Rusya, Ukraynalı Azov Taburu’nu ‘terör örgütü’ ilan etti

Mariupol'daki Azov Taburu askerleri (AFP)
Mariupol'daki Azov Taburu askerleri (AFP)
TT

Rusya, Ukraynalı Azov Taburu’nu ‘terör örgütü’ ilan etti

Mariupol'daki Azov Taburu askerleri (AFP)
Mariupol'daki Azov Taburu askerleri (AFP)

Rusya Yüksek Mahkemesi, Mariupol'u savunmasıyla ünlü Ukraynalı Azov Taburu’nu ‘terör örgütü’ ilan etti. Bu, Azov Taburu’na mensup yakalanan savaşçıların Rusya’da yargılanmasının önünü açıyor.
TASS haber ajansı Yüksek Mahkeme’nin, Başsavcılığın talebi üzerine Azov Taburu’nu terör örgütü ilan ederek, Rusya’daki faaliyetlerini yasakladığını bildirdiği açıklamasını aktardı.
Duruşmanın büyük bir kısmı kapalı kapılar ardında gerçekleşirken, TASS haber ajansına göre, kürsüye çağrılan tanıklar, Ukrayna'da Azov Taburu tarafından işlendiği iddia edilen suçlardan bahsetti. Rus yasalarına göre, bir terör örgütünün liderleri 15 ila 20 yıl, sıradan üyeler ise 5 ila 10 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.
Azov Taburu, 2014 yılında gönüllüler tarafından oluşturulan ve daha sonra Rusya'nın birkaç ay süren bir kuşatmadan sonra işgal ettiği güneydoğu Ukrayna'daki liman kenti Mariupol'u savunan Ukrayna düzenli ordusuna entegre edilen bir birim.
Haftalarca süren şiddetli çatışmalar ve bombardımandan sonra, Mariupol'deki Azovstal çelik fabrikasının son savunucuları geçtiğimiz Mayıs ayında teslim oldu.
Kremlin ve Rus devlet medyası Azov Taburu’nu savaş suçları işleyen neo-Nazi yanlısı olmakla suçlarken, üyelerine ağır cezalar vermekle tehdit ediyor.
Rus ordusuna göre, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı bir bölgedeki Olenivka hapishanesinde geçtiğimiz hafta meydana gelen patlamalarda onlarca insan hayatını kaybetti. Moskova, Kiev'i Mariupol'da yakalanan Ukraynalı askerlerin tutulduğu esir kampını bombalamakla suçluyor. Ancak Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinin onları öldürdüğünü iddia ederek iddiayı reddediyor.



İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
TT

İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)

İsrail, 13 Haziran’dan beri başta nükleer tesisler ve askeri hedefler olmak üzere İran’daki birçok noktayı bombalamayı sürdürüyor. 

İsrail ordusu, savaş jetleriyle düzenlenen bombardımanlarda İran’ın İsfahan ve Natanz nükleer tesislerinde hasar meydana geldiğini bildirmişti. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bugün duyurduğuna göre İsrail, Karaj ve Tahran’daki santrifüj geliştirme tesislerini de vurdu.

Ancak Guardian’ın analizinde, cuma gününden bu yana meydana gelen hasarın birkaç ay içinde onarılabileceği belirtiliyor. Ayrıca İsrail ordusunun saldırılarının, İran’da hem hükümetin hem de halkın nükleer caydırıcılıkta daha ısrarcı davranmasına yol açabileceğine dikkat çekiliyor. 

Dolayısıyla Tel Aviv yönetiminin hamlelerinin ters teperek Tahran’ın nükleer bomba geliştirme sürecini hızlandırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İsrailli bir yetkili, saldırılar sonucunda İran’ın nükleer bomba geliştirmesinin sadece birkaç ay geciktirilebileceğini söylüyor. 

Ancak CNN’in salı günkü haberinde yer verdiği ABD istihbarat bilgilerine göre Washington, Tahran’ın en az üç yıl daha nükleer bomba üretemeyeceğini öngörüyordu. Analizde, birkaç aylık bir gecikmenin böyle bir durumda önemsiz kaldığı yazılıyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan” operasyonunun ardından yaptığı açıklamalarda İran’ın nükleer silah geliştirmenin eşiğine geldiğini iddia etmişti.

Analizde, İsrail’in nükleer silah geliştirme programına dikkat çekilerek, Tahran yönetiminde birçok grubun buna karşı önlem olarak nükleer silaha sahip olmayı amaçladığı aktarılıyor. 

Adının açıklanmaması şartıyla konuşan, Ortadoğu’da deneyimli bir Batılı yetkili de İsrail’in saldırılarının Tahran’ın nükleer bomba çalışmalarını hızlandırma ihtimalini vurguluyor:

Bu olayların ardından İran’ın herhangi bir nükleer kapasitesi kalırsa, en hızlı şekilde silah geliştireceklerini düşünüyorum.

Analizde, İran’ın nükleer programının askeri yöntemlerle sonlandırılmasının tek yolunun Fordo tesisini imha etmek olduğu belirtiliyor. Kum şehrine yakın bir dağın 80 ila 90 metre altında inşa edilen bu nükleer tesis, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin merkezi. ABD ordusunun savaşa girmesi halinde burayı 13,6 tonluk bombalarla vurması gerekiyor. 

Netanyahu sadece İran’ın nükleer programını bitirmeyi değil, Tahran’da rejimi değiştirmeyi de amaçlıyor. Ancak İranlı sivilleri vurarak bunu elde etmesi zor görünüyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden Vali Nasr, “Gazze savaşının psikolojik etkisinin” de İsrail-İran çatışmalarında önemli rol oynadığını belirtiyor. 

Nasr, Gazze’deki yıkımla “uluslararası liberal düzenin İsrail’i kontrol altında tutabileceğine dair inancın boşa çıktığını” ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, CNN