sağlığına etkisini gözler önüne serdi.
Bulgular, kedi sahibi olan hamilelerde doğum sonrası depresyon riskinin arttığını gösterdi. Öte yandan köpeklerin, yalnızca doğum sonrası depresyon değil, aynı zamanda anksiyete ve stres gibi diğer akıl sağlığı sorunları tehlikesini de azalttığı tespit edildi.
Toyama Üniversitesi Tıp Fakülktesi'nden Kenta Matsumura'nın yönettiği araştırma ekibi, araştırma için bir anket hazırladı. Böylece sosyoekonomik koşullar, fiziksel durum, akıl sağlığı ve yaşam tazı gibi konularda bilgi toplandı.
80 bin 814 anne hamilelik döneminde ve doğumdan sonra olmak üzere anketi toplamda 5 kez cevapladı.
11 Temmuz'da Social Science & Medicine adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan sonuçlara göre hamilelikte köpek sahibi olmak, doğumdan sonraki süreçte depresyon ve anksiyete belirtilerinin azalmasıyla ilişkilendirildi.
Stresin, köpeği olan yeni annelerde, doğumdan 12 ay sonra azaldığı görüldü.
Öte yandan kedi sahibi olmanın, doğumdan 6 ay sonra depresyonun artmasıyla ilişkili olduğu belirlendi.
Araştırma ekibi, hamilelik sürecinde evdeki hayvan türünün, annelerin doğum öncesi ve sonrası akıl sağlığında rol oynadığı sonucuna vardı.
Köpek evcilleştirmenin daha uzun bir geçmişe dayanmasının, akıl sağlığı üzerinde olumlu etkisi olabileceği düşünülüyor.
Öte yandan uzmanlar, bulguların arkasında kesin nedenler belirlenemediğini de vurguladı.
 
Independent Türkçe, Daily Mail, Nature World News



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe