Kuveyt, Irak işgalinin 32. yıldönümünü anıyor

Kuveyt Emiri merhum Şeyh Cabir el-Ahmed es-Sabah, Kuveyt 1991'de işgalden kurtarıldıktan sonra ülkesine dönüyor (KUNA)
Kuveyt Emiri merhum Şeyh Cabir el-Ahmed es-Sabah, Kuveyt 1991'de işgalden kurtarıldıktan sonra ülkesine dönüyor (KUNA)
TT

Kuveyt, Irak işgalinin 32. yıldönümünü anıyor

Kuveyt Emiri merhum Şeyh Cabir el-Ahmed es-Sabah, Kuveyt 1991'de işgalden kurtarıldıktan sonra ülkesine dönüyor (KUNA)
Kuveyt Emiri merhum Şeyh Cabir el-Ahmed es-Sabah, Kuveyt 1991'de işgalden kurtarıldıktan sonra ülkesine dönüyor (KUNA)

Kuveyt, Irak’ın ülkeyi işgalinin 32. yıl dönümünü anıyor. 2 Ağustos 1990'da Irak’ı yöneten Saddam Hüseyin rejimi, Kuveyt’i işgal etmişti.
1962'de bağımsızlığını elde eden Kuveyt, 2 Ağustos 1990'da Irak tanklarının ani ve ezici bir saldırısına uyandı. Saatler içinde, Irak güçleri ülkenin kontrolünü ele geçirdi ve sadece iki gün içinde tüm Kuveyt topraklarını işgal etti. Ülkede hayali bir hükümet kuruldu, daha sonra zorla Irak'a katılarak 19. Irak valiliği yapıldı. Ardından dünyadaki siyasi ve diplomatik temsili iptal edilerek Kuveyt bağımsız bir devlet niteliğini yitirdi.
İşgalci güçler yerel halkı boyunduruk altına almak, iradelerini kırmak ve kanlı baskının en kötü biçimlerini uygulamak için bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın etkileri, toplu mezarların kalıntılarında çocuklarını arayan Kuveytlilerin hafızasında hâlâ yer ediyor.
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Kuveyt’in kardeşi ülkeler ve uluslararası toplum, işgali yenmek için 1991 yılında Ocak ayının 17'sinde sabah saatlerinde harekete geçti. Uluslararası Koalisyon güçleri, Kuveyt'in işgalden kurtulması için Kuveyt ve Irak'taki Irak askeri ve stratejik bölgelerine büyük bir saldırı başlattı. Irak askeri tesisleri ve üsleri, komuta ve kontrol merkezleri, kamu tesisleri, köprüler, su ve elektrik istasyonları ve ayrıca 60 askeri üs bu saldırıdan nasibini aldı. 24 Şubat 1991'de koalisyon güçleri Kuveyt'teki Saddam güçlerine kara saldırısına başladı. 30 ülkenin güçleri Kuveyt topraklarında Irak güçlerine yönelik saldırısında başarılı oldu. Saddam rejiminin ordusu, 210 günlük işgalinden sonra 26 Şubat 1991'de kesin bir hezimete uğradı.
Siyasi düzeyde, Kuveyt bugün bölgesel gerilimlerle alevlenen bir okyanusun ortasında kurtuluş kıyısına geçmek için sessiz diplomasiye dayalı bir politika benimsiyor. Kuveyt diplomasisi, bölgesel gerilimleri azaltmak için koruyucu bir şemsiyenin genişletilmesinde genellikle aktif.
Dış düzeyde, Kuveyt çoğu ülke ile seçkin ilişkilere sahip. Ancak bu ilişkilerin en seçkini, 130 yılı aşan güçlü ilişkilere sahip olduğu Suudi Arabistan ile. Kuveyt, Suudi Arabistan’ın kurucusu Kral Abdülaziz es-Suud tarafından ziyaret edilen ilk ülkelerden biri. On yıllar boyunca Suudi Arabistan-Kuveyt ilişkileri sağlam temeller üzerine inşa edildi. Dünyanın herhangi bir ülkesinde bunun benzeri az. Bu uyum, Krallığın 1990 yılında Kral Fahd'ın liderliğinde Kuveyt'in bağımsızlık ve Irak işgalinden kurtulma hakkını savunmak ve kardeş Kuveyt'in liderliğini ve halkını kucaklamak konusundaki duruşunda teyit edildi.
Irak'a gelince, Kuveyt, istikrarlı bir Irak rejimini desteklemekte ve Irak ile ticari ilişkilerini güçlendirme yolunda ilerlemekte. Kuveyt Şubat 2018'de Irak’ın yeniden inşası için bir konferansa ev sahipliği yaptı. Yaklaşık otuz yıldır Güvenlik Konseyi'nin Irak'a yaptırımları ve Kuveyt'e tazmin ödemeye zorlaması üzerine Bağdat, Kuveyt işgalinin yankıları için 52,38 milyar dolarlık tazminatının tamamını ödedi.



Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud ve Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi'nin dün (Çarşamba) Riyad'da iki bakanlık arasındaki iş birliği yollarını geliştirme ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu ele alma amacıyla gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Suudi Arabistan ve Fas, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı ile Fas Adalet Bakanlığı arasında bir dizi alanda iş birliği anlaşması imzaladı.

Şarku’l Avsat’ın Fas resmi haber ajansı MAP’tan aktardığına göre, Fas Adalet Bakanı imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, “Bu anlaşmalar iki ülke arasındaki hukuki ve adli iş birliği programını tamamlamakta olup Fas ve Suudi Arabistan arasındaki tarihi ortaklığın büyük bir takdiridir. Söz konusu anlaşmalar ayrıca, adaletin pekiştirilmesine ve sınır ötesi suçlarda cezasızlıkla mücadeleye katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

scdf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet törenine katıldı. (SPA)

Vehbi, anlaşmaların ‘iki ülkenin güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarını destekleyeceğini ve aralarındaki adli ve hukuki iş birliği olanaklarını arttıracağını’ söyledi.

Mezuniyet töreni

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Yüksek Konseyi'ne başkanlık eden Prens Abdulaziz bin Suud dün yaptığı açıklamada, bölgenin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının, Arap ülkelerine refah ve huzur getirmek, umut ve özlemlerini gerçekleştirmek amacıyla güvenliği sağlamaya yönelik ortak çabaların sürdürülmesini engellemeyeceğini vurguladı.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı, dün üniversitenin Riyad'daki kampüsünde düzenlenen yedi Arap ülkesinden 259 kız ve erkek öğrencinin 42. dönem mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, insana yapılan yatırımın geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu söyledi. Prens Abdulaziz bin Suud, “Çabaları ve vizyonuyla Arap ülkelerinin takdirini kazanan bu üniversitenin kurucusu Prens Naif bin Abdulaziz'in vefatına kadar bu üniversite için istediği de buydu” dedi.

sdcf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin 42. dönem mezunlarıyla hatıra fotoğrafı çekildi. (SPA)

Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin kuruluşundan bu yana güvenlik alanında Arap iş birliğini teşvik etmek için büyük çaba sarf ettiğini belirten Suudi Bakan, Konsey'in iki organı olan Genel Sekreterlik ve Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'ni, Konsey tarafından onaylanan plan ve stratejilerin başarısı ve kırk yılı aşkın bir süredir uygulanması temelinde başarılı Arap örgütleri için bir model olarak gördüğünü ifade etti. Arap güvenlik kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirmenin yanı sıra Konsey, Arap halkının güvenliğini korumak ve Arap bölgesinde suç oranını azaltmak amacıyla güvenlik işleriyle ilgilenen uluslararası örgütlerle ilişkilerini pekiştirmek için büyük çaba sarf ediyor.

Prens Abdulaziz bin Suud, Suudi Arabistan'ın Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin çalışmalarına gösterdiği yoğun ilginin Konsey'in hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunduğuna işaret etti. Ayrıca, Suudi Arabistan'ın, ortak Arap eyleminin önemine olan inancı ve Arap dayanışmasını güçlendirme ve Arap bölgesinde güvenlik ve barışı sağlama konusundaki kararlı yaklaşımının bir uzantısı olarak, Genel Sekreterliğin çalışmalarına verdiği desteğe ve bilimsel organı olan Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi’ne ev sahipliği yapmasına ve her türlü kolaylığı sağlamasına dikkat çekti.

dfrg
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi ise Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin merkezi olarak Suudi Arabistan'ın bu üniversitenin gelişiminde çok önemli bir rol oynadığını söyledi. Vehbi, “Suudi Arabistan, üniversitenin kendisine verilen görevleri kaliteli ve mükemmel bir şekilde yerine getirmesi için sağladığı mali ve lojistik destekle, üniversitenin bugün gördüğümüz haline gelmesinde, birçok yüksekokul ve bilim merkezini kucaklamasında önemli bir rol oynamıştır” şeklinde konuştu.

Vehbi, 42. mezuniyet töreninin, kolluk kuvvetlerinin yeteneklerinin geliştirilmesine ve hızlı gelişim ve zorluklar doğrultusunda çoklu güvenlik alanlarında uzmanlaşmış liderler ve uzmanlar yetiştirilmesine katkıda bulunan bu üniversitenin personeli tarafından yürütülen ciddi ve büyük çalışmaların bir örneği olduğuna dikkat çekti.

Üniversite Rektörü Dr. Abdulmecid el-Bunyan ise üniversitenin 1978'deki kuruluşundan bu yana uzun bir yürüyüşe dayandığını belirttiği yeni stratejik planını hayata geçirmek üzere hazırlıkların sürdüğünü ifade etti. El-Bunyan, geçtiğimiz yıllarda üniversitenin Arap İçişleri Bakanları Konseyi tarafından onaylanan Arap güvenlik stratejileri ve planlarının çıktılarını uyguladığını, birçok Arap lider ve kadro yetiştirdiğini, geniş bir çalışma yelpazesi sunduğunu ve küresel güvenlik eğitimi veren sınırlı sayıdaki elit kurum arasından kendi alanındaki en önemli uluslararası gruplara seçilerek çabalarını doruğa ulaştırdığını belirtti.

Üniversite bu yıl, Suudi Arabistan'daki Eğitim ve Öğretim Değerlendirme Komisyonu'ndan tam kurumsal akreditasyon aldı.