Sylvester Stallone'den Rocky'nin yapımcısına ağır sözler: Zavallı yapımcı ve açgözlü moron çocukları

"Bir kez daha benim yarattığım karakteri bana sormadan dibine kadar sömürüyorlar"

Sylvester Stallone, 2019'daki bir röportajında "Rocky'deki her kelime, her harf, her yazım ve imla hatası benimdi" demişti (AP)
Sylvester Stallone, 2019'daki bir röportajında "Rocky'deki her kelime, her harf, her yazım ve imla hatası benimdi" demişti (AP)
TT

Sylvester Stallone'den Rocky'nin yapımcısına ağır sözler: Zavallı yapımcı ve açgözlü moron çocukları

Sylvester Stallone, 2019'daki bir röportajında "Rocky'deki her kelime, her harf, her yazım ve imla hatası benimdi" demişti (AP)
Sylvester Stallone, 2019'daki bir röportajında "Rocky'deki her kelime, her harf, her yazım ve imla hatası benimdi" demişti (AP)

Ünlü film yıldızı Sylvester Stallone, sosyal medya paylaşımlarıyla bir kez daha Rocky'nin yapımcısı Irwin Winkler'ı hedef aldı.
Rocky'nin fikir babası ve senaristi olmasına rağmen film evreni üstünde hiçbir fikri mülkiyet hakkı olmayan Stallone, bundan rahatsız olduğunu sık sık dile getirmişti.
Geçen günlerde Rocky evrenindeki bir başka karakter olan Sovyetler Birliği dövüşçüsü Ivan Drago hakkında spinoff çekileceği duyuruldu.
Ünlü oyuncu bu haberin ardından son Instagram paylaşımında Winkler'ın adını anmasa da "94 yaşındaki zavallı yapımcı ve açgözlü moron çocukları" diyerek yapımcıya ağır sözler söyledi.
Stallone paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Kalp kırıcı bir şey daha… Bunu şimdi öğrendim.. Bu zavallı 94 yaşındaki yapımcı ve açgözlü moron çocukları Charles ve David bir kez daha benim yarattığım karakteri bana sormadan kemiğine kadar sömürüyor. Bu parazitlerin Rocky karakterlerini böyle istismar etmesini istemedim."
Stallone 17 Temmuz'da da Winkler'ın yüzünün yılan bedenine eklendiği, dilinin de kılıca benzetildiği bir illüstrasyon paylaşmıştı.
Ünlü oyuncu, yapımcının yaşını vurgulayarak "Tüm haklar senin çocuklarına geçmeden önce hakkım olanın en azından birazını almak istiyorum…" diye seslenmişti.
1976'da gösterime giren ilk Rocky filmi, gişe rekoru kırmıştı. En İyi Film Oscarı'nı kazanan film, yılın en büyük hasılat getiren yapımı olmuştu.
5 devam filmi çekilen Rocky'nin ardından 2015'te devam serisi olan Creed'in ilk filmi gösterime girdi.
Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter



Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
TT

Dişlerin neden hassas olduğu ortaya çıktı: 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların zırhından evrimleşmiş

Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)
Kedi köpekbalığıgiller familyasındaki bir hayvanın derisindeki diş benzeri dentiküllerin sinir sistemine bağlı olması, duyusal amaç taşıdıklarını gösteriyor (Yara Haridy)

Dişlerin hassas olmasının nedeninin, yaklaşık 465 milyon yıl önce yaşayan balıkların vücudunu saran bir tür zırhtan evrimleşmesi olduğu bulundu. 

İnsanlar ve diğer hayvanların dişleri mineyle kaplı ancak soğuk bir içeceği veya ağrıyı algılayan kısma dentin adı veriliyor. Dişin iç tabakası olan dentin, sinirlere duyusal bilgi taşımaktan sorumlu. 

Bilim insanları uzun zamandır dişin evrimsel kökenini saptamaya çalışıyor. Ortaya atılan teorilerden birine göre diş, milyonlarca yıl önce yaşayan balıkların zırhlı dış iskeletlerindeki çıkıntılardan evrimleşmiş olabilir. Ancak odontod adı verilen bu yapıların gerçek işlevi bilinmiyordu.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (21 Mayıs) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, başka bir soruya cevap ararken bu gizemi aydınlattı. Odontodun dentin içerdiğine dair işaretler tespit eden araştırmacılar, balıkların bu sayede çevrelerini algıladığını düşünüyor.

Chicago Üniversitesi'nden Dr. Yara Haridy, fosil kayıtlarındaki en eski omurgalı canlıyı ararken 541 milyon ila 443 milyon yıla ait örnekleri bilgisayarlı tomografiyle inceledi. 

Bilim insanları, en eski balık olduğu düşünülen Anatolepis heintzi adlı türü analiz ederken, dış iskeletinde çok sayıda gözenek olduğunu fark etti. Bu gözenekler dentin gibi görünen bir maddeyle doluydu. 

Daha sonra örneği diğer türlerin fosilleri ve hâlâ yaşayan yengeç, salyangoz ve balıklarla karşılaştırdılar. Bu analizin sonucunda A. heintzi'nin gözeneklerinin, eklembacaklılarda görülen sensila adlı duyu organlarına daha çok benzediği ortaya çıktı. 

Araştırmacılar bu nedenle A. heintzi'nin omurgalı bir balık değil, omurgasız bir eklembacaklı olduğu sonucuna vardı. 

Yengeç, akrep ve örümcek gibi günümüz eklembacaklılarında sensila, sıcaklık, titreşim ve hatta koku algılamada kullanılıyor.

Dr. Haridy, bazı modern balıklarda odontodlar olduğunu, köpekbalıkları ve bazı yayıngillerinse derilerinin zımpara kağıdı gibi hissedilmesine neden olan dentikül adlı küçük yapılarla kaplı olduğunu söylüyor.

Bilim insanları modern türlerdeki bu yapılar, A. heintzi'deki sensila ve 465 milyon yıl önce yaşayan balıklardaki odontod arasında çarpıcı benzerlikler tespit etti. Dr. Haridy eski balık türlerindeki duyusal organın işlevini şöyle açıklıyor:

Bu hassas dokularla kaplı olduğu için belki bir şeye çarptığında basıncı hissedebiliyordu ya da suyun çok soğuduğunu ve başka bir yerde yüzmesi gerektiğini algılıyordu.

Ekip ayrıca avlanma riskinin yüksek olduğu bir ortamda yaşayan bu balıkların tehlikeden kaçınmak için bu duyusal yapılara ihtiyaç duyduğunu düşünüyor.

Bulgular dış iskeletteki bu duyusal yapıların omurgalı ve omurgasızlarda ayrı ayrı geliştiğine ve insanlarla hayvanlardaki dişlerin buradan evrimleştiğine işaret ediyor.

Dr. Haridy "Omurgalılar ve eklembacaklılardaki sert kısımların ayrı ayrı evrimleştirdiğini biliyorduk ve şaşırtıcı bir şekilde sert iskeletlerine entegre edilmiş benzer duyusal mekanizmaları da bağımsız olarak geliştirmişler" ifadelerini kullanıyor. 

Araştırmacılar zaman içinde balıklarda çene geliştiğini ve ağızlarının yakınında sivri yapılara sahip olmanın avantaj sağladığını söylüyor.

Dr. Haridy "Yavaş yavaş çeneli bazı balıkların ağzının kenarında sivri odontodlar oluştu ve nihayetinde bazıları doğrudan ağzın içinde gelişti" diyerek ekliyor:

Diş ağrısı aslında balık atalarımızın hayatta kalmasını sağlamış olabilecek eski bir duyusal özellik!

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, Live Science, Nature